Gırgır Gülmece Dergisi
I.Dönem:
Oğuz Aral yönetiminde 1972'den 1989'a kadar Türkiye'nin en çok satan haftalık kült gülmece dergisi oldu.
26 Ağustos 1972 tarihinde yayınlanmaya başlayan ve gündeme/politikaya dair güldürürken düşündüren ince bir gülmece anlayışını sergileyen Gırgır dergisinin temel sloganı; "Can sıkıntısını, aşk yarasını, karı koca kavgasını, şip şak keser. Her derde devadır, Gırgır da gırgır." idi.
Dergi, Batı taklitçiliğini devam ettirmek yerine, gülmeceyi yerelleştirdi ve gündelik hayatı, olabildiğince yalın bir hâlde mizahın konusu hâline getirdi.
Tirajını 300.000'e(kimi kaynaklara göre 500.000'e...) yükselterek Mad ve Crocodile'den sonra Avrupa'nın(yine kimi kaynaklara göre dünyanın...) 3. büyük gülmece dergisi haline gelen Gırgır, günümüzün ünlü gülmece ustalarının da çoğunu ortaya çıkardı.
Bunların arasında İsmet Çelik, Nuri Kurtcebe, Engin Ergönültaş, İlban Ertem, İrfan Sayar, Necdet Şen, Suat Gönülay, Gürcan Özkan, Cevat Özer, Atilla Atalay, Latif Demirci, Sarkis Paçacı, Hasan Kaçan, Bülent Morgök,Galip Tekin,Mehmet Çağçağ, Metin Üstündağ, Can Barslan, Uğur Durak, Behiç Pek, Cihan Demirci, Mehmet Polat, Mim Uykusuz, Özden Öğrük, Ramize Erer, Gani Müjde, Tuncay Akgün, Birol Bayram, İlhan Özsoy, Bülent Arabacıoğlu sayılabilir.
1960'lar boyunca düşüş gösteren gülmece dergiciliğine büyük bir ivme kazandıran Gırgır'ın bir dönemin gülmece anlayışı üzerinde büyük etkisi oldu. Daha sonra çıkan Fırt, Deli, Hıbır, Mikrop,Limon, Leman, Öküz, Hayvan, Penguen dergileri Gırgır örneğini temel alarak geliştiler.
17 yıllık uzun soluklu ve oldukça ilginç bir serüven yaşayan dergi, 1972'de tipik bir salon dergisi olarak çıktığı bu yolculuğu 1975'lerden 1980'lere kadar oldukça sıkı sayılabilecek bir muhalif çizgiyle götürmüş, 1980-1983 arasında ülkede varolan sıkıyönetim ortamında bu muhalif politik tavrı rahatça sürdürememiş ancak 1983 sonlarından başlayarak aynı çizgiye geri dönmüştür, ta ki 1989 sonunda Oğuz Aral'ın elinden alınacağı sürece dek...
1989 sonunda 'Gölge Adam' lakaplı Ertuğurul Akbay'ın adeta bir darbeyle satın alması ve yazar çizerlerinin protestosuyla sonun başlangıcı sürecine giren derginin kadrosundan toplu kopuşlar başladı. Bu kopuşların ardından Gırgır, bir süre daha yayın hayatına devam etti, ancak daha sonra tirajı mum gibi eriyip yok oldu.
İkinci Dönem:
Gırgır, efsaneyi devam ettirmeye çalışan Rıdvan Bağış'ın genel yayın yönetmenliğinde ve kadrosunda; Abdülkadir Tamer, Seyfi Şahin, Mehmet İnan, Erdoğan Oğultekin, Rıdvan Bağış, Anıl Gürak, Güven Bilge gibi adlarla ve yenilenmiş mizanpajı ile Mart 2008'de geri döndü ve her cuma okurlarına ulaşmaya başladı.
Gırgır geleneğini devam ettirmek arzu ve isteği ile yola çıkan bu adlar, eskiden olduğu gibi yine güldürürken düşündüren ve toplumun önünde yürüyen bir yayın anlayışı ile Gırgır'ı layık olduğu yere taşıyabilme anlayışı içinde olacaklarını duyurdular.
**********
Oğuz ARAL kimdir?
1936 yılında İstanbul Silivri'de doğdu.
Davutpaşa Lisesi'ni bitirdi.
İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'nin üçüncü sınıfından ayrıldı.
1950'den sonra çeşitli dergi ve gazetelerde karikatür çizmeye başladı.
Güncel, halkın anlayabileceği basite indirgenmiş bir karikatür anlayışına önem veren Aral, kendi gülmece görüşü ve doğrultusunda birçok karikatürcü yetiştirdi.
Gırgır Gülmece Dergisi'nin kurucusu ve yöneticisi olan Aral, daha sonra Avni dergisini çıkardı. Aral, Gırgır dergisinin tirajını 500 bin adedin üzerine çıkararak, dünyanın üçüncü büyük gülmece dergisi durumuna getirdi.
Avanak Avni tiplemesinin yaratıcısı olan Oğuz Aral, Hayk Mammer, Köstebek Hüsnü, Utanmaz Adam ve Vites Mahmut gibi tiplemeleriyle de tanınıyordu.
Karikatürleri ve 'Huysuz İhtiyar' başlığı altında yazıları ölümüne kadar Hürriyet gazetesinde yayınlanan Aral'ın, tiyatro, müzik ve sinema konularında da çalışmaları bulunmaktadır.
Anadolu'nun çeşitli yerlerinde pandomim gösterileri sergileyen Aral, Koca Yusuf (1966), Direkler Arası (1967), Bu Şehri İstanbul (1968), Ağustos Böceği ile Karınca (1971) adında çizgi filmleriyle de Türk çizgi film sektöründe önemli bir yere sahiptir.
Karikatürist Tekin Aral ile yazar İnci Aral'ın ağabeyi olan Oğuz Aral 26 Temmuz 2004 günü Bodrum'da yaşama veda etti.
(derlemedir)