İTALYA'LI

yilmaz27

Ne Mutlu Türküm Diyene
Site Yetkilisi
Süper Moderatör
ÇOCUĞA, PSİKOLOJİK DİKKATİN EN YOĞUNU GÖSTERİLMEZ DE
"YASAKLANMIŞ BİLİNMEZLERE SIĞINMAK"
MECBURİYETİNDE BIRAKILIRSA,
YAŞATILAN SUÇLULUK DUYGUSU

ONUN CİNSELLİĞE OLAN İLGİSİNİ ZİRVEYE TAŞIYACAKTIR.



ANCAK, PİK YAPAN "YOĞUN BASKI ALTINDAKİ CİNSELLİK" DE

KENDİNİ KARŞIDAKİNE BİR NESNE GİBİ SUNAR.

BİR OYUNCAK, BİR ŞAPKA GİBİ, YİNE ÇOCUKÇA.

MANEVİ ZORLUK İÇİNDE OLUŞU ANLAŞILMASIN DİYE DE,

VERİLEN CİNSELLİĞİN KARŞILIĞI YİNE MADDİ OLARAK İSTENİR.

PARA - KONTÖR - SİNEMA BİLETİ GİBİ.

TA Kİ BİRGÜN,

DÜŞEN BİR YILDIRIMIN IŞIĞININ

BİR MANZARAYI ANİDEN GÖSTERİVERMESİ GİBİ

ÇOCUK DA UYANIR, HERŞEYİ ÇOK NET GÖRÜR,

AMMA,

YILDIRIM ONUN RUHUNA - BEDENİNE - HERŞEYİNE DÜŞMÜŞ

VE ÇOKTAN YERLE BİR ETMİŞTİR...



***





Kendisini hergün MSN Contact List'lerine ekleyenlere alışkındı DoH.

Bazıları gerçek hacker olup olmadığını ve neler yapabileceğini merak edip, sonra da cesaretlenip konuşuyorlardı onunla ama, biri vardı ki, hem listesine eklemiş hem de anında webkamerası açma isteği göndermişti.

Merhaba bile demeden bu işe kalkışması da DevilofHacker'in ilgisini çekmişti tabii…

Burnunun ucunda beliriveren, oldukça bakımlı ve biçimli tırnaklarına vişne renginde oje sürülmüş çok çok güzel bir çift ayakla, narin mi narin alımlı mı alımlı bir çift kol ise çok daha dikkat çekiciydi.

Birkaç saniye sonra da kamera, ani bir hareketle, çok ama çok diri biçift memeye - düzgün bir boyun'a - parlak saçlara geçivermişti.

DoH hayretinin yanına derin beğeniler de ekleyerek, güneşten kızarmış omuzbaşlarının daha bir seksilik kattığı o ince görünümü seyretmeye koyulmuştu ki, ekrana düşen;

"- Dahasını, çok daha fazlasını istersen bana kontör almalısın. Hem belki sana güvenirsem yüzümü bile gösteririm, kimbilir. Var mı paran, kontör alıp şifreyi bana gönderebilir misin? " yazısını farketti…

Olayı anlaması fazla uzun sürmedi.

Ya bir dolandırıcıydı ve kontör şifresini aldıktan hemen sonra offline olup kayıplara karışacaktı, ya da gerçekten çırılçıplak show yapacaktı.

"- Tamam. Markete kadar inip istediğin kontörü alabilirim ama bana daha fazlasını göstereceğini nasıl bileyim? " diyerek biraz zaman kazanmak adına onunla konuşmaya çalıştı DoH, fakat, kamerayı biranda pastoral güzelliğin doruklarına ulaşmış olan tüysüz ve alabildiğine sade olduğu kadar latifliği her erkeği soluk soluğa bırakabilecek derecedeki cinsel organına çeviren kız, "- Ben yalan söylemem. Kontörü alıp geldiğinde tam 20 dakika sevişiriz webcamde, boşalırsın. Gelince MSN'i titret." dedikten sonra kamera bağlantısını kapattı.

Çoktan analiz ederek kendi yazılımları sayesinde, tespit edilmiş olan IP adresi ve dolayısıyla PC'sinin peşine düşmek yerine, markete, kontör kartı almaya koştu DoH. Değişik bir tecrübe olacaktı ve bunu yaşamalıydı…

İtalya'da yaşıyordu Seçil.

Orada doğmuştu, ailesi gurbetçiydi. Batı kültürünün bütün karmaşık ve absürt yanlarını emmiş, aklısıra "özgür ve çılgın" bir ergendi. Çünki, tastamına 15 yaşındaydı henüz.

Yani, koza devri denilen ve çocukluğundan taa nine olduğu yıllara varıncaya kadar neye benzeyip - nasıl bir dişi olacağını hiç belli etmediği, en ifadesiz dönemlerini yeni geçmişti.

Saçları da büyük ihtimal birkaç yıl öncesinde olduğu gibi örgü yapılarak beline indirilmemiş, yarısı dağınık halde omuzlarından aşağı dökülüyor, kalanı da başının tepesine topuz yapılmış halde dalgalanıyordu.

Beli incecikti mesela ve artık "bizler buradayız" diye haykırarak kendini aşmak - taşkın hale gelmek arzusuyla coşan ve "hala gelişme arzusundaki memelerle yarışan" kalçaları o ince bele ne çok yakışıyordu…

DoH'a birşekilde güvenen ve yüzünü de uzun uzun gösteren bir "çocuksu bakışlı ama çekici havasıyla ve yetişkin bedeniyle her yanından dişilik akan" yüzsüz - arsız - yırtık ve "aslında ne yaptığını tam bilemiyor oluşuyla karışık, vücudu, pişmanlığı da andıran gizli bi korkuyla garip bir şekilde sürekli ürperen" bir arka mahalle kızıydı bu.

Üstelik akıllıydı da.

İnsanlardan aldığı kontör şifresini hemen deniyor, yüklenmezse de o kişiyle birdaha muhattap olmuyordu.

Yüklendiğindeyse kendisini okşamaya başlıyor, karşısındaki adam boşalmadan da kamerayı kapatmıyordu.

Onun orgazm yaşadığına inanmıyordu DoH, çünki çok genç - çok ergendi ve amacı Türkiye tatili için gerekli kontörü kazanabilmekten başka birşey değildi. Büyük ihtimalle de sorunlu bir ailesi vardı ve bu işi yapmayı da kendisi gibi aile ilgisinden yoksun yaşayan arkadaşlarından öğrenmişti...

İlkgençliği dolaylarındaki bir insan için en küçük sorunlar dahi sıradağ büyüklüğüne ulaşabilir. Azıcık samimiyetle aktarılan en dandik öğretiler bile onun beyninde yetişip büyüyebilir - benimsenebilir. Onu olduğu haliyle kabullenip yıkıcı eleştirilerde bulunmayacak birisiyse "Su Azizliği'ne" ulaşabilir ergenin kalbinde.

Yaşadığı ikilemleri ve tavırları "karınca yükü" farzeden erişkinlerse "geçici şeyler" olarak gördüğünden hepsini, zerre kadar yardımcı olamaz ergene. Ve tümü, bir zamanlar çektiği benzersiz acıları unutmuş, ergenliği de "saman nezlesi" muamelesi görmesi gereken birşeymiş gibi algılatmaya çalışarak dolanırlar ortalıklarda.

Oysa genç bir insan, tüm arzuları biryana, ebeveynlerince ciddiye alınmanın peşindedir yalnızca. Anne baba ise bazen umursamazlıkla bazen de önemsiz - geçici bulduğu bunalımları çekip almaz ergenin önünden.

Seçil'in de tutturduğu bu yol misali, yanlışlıklardan sonra düşülen çukurlardan çıkamadıkça, birsüre sonra, bu "kendi başına olan" genç insanlar için "çözüm" çoğunlukla en istenmeyen biçimde gelir :

Ergen, kendinden hiç beklenmeyecek bir kararlılık, ve yaşamı boyunca elde edemeyeceği bir ciddiyetle ölümün elindedir.

İntihar etmiştir.

Çözülmüştür sorun ve "bedeni çıplaklıktan kurtulamadıkça beyniyle ruhunu kemiren ve acı veren solucanlar" bertaraf edilmiştir.

Anne - Baba'ya da bedeli çok yüksek olan bir "hayat dersi" verilmiştir.

Birçırpıda yazdığı manifesto, gerekli yerlere "ölüm" şeklinde iletilmiştir…

Tüm bunları kafasından çabucak geçiren DoH, Seçil'i korkutup yıldırmak için "- Ya senin bu şovunu kayıt edip de birşekilde, internete yayarlarsa diye düşünmüyor musun?" dediğinde, "- Çok da tınnn" yanıtını aldığında, şu aklı birkarış havadaki küçük kızın kendisini anlayamayacağını fark etti ve onu kaderine bırakıp iletişimi kesti...


***alinti Kelimelerin Sihirnazi
 
Top