• Merhaba Ziyaretçi.
    "Yapay Zeka Objektif " Fotoğraf Yarışması başladı. İlgili konuya  BURADAN  ulaşabilirsiniz. Sizi de bu yarışmada görmek isteriz...

Mayıs sinekleri

yilmaz27

Ne Mutlu Türküm Diyene
Site Yetkilisi
Süper Moderatör
Mayıs sineklerinin 1 günlük hayatı

Vasatî ömrü en kısa olanların böceklerin başında mayıs sinekleri gelmektedir. Bu böcekler, yumurtadan çıktıktan sonra sadece yarım saat ile bir gün arasında hayat sürmektedir


eintagsfliegen-resdata4.jpg

Neden "bir günlük?"
Hayvanlar âleminde tür sayısı bakımından en kalabalık grup olan böceklerin (yaklaşık bir milyon) ömürleri ergin olarak geçirdikleri süreler dikkate alınarak hesaplanır. Ergin ömürleri dikkate alındığında bazı böcekler bir mevsim yaşarken, bazıları da (bal arısı kraliçesi 5 yıl, termit kraliçeleri ise, 15 yıl) daha uzun yaşar. Bazı böceklerin ise, ömürleri günler mesabesindedir. Vasatî ömrü en kısa olanların başında mayıs sinekleri gelmektedir. Daha ziyade bahar aylarında (bazen sonbaharda) neşet ettiklerinden mayıs sineği olarak adlandırılan bu böcekler, yumurtadan çıktıktan sonra sadece yarım saat ile bir gün arasında hayat sürmektedir. Hayat sürelerinin bu kadar kısa olması insanların dikkatini çekmiş ve birçok dilde bu böceklere "mayıs sineği", "bir günlükler" veya "Birgün sinekleri" gibi isimler verilmiştir. Latince olarak adlandırılmaları dahi bu özelliklerini yansıtır mahiyette olup, dâhil oldukları takıma ephemeres (kısa ömürlü) ve pteron (kanat) Latince kelimelerinin birleşiminden oluşan Ephemer Optera adı konmuştur.

Hayatlarını nasıl geçirirler?

Yeryüzünde bilinen 2.500 kadar türü olan mayıs sineklerine, sürekli buzla kaplı bölgeler ile çöl gibi her dem kurak olan yerler dışında her yerde rastlanır. Bununla birlikte, serin dağlık bölgelerdeki dere ve göl kenarlarında daha sık görülürler.​


Son derece zarif görünümlü bu böcekler sinek olarak adlandırılmalarına rağmen, aslında sinekle tek ortak noktaları, bir olan hikmetli ve sanatlı yaratan Rableridir. Yoksa bu narin böceklerin, sineklerle uzaktan yakından alâkaları yoktur. Bir günlükler çocukluk ve gençlik safhaları olarak adlandırılabilecek lârva dönemlerini tamamen suda geçirir. Ancak, sivrisinekler gibi, bazı böceklerden farklı olarak sadece temiz ve berrak sularda yaşarlar. Suda geçirdikleri bu ilk safhaları vasatî ömürlerinin % 99'undan fazlasını oluşturur. Yaklaşık 1 yıl kadar süren bu dönemin ardından yetişkinler dünyaya gelir. Yetişkinler dünyaya gelmeden önce diğer bütün böceklerden farklı olarak bir günlük lârvaları Sub Imago olarak isimlendirilen kanatlı bir safha geçirir. Ergin böceklerin dünyaya gelmesi ise, ilk anda insan vicdanını titreten bir hâdiseler dizisinin de başlangıcı olur.


Erginler, göğüs kısımlarında bulunan ve dinlenme hâlinde iken yukarıda tuttukları zar gibi incecik tülden kanatları ile tanınır. İki çift kanada sahip olan Bir günlüklerin üçgen şekilli ön kanatları daha büyük, ikinci çift kanatları ise daha küçüktür. Vücutlarının nihayetinde ise, o narin görünümlerini pekiştiren ip gibi incecik üç -bazılarında ise iki- uzantı vardır. Bu uzantılar güzelliklerine güzellik katarken uçma esnasında, onların dengelerini sağlamalarına da yardımcı olur.


Bu küçük ince narin bedenlerine dünyaya geldikten sonra beslenmeye bile vakit bulamayacakları ağırlıkta görevler yüklenmiştir. Vazife şuuru o kadar had safhadadır ki, beslenmeyi sanki düşünmezler. Zaten beslenemeyecekleri için işe yaramaz hâlde olan ağız parçaları ve yutaktaki kasları vasıtasıyla onlar, gıda yerine iştahla hava yutarlar. Hava yutma sonunda giderek bağırsakları dolar, vücutları şişer ve şiştikçe de özgül ağırlıkları düşer. Böylece uçmaları kolaylaşır ve enerji ihtiyacı da buna bağlı olarak azalır, bu yüzden beslenme onlar için fuzuli bir iş olur. İşte, bu narin böcekler ezilince çıkan "çıt" sesi gövdenin balon gibi patlaması sebebiyledir. Birgünlükler vücutlarına doldurdukları bu havanın yerini değiştirerek uçuş sırasında konumlarını ve yönlerini de ayarlar. Sahip oldukları bu donanımla artık çok fazla enerjiye ihtiyaç duymadan vazifelerini gerçekleştirmeye hazırdırlar.

Bir günlüklerin muhteşem dansı
Kendileri açısından hayatlarındaki öncelikli gaye, hemen bir eş bulup nesillerinin devamını sağlamak olduğundan, binlercesi bir bulut şeklinde eş arama uçuşuna başlar. Bu uçuş, eşine az rastlanır güzelliktedir. Akşamüzeri saatlerinde, önce erkekler su yüzeyinden 2-10 m kadar dikine yükselir, daha sonra kanatlarını ve vücutlarının sonundaki uzantılarını açarak aşağı doğru paraşütle iner gibi süzülür.


Bu esnada dişiler, uçuşan erkekleri genellikle sakince seyreder. Bütün hemcinslerinde var edildiği üzere bir müddet naz makamında kalır dişiler, sonra sevk-i İlâhî ile erkeklerin uçuşuna eşlik ederler. Havada sahnelenen bu muazzam oyunun ilk perdesi kapanmadan, oyunun ikinci perdesine geçilir kısa bir süre sonra. Her fert kendine bir eş seçer ve süre kısıtlı olunca neslin devamı için lâzım olan görev havada gerçekleşiverir ve ardından erkeklerin hayatı son bulur. Dişilerin ise son bir görevi daha vardır. Hızla akan tertemiz suya aniden dalarlar ve suyun tabanında bulunan taşlara veya bitkilere 8.000 kadar yumurtayı yapıştırıverirler. Bazen de yumurtaları su yüzeyine bırakırlar. Daha sonra onların da hayatı son bulur.


Yumurtalarından çıkan yavrular, düşmanlarından korunmak ve beslenmek için, çok açık bir İlâhî sevkle ya suda oradan oraya hızla yüzer yahut dipteki çamur içinde gizlenirler. Yavrular, karın kısımlarının her iki yanında dizili bulunan (7 çift) solungaçları sayesinde balıklar gibi ihtiyaç duydukları oksijeni çevrelerini saran sudan karşılarken, kendilerine rızık olarak sunulan su yosunları ve diğer tek hücreli bitkicik lerle beslenirler. Ergin hâle gelmeden önce 20-30 defa deri değiştirirler. Sonra erginler meydana gelir ve bu devr-i dâim tekrarlanır.


Dünyaya geldikten sonra bereketli bir ömür sürer Bir günlükler. En fazla 24 saat içinde ilham edilen bütün vazifeleri bihakkın yerine getirildikten sonra hem erkek hem dişilerin ömrü sona erdirilir. Zira Kâinatın Yaratıcısı bütün canlılar gibi onları da bazı isimlerinin tecellilerine mazhar etmekte ve sonra hayatlarına son vermektedir.


Kısacık ömürlü bu canlılarla mukayese edildiğinde insana çok daha uzun bir ömür verilmiş olsa da, etrafını duyacak, hissedecek ve değerlendirecek boyutta, şuurlu olarak bir saat bile yaşasa, özellikle inkâr ve şirk hususunda bir mazeret hakkının kalmayacağını bu hayvancıkların ibretamiz hayatları bize ders veriyor. Dolayısıyla insan buluğ çağından sonra vasatî ömür sayılan altmış seneyi tamamladığında "Düşünüp gerçeği görebileceğin kadar ömür vermedik mi?" (Fâtır, 37) hitabının muhatabı sayılır.

Gaye-i hayatları
Sathî bir nazarla değerlendirildiğinde, bu hayvancıkların ekonomik bir getirileri ve herhangi bir faydaları yokmuş, kısacık ömürleri boyunca yegâne gâye-i hayatları nesillerinin devamını sağlamakmış gibi görünür. Ancak, suda yaşayan diğer pek çok böceğe olduğu gibi bir günlüklere de gıda zincirinde ve ekolojik dengede büyük vazifeler yüklenmiştir. Onlar da kendileri için çizilen rota doğrultusunda bir hayat sürer, sonra suya düşen cansız bedenleri balıklara ve suda yaşayan diğer canlılara rızık olur. Suya bırakılan yumurtadan yavrular (nimf) çıkmaya başlayınca, binlerce yumurta bırakmalarının hikmeti de anlaşılır. Bir günlüklerin yumurtaları, bilhassa da lârvaları, suda yaşayan diğer böceklere, yusufçuklara, taş sineklerine, salyangozlara, balıklara ve su kuşları gibi birçok hayvana gıda olur.


Tabiatta kurulu bulunan dengeye katkıları yanında yavrular sadece temiz suda yaşayabildikleri ve suda meydana gelen kirlilikten hemen müteessir oldukları için, su kalitesinin belirlenmesi yönüyle insanlar için birer uyarıcı (indikatör) olarak da vazifelendirilmişlerdir. Bir günlük yavrularının bu özellikleri dikkate alınarak su kalitesi rahatlıkla takip edilebilmektedir. Yani bir günlükler hâl dilleri ile "Bizim yaşadığımız su size zarar vermez, gönül rahatlığıyla için." derler. Bununla kalmazlar, milyonlarca yıl öncesine dayanan atalarına ait fosillerle tıpa tıp aynı olduklarını haykırarak, bir kısım evrimcilerce tesadüf eseri oldukları hususunda üzerlerine atılan iftirayı reddederken, bu muhteşemlerden muhteşem kâinatın Sanatkârını işaret ederler.


Kaynak: Mayıs sineklerinin 1 günlük hayatı
 

yesim434

Hırçın Karadeniz Kızı Biricik Yeşim
AdminE
Bu Ayın Lideri
Hayat işte;
Bazı şehirler soğuk,
Bazı cümleler eksik,
Bazı insanlar uzak,
Bazı hayatlar kayıp,
Bir yanımız hep kırık dökük, yarım yamalak,darmadağınık,
Neresinden tutsan elinde kalıyor
 
Top