Meteorolojik olaylar Nelerdir ?

Suskun

V.I.P
V.I.P
Meteorolojik olaylar

.Dağ dalgası
· Gök gürültüsü
· Gökkuşağı
· Görüş
· Kum fırtınası
· Nem
· Oraj
· Pus
· Sel
· Sis
· Su buharı
· Su taşkını
· Süper hücre
· Şimşek ve yıldırım
· Toz
· Toz pusu
· Tsunami​

meteoroloji%2B%25284%2529.jpg


Dağ dalgası

Dağ dalgaları, şiddetli rüzgârda dağ üzerlerinde görülen bir hava fenomeni. Dağ üzerindeki hava akışı dağın iniş yamacında (lee) türbülanslı bir alan oluşturur. Nem koşulları uygunsa bu bölgede rotor (dönü) bulutları görülür. Dağ üzerinde hava akımlarını takip eder şekilde lentiküler (lens şeklinde) bulutlar görülür.

Dağ dalgası oluşması için şu şartlar gerekir:
Dağ sırasına hemen hemen dik olarak gelen rüzgâr
Dağ zirvesinde 20 knot'ı bulan rüzgâr şiddeti
Dağ üzerinde kararlı hava kütlesi veya 15.000 ft altında inversiyon

Dağ dalgaları şiddetli türbülans ve rüzgâr nedeniyle uçuş emniyeti açısından oldukça tehlikeli bir olaydır.
Dağ dalgaları meteoroloji tahmin ve raporlarında "MTW" kodu ile gösterilir.


Gök gürültüsü

Gök gürültüsü, şimşek ve yıldırım esnasında oluşan patlamaya benzer yüksek ses. Şimşek sonucu meydana gelen yıldırım demetlerini çevreleyen havada şiddetli bir basınç ve sıcaklık yükselmesi görülür. Yıldırım demetlerini çevreleyen havada oluşan bu ani sıcaklık ve basınç değişimi havanın hızla genleşmesine neden olur. İşte, havanın bu ani genleşmesi sonik ses dalgası yaratır, ki bu da gök gürültüsünü meydana getirir.

Gök gürültüsünün çeşitli sesleri vardır. Ağır ve derinden gelen bir ses, gök gürültüsünün uzaklardan geldiğini gösterir. Çatırtılı gök gürültüsü, yıldırımın birçok kollara ayrıldığında duyulur. Şimşek çakmasından sonra duyulan en kuvvetli sesi, yıldırımın asıl gövdesi; arkadan gelen sesi, ayrıldığı kollar meydana getirir. Ses hızı, ışık hızından çok küçük olduğundan, gök gürültüsü daima şimşek görüldükten sonra duyulur.

Dağlık bölgeler hariç, gök gürültüsünün 30-40 saniyeden fazla sürdüğü pek görülmez. Yapılan tetkiklerde bazı bilim adamlarına göre şimşek ve bunun sonucu gök gürültüsünün meydana gelmesi için elektrik yüklü bulutların uçlarındaki sıcaklığın 28 °C'ye yükselmesi gerekmektedir. Bundan başka, bulut içinde buz parçacıkları ve su damlalarının aynı anda mevcut olmaları, şimşeğin akması için gerekli görülmektedir. Böyle bir durumda bulut içinde sıcaklık -20 °C olduğu seviye etrafında pozitif elektrik yüklü ve 0 °C ile 10 °C arasında bulunan büyük bir alanda ise negatif elektrik yüklü bir merkez bulunur. Bu merkezler esas elektrik boşalım merkezleri olup, şimşek bu merkezler arasındaki kanalda meydana gelir. Kanalın sıcaklığı bir anda hemen hemen 10.000° C'ye yükselir. Bu ısınma sonunda süratle hacmi genişleyen havadan gürültü olarak dalgalar yayılır.

Gök gürültüsü bazen şimşek mahallinden 64 km uzaktan, ses dalgalarının aşağı atmosferde kırılmalara uğradığı zamanlarda 16-25 km uzaktan işitilebilir. Buna karşılık bazen 16 km'den çok daha kısa mesafelerden bile işitilmediği de olur.

Şimşeğin gözlemciye uzaklığı çok basit bir yöntemle hesaplanabilir. Sesin hızı saniyede yaklaşık 340 metredir. Şimşek çakması ile gök gürültüsünün işitilmesi arasındaki zaman farkı hesaplanır. Her bir saniye 340 metre ile çarpılır. Örneğin gök gürültüsü 7 saniye sonra işitilmişse şimşek: 7 s x 340 m/s = 2380 metre uzakta gerçekleşmiştir.

meteoroloji%2B%25282%2529.jpg



Gökkuşağı

Gökkuşağı, güneş ışınlarının yağmur damlalarında veya sis bulutlarında yansıması ve kırılmasıyla meydana gelen ve ışık tayfı renklerinin bir yay şeklinde göründüğü meteorolojik bir olaydır. Gökkuşağında görülen yedi renk; kırmızı, turuncu, sarı, yeşil, mavi, lacivert ve mordur.

Oluşumu
Tipik bir gök kuşağı kırmızı, turuncu, yeşil, mavi ve mor renklerinden meydana gelen bir renk sırasına sahip bir veya daha fazla aynı merkezli arklardan ibarettir. En çok rastlanan çeşidi ilkel (birinci) gökkuşağıdır. Bu çeşidin merkez açısı 42° civarındadır ve kırmızı renk dış tarafa, mor renk iç tarafa isabet eder. Bazen ışığı daha zayıf merkez açısı 50° civarında olan tali (ikinci) gökkuşağına da rastlanır.Güneşin ufuktan yüksekliği 52 dereceyi geçerse gökkuşağı oluşmaz, 42,5 derecenin üzerinde olursa gökkuşağı görülmez. Bunda renk dizilişi diğerinin tersidir. Bunların haricinde sadece dar kırmızı veya kırmızı-yeşil renk bantlarından müteşekkil küçük kuşaklar da görülür ve bunlar birinci gökkuşaklarının iç tarafında ve ikincilerin dış tarafında bulunurlar.Gökkuşakları; ışık ışınlarının yağmur damlaları ve sis tanecikleri tarafından kırılması, yansıtılması ve dağıtılması ile meydana gelir. Büyük damlaların meydana getirdiği kuşaklar en parlak ve renk ayrılması en belirgin olanlarıdır. Küçük yağmur damlalarının meydana getirdiği kuşaklar ise daha zayıf ve daha geniş olurlar. Bunun en tipik örneği sis kuşağı olarak da isimlendirilen ve sis bulutu veya buğusu tarafından meydana getirilen beyaz kuşaklardır.

− Genellikle yarım çember olarak gözükmelerine karşın, bir dağ tepesinden veya uçaktan bakıldığında, gökkuşağı konisi olarak adlandırılan çember şeklinde görülebilir.

− Gökkuşağının olabilmesi için gökyüzünde güneş olmalıdır.Gökkuşaklarının sık göründüğü zaman ikindiye doğru özellikle sağanak yağışların geçmesinden sonraki zamandır.Gökkuşağı daima güneşin tam karşısında olan kısımdadır.Gökkuşağını görebilmek için güneşe arkamızı dönmemiz gerekmektedir.

meteoroloji%2B%25283%2529.jpg


Görüş

Görüş[1] veya rüyet, hava durumuna bağlı olarak belirli bir nesnenin görülebileceği en uzak mesafe. Görüş, havanın şeffaflığının bir ölçütüdür.[2] Görüş mesafesi özellikle hava, deniz ve kara ulaşımını etkileyen önemli faktörlerdendir. Bir bölgedeki veya hava meydanındaki görüş, sorumlu meteoroloji istasyonları tarafından ölçülerek ilgili meteoroloji raporlarında, mesafe cinsinden yayımlanır.

Görüşü etkileyen parçacıklar

Küçük parçacıklar
Çok hafif rüzgârlarda bile havada asılı kalabilen duman
Pusa neden olan toz ve yağ molekülleri
Suya bağlı olarak oluşan buğu, sis ve bulutlar

Büyük parçacıklar
Kuvvetli rüzgârlar veya türbülans sayesinde havada durabilen toz, toprak ve deniz spreyi[3]
Yağış

Görüşü en fazla etkileyen yağış türü iri taneli yağmur ile küçük taneli ancak çok sayıda tanecikli yağışlardır. Bunlara örnek olarak yoğun çisenti ile şiddetli ancak ince kar verilebilir.


Kum fırtınası


Kum fırtınası veya toz fırtınası, kurak ve yarı kurak bölgelerde yaygın olan meteorolojik olay. Kum fırtınası, boranın cephesinin gevşek kum ve tozun uçurulduğunda ortaya çıkar. Parçacıklar, uçurulma ve durdurulma ile nakledilir ve bir yerde toprak erozyonuna ve başka yerde depozisyona neden olur.

Sahra Çölü ve Arap Yarımadası çevresindeki kurak topraklar, İran, Pakistan ve Hindistan'dan gelip Umman Denizi'nde biriktirilen bazı katkılar ile birlikte, havadan inen kum ve toz başlıca kaynaktır. Çin'deki fırtınalar ise Büyük Okyanus'a tozları yerleştirir.

Sahra Çölü ve Arap Yarımadasının dışında ABD ile Kanada'da Rocky Dağları'nın doğusu boyunca uzanan Büyük Düzlüklerde, Çin'in İç Moğolistan Özerk Bölgesi'nden Moğolistan Cumhuriyeti'ne uzanan Gobi Çölünde ve Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde bulunan Taklamakan Çölü'nde meydana gelen kum fırtınası bilinir.

Kum fırtınası ve toz fırtınası
Kum fırtınası terimi çoğunlukla çöldeki kum fırtınası bağlamında kullanılır ve özellikle Sahra'da görünürlüğü düşüren ince parçacıkların yanı sıra, önemli bir miktarda daha büyük kum parçacıklarının yüzeye yakın yerlerde uçurulduğunda kullanılr.

Toz fırtınası terimi ise daha ince parçacıkların uzun mesafelerde uçurulduğunda ve özellikle kentsel alanları etkilediğinde kullanılır.


Nem


Nem, havada bulunan su buharı miktarıdır. Nem ölçümlerinde mutlak nem, bağıl nem ve spesifik nem hesaplanır. Mutlak nem birim hacimdeki nem miktarıdır. Gram/metreküp olarak verilir. Bağıl nem havadaki nem miktarının o havanın alabileceği maksimum neme olan oranıdır. Birimsel olarak verilir ve sıcaklık ile ters orantılıdır. Spesifik nem ise bir gazda bulunan su buharı ağırlığının gaz ağırlığına olan oranıdır. İngilizcede moisture ise bir katının aldığı ya da verdiği sıvı miktarına denir. Türkçede ise tam bir karşılığı yoktur, rutubet olarak adlandırılabilir. Çiğ noktasında ise yüzey üzerindeki bağıl nem %100’e eşittir. Bu, çiğ noktasının sıcaklığında havanın (ya da ilgili gazın) suya doyduğu anlamına gelir, sıcaklığın biraz daha azalması durumunda yüzey üzerinde bir miktar su yoğunlaşacaktır.

meteoroloji%2B%25281%2529.jpg


Oraj

Oraj, çoğunlukla şimşek ve gök gürültüsü ile yağmur veya dolu eşliğinde görülen bir hava olayı. Meteorolojide İngilizce thunderstorm kavramından oluşturulmuş TS kısaltması ile gösterilir.

Oraja cumulonimbus bulutları neden olur. Genellikle güçlü rüzgarlar ve şiddetli yağmur eşlik eder. Bazı durumlarda kar veya dolunun da eşlik ettiği görülebilir. Yağışsız orajlarda ise hiç yağış görülmez. Doluya sebep olanlar dolu fırtınası olarak da adlandırılır. Şiddetli orajlar dönebilir. Bunlar süper hücre olarak adlandırılır.

Oluşumu

Oraj oluşması için gerekli olan şartlar şunlardır:
Yoğun kararsızlık
Yüksek nem oranı
Tetikleyici (katalizör):
Hava kütlesini yukarı zorlayan bir cephe
Hava kütlesini yukarı zorlayan bir dağ
Yeryüzü ile temastaki havanın iyice ısınması
Kutupsal (polar) bir hava kütlesinin düşük enlemlere doğru hareket ederken ısınması
Konversiyon
 

Suskun

V.I.P
V.I.P
Pus

Pus, görüş mesafesini çok azaltmayan bir tür hafif sis.Atmosferdeki çok küçük su damlacıklarından (50-200 mikron çapında) kaynaklanır. Sis ile pus arasındaki tek fark görüş mesafesidir. Görüş mesafesi 1 km'den az ise sis, eşit veya fazla ise pus kabul edilir. Meteorolojide Fransızca kökenli BR kısaltması ile gösterilir.

sisom1.jpg


ABD'de bazen pus (mist) sözcüğü çisenti (drizzle) anlamında da kullanılır. Benzer şekilde Birleşik Krallık'ta bazen yoğun sis eşliğindeki çisentiye "İskoç pusu" (Scotch mist) denir.


Sel

Sel, bir bölgede toprağı belirli bir süre için tamamen veya kısmen su altında bırakan; ani, büyük ve düzensiz su akıntılarına verilen isimdir. Bir akarsu veya deniz, göl gibi büyük su kitleleri kimi zaman fazlasıyla suyla yüklenir, bunun sonucunda taşarak yatağından çıkar ve "sel" adı verilen bir doğal felakete neden olur.

İnsanlar tarih öncesi çağlardan beri yaşamak için hep nehir kıyılarını ve deniz kenarlarını tercih etmiştirler, çünkü suya yakın olmak demek aynı zamanda kolay ulaşım, daha yumuşak bir iklim ve daha verimli topraklar demekti. Zaten eğer insanlar taşabilecek bu sulara yakın olmasalardı sel bir afet olarak sayılmayacaktı.


Sis


Sis, yatay görüş mesafesini 1 km'nin altına düşüren meteorolojik bir olay. Stratus bulutunun yerde veya yere yakın seviyede oluşması olarak da bilinir. Hava içindeki su buharının yoğuşması veya donarak kristalleşmesi sonucu ortaya çıkan çok küçük su damlacıkları veya buz kristallerinden meydana gelir.

Sis içinde çisenti biçiminde çok hafif yağış olabilir. Zirai açıdan faydalı olduğu kadar güneşe engel olduğu için gündüz sıcaklıklarının artmasını engeller, deniz, kara ve hava ulaşımını büyük ölçüde olumsuz etkiler.

Sis türleri
Hava kütlesi sisleri
Radyasyon sisi

Açık ve durgun gecelerde ısı kaybı sebebiyle yer yüzünde hava soğur. Bu soğuk hava özellikle çukurluk alanlara, vadi ve ovalara yoğun olduğu için çöker. Yerden yukarı doğru yükseklik arttıkça atmosferde ters bir sıcaklık dağılımı ortaya çıkar, buna enverziyon denir. Enverziyonla beraber yükseklik arttıkça sıcaklık da artar. Eğer aşağıdaki soğuk havanın sıcaklığı, yukarı seviyedeki daha sıcak havanın çiğ noktasını yakalarsa sis meydana gelir. Genellikle gece başlar, gündüz hava ısınınca öğleden sonraya doğru ortadan kalkar. Bazen durgun havalarda günboyu etkili olabilir. Radyasyon sisi karasal bölgelerde görülür.

Radyasyon sisinin oluşması için ideal şartlar şunlardır:
Bulutsuz bir gece
Nemli hava
Hafif rüzgâr (5-7 knot)

Adveksiyon sisi
Sıcak ve nemli havanın soğuk bir yüzey üzerine hareketi ile soğuyarak içeriğindeki su buharının yoğunlaşması sonucu oluşan sislerdir. Adveksiyon havanın kısaca yatay hareketi demektir.

Yamaç sisi
Rüzgârla taşınan hava kütlesinin dağ veya tepe yamacı boyunca yükselerek soğuması neticesinde oluşan sistir. Özellikle havanın çok nemli olduğu günlerde görülür.

Cephe sisleri
Karşılaşan iki farklı hava kütlesinden sıcak olanın soğuk olan üzerinde yükselerek soğuması neticesinde oluşan sislerdir. Genellikle sıcak cephelerde görülür çünkü sıcak cephe, soğuk cepheye göre ağır hareket eder.


Su buharı

Su buharı suyun gaz halidir.
Su her sıcaklıkta buharlaşabildiği için havada her zaman su buharı bulunur. Buharlaşma su yüzeyinden meydana gelir. Suyun su buharı haline gelmesine buharlaşma denir. Su buharının tekrar su haline gelgdcmesine de yoğunlaşma denir. Atmosferde bulunan su buharı ani yoğunlaşmalar yaşarsa yağmur yağar, yoğunlaşma ortamı aniden ve aşırı soğursa su buharı direkt yoğunlaşma olmadan katı hale geçer.

Buharlaşma,bir hal değişimidir.Sıvıların ısı alarak gaz haline geçmesidir.
Kolonya kokusunun odaya yayılması ,
Bulutların oluşması,buharlaşmaya en iyi örnektir.
Buharlaşma her sıcasflıkta olabilir.
Sıcaklık arttığında fs


Su taşkını


Su taşkını, bir bölgede toprağın belirli bir süre için tamamen veya kısmen su altında kalmasıdır. Sel ile farkı; akıntı olmaması, diğer bir deyişle suyun yer değiştirmemesidir. Su taşkınları yağışlarla oluşabileceği gibi, sel suyunun coğrafî yapı nedeniyle bir bölgede hareketsiz kalmasıyla da görülebilir.

800px-Supercell04.jpg



Süper hücre

Süper hücre (İngilizce: Supercell), atmosferin yukarı seviyelerindeki açısal rüzgar yön değişiminin fazla olduğu aşırı termodinamik kararsızlığa bağlı olarak dikey rüzgarların fazla olduğu bölgelerde ortaya olan kuvvetli bir oraj biçimidir

Orajın dört alt sınıfından (süper hücre, bora hattı, çoklu hücre ve tek hücre) biri olan süper hücre, bunlar arasında yaygınlığı en az olanıdır.


Lp_supercell.jpg

Az yağışlı süper hücrenin tipik örneği

Süper hücrenin çeşitleri
Süper hücre "Az Yağışlı" (Low-precipitation: LP), "Klasik" (Classic), "Bol Yağışlı" (High-precipitation: HP) olmak üzere üç çeşittir.

Az Yağışlı Süper Hücre
Az-yağışlı süper hücre genellikle nem oranının düşük olduğu yaz sezonunun oluşur. Az yağışlı süper hücreler yaptıkları dolu yağışları ile ünlüdürler, kimi zaman hiç yağmur bırakmadan golf topu büyüklüğünde dolu yağdırdıkları bilinmektedir.

Az yağışlı süper hücrelerde görülen hortumlar, bol yağışlı veya klasik süper hücrelere kıyasen daha zayıf yapıdadır. Zira hava daha düşük nem oranına sahip olduğu için yağışla beraber buharlaşmadan kaynaklanan ısı kaybı aşağı yönlü hava akımlarının gelişmesine elverişlidir. Bu bakımdan hortumlar ayrıca daha kısa ömürlü olur. Nem oranı düşük olduğu için konveksiyon ile yükselen hava parseli daha yüksek seviyede yoğunlaşacağı için bulut tabanı oldukça yüksektir.

Klasik Süper Hücre
Az ağışlı ve bol yağışlı süper hücreler genellikle farklı tip gökgürültülü fırtınaların hibritleşmiş biçimdir, klasik süper hücre ise süper hücrenin saf bir formu olarak kabul edilir. En klasik örneği saat yönünün tersine rüzgalara sahip olan ve radarda virgül görünümlü Hook Echo adı verilenen fırtına biçimidir. Virgülün kıvrıldığı yerde genellikle bir hortum bulutu bulunur. En şiddettli hortumlar bu fırtınaların altında oluşur.

Havanın nem oranına bağlı olarak çok farklı boyutlarda dolu yapabilmektedir.

Bol Yağışlı Süper Hücre
Barbunya görünümüne sahip bol yağışlı süper hücre ise hava kütlesinin taşıdığı su miktarı olduğu koşullarda meydana gelir. Çok yoğun yağışlara sebep oldukları için görüş mesafesi oldukça düşer, bu yüzden bu fırtınaların hortumları çoğunlukla fark edilemediği için hortumlara bağlı ölümler en çok bu tip fırtınalarda görülür.

Süper hücrenin oluşumu
200px-Meso-1.svg.png
200px-Meso-2.svg.png
200px-Meso-3.svg.png

800px-Supercellule_orageuse.jpg



Şimşek ve yıldırım

Yıldırım

200px-Raio.gif

Bulut ile yer arasında yıldırımın oluşumu

Yıldırım, bulut ile yer arasında oluşan, en tehlikeli şimşek türüdür. Çoğu çakma yeryüzüne negatif yük dağıtır ancak bir kısmı yeryüzüne pozitif yük taşır. Bu pozitif çakmalar sıklıkla bir orajın dağılma aşamasında oluşur. Pozitif çakmalar aynı zamanda kış ayları boyunca düşen toplam yıldırımların yüksek bir yüzdesini oluşturur.

Volkanik patlamalar ve kum fırtınaları esnasında da, toz veya kül bulutu içerisindeki statik elektrik nedeniyle yıldırım oluşabilir.

Gök gürültüsü
Gök gürültüsü, şimşek çakması esnasında oluşan, patlamaya benzer çok yüksek sestir. Ses, ışıktan çok daha yavaş hareket ettiği için (deniz seviyesinde yaklaşık 340 m/sn)[6] gök gürültüsü -gözlemcinin uzaklığına bağlı olarak- şimşeğin gözlenmesinden kısa bir süre sonra duyulur.

Korunma ve müdahale
Yıldırım çarpmasına en çok şu altı durumda rastlanır:
Açık arazide oyun oynarken
Açık arazide çalışırken
Kayık veya botla gezerken, balık tutarken veya yüzerken
Tarla ve ağır iş makineleri kullanırken
Telefonla konuşurken
Elektrikli aletler kullanırken veya tamir ederken

Eğer civarınızda bir yere yıldırım düştüğünde açık alandaysanız ve ensenizdeki veya başınızdaki saçlar dikilmeye başladıysa hemen en yakındaki binaya girmelisiniz. Eğer yakında bina yoksa civardaki en alçak bölgeye gidip ayaklarınız yere basacak şekilde yere çömelmeli ve mümkün olduğunca bir top gibi küçülmelisiniz. Yıldırım tehlikesi varken "kesinlikle" yere yatılmamalıdır.

Eğer birine yıldırım çarptıysa sırasıyla şu işlemler yapılmalıdır:
Birden fazla yaralı varsa ilk önce öldüğü düşünülenlerle (ölmüş gibi hareketsiz duranlarla) ilgilenilmelidir
Yaralının solunumu ve kalp atışı kontrol edilmelidir
Suni solunum (hayat öpücüğü) uygulanmalıdır
Kalp masajı yapılmalıdır

Notlar
Şimşek veya gökgürültüsünden kaynaklanan korku astrafobi olarak adlandırılır


220px-Dust-storm-Texas-1935.png


Toz

Toz çok küçük toprak parçacıklarından ya da çok çeşitli atıklardan oluşan; yerde, nesnelerin üzerinde ya da havada taşınan çok ince, pudra benzeri madde.

Meteoroloji
Havada geniş bir alana yayılmış toz kümesi meteorolojide İngilizce dust sözcüğünden gelen DU kısaltması ile gösterilir.Atmosferdeki tozun büyük bir kısmı troposferde görülür ve toz oluşturmaya uygun bölgelerde havalanan toz kümeleri havada çok uzun mesafeler katedebilir.

Atmosferdeki toz kümeleri solunan havanın kalitesini önemli oranda düşürebilmelerinin yanısıra havacılığı da tehdit edebilirler.


Toz pusu

Toz pusu, atmosferdeki kuru toz ve tuz parçacıkları nedeniyle oluşan ve ufkî görüşü kısıtlayan fenomen. Meteorolojide İngilizce haze sözcüğünden gelen HZ kısaltması ile gösterilir. Toz pusuna neden olan parçacıklar yaklaşık 0,1 mikron (0,0001 mm) çapındadır ve çıplak gözle görülemezler.

Toz pusu gökyüzünün opal gibi görünmesine neden olabilir. Arka plan karanlık ise mavimsi, aydınlık ise sarımsı görünür. Bu renklere bakılarak, genelde grimsi görünen ve su damlacıklarından oluşan pustan ayırt edilebilir.


Tsunami

Tsunami (okunuşu: "Tsunami". Japonca'da liman dalgası anlamına gelen 津波 (つなみ) sözcüğünden) okyanus ya da denizlerin tabanında oluşan deprem, volkan patlaması ve bunlara bağlı taban çökmesi, zemin kaymaları gibi tektonik olaylar sonucu denize geçen enerji nedeniyle oluşan uzun periyotlu deniz dalgasını temsil eder.

Yunan tarihçi Tukididis, tsunamileri denizaltı depreminden kaynaklandığını ileri sürdüğü bilinen ilk kişi olarak bilinmesine rağmen tsunaminin oluşumu hakkında 20. yüzyıla kadar pek birşey bilinmemekteydi. Konu, hâlâ araştırılmaktadır. İlk jeolojik, coğrafik ve oşinografik makaleler, tsunamileri "sismik deniz dalgaları" olarak adlandırmaktadır.

Tropikal kasırga gibi bazı meteorolojik şartlar, büyük alçak basınç alanlarını oluşturarak İng. storm surge denilen fırtınalarda denizin fazla yükselmesi olgusuyla meteotsunamilere neden olabilir. Meteotsunamiler de deniz seviyesini gelgit normalin birkaç metre üstünde çıkartabilir. Bu değişim, alçak basınç alanındaki düşük atmosfer basıncından kaynaklanır. Bu storm surgeler kıyıya erişince etrafı suya boğarak tsunamiye benzetilebilirler.
 
Top