Pastacılık

Suskun

V.I.P
V.I.P
bende yazacaktımda konu arasına girmeyeyim dedim gerçekten benim için önemli bir konu kesinlikle bilgimin üzerine bilgi katacak
 

Çağlayağmur

👪
Süper Moderatör
bende yazacaktımda konu arasına girmeyeyim dedim gerçekten benim için önemli bir konu kesinlikle bilgimin üzerine bilgi katacak


Ablacığım rüzgargülü kendi meslegi hakkında bu güzel konuyu açmış olması çok güzeldi. Eh birde pastayı,tatlıyı seven olarak konuyu geçmek istemedim.

Beğendiğine sevindim ablacığım.

Bu konda bilgilerinide paylaştınmı daha çok beğenecegim canım ;;) Tekrar ellerine sağlık.
 

Papatya

V.I.P
V.I.P
Tabi her zaman paylaşıcağım,fırsatım olsun yeter ki...
Daha ilk maaşımı bile alamadım bu meslekten ama neyse =) durmak yok,çalışmaya devam =)
 

Papatya

V.I.P
V.I.P


İYİ BİR PASTACI OLMAK!

Son zamanlarda Pastacılığa ilginin bu kadar artması, Pastacılığı aynı zamanda bir meslek haline getirmiştir. Pastacılar derneğinin kurulması, kursların artması, pastanelerin şirketleşmesi olumlu gelişmelerdendir. Butik Pastacılık, pastacılığın içinde bir renk olmuştur. Ancak Butik pastacılık usta yetiştirmez. Çünkü belirli ürünlerle sınırlı alanda çalışılır. Yani pastacılığın bir bölümünü oluşturur.


İyi Bir Pastacı Nasıl Olmalıdır Sizce?


Her yerde bu tartışılır… Bazı ustalar “Artık iyi pastacı yetişmiyor, çıraklık öldü…” diye bahsederken, bazı ustalar ise “eğitim şart, araştıracaksın, yurt dışını takip edeceksin” diyerek fikirlerini belirtirler. Peki iyi pastacı artık yetişmiyor mu? Ustalık öldü mü? Eğitim gerçekten şart mı? Herkes pastacı olabilir mi?....

Bu soruları çoğaltabiliriz tabii.. Haydi tartışalım.. Nereden başlasak…

Eski ustalardan bahsedelim.. (Hepsini saygıyla selamlıyorum)

Hep dinleriz, önceden ekipman yok, hazır ürünler yok, internet yok, kaynak yok.. Buna rağmen ustalık var, ustadan öğrenen çıraklar var. Yani aslında orada da okul var, eğitim var. İmkanlar dahilinde öğretmenlik yapan ustalarımız var.

Neden eski ustalar bu kadar değerli?

-Yoktan var etmişler…

Peki şu anda iyi usta olmak için yenilikleri red mi edelim. Katkı maddelerini kullanmayalım, yeni ekipmanları bir kenara bırakalım, jöleleri bırakıp kendimiz yapalım, hiç araştırmadan elimizdeki reçetelerle ürünler çıkaralım… Eee… Ne geçti elimize?… İyi usta olduk mu?

Ustayı usta yapan çok unsur var tabii. İyi bir usta mütevazi olandır, bilgilerini aktarandır, ekipmanını en iyi şekilde kullanandır, üründeki lezzeti, dokuyu en iyi bilendir, yönetendir, uygulayandır…

Günümüz teknolojisinde araştırandır, yenilikleri takip edendir, kendini geliştirip yaratıcılığını kullanandır iyi usta..

Peki Eğitim şart mı? Niye olmasın?

Toplum olarak niye eğitimden korkuyoruz ki.. Bırakın üniversite mezunu pastacılar, kaportacılar, ayakkabıcılar yetişsin. Mesleği uygulamayı öğrenirken işin kimyasını da öğrensinler. Hijyeni öğrensinler, uygulasınlar, yeni ürünler geliştirmeyi öğrensinler. Bunlar mesleği ileriye götürecek konular.

Eğitim aldık, yeterli ekipmanımızda var, reçetelerimizde mevcut…

Ama ustalık aynı zamanda sevgi, emek, zaman ister…

Evet herkes hemen usta olamıyor sevgili öğrenciler, kalfalar… Birkaç pasta yapıp, birkaç çeşit öğrenip “usta olduk, ustayım” diyorsanız işte bu sevgili ustalarımıza yaptığımız en büyük saygısızlık.

Son zamanlarda Pastacılığa ilginin bu kadar artması, Pastacılığı aynı zamanda bir meslek haline getirmiştir. Pastacılar derneğinin kurulması, kursların artması, pastanelerin şirketleşmesi olumlu gelişmelerdendir. Butik Pastacılık, pastacılığın içinde bir renk olmuştur. Ancak Butik pastacılık usta yetiştirmez. Çünkü belirli ürünlerle sınırlı alanda çalışılır. Yani pastacılığın bir bölümünü oluşturur.

Günümüzde internet, Pastacılık alanında çok önemli bir yere sahip olmuştur.

Bilgiye ulaşma kolaylığı, yenilikleri takip etme, ekipmanlara daha kolay ulaşma, uzaklardaki pastacılığı öğrenme, sektörü takip etme gibi birçok kolaylık sağlayarak pastacılığı daha ileriye götürmektedir.

Pastacılık çok güzel bir meslek.. Paylaşımlarla, yeniliklerle, güzelliklerle daha iyi bir yere taşıyalım.. Hadi hep birlikte..


Saygılarımızla…
Emin AYDEMİR
Pastacılar Derneği (Pastder) Yön.Kur.Başkanı
Sibel Şentürk AKGÜNDÜZ

 

Papatya

V.I.P
V.I.P


Butik Pastacılık Üzerine...


Büyük bir sektör haline gelen butik pastacılık…

Fransızca ‘boutique’ aslında giyim ve süs eşyası satılan dükkân anlamına gelmektedir. Pastacılıkta kullanılan malzemelerin çeşitliliği ve katkı maddelerinin sektöre kazandırılması pastanın tadını ve sunuş biçimini değiştirmiş, günden güne butik tarzda işler yapılmasının önünü açmıştır.

1789’da büyük Fransız Devrimi sonrasında yalnızca kraliyet sarayında ve imtiyazlı ailelerde çalışan pastacılar işlerini kaybettikten sonra Fransa’nın her tarafına yayılarak pasta imalathanelerini yani şimdiki adıyla “Butik Pasta Tasarım Evleri”ni açmışlardır. Bu sayede bütün butik pasta çeşitlerini Fransa’ya yayarak halka tattırmışlardır. Bu şekilde Fransa’da modern pastacılık doğmuştur.

Ülkemizde ise butik pastanelerin geçmişi çok eskilere dayanmamaktadır. Butik kelime manasıyla ve tınısıyla insanın kulağına çok hoş bir intiba bırakmaktadır.İnsanı meraka iten ve güzel olduğuna inandıran bir kelime ‘butik’. Zamanla küçük, pahalı, modern manasında ticari getirisi olan yerler içinde kullanılmaya başlanmıştır. Hangi kelimenin önüne gelirse o kelimeyi ve yeri özel yaptığına inandırıyor insanı. Butik otel, butik restoran, butik pastaneler v.b.

Butik pastaların tasarımı kişiye özel, en ince ayrıntısına kadar özenle düşünülüp tasarlanmış benzersiz, tamamı farklı imalatlardır. Hayal gücünüzün sınırının da ötesinde çok çeşitlilikte olup, her türlü ihtiyaca cevap verebilen bir sektör haline gelmiştir. Sadece pastalarla sınırlı kalmayıp butik kurabiyeler, butik cupcakeler, butik çikolatalarda bu sektörde çokça kullanılan ve aranılan ürünler olmuştur.

Doğum, düğün, nişan, özel günler… Her biri için binlerce seçenek ve yapılmış örnekler sizlerin zevkine ve beğenisine sunulmaktadır…

Peki bu işi bu kadar sevdiren ve herkesin bir şekilde profesyonel olmasa da yapmasını sağlayan nedir?

Butik pastacılıkta, görünürde ve yapımda oldukça uğraş ve sabır gerektiren anlar olmasının yanında piyasadaki pek çok yardımcı materyal bu işin yapılmasının bir o kadar da kolaylaştırıyor. Tabi ki el becerisi, sabır, yetenek, emek ve zaman bu işin temel yapı taşlarından sadece bir kaçı.

Size veya sevdiklerinize özel yapılmış, tasarlanmış ve temalı bir pasta yada kurabiyeler insanın gülümsemesi ve mutlu olması için yeterli oluyor sanırım. Sizi özel hissettiren bu ürünler üç boyutlu karakterler, mekanlar, simgeler, eşyalar butik pastacılık sektörünü vazgeçilmez kılıyor. Büyük bir gösteriş, bir ifade biçimi çoğu kez.. Yaş pastada bunu aynı etki ile yansıtmanız ise olanaksız.

Hayal gücünün ve ihtiyaçların çok olması yapılan bu butik işin ‘vay be!’ dedirtecek türden olmasına neden oluyor. Profesyonel ortamda bu işi yapmayan kişilerin bir kısmı bu ortamda markalaşıyor. Pek çok ünlü pastanenin de bu işi profesyonel anlamda yaptığını düşünürsek rekabet sonucu markalaşamayan diğer güzel işler bir müddet sonra arz talep nedeniyle silinip gitmek zorunda kalıyor.

Pastacılığı kocaman bir deniz olarak düşünürsek, butik pastacılığın bu denize akan sadece bir ırmak olduğunu söyleyebilirim. Pastacılığın çeşitlenmesine sebep olan butik pastalar insanları mutlu ediyor. Kişiye özel işlerin yapılıyor olması ise bu sektörü farklı ve canlı kılıyor.

Hayatımızda bize özel yapılmış bir butik pasta gibi… Üzerine ne koyarsak bizi yansıtacak, bize özel olacak… Rengini siz seçin, şeklini, detaylarını… Ortaya çıkan bu pasta sizin, gurur duyun ve mutlu olun… Size bu hayatta yol gösterenlere de minnet duyun…

Şimdi bir dilek tutun benim gibi…

Saygılarımla.

Müjde Hande CEBECİ



 

Papatya

V.I.P
V.I.P


Yüzyıllardır devam eden aşk, Çikolata!

‘Bir kez tadını aldın mı gerisi gelir.’Böyle diyordu ‘Çikolata’ filminde… İnsanların karakterlerine göre çikolataları olduğunu anlatıyordu. Gerçekten de çok etkileyici bir filmdi. O günden sonra bende insanların karakterlerine göre çeşitlenmiş çikolatalar olduğuna inanmaya başlamıştım.

Koyu siyah rengi, ipeksi yapısıyla birazda çeşitlenince baştan çıkarıcı bir etkiye sahip, zarifliği ile sizi iyi hissettiren ve duygularınızı harekete geçiren çikolatadan başkası olamaz.

İlk çikolatanızı tattığınız o anı hatırlıyor musunuz? Babanızın size getirdiği o çikolatayla başlamış olabilir. Belki de şımarıklık yapıp o çok istediğiniz oyuncağı almadığında anneniz size bir parça çikolata vererek biraz olsun gözyaşlarınızı dindirmiştir. Size verilen çikolatanın keyfini çıkarırken her şeyden bir haber o tatlı şeyi ağzınızda eritip kimi zamanda birilerinden kaçırmak için bütün yutarak kendinize ziyafet çekmişsinizdir.

Biraz büyüdünüz mü çikolatanın tadına yavaş yavaş alışırsınız. Elinizden düşürmediğiniz o çikolatayı yerken eriyip elinize yüzünüze bulaştırdığınız an artık siz de bir çikolata tutkunu olmuşsunuzdur.

Farklı çikolata çeşitlerini büyüdükçe keşfedersiniz. Bayramlarda sevdiklerinize, akrabalarınıza çikolata götürürsünüz ve sevdiğiniz o ambalajlı parlak dolgulu çikolataların size doğru yönelmesi için bütün kalbinizle dua edersiniz.Biraz daha büyüdünüz mü nişan, düğün, doğum gibi hayatımızda önemli olan anlar yine çikolatayla tatlıya bağlanır.

Özel günlerin vazgeçilmezi olan çikolatanın ‘Tanrıların yiyeceği’ olarak anılmasını şimdi daha iyi anlıyorum. Manevi değeri olan çikolatanın o zamanlarda maddi olarak da değeri varmış. Bir süre ticarette kakao çekirdekleri ile alışveriş yapıldığı tarihi kayıtlara işlenmiştir.

Yaklaşık 3500 yıllık bir geçmişi olan çikolata ancak 16. yy. da yavaş yavaş değerini bulabilmiştir. Tarihi kaynaklarda daha çok sıvı olarak tüketilmesi çikolata halini ancak 19 yy.da aldığı da bilinmektedir.

Çikolata yediğimizde, mutluluk hormonu olarak bilinen serotonin seviyemiz artıyor ve kendimizi daha iyi hissediyoruz. Bu durumun sorumlusu çikolatadaki şeker ve kakao. Yapım aşamasında kakaonun yoğrulması esnasında oluşan anandamid, insan beyninde iyimserlik yaratan bir madde. Ayrıca çikolata içindeki triptofanda mutluluk hormonu serotoninin salgılanmasını sağlıyor . Çikolata endorfin salınımını da uyararak acı hissini gidermeye yardımcı olarak rahatlamaya katkıda bulunuyor.

İnsan bedeni çikolata yediğinde, aşık olduğu zamanlarda olduğu gibi hoş reaksiyonlar gösteriyor. Bu yüzden yokluğunu hissetmek, onu özlemek ve ona kavuşmayı istemek gibi ortak duygular aşk ve çikolatanın insanın hayatını nasıl da ortak bir nokta da etkilediğini gözler önüne seriyor.

Büyük bir sektör olan çikolata, pastacılığında büyük bir kısmını oluşturmaktadır. Butik çikolatalar, dekorlar, pasta süslemelerinde oldukça yaygın olan çikolata kullanımı pastaların görünümünü ve tadını etkilemektedir. Ustalara göre, iyi bir çikolata oda sıcaklığında sertliğini korumalı, ağızda ise erimelidir. Eriyen çikolata ağızda tanecikler ya da madeni bir tat bırakmamalıdır. Sıvı ya da katı olarak kullanılan çikolata çoğu tatlınında ana maddesidir.

Hayatın içerisinde çoğu noktada bizimle beraber olan çikolata …Çikolatasız bir hayatın düşünülemeyeceğini bilmek ve vazgeçilmez oluşunu seyretmek, ona ihtiyaç duymak beni heyecanlandırıyor.

Mutlu anlarımızda daha çok bizimle olan çikolatanın aşk gibi hayatımıza yerleşmesini, binlerce yıldır yok olmadan bizimle oluşunun şerefine bir sıcak çikolata içmelisiniz...

Kakao çekirdeğinden çikolataya dönüşmemi sağlayana.

Saygılarımla.

Müjde Hande CEBECİ

 
Benzer Konular Başlık Forum Cevap Tarih
P Bir pastacılık serüveni... Resimler 95
P Pastacılık Sözlüğü Kariyer 0

Top