Sorma kim bilir mahşerde neler gelecek başıma!

MustafaCİLASUN

Özel Üye
Özel üye

Titreten
bir hicran sinemde
Hüzün vadisinin sessizce
zerkeden haşyet nidasında


Ağlayan kim var,
yanan gönül nerde yar,
beni benden alan bu hıçkırık ar


Ne kadar el açsam,
en yakınım olan sahibime
hakkıyla yakarsam ve ihsannıyla buluşsam


Hakka ram
olmak için ne gerekli
Zişanı efendimiz her vakit
gönülde şevkle anılıp, yaşanmalı


Ne bıraktıysa,
ümmeti adına feryadı
şimdilerde duyulmasa da, akılla yol almalı


İnsan fıtratı
ve karışım olan mizacı
edebin vecdine boyanıp,
tevazuu ile taatte rıza bulunmalı


Takva
elbette hassasiyettir
Defaten umre ve hacca
gitmek sayısı değildir,ihlas sevdadır


Kuru heveslerin,
kısa yoldan ecir dilenenlerin
hesabı nefsin hülyasında ki zandır


Titreten
bir feyz bulunmadıkça,
tüm ezalar hakikat sedasıyla
durulmadıkça sadece ahd-i edadır


Ruhuna
dikkat et, ne söyler
Ötelerin aksanı ve adabıyla
verdiğin ahdini sabırla bekler


Ecel
ne sürurlu bir keder,
endişe zerkeden hassasiyet
kul için evet, bir saadet-i ekber


Halveti
ve uzleti iyi anla, ruhun
ve kalbin en bakir halinde
yaşatmaktan korkma, kaygıya kapılma


Şefaat
beklediğin kimdir
Ne kadar yakınsın, bahsi
geçince mi anarsın, söyle nasılsın


Hücrelerinde
hissetmek için Esma-ul husnayı
iliklerinde terennüm etmelisin


Rahmetin sebebi
ve muhatabı olan ümmetliğin
şiarıyla ömrünü hasredip, vuzuha ermelisin




Mustafa CİLASUN
 
Top