• Merhaba Ziyaretçi.
    "Yapay Zeka Objektif " Fotoğraf Yarışması başladı. İlgili konuya  BURADAN  ulaşabilirsiniz. Sizi de bu yarışmada görmek isteriz...

Karasevdanın Tedavisi Var

yesim434

Hırçın Karadeniz Kızı Biricik Yeşim
AdminE
Bu Ayın Lideri
Doç. Dr. Kültegin Ögel, "İnsanların tarih boyunca var olan bir sorunu bağımlılık olarak görmesi kolay değil" diyor.

Hoşlanmada beğeni var. Âşık olduğunuzda işin içine adanmışlık ve fedakârlık giriyor. Buraya kadar güzel ancak aşk bazen patolojik bir hal alıp insanın kendi kimliğini kaybetmesine yol açabiliyor. İşte bu, bir bağımlılık tanımı. Tuhaf ama aşka 'tedavisi mümkün' bir hastalık da denebilir.

Aşkı bulmak da bulamamak da dert olabiliyor. Bulup kaybedenler, kötü bir ilişki yaşadığı halde işin içinden bir türlü çıkamayanlar, bir ayrılıp bir barışanlar, dayanılmaz acılar çekenler... Ayrıldıktan sonra sinirlilik, mide ağrısı ya da depresyon yaşayanlar hiç az değil. BATEM Bağımlılık Tanı ve Tedavi Merkezi'nden Doç. Dr. Kültegin Ögel, uzmanı olduğu aşk ve ilişki bağımlılığı konusunda sorularımızı yanıtlarken 'aşk ve sağlıklı ilişki arasındaki fark'a da dikkat çekti.

Aşk, ne zaman hastalığa dönüşür? Sağlıklı ilişkiyle hastalıklı ilişki nasıl ayırt edilir?

Aşk, bir hastalık değildir ama bazı aşklar, hastalıklı olabilir. Bunu iyi ayırt etmek çok önemli. Aslında ilişkilerimizi hoşlanma, aşk ve patolojik aşk olarak farklı kategorilere ayırmak doğru olabilir. Hoşlanmada bir beğeni söz konusudur. Aşkta ise adanmışlık, daha da önemlisi bir fedakârlık gözlenir. Ama patolojik aşkta, birey kendi kimliğini ve bireyliğini kaybeder, karşısındaki için yaşamaya başlar. Bazı vakalarım, "Onu sevmiyorum ama ona âşığım" derler. Çünkü aşkta bir değer vermenin ötesinde, değerin ona ihsan edilmesi durumu görülür. İlişki bittikten sonra 'Ben bunu mu sevdim?' diye düşünmemizin nedeni budur. Biz bazen ilişkilerimizde karşımızdakine bir değer atfederiz. Ancak bu değerin somut bir kaynağı yoktur. O kişinin önemi yoktur. Biz ona âşık oluruz. Attilâ İlhan'ın, "Ne kadınlar sevdim, zaten yoktular" dizesinde olduğu gibi onu biz var ederiz. Aslında ilişkinin biçimini belirleyen üç etken vardır. Yakınlık, tutku ve bağlılık. Bunu bir üçgen gibi düşünün. Eğer bu eşkenar bir üçgense sorunsuz bir ilişki yaşarız.
Ama yakınlık fazlaysa, belki o ilişkide bir heyecan yoktur ama alışkanlık ön plandadır. Bağlılık ağır basıyorsa, bu durumda belki mutluluk yoktur ama insanlar birbirinden kopamazlar. Tutku ağırlık kazanırsa, o zaman karşımızdakini hep isteriz. Hatta kendimizi yok edecek kadar...

İlişki bağımlılığı çok yaygın

Size insanlar tam olarak ne gibi sorunlarla başvuruyor?

Örneğin 32 yaşında, mesleğinde oldukça başarılı bir hanım, bize başvurdu. Bu kadın, işyerinde, kendinden dört yaş küçük birisiyle bir ilişki yaşamıştı. Erkek ona çok kötü davranıyordu. Örneğin, evine çağırıyor, sonra sıkıldım git, diyordu. Kadın, evden çıkıp gidince, "Madem gittin, o zaman bir daha bu eve gelme" sözleriyle karşılaşıyordu. İlişki iyi gitmemesine rağmen, bu kadının her şeyi o erkekti. Bir ayda sadece bir-iki saat ona iyi davranan bu adam için, belki kısa süreli ilgisi, kalıcı hale dönüşür umuduyla, tüm kötü davranışlara katlanıyordu. Öyle ki, erkeğin oturduğu evin masraflarını dahi karşılıyordu. Bu hanımın ilişkideki durumunu anladıktan sonra, ondan, sadece kendisiyle ilgilenmesini istedim. Bu süre içinde sevgilisini düşünmesi serbestti. Ama ödevi bu olduğu için kendisiyle ilginecekti. Kısa süre sonra birey olarak kendisinin farkına vardığı için sorunlu ilişki sürdürdüğü erkeği bıraktı.

İlişki bağımlılığı yaygın bir durum mudur?

Aşk veya ilişki bağımlılığı belki de en yaygın bağımlılık türlerinden birisi.
Ama insanlık tarihi boyunca var olan bir sorunu, bağımlılık olarak görmek veya adlandırmak insanlar için kolay değil. Bu tür konularda istatistikler yapmak çok zor. Duygusal konuları istatiksel olarak değerlendirmek mümkün değil. Kendinize bile itiraf edemediğiniz bir konuyu nasıl bir anketöre anlatabilirsiniz ki!

Tedavi için ödev veriliyor

Aşk ve ilişki bağımlılığının tedavisi nasıl yapılıyor?

Her bireyin farklı olması gibi, aşk ilişkisi de farklılıklar gösterir. Bu nedenle bireysel görüşmeler ve küçük ödevler, tedavinin en önemli parçasıdır. Bu tür durumlarda depresyon gelişme riski çok yüksek olduğu için, depresyonu olanlarda ilaç tedavisi de yararlı olacaktır.

Kişi kendi başına bu bağımlılıktan kurtulabilir mi, neler yapılabilir?

Genelde insanlar kendi başlarına kurtulurlar. Ancak kendileri başa çıkamadıkları durumlarda, bir uzmandan yardım almak, daha da önem kazanıyor.

İnsan aşkı için niye intihar eder?

Çünkü kişi kendi bireyliğini kaybetmiştir. Tüm kimliğiyle o olmuştur. O ne yapıyor, ne içiyor, ne istiyor, hep bunlar düşünülür. O gittiği zaman aslında kişinin kendisi de yok olmuştur. Böyle bir durumda, âşık için kendini öldürmek kolaydır. Çünkü o zaten yoktur ki!

Bazen o kişinin bize zarar verdiğini bile bile birlikte oluruz. Neden?

Bankanızı seçerken 'Onun adı hoşuma gidiyor' diye mi seçersiniz? Yoksa verdiği faiz oranlarına mı bakarsınız? Çünkü mantıksal bir olaydır, yaptığınız. Ama aşk duygusal bir olaydır. Mantıksal olaylara duygusal, duygusal olaylara mantıksal açıklamalar getiremezsiniz...

'Birey olan yalnızlıktan korkmaz'

Sevgililer Günü'nü yalnız geçireceklere önerileriniz nedir?

Yalnız kalmaktan korkmamak, olumsuz bir özellik değil, kişinin bir birey olabildiğinin göstergesidir. Kimi insanlar sadece yalnız kalmamak adına farklı yollar deneyebilir. Örneğin Sevgililer Günü'nü yalnız geçirmemek için birileriyle ilişkiye geçebilir veya kötü gitse de ilişkilerini bitirmekten çekinirler. Kimi zaman da ayrılığı ertelemeyi düşünürler. Aslında bu tür davranışlar, bağımlı kişilik özelliklerinin bir yansımasıdır. Birey olabilen kişi, yalnızlıktan korkmaz, hastalıklı ilişkilerden uzak durabilir ve ilişkisini huzurlu yaşayabilir.

Sağlıklı bir ilişki yaşamak için âşık olacağımız kişiyi seçmeli miyiz?

Âşık olacağımız kimseyi seçemeyiz. Bilinçaltımız bunu bize sormaz. O yüzden hiç beklemediğimiz anda, hiç beklemediğimiz kişiye âşık oluruz ya! Ama seveceğimiz kişiyi seçebiliriz. Bunun için de uzun uzadıya kriterler koymak doğru olmaz. Çok basit olarak, yanında kendimizi rahat hissettiğimiz kişi, aslında bize uygundur. Ama en önemlisi ilişki sırasında yapmamız gerekenlerdir. Bireylik sınırlarımızı korumamız gerekir. Sadece onu düşünmeye, onu yaşamaya başlarsak, onu hayatımızın temel noktası yaparsak, bu hastalıklı bir aşka döner. Bu nedenle, ilişki sırasında kendimize zaman ayırmayı, hiç istemediğimiz şeyleri sadece o istedi diye yapmamayı öğrenmemiz gerekir. Çünkü biz birey sınırlarımızı kaybedip kendimizi yok edersek, zaten o da bizi sevmeyecektir. Olmayan kişiye âşık olunamaz! İlişki tarzlarımız aslında genel davranış biçimlerimizle ilgili olarak bize ciddi ipuçları verebilir ve bize kendimizi tanıtabilir.

Yaşadığınız hangisi?..

Hoşlanmanın göstergeleri
  • Bence o ileri derecede olgun bir insan.
  • Onun kararlarına güveniyorum.
  • O çok zeki bir insan.
  • O, onun gibi olmak istediğim bir insan.
  • Herkes tarafından beğenilen bir kişi.
  • Birbirimize benzediğimize inanıyorum.
Aşkın göstergeleri
  • Hatalarını kolaylıkla görmezden geliyorum.
  • Onun için her şeyi yaparım.
  • Yalnızken ilk işim onu düşünmek oluyor.
  • Onun iyiliği, benim önceliklerimden birisi.
  • Kendimi onun iyi olmasından sorumlu tutuyorum.
  • Onsuz olmak benim için çok zor.
Patolojik aşkın göstergeleri
  • Eğer beni bırakırsa hiç umudum kalmaz.
  • Bazen düşüncelerimi kontrol edemiyorum, saplantılı bir şekilde onu düşünüyorum.
  • Onun hakkında her şeyi bilmek istiyorum.
  • Onu ruhen, bedenen, zihnen istiyorum.
  • Bana dokunduğu zaman bedenimin yanıt verdiğini hissediyorum.
  • Benim düşüncelerimi, korkularımı, umutlarımı bilmesini istiyorum.
Kanak: radikal.com.tr
 
Top