Hoca ile Eşşek

E: Hoca, cumhuriyet tehlike altında mı?
H: Doğrudur karakaçan.
E: Ciddi mi?
H: Evet, tirajı çok düştüğünden durum ciddi.
E: ?

"Irak'ın işgalinin 4. yıldönümüne ithaf olunur."
~~~~
E: Dünyanın en kıymetli yeri neresi hoca?
H: Ortadoğu.
E: Niye?
H: Paylaşılamıyo da ondan!

Ertuğrul Özkök sorar; "Türkler saf bir ırk mıdır?" diye. Eşek de sorar..
~~~~
E: Hoca, sen bilirsin, Türkler saf bir ırk mıdır?
H: Yarı yarıya.
E: Nasıl yani?
H: Saf olmasına saftırlar da, ırk olarak değil, millet olarak saftırlar.
E : Niye?
H: Bak mesela, ben nereye gitsem sen beni adım adım takip ediyon ya.
E: Eee?
H: Onlar da sevdiklerini öyle takip ederler de ondan.
E: İyi ya işte.
H: Ölçü eşek olursa iyi tabii.

Hrant Dink'in cenazesindeki "Hepimiz Ermeniyiz!" sloganı üzerine çıkan tartışmalar eşeğin merakını celbeder...

~~~~

E: Bunlar bi şey diyo hoca, ne diyolar?

H: Sen anlamazsın karakaçan, siyasi mesele.

E: Ne diyolar ya, bi desene hoca.

H: “Hepimiz ermeniyiz!” diyolar. Tamam mı şimdi?

E: Tamam, biz de eşeğiz. N’olmuş yani?

H: …

E: Eşeğiz, eşeğiz..

H: ?

E: Hepimiz eşeğiz! Aaa ne güzel oldu: “Hepimiz eşeğiz!”

H: ??

E: Hoca sen de söylesene hadi: Hepimiz eşeğiz! Bak çok güzel oluyo, valla!

H: Hadi ordan. Yahu hiç insan “eşeğim” der mi? İnsan insandır, eşek de eşektir işte.

E: Ermeniyiz diyonuz ama?

H: O başka. Bi esprisi var, karakaçan. Fesüphanallah, bu eşek de amma münasebetsiz oldu artık.

E: Espri neymiş?

H: Bak yavrum, güzel gözlüm. Şimdi bizden biri gitti bu masum ermeniyi öldürdü ya, biz de insanlık adına “hepimiz ermeniyiz” diyoz işte. Katili desteklemiyoz, masum insanların yanındayız diye mesaj veriyoz. Anladın mı kuzum benim?

E: Bi de bana kuzum deme!

H: N’oldu yine?

E: Benim kardeşimi biliyon, genç yaşta sucuğa karıştı gitti.

H: Yahu tamam, birileri bi yanlış iş yaptıydı, geçti gitti.

E: Sucukçuyu mu tutuyon sen şimdi?

H: Ne münasebet? Benim eşeğimin tırnağı olamaz o hayvanlar!

E: Bize niye bi espri yok şimdi?

H: Nası yani?

E: “Hepimiz ermeniyiz” deyince bi esprisi oluyo da “Hepimiz eşeğiz” niye olmuyo?

H: Hadi ordan, eşek meşek değiliz işte. Herkes kendisi olsun.

E: Hepimiz eşeğiz!

H: Git işine bak.

E: Hepimiz eşeğiz?

H: Nerde bu zopa?

E: “Hepimiz insanız!”

H: ?

E: “Hepimiz insanız!”

H: Kim?

E: Hepimiz, sen, ben, kardeşim, anam, babam…

H: Sen ne biçim hayvansın yahu? Beni karıştırma şu iğrenç sloganına. Ben değilim, insan minsan değilim ben. Seninle hiç bi şey olmam. Ben hocayım o kadar işte.

E: Hepimiz..

H: Suuus!

E: Hepimiz hocayız!

H: Allah cezanı versin. Satacam seni, Allah şahit! Hem de sucukçuya satacam!

Türk toplumu ırkçı bir toplumdur' Ünlü oyuncu Haluk Bilginer'den şok açıklamalar!

~ ~ ~ ~

E: Hoca, ciddi bi şey diycem şimdi.

H: Hıı!

E: Bana insan desene bi.

H: Say ki dedim.

E: Sağol, hocaaa sen eşşeksin!

H: O ne biçim laf seni terbiyesiz!

E: Irkçısın işte, gördün mü ırkçısın, ırkçısııııııın!

H: Peki eşşekoğlueşşek, madem insan olmaya heveslisin, ben de bu senenin oruçlarını sana tutturmazsam bana Hitler desinler.

E: O kim hocam?

H: Eşeğin teki.

E: Gene ırkçılık yapıyon ama.

H: Çattık yahu!

E: Bizi Hitler yaptın şimdi, bi özür borcun var!

H: Bilirsin, hoca borçlarını er geç öder. Keh keh!

E: Yok yaa, koyun geçecek de yün takılacak da.. Beni şapşal koyun mu sandın?

H: N'oldu şimdi, hem eşeksin hem de ırkçı işte.

E: ?!

İneğin etinden, sütünden, derisinden, tersinden, öküzün gücünden yararlanılır. Eşşeğin sadece taşımasından yararlanılır, inadından bıkılır. Sor bakalım niye iri memeleri, dolayısıyla sütü yok. Olsaydı nüfusu bu kadar az olur muydu?

Diyanet "faizli krediyle lüks olmayan ev alınabilir" diye fetva verir, ama eşek bir de hocaya danışır.

~~~~

E: Hocam, kredi ile ev alınır mı?
H: Biraz zor.

E: Niye?

H: Faizler yüksek de ondan.

E: Ben fetva sordum hoca, caiz midir?

H: Gene zor!
E: Niye?

H: Faizler yüksek de ondan.

E: Hoca, sen de hep aynı cevabı veriyon ama!

H: Karakaçan, bi meselenin bi cevabı olur. Faize fetva verirken eve bakarsan şaşı olursun şaşı!

E: Benim kafam karıştı hoca. Başka bi derin hoca bulup ona danışacam.

H: Git istediğine danış hayvan, eşşeklik senin tabiatında var zaten.

Eşek, ülkemizde eş değiştirmenin yaygınlaştığına dair haberleri hayretle izler..
~~~~
E: Hoca, felaketi gördün mü? Eş değiştirme yaygınlaşıyormuş!

H: Serbest piyasadandır.
E: Nasıl?
H: Yastığın altındakileri dolaşıma soktuktan sonra sıra yastığın üstündekilere gelmiş demek.
E: Hadi ya! Peki bu oluyo mu hoca?
H: Faize bulaşmazsan mesele yok!
E: Bu işin faizi nasıl oluyo ki?
H: Yabancı sermaye karakaçan, yabancı sermayeye girmeyecen!
E: Girersen ne olur?
H: Cari açık olur, kapatamazsın!
E: Hocam, çok derin ilmin var senin, ver elini öpeyim.
H: Hadi ordan yalaka hayvan. Samimiyetsiz seni!
E: Valla öğrenmek için soruyom, yok bi art niyetim.
H: Sen git eşekler alemini sorgula önce, ondan sonra insanlara bulaş tamam mı? Eşekliğin lüzumu yok!
E: Şimdi de lüzumsuz olduk!
H: Öyle işte; lüzumun yok ama ihtiyaca binaen taşıyom seni.
E: Yok daha neler! Sen ne zaman beni taşıdın hoca? Hep ben seni taşıyom bildim bileli.
H: O anlamda değil..
E: Sen her şeyi tersten görüyon, anladım ben. Lafa bak; lüzum yokmuş da ihtiyaç varmış.
H: ?
E: Yok, ben bu hocaya fazlayım, beni taşıyamıyo işte. Aha aha aha!
H: Zopa!
E: Sustum.

Eşek, yorumcu Orhan'ın kWh açıklamalarından pek bir şey anlamaz. Tabii ki hocaya danışır:

~~~~

E: kW nedir hoca?

H: Kilowatt demektir.

E: Peki, kilowatt nedir?

H: Bak, sen şimdi saman yiyosun ya.

E: Ee?

H: Sonra gübre çıkarıyon.

E: Eee?

H: İşte, yediğinle çıkardığın arasındaki fark kilowatt oluyo, karakaçan.

E: Hadi ya! Peki nası ölçüyon?

H: Samana verdiğim paradan, gübreden aldığım parayı çıkıyom, kıymetini buluyom.

E: Hoca, bu hesapta ne benim gübrem, ne de seninki para eder.

H: Zaten farkımız ne yediğimizde, karakaçanım.

E: Ben de senin yediklerinden yesem, kilowattım seninkini tutar mı?

H: Gene olmaz. Çünkü senin yediğin haltları da ben yiyemem!

E: ?!

Cari açık tartışmaları eşeğin kulağına kadar ulaşır, hatta eşeğin kulağına su kaçırır.

~~~~

E: Hocaaa!

H: Hıı!

E: Bi şey soracam ama bilmiyosan mahcup olmayasın, ha?

H: Sor sen, çekinme.

E: Şu cari açık da ne, bi anlatsana bana.

H: Sen anlamazsın onu, boşver.

E: Yoksa bilmiyon mu? Aha aha aha.

H: Bilmesine biliyom da, bu ince bi mesele karakaçan, sen nasıl anlıyacan?

E: Sen anlatırsan ben anlarım hoca.

H: Peki, madem çok istiyon anlatayım. Koca kulaklarını aç da iyi dinle, bi daha anlatmam bak!

E: Dinliyom.

H: Şimdi ben sana çok yedirsem, çok yedirsem sonra sen hiç çıkarmasan ne olur?

E: Karnım şişer.

H: Bir hafta böyle olsa?

E: Karnım davul olur.

H: Daha daha devam etse?

E: Patlarııım.

H: İşte cari açık bu. Herkes çok yiyo, az çıkarıyo, şişkinlik oluyo, patlarız diye korkuyoz.

E: Hocaaaa, bu ters oldu.

H: Nası ters?

E: İşe tersinden yanaşıyon hoca, aslında sen bana hiç yedirmiyon, hiç yedirmiyon ama ben sürgün olmuşum, tutamıyom, hep çıkarıyom.

H: Eee?

E: Ben açlıktan ölüyom, sen şişkinlik var diyon hoca, Allahtan reva mı bu?

H: Misal verdik kara gözlüm, yanlış anlama.

E: Yok hoca, misalin de bi münasebeti olur. İşi tam zıddına çıkardın sen. Anladım, sen bu işleri anlamıyon.

H: Eşeeek! Dedim ben sana sen anlamazsın, boşver diye.

E: Anlayanlar senin gibiyse vay haline bu milletin. Eşekten düşmüşten beter edersiniz siz insanı.

H: Yeteer!

E: Demek ki haklıyım.

H: Zopa geliyo bak!

E: Tamam hoca, Allasen vurma, şişkinlik var çatlıyacam şimdi. Aha aha aha!

H: Fesüphanallaaaah!