Sivas Yöresi Söz Nişan Düğün Adetleri

yesim434

Hırçın Karadeniz Kızı Biricik Yeşim
AdminE
Bu Ayın Lideri

Anadolunun diğer yörelerinde olduğu gibi Sivas’ında kendine özgü söz,nişan,düğün,evlenme gelenekleri vardı​


Kıza Bakma (Kız Beğenme):

Sivas Yöresinde köylerde kıza bakma, kız beğenme adetleri pek yoktur. Çünkü köyde her aile birbirini en iyi şekilde tanır. Köy halkı aynı zamanda birbiriyle akrabadır. Bu nedenle köylerde akraba evliliğine daha çok rastlanır. Kız beğenme (Kıza bakma) daha çok şehir, büyük ilçelerde ve ayrı köyler arasında bir gelenek halindedir. Evlenecek erkeğin anası komşuları ve akrabalarından birkaç kadın bir araya gelerek kız beğenmeye çıkarlar. Tavsiye edilmiş kızların evlerine tek tek giderek kızı bizzat görmeye çalışırlar. Eğer baktıkları kızlar arasında hoşlarına giden, beğendikleri olursa kızın tutum ve davranışları ile ailesinin durumunu çevredeki tanıdık bildik vasıtasıyla araştırırlar. Eğer bir mahsur yoksa beğenilen kıza başka bir gün dünür gidilir. Dünür gidenlere “görücü” denir. Görücüler kızı daha yakından tanıyabilmek için kendilerine su getirmesini isterler. Su getiren kız, görücüler sularını içinceye kadar karşılarında durur ve kızı iyice tetkik ederler.

Dünür Olma (Dünür Düşme):

Sivas Yöresinde dünürlük erkeğin ailesi tarafından beğenilen kızın ve ailesinin çok yönlü araştırılıp soruşturulmasından sonra yapılır. İlk dünürlük yine kadınlar tarafından yapılır. Erkeğin anası ve yakınlarından birkaç kadın kızın evine giderek kızın anasına durumu açar ve kızlarını beğendiklerini “Allah’ın izni Peygamberin kavli” ile kızlarına dünür olduklarını söylerler. Bu ilk dünürlükte kız tarafının cevabı genellikle “Hele bir araştırıp soralım da, Allah yazarsa olur” şeklindedir. Kız tarafı da oğlanı ve ailesini araştırmaya başlar. Bütün bu araştırmalar ve soruşturmalar gizli yapılır. Bir müddet sonra dünürlük tekrarlanır. Eğer araştırmalarda herhangi bir sakınca bulunmadı ve kızın verilmesi uygun bulunuyorsa “Allah yazdıysa ne diyelim, bir de babaları görüşsünler” denir ve iş, erkek dünürlere kalır. İki tarafın erkekleri görüşerek söz kesme gününü kararlaştırırlar.

Söz Kesme:


Sivas Yöresinde Söz Kesme kararlaştırılan günde erkeğin babası, yakın akraba ve komşulardan 5-10 kişi köyün ve mahallenin imamı ile kız evine giderler. Kız tarafı da kendi akraba ve komşularından münasip gördüklerini söz kesmeye çağırır. Akşam kız evinde toplanılır. Bir süre sohbet edildikten sonra imam veya yaşlılardan biri sözü asıl meseleye getirerek resmen dünürlükte bulunur. “Allah’ın emri Peygamberin kavli ile kızınızı, oğlumuza dileyi geldik” denir. Kız tarafının sözcüsü de “Allah’ın emrine ne diyelim, bizi hısımlığa kabul etmeniz, bizim için bir şereftir. Çok mehel münasip” diyerek hısımlığın kabul edildiğini bildirir ve daha sonra çay-kahve ikram edilir. Söz kesme anında şerbet de içilir. Söz kesme anında kız evinden bardak, fincan, tabak gibi şeyler çalınır. Ertesi gün erkeğe verilerek ziyafet veya başka bir hediye istenir.

El Öptürme:

Sivas Yöresinde Söz kesmeden sonra El Öptürme Geleneği yapılır. Oğlan evi sinilerle; katmer, çerez ve yemekler alarak kız evine topluca giderler. Gelenler gelin kıza el öptürürler ve para, saat, küpe gibi hediyeler verilir. Yenilir, içilir ve oyunlar oynanarak dağılmır. Sonraki günlerde kız evi karşılığına gider.

El Öptürme Karşılığı:


Sivas Yöresinde Söz kesmeden sonra El Öptürme Geleneği nden sonra kız evi el öpülmesine karşılık hısım-akrabasını, komşularını toplayıp oğlan evine gider. Bu gidişte daha çok çerez ve çiçek götürülür. Toplanan çiçekler (kız ve arkadaşlarınca) demet yapılır. Bağlanır. Boncuk ve pullarla süslenir. Üzerine kokular serpilir. Oğlanın çiçeği kız terafmdan özel hazırlanır. Bazı köylerimizde buna “çiçek” adı verilir. Oğlan evine sağdıçlar köyün gençlerini de davet ederler. Uygun bir meydana gece oyunlar oynanır, maniler söylenir. Sonuna doğru gelen çiçekler orada bulunan gençlere (erkeklere) dağıtılır. NİŞAN: Söz kesme işi bittikten sonra iki aile dünür olurlar. Dünürler karar verip nişan gününü belirlerler. Sonra çalgıcılar bulunur. Davetiyeler dağıtılr. Konu komşuya “Filan gün nişanımız var, buyurun.” Diye haber gönderilir. Yörede davetiyelere “oku”, davetlilere de “okucu” denir. Okucular, sinilerle katmer, baklava, çerez ve meyve gibi hediyeler getirirler, bu siniler oğlan evinde tekrar hazırlanır.

Nişan:

Sivas Yöresinde Nişan şehir merkezinde nişan büyük salon veya evin oldukça büyük bir odasında yapılır. Geleneksel yanı yoktur. Ancak köylerde nişanın adı şerbet içmedir. Şerbet içme günü genellikle Perşembe veya Pazar günüdür. Nişana davet edilen misafirler, kız evine yakın bir evin büyükçe bir odasında toplanır, ortaya bir tepsi içerisinde erkek tarafından getirilen çay, şeker, sigaralar konur. Misafirlere, hazırlanan şerbetler ikram edilir. Erkek ve kıza nişan takılır. Misafirler getirdikleri hediyeleri ortaya konan tepsiye bırakırlar. Hediyeler altın, süs eşyaları ve para olur.

Sivas Yöresi Söz Nişan Düğün Adetleri

Nişan-Düğün Arası Geleneği (Gözaydın Geleneği):


Sivas Yöresinde nişandan bir hafta geçtikten sonra oğlan tarafının kadınları ve ahbapları kız evine “gözaydın” a giderler. Kız evinde kız tarafının çağırdığı kadınlarda bulunmaktadır. Kızın arkadaşları sabahtan gelip gelip kızı süslerler, yeni elbiselerini giydirip saçlarını örerler. Konukların hepsi toplanınca kız arkadaşları arasında odanın ortasına gelir en yaşlıdan başlayıp herkesin alini öper.Şerbetler ve kahve içildikten sonra sazlar çalınır, türkü ve maniler söylenir, kızlar kalkıp halay çekerler ve bu arada gelinide bütün nazlanmasına rağmen kaldırıp oynatırlar.

Nişan-Düğün Arası Geleneği (Sini Göndermesi Geleneği):

Sivas Yöresinde nişandan sonra şehirde “Sini Göndermesi” denilen bir gelenek vardır. Nişan takılan kıza oğlanevi tarafından süs eşyaları ve giyim eşyaları büyükçe bir tepsinin (Sini) üzerine konarak kız evine gönderilir. Kız tarafı da yakın komşularını davet ederek getirilen eşyaları onlara gösterir. Gelenlere şerbet ikram edilir. Aynı şekilde kız evi de oğlan tarafına alınan giyim eşyaları ile iki sürahi şerbeti bir tepsiye koyarak oğlan evine gönderir. Aynı şekilde sini görmeye gelen misafirlere şerbet ikram edilir. Nişanlılık süresi kızın cehiz hazırlıkları, oğlanın askerlik durumu nedeniyle birkaç yıl uzayabilir. Genellikle köylerde nişanlılık iki yıl sürer. Nişanlılık döneminde Kurban bayramında oğlan tarafı, kız tarafına bayramlıklarla birlikte bir de kurban gönderir. Kurbanlık genellikle koç olur. Koçun alnına da büyükçe bir altın takılır. Kurbanlık gezdirilerek kız evine götürülür. Köylerde erkeğin nişanlısını görmesine pek izin verilmez. Açıktan kız evine gidip gelmek erkek için ayıp sayılır. Ancak iki aile arasında gidip gelme olur.
Söz alma: Nişandan belirli bir süre geçtikten sonra düğünle ilgili işlerin görüşülmesi ve düğün gününün kararlaştırılması için erkeğin babası kız evine giderek kızın babası ile görüşür ve düğün için bir tarih tespit edilir.Sivas Yöresinde Buna “Söz alma” denir.

Pazarlık görme :


Sivas Yöresinde Düğün için gün alındıktan sonra kıza alınacak cehizler, takılar ve buna benzer şeyler için pazara çıkmaya veya şehre inmeye “Pazarlık görme” denir. Pazarlık görmeye kız ve erkek tarafı birlikte çıkar. Dükkanlar dolaşılarak alınacaklar alınır. Ayrıca ana, baba, kardeş ve akrabalara çeşitli hediyeler (Yol) alınır. Düğün günü tespit edildikten sonra köy içi düğünlerde davet, sağdıç ve güvey tarafından ev ev dolaşılarak yapılır. Köy dışı yerlerden düğüne davet edileceklere okuyucu gönderilir.

Nişan-Düğün Arası Geleneği (Görüştürme):


Sivas Yöresinde Görüştürme geleneği vardır.Bunu gayesi gelini oğlan tarafı ile tanıştırmaktır. Her iki tarafın kadınları en güzel kıyafetlerini giyerek kız evinde toplanır. Odadaki geniş bir sininin üstüne, başta görümceler ve kaynalar olmak üzere herkes getirdiği hediyeleri koyar.Getirilen elbiseleri gelinin arkadaşları tekrar geline giydirirler ve getirilen altınları geline takarlar. Bu toplanının amacı kız ve erkek taraflarını yakınlaştırmaktır.

Kına Kağnısı:


Kız ve oğlan evinin yapmış olduğu eşyaları mahallin insanlarına göstermek için köyde veya şehirin içinde dolaştırılmasıdır. Bu iş eskiden kağnılarla yapıldığından “kına kağnısı” denmiştir. Eşyalar arabanın üstüne yerleştirilir. Etrafı halı, kilim ile süslenir. En üste yakın akrabalardan yaşlı bir kadın oturur. Bu kadının elinde yazma ve erbilerden yapılmış düğün bayrağı olur. Davul zurna eşliğinde dolaştırılır. Yine kına kağnısı hazırlanırken veya indirilirken mahalli oyunlar oynanır. Eşyaları indirip yükleme işlerini genel olarak sağdıçlar ve gençler yaparlar.Birinci günün akşamı erkekler oğlan evinde kadınlar da kız evinde toplanırlar. Bu geceye kına gecesi denir. Oğlan evinde sazlı eğlenceler yapılır. Davetlilere yemek ikram edilir. Çalınır, söylenir, oynanır, geç vakitlere kadar eğlenceler sürer.

Kına Gecesi:

Sivas Yöresinde kına gecesi Kız evinde daha renkli geçer. Kadınlar toplanır. Oğlan evinden sinilerle topluca türküler söyleyerek, tef çalarak kız evine gidilir. Gelenlere ikramlar yapılır. Yenilir, içilir. Çalınıp söylenir. Mahalli oyunlar oynanır. Çeşitli oyunlar çıkarılır. Taklitler yapılır. Gelin kızla damat adayı oynatılır. Maniler söylenir. Gecenin sonuna doğru da gelin kızın kınası yakılır. Kına yakılırken gelin övülür. Bu sırada bir sessizlik ve hüzün çöker. Kız anası, gelin kız ve yakınlarından ağlayanlar olur. Bu gecenin kutlanmasına halk arasında kına tepmek denir.

Düşleme (Deyişleme) Söylemek:

Mani söylemektir. Bilhassa kına gecelerinde eğlencelere ayrı bir güzellik katar. Herkes duygu, düşünce ve isteklerini manilerle ortaya döker. Önce tefçi ve yanındakiler hep bir ağızdan tef çalarak şu ezgiyi söylerler:
“Hayda nina ni nina
Hayda nina ni ni na.” Bunun arkasından kim mani söleyecekse başlar;


“Altın yüzük parmakta,
Çifte benler yanakta,
Benim sevdiğim oğlan,
Şu karşıki konakta…” maniden sonra
tüm kadınlar birlikte: “Ay huuuuu!…” diye bağırırlar. Bundan sonra eskiden sağdıçlar tarafından tüfek atılırdı. Şimdi yasaklanmıştır. Deşleme söyleme işi böylece devam eder.

Masala:

Sivas Yöresinde Masala geleneği kına gecesi oğlan evinde odunlar yığın edilip yakılır. Bu ateşe “masala” adı verilir. Çevresinde oyunlar oynanır. Ayrıca ertesi gün yenecek yemekler hazırlanır. Düğünün ikinci gününe “gelin” denir. Akşamdan pişirilen yemekler hazırlanır.Gelen davetlilere ikram edilir. Kına kağnısı bu sefer kız evinin eşyalarını da alarak ikileşir ve dolaştırılarak oğlan evine getilir. Kız evinden gönderilen kişilerce gelinin evine bu eşyalar yerleştirilir. Buna da ev döşemek denir. Yemek işi öğleye kadar biter. Bu arada gelin ve damat hazırlanır. Gelin süslenir. Damat ve sağdıçları tıraş olur. Hazırlıklar tamamlanır.

Güvey Başı Dermek:


Sivas Yöresinde Kına Gecesi günü İkindi namazından sonra güvey başı derilir.İkindi namazından çıkan cemaat, imamla birlikte davul zurna ile oğlan evine gelir. Burada tekbir ve dualarla güvey evden çıkarılır. Büyüklerin ellerini öper. Damat alınarak davul, zurna eşliğinde önceden hazırlanan, eve yakın bir meydandaki çulun üzerine dikeltilir. Damadın arkasında “bıçakçı” olur. Yanında yakınlarından birisi de elbise ve çerez taşır. Sonra sağdıçlar da aynı şekilde toplanıp getirilir. Çulun üzerine sıralanırlar. Sağdıçların da bıçakçısı ve çerezcisi vardır. Burada imam tekbir alır, damadın poçusu bağlanır. Ceketleri giydirilir. İmam dua eder, selavat getirilir. Sonra damat ve sağdıçlara üleştirilir. Kalan madeni paralar da orada bulunan çocuklara atılır. İmam ve sağdıçları giydirenler de çerez mendili alırlar. Güvey başı derilirken güveyi güldürmek adettir. Kim güldürür veya konuşturursa ona bir tavuk hediye edilir. Bu törenden sonra arabalara binilir ve gelin almak için kız evine varılır.

Kız Çıkarmak:


Sivas Yöresinde Düğün Günü gelin aile büyüklerinin ve davetlilerin ellerini öper. Lokum, sigara ve kolonya ikram edilir. Davetliler de para verirler. Düğün konvoyu gelince gelin babası veya bir büyüğünün koltuğunda kaynatasına veya kaynanasına teslim edilir. Buna kız çıkarmak denir. Arabaya binilir. Bu arada damat da oradaki aile büyüklerinin elini öper. Konvoy, önde gelin arabası olduğu halde köyün veya şehrin içinde dolaştırılır. Gelin eve gelince kurban kesme, gelin odasına girerken kapıya hamur yapıştırma, gelini deri üzerinde yürütme, buğday saçma, sac üzerinden yürütme, şeker ve para atma gibi adetler vardır. Kadınlar gelini ve evini görmek için toplanırlar. Erkekler de dışarıda mahalli oyunlar oynarlar. Gün batımıyla topluluk dağılır.

Dini Nikah:


Sivas Yöresinde dini nikah esastır. Yatsı namazından sonra imam, mahallin ileri gelenleri, sağdıç babaları, yakın akrabalar ve komşular davet edilir. Özel güveçler yapılır, yemekler yenilir. Dualar edilir, nikah kıyılır. Nikahta gelinin mihri belirlenir. Mihir, kadının kızlık hakkıdır. Ne belirlenirse bu gelinin kendisine ait olur. İlerdeki geçimsizliklerde veya boşanmada bu mihir geri istenmez. Gerdekten önce gelinin ve damadın ikişer rekat namaz kılmaları adettir. Ertesi sabah yapılacak ilk iş gelinin çarşafını kaynanasına veya sağdıç anasına vermesidir. Bu çarşaf, duvakta gelenler tarafından da görülür.

Düğün:


Sivas Yöresinde Düğün; tüm bu yorucu hazırlıklar,gelenekler tamamlanmış artık düğün günü gelmiştir. Bir önceki gece gelin olacak kızın kınası türkülerle ve manilerle yakılır. Kız evinde toplanan köyün genç kızları gelinin etrafını çevirerek maniler söylerler. Bu maniler daha sonra yanık ve içli türkülere çevrilir. Her ne olursa olsun bu gecede gelin ve anası ağlatılır. Sonra kıza gelinlik elbiseleri giydirilir, başına bir duvak atılır. Kına tası ortaya getirilir, yine türkü ve manilerle önce gelin olacak kızın eline, sonra kızın yakın arkadaşlarının ellerine kına yakılır. Gecede bulunan genç kızlar ve çocuklar birer parça olsun ellerine kına sürerler. Gelin kınası uğur sayılır. Ertesi sabah gelin almaya giden düğüncüler düğün evinden hareket ederler. Köyün kenarına gelindiğinde düğüncüleri kız tarafından düğün kâhyası ve köyün gençleri karşılar.

Bayraktar​


Karşılayıcılar ve düğüncülerin en önünde bayraktar bulunur. İki kafile birbirlerine yaklaşınca, oğlan tarafının bayraktarı bayrağı yere paralel olarak ileri doğru uzatır, her iki kafile de durur. Kız tarafı bayraktarı oğlan tarafı bayraktarına, “Bayraktar bayrağı kaldır. Yönünü kıbleye döndür. Pirine bir selam gönder. Verelim Muhammed’e selâvat Selâvat sallü alâ Muhammed” der. (Toplu halde söylenir) Bayrak yukarı kalkar, bu sefer oğlan tarafı bayraktarı; “Bayraktar bayrağı kaldırdı. Yönünü kıbleye dönderdi. Pirine selam gönderdi. Verelim Muhammed’e selâvat Selâvat sallü alâ Muhammed” der. (Toplu halde söylenir) Kız tarafı bayraktar, oğlan tarafı bayraktarına çeşitli manzum sorular sorar. Sorular bilinirse yol açılır, düğüncüler ve karşılayıcılar köye girer. Şayet sorulan sorular bilinemezse düğüncülere güçlükler çıkartılır. Neticede bahşiş verilmek suretiyle köye girilir. Davul-zurna çalınır ve türküler söylenir.

Cehiz yazma​


Düğün odasında cehiz yazılır. Cehiz yazmaya düğüncüler ve kız tarafı katılır. Cehizdeki eşyalar tek tek isimleri ve değerleri belirtilerek bir listeye geçirilir. Cehiz yazan yazıcıya cehizdeki eşyalardan münasip bir hediye verilir. Davulcu ve zurnacıya da bir hediye verilir. Şayet cehiz köyden köye nakledilecekse ertesi gün gelin alayı ile birlikte arabalara yükleyerek götürürler.Gelin olacak kız akrabalarının birinin evindedir.

Düğün kâhyası

veya düğün sahibi kadınlardan bir grup kızın bulunduğu eve giderek, kızı evden almak isterler. Ev sahibi kapıyı içerden sürgüleyerek açmak istemez. Kendisine bahşiş olarak para teklif edilir. Epey direnmeden sonra nihayet razı olur, kapıyı açar, kız buradan alınarak davul zurna ile baba evine götürülür. Ertesi gün sabah düğüncüler, kız evinin kapısı önünde toplanırlar. Gelin, evden binbir naz ile çıkartılır. Bu sırada zurnacı gelin ata bindirme havasını çalar. Atın üzerine bir erkek çocuk bindirilmiştir. Düğün kâhyası, çocuğu bahşiş vererek attan indirir ve gelin, yengelerin yardımı ile ata bindirilir. Gelinin yüzü kapalı ve başı süslüdür. Yöreye göre bu süs değişir. Gelin oğlan evine yaklaşınca güvey, sağdıçla birlikte evin damına çıkar. Gelin kapıya yaklaşınca “Gelin attan inmiyor” diye bir ses yükselir. Bunun üzerine kayınbaba geline bir inek veya dana hediye eder. Gelinin ineceği yere büyük bir kazan ters çevrilerek konur. Kazanın üzerine de bir tahta kaşık bırakılır. Gelin üzengiden ayağını çıkarır, kaşığın üzerine basar. Kaşığın kırılması uğur işaretidir. Güvey elinde bulunan çerez ve bozuk parayı gelinin başından aktarır. Dökülen paralar ve çerez çocuklar tarafından kapışılır. Yengelerin yardımı ile gelin eşiğe getirildiğinde, eşiğin iç kısmına ocak demiri veya balta konur, gelinin avuç içine bal sürülür. Gelin avucunun içindeki balı kapının üst eşiğine sürer, sağ ayağını eşikten içeri atarak demirin üzerine basar. Eve giren geline şerbet sunulur. Genç kızlar halay tutarlar. Davetlilere yemek verilir ve düğünün önemli bir kısmı bitmiş olur. Gerdek, yassı vakti üzeridir. Damat eve götürülür ve sırtına yumruk vurularak içeri itilir. Gelinin sağdıcı olan kadın, gelin ve güveyi el ele tutturarak geline “Kurt isen kuzu ol” der, mutluluk dileğiyle evlileri baş başa bırakır.

Duvak(Gelin Kut’u) :

Sivas Yöresinde duvak geleneği düğün sonrası günü akşamı yapılan kutlamadır. Öğleye doğru kadınlar gelin evinde toplanır. Gelin, çeyizi ve eşyaları görülür. Sağdıçlar tarafından yemekler ve tatlılar getirilir. Konu-komşu, akraba ve dostlar toplanır çalınıp söylenir, oyunlar oynanır.Düğünün ertesi günü “Duvak Açma” günüdür. Konu komşu, hısım akraba gelinin evinde toplanarak duvak açarlar. Gelin duvağı ile ortaya getirilerek bir sandalyeye oturtulur. İki kadın gelini ortalarına alır, ellerine aldıkları oklava ile gelinin duvağını alt kenarından dolayarak, yavaş yavaş ve kıvıra kıvıra başına kadar açarlar. Düğüne iştirak eden ve saçılar getiren akrabalara gelinin cehizinden bazı hediyeler verilir. Böylece düğün tamamlanmış olur.Duvak dağılınca düğün biter.
 
Top