• Merhaba Ziyaretçi.
    "Hoşgeldin sonbahar "
    konulu yarışma düzenlendi. İlgili konuya BURADAN ulaşabilirsiniz. Sizi de bu yarışmada katilmanizi bekliyoruz...

Hoca ile Eşşek

yesim434

Hırçın Karadeniz Kızı Biricik Yeşim
AdminE
Bu Ayın Lideri
322791_9829.webp

Hoca ile eşşek uzun yolculuklarından birindedirler. Hoca bir yamacın eteğinde eşşeği durdurur..

~~~~

E: Niye durduk bu kıraçta hoca?

H: Hacet giderecem. Sen dur burda biraz.

E: Ne hacetiymiş bu?

H: Ufak su dökecem. Allah Allah! Hesap soruyo, hayvana bak. Çevir kafanı öteye!

E: Tamam hoca. Bakmam ben sana. İstersen sen bana bakabilirsin ama. Aha aha aha!

H: Hadi, herkes işine baksın!

...

E: Hocaaa, ben senin niye baktırmadığını biliyom.

H: Niyeymiş?

E: Kıyas kabul etmez de onun için. Aha aha aha!

H: Edepsiz! Dur bi dakka, şu işimi bitireyim soracam ben sana.



5 dakika sonra eşşekle hoca tekrar yola düşmüşlerdir..

H: Hımmm. Kıyas kabul etmez demeeek!

E: ?!

H: Eşşşşeek!

E: Buyur hoca?

H: Ben seni hadım edecem. Edepsizliği görecen sen!

E: Hocam, kurbanın olayım, ben bi eşeklik ettim. Sen affet!



30 dakika sonra..

H: Yok, ben seni hadım edecem. Ne edepsiz hayvansın sen yahu!

E: Yemin billah hoca, bi daha yapmam. Büyüklük göster!

H: Bak hayvana, hala büyük diyo, göster diyo yahu. Allah şahit dibinden kestirecem, bak bi daha ağzına alabiliyon mu!

E: Tamam dedik ya hoca?

H: Tamamı görecen sen, seni gidi azmış, kudurmuş hayvan.

E: Kesersen kes ya! Zaten bi şey gördüğümüz mü var şu dünyada? Hoca hoca, sen biliyon mu ben daha bi siftah etmedim ya!

H:!?

E: Sen kaç karı eskittin de şu gariban eşek ne yapıyo diye bi düşündün mü hiç? Ben daha bi dişi eşek görmedim hayatımda. Bi de hoca olacan, sadece kendini düşünüyon, bencil insan…

H: Bi dakka, sen hakikaten hiç dişi eşek görmedin mi yahu? Hiç halvet olmadın mı?

E: Görmedim işte. Hani yolda birinin dışkısını kokluyodum da toplayıp yem torbama doldurmuştun ya, bi de dalga geçmiştin “sen kokladın, ben topladım, şimdi niye beğenmiyon diye”.

H: Haksız mıydım ama, doğru söyle.

E: Hiç de değil, sanki senin her kokladığın şey sofraya konsa yenir mi? Söyletme beni şimdi.

H: Tamam, mevzuyu dağıtma.

E: Neyse, hepi topu bütün faaliyetim odur işte. Elini vicdanına koy da söyle şimdi hoca; o kadarcık şeyle sen kaç kere evlen, ben naa şununla bi dişi eşek bile görmiyeyim, Allahtan reva mı bu ha? Bi de kalk sen, yok kesecem, yok hadım edecem de. Allahtan bi gün görmedikten sonra ne edersen et. Seni Allaha havale ediyom, bildiği gibi yapsın, benim çektiklerimi sana da tattırsın!

H: Yahu bak üzüldüm şimdi. Tamam karakaçan, vazgeçtim, yok öyle bi şey. Bi an kızdım ondan öyle söyledim kara gözlüm. Hadi unutalım bunları.



30 düşünceli dakika daha geçer..

E: Hocaaaa!

H: Hıı?

E: Sen şimdi üç gün oruç tutacan?

H: O niye?

E: Yemin ettiydin ya kesecem diye, sonra bozdun yeminini.

H: Delirtme adamı! Yahu senin şeyin için koskoca hoca oruç mu tutarmış, nerde görülmüş böyle rezalet?

E: Benden söylemesi, sonra salkım talkın diye laf ederler karışmam.

H: Yeteeer! Töbe yahu, hayvanlığın sınırı var da şu eşekliğin sınırı yok ha!
 
Hoca'nın rüya tabiri eşşeği huzursuz etmiştir..
~~~~
E: Hocam, hani geçenlerde ben bi rüya görmüştüm..
H: Evet?
E: Sen de tabir etmiştin..
H: Eee?
E: Ya senin rüya tabiri doğru çıkmazsa?
H: Çıkmazsa gören eşşek olsun!
E: ?
 
E: Hoca, sen şimdi insan kaynaklarının patronu olsan..
H: Ee?
E: Ben de sana iş başvurusunda bulunsam.
H: Eee?
E: Beni hangi pozisyona alırdın?
H: Kargo bölümüne.
E: Niye kargo?
H: Eşeksin de ondan!
E: Yaa hoca, başka bi pozisyon istiyom ben. Bıktım bu eşeklikten.
H: Getir götür işleri?
E: Olmaz hoca, o da aynı kapıya çıkar.
H: Peki ne özelliğin var senin, söyle ona göre bi pozisyon bulalım.
E: Yüke gelirim ama bunu geç. İnatçıyım, çok inatçıyım. Çok bağırırım, sesim var; aha aha aha! Sonra, biri sırtıma binerse hiç gocunmam. Başka bi eşek gördüm mü coşarım, çifte atarım, ısırırım.
H: Valla karakaçan, bu özelliklere uygun bi pozisyon var ama bana sorarsan hiç heveslenme derim.
E: Çok meraklandım, neymiş bu pozisyon hocam?
H: Genel müdür yardımcısı!
E: Vay be! Hocam ben neymişim meğer!
H: Hoop yavaş ol! Ben hoca olduğum sürece sen kargoya devam ediyon karakaçan.
E: Olsun hocam, manevi değerim çok arttı benim.
H: Tamam yavrum, fazla abartma bu işi.
E: Bildiğin gibi değil hocam, coştum ben. Seni severim hoca, azıcık uzak dur, çifte atabilirim.
H: Hey yüce yaradan, hikmetinden sual olmaz. Şu makam nedir ki hayali bile bi eşeği baştan çıkarabiliyo!
 
AB dönem başkanı olan Almanya, Türkiye'yi AB'nin 50. yılı kutlamalarına davet etmez.



E: AB'ye davet edilmedik hoca?
H: Olsun, önemli değil bunlar.

E: Nası önemli olmaz, aday ülke değil miyiz? Hem bi daha ne zaman 50. yıl kutlanacak da biz de orda olacaz?

H: Biz bi AB'ye girelim gerisi kolay karakaçan.

E: Yok hoca, bunu hazmedemeyiz.

H: N'apcaz peki? Zorla mı davet ettirecez kendimizi?

E: Misilleme yapalım!

H: Nası olacakmış o?

E: Biz de onları Nasreddin Hoca şenliklerine davet etmeyiz.

H: Haberleri bile olmaz karakaçan.

E: O zaman bi davetiye göndeririz, "sizi davet etmiyoz, gelmeyin" deriz.

E: Eh, öyle olur işte.
 
Eşşek edebiyat meraklısıdır.
~~~~

Eşşek: Hoca, sen hiç şiir yazdın mı?

Hoca: Yok. Hanıma bir iki satır karalamıştım zamanında, ama beğenmedi.

Eşşek: Yaa, söylesene hoca, dinlemek istiyorum.

Hoca: Unutmuşum karakaçan, hatırlamıyorum.

Eşşek: Nasıl unutursun hoca?

Hoca: Yahu ben de beğenmemiştim aslında, anlasana. Peki senin şiirin var mı karakaçan?

Eşşek: Var hoca, okuyayım mı?

Hoca: Oku bakayım.

Eşşek: [şiirini okur]
HocaileEssek_Karpuz01.webp
Yeşil Karpuz Kabuğu


Bi karpuz

Sulu mu sulu

Kabuğu yeşil

İçi kırmızı

Şart değil kırmızı mırmızı

Pembe de olur

Ama kabuğu yeşil

Sulu sulu

Olgunlaşmış

Önemli değil hani

Olgunmuş dolgunmuş

Kelek de olur

Yeter ki karpuz olsun

Yeşil kabuğu olsun

Aklıma düşen şu

Yeşil karpuz kabuğu
 
E: Dünyanın ortası neresi hoca?
H: Bizim sarı öküzün ayağını bastığı yerdir!
E: Hani benim bastığım yerdi hoca?
H: Sen internete girmezden evveldi o.
E: N'oldu internete girdiysek?
H: Şirazen bozuldu karakaçan, ayar tutmazsın sen artık!
 
E: Bunlar bi şey diyo hoca, ne diyolar?

H: Sen anlamazsın karakaçan, siyasi mesele.

E: Ne diyolar ya, bi desene hoca.

H: “Hepimiz ermeniyiz!” diyolar. Tamam mı şimdi?

E: Tamam, biz de eşeğiz. N’olmuş yani?

H: …

E: Eşeğiz, eşeğiz..

H: ?

E: Hepimiz eşeğiz! Aaa ne güzel oldu: “Hepimiz eşeğiz!”

H: ??

E: Hoca sen de söylesene hadi: Hepimiz eşeğiz! Bak çok güzel oluyo, valla!

H: Hadi ordan. Yahu hiç insan “eşeğim” der mi? İnsan insandır, eşek de eşektir işte.

E: Ermeniyiz diyonuz ama?

H: O başka. Bi esprisi var, karakaçan. Fesüphanallah, bu eşek de amma münasebetsiz oldu artık.

E: Espri neymiş?

H: Bak yavrum, güzel gözlüm. Şimdi bizden biri gitti bu masum ermeniyi öldürdü ya, biz de insanlık adına “hepimiz ermeniyiz” diyoz işte. Katili desteklemiyoz, masum insanların yanındayız diye mesaj veriyoz. Anladın mı kuzum benim?

E: Bi de bana kuzum deme!

H: N’oldu yine?

E: Benim kardeşimi biliyon, genç yaşta sucuğa karıştı gitti.

H: Yahu tamam, birileri bi yanlış iş yaptıydı, geçti gitti.

E: Sucukçuyu mu tutuyon sen şimdi?

H: Ne münasebet? Benim eşeğimin tırnağı olamaz o hayvanlar!

E: Bize niye bi espri yok şimdi?

H: Nası yani?

E: “Hepimiz ermeniyiz” deyince bi esprisi oluyo da “Hepimiz eşeğiz” niye olmuyo?

H: Hadi ordan, eşek meşek değiliz işte. Herkes kendisi olsun.

E: Hepimiz eşeğiz!

H: Git işine bak.

E: Hepimiz eşeğiz?

H: Nerde bu zopa?

E: “Hepimiz insanız!”

H: ?

E: “Hepimiz insanız!”

H: Kim?

E: Hepimiz, sen, ben, kardeşim, anam, babam…

H: Sen ne biçim hayvansın yahu? Beni karıştırma şu iğrenç sloganına. Ben değilim, insan minsan değilim ben. Seninle hiç bi şey olmam. Ben hocayım o kadar işte.

E: Hepimiz..

H: Suuus!

E: Hepimiz hocayız!

H: Allah cezanı versin. Satacam seni, Allah şahit! Hem de sucukçuya satacam!
 
Cari açık tartışmaları eşeğin kulağına kadar ulaşır, hatta eşeğin kulağına su kaçırır.

~~~~

E: Hocaaa!

H: Hıı!

E: Bi şey soracam ama bilmiyosan mahcup olmayasın, ha?

H: Sor sen, çekinme.

E: Şu cari açık da ne, bi anlatsana bana.

H: Sen anlamazsın onu, boşver.

E: Yoksa bilmiyon mu? Aha aha aha.

H: Bilmesine biliyom da, bu ince bi mesele karakaçan, sen nasıl anlıyacan?

E: Sen anlatırsan ben anlarım hoca.

H: Peki, madem çok istiyon anlatayım. Koca kulaklarını aç da iyi dinle, bi daha anlatmam bak!

E: Dinliyom.

H: Şimdi ben sana çok yedirsem, çok yedirsem sonra sen hiç çıkarmasan ne olur?

E: Karnım şişer.

H: Bir hafta böyle olsa?

E: Karnım davul olur.

H: Daha daha devam etse?

E: Patlarııım.

H: İşte cari açık bu. Herkes çok yiyo, az çıkarıyo, şişkinlik oluyo, patlarız diye korkuyoz.

E: Hocaaaa, bu ters oldu.

H: Nası ters?

E: İşe tersinden yanaşıyon hoca, aslında sen bana hiç yedirmiyon, hiç yedirmiyon ama ben sürgün olmuşum, tutamıyom, hep çıkarıyom.

H: Eee?

E: Ben açlıktan ölüyom, sen şişkinlik var diyon hoca, Allahtan reva mı bu?

H: Misal verdik kara gözlüm, yanlış anlama.

E: Yok hoca, misalin de bi münasebeti olur. İşi tam zıddına çıkardın sen. Anladım, sen bu işleri anlamıyon.

H: Eşeeek! Dedim ben sana sen anlamazsın, boşver diye.

E: Anlayanlar senin gibiyse vay haline bu milletin. Eşekten düşmüşten beter edersiniz siz insanı.

H: Yeteer!

E: Demek ki haklıyım.

H: Zopa geliyo bak!

E: Tamam hoca, Allasen vurma, şişkinlik var çatlıyacam şimdi. Aha aha aha!

H: Fesüphanallaaaah!
 
Yakıtsız çalışacak bir makina fikri eşeği heyecanlandırır. Hocaya müracaat eder..
~~~~
E: Hocam bi maruzatım vardı..
H: Hıı?
E: Yakıtsız çalışacak bi makina olur mu?
H: Olur ama senin işine gelmez!
E: Niyeymiş?
H: Keseriz senin samanını, oldu sana gül gibi yakıtsız çalışan makina işte. Keh keh keh!
E: Aman hocam, beni karıştırma. Bildiğin makinayı soruyom ben, yakıtsız çalışır mı?
H: Çalışmasına çalışır ama gene işe yaramaz.
E: Niye ki?
H: Bi kere çalıştırdın mı bi daha durduramazsın da ondan!
 
Geri
Top