Hiç değilse gülün naifliğinde gönlüme nazar etsen…

MustafaCİLASUN

Özel Üye
Özel üye
Sazende
Tamburuyla hicaz taksimi geçerken
Sustum…
Nihayetimin ayan olacak hüznüyle
Yutkundum durdum
Hissiyatımı buğulayan
Hasretin şavkıyla gözlerim bıraktı,
Gam sinemi dağladı,
Hicran her daim kapımda sabırdı
Ne gecem ve dahi gün içinde neşem vardı,
Sürur nedense çok uzaklarda kaldı


Artık gönül sayfam
Karanlık içinde umutla bekleyen meraktı
Kalbimin dinmeyen hüznü,
Bahtım için ne muazzam sancıydı
Şevkim niye uzaklaştı, kar yüreğimin
Derinliğinde bekleyen bir kaftandı
Ölüm aklım için kardı,
Ruhum hakikatin serencamında
Aklanan sevdaydı, edep vardı


Ne vakit
Vuslatı ansam, titreyerek ağlasam
Kalbimin inşiraha hasretini
Nasıl anlatsam ve iflahı koklasam
Ağlasam,
Durmadan hakkın zikrine kanarak
Yalvarsam, hiç usanmasam
Sermayem için kollarımı açarak,
Kalbi lekelerimden aklanmayı,
Ah affıyla başarsam


Vakıf olamadığım
Lisanın kadriyle solusam
Dile delen ayetlerin sağanağında
Kaybolarak aşkına uzansam
Hiç değilse gülün naifliğinde gönlümü
Buğulasam, hasretimi bir anlatsam
Yazsam, sinemin yangınlığında
Aziz gönüllerin himmetiyle
Niyazlaşsam ve ağlasam


Niye bencileyim,
Varlığın ebet adına nöbetçisi miyim
Hali sefilliğim için sanki bir dilenciyim,
Hangi yolda kalıcıyım
Veren belli, sahibim kimdi,
Kudretin azameti
Ah nasıl görülmezden gelindi
Ömür tükendi, hesap yakinleşti,
Kefen biçildi, ölüm ise dirilmek için,
İhlâsla nasipti


Kimler geldi,
Kimler derdi gam ile göçtü
Dareyn saadetinin vaat edildiği
Belliydi, lakin kim edeple meyletti
Düşündükçe içim titretti nefesi kesti,
Umutlarım efkârla belendi
Kalbi fakirliğimle, takatten arî dizlerimle,
Fersizleşen gözlerimle ellerimi açtım ilahi


Ne bir
Hevesim kaldı ve ne de uhdem ardı
Yüreğimi dağlayan hançerin yarası,
Sinemin fakirliğin bir ibreti nazardı
Gönlüm, hicranın sükûnetiyle, elemin
Hüznüyle kemalleşen bir sevdayı karardı
Hayat, idrakim için en anlamlı bir kitaptı,
Kitabeler mazime açılan en kutsi nazardı



Mustafa CİLASUN
 
Top