Cari açık tartışmaları eşeğin kulağına kadar ulaşır, hatta eşeğin kulağına su kaçırır.
~~~~
E: Hocaaa!
H: Hıı!
E: Bi şey soracam ama bilmiyosan mahcup olmayasın, ha?
H: Sor sen, çekinme.
E: Şu cari açık da ne, bi anlatsana bana.
H: Sen anlamazsın onu, boşver.
E: Yoksa bilmiyon mu? Aha aha aha.
H: Bilmesine biliyom da, bu ince bi mesele karakaçan, sen nasıl anlıyacan?
E: Sen anlatırsan ben anlarım hoca.
H: Peki, madem çok istiyon anlatayım. Koca kulaklarını aç da iyi dinle, bi daha anlatmam bak!
E: Dinliyom.
H: Şimdi ben sana çok yedirsem, çok yedirsem sonra sen hiç çıkarmasan ne olur?
E: Karnım şişer.
H: Bir hafta böyle olsa?
E: Karnım davul olur.
H: Daha daha devam etse?
E: Patlarııım.
H: İşte cari açık bu. Herkes çok yiyo, az çıkarıyo, şişkinlik oluyo, patlarız diye korkuyoz.
E: Hocaaaa, bu ters oldu.
H: Nası ters?
E: İşe tersinden yanaşıyon hoca, aslında sen bana hiç yedirmiyon, hiç yedirmiyon ama ben sürgün olmuşum, tutamıyom, hep çıkarıyom.
H: Eee?
E: Ben açlıktan ölüyom, sen şişkinlik var diyon hoca, Allahtan reva mı bu?
H: Misal verdik kara gözlüm, yanlış anlama.
E: Yok hoca, misalin de bi münasebeti olur. İşi tam zıddına çıkardın sen. Anladım, sen bu işleri anlamıyon.
H: Eşeeek! Dedim ben sana sen anlamazsın, boşver diye.
E: Anlayanlar senin gibiyse vay haline bu milletin. Eşekten düşmüşten beter edersiniz siz insanı.
H: Yeteer!
E: Demek ki haklıyım.
H: Zopa geliyo bak!
E: Tamam hoca, Allasen vurma, şişkinlik var çatlıyacam şimdi. Aha aha aha!
H: Fesüphanallaaaah!