Çirkin Kral
Forum Tutkunu
Günümüzde, çoğu kişi Tarot kartlarını fal veya ´kehanet´ aracı olarak görüyor. Garip ama gerçek, kartların bu yönü hakkında çok az tarihsel bilgiye sahibiz. Oyun oynanmasına karşın, kehanetle ilgili tarihsel bilginin azlığı, uygulamanın kartların ortaya çıkmalarından bir süre sonra yayılmaya başladığı nedeniyle olabilir. Tarot kartlarının orjininin, Çin ve Kore olduğunu kabul edenler var; MS 618-908 arasında Tang Hanedanı döneminde basılan kağıt paraların üzerinde Tarot simgeleri vardı. 1120´de İmparator´un odalıkları tarafından kullanıldığı da iddia edilmektedir. Bir diğer kuram Hint kökenli olduğudur; benzeri kartlarda Siva, Devi ve maymun tanrı Hanuman´ın simgelendiği görülmüştür; gerek Çin gerekse de Hint kaynaklarında Tarot´un yer alması birer varsayımdır; Avrupa´ya ise tahminen gezginler aracılığı ile ulaşmıştır, 1480´de İtalyan yazar Covelluzo´nun yazdığına göre, kartlar 1379´da Saracenler yani Araplar tarafından getirildiler ve 1492´ye kadar kullandılar; Saracenler kartlara "naib" diyorlardı, bir diğer ünlü "1001 Gece Masalları" olarak gösterilirmektedir. Çingeneler´in Avrupa´ya Mısır ve Hindistan´dan geldikleri iddia edilmektedir ama kaynaklar onların Avrupa´da ancak 15. Yüzyıl´ın ortasında ortaya çıktıklarını gösteriyorlar ama kesin olan Tarot´u bildikleri ve kullandıklarıdır. Büyük bir olasılıkla, ´çingeneler´ Avrupa´daki bitimsiz yolculukları boyunca Tarot oyunuyla karşılaştılar ve kartları falcılık için kullanmaya başladılar, Veya bazı kavramlar geliştirildi (İlk yazılı kayıtlar kişisel yorumlardır, ama bunlar genelde kullanılan ve yazılı olmayan daha erken bir söylenceden gelebilirler) ve Çingeneler onlardan aldılar. Buna karşın, Tarot falcılığının başlangıcındın Çingeneler sorumlu tutulamazlar ama kullanmıştırlar. Tarot resimlerindeki ana fikrin, 1118´de kurulan Templar Şövalyeleri Örgütü ile ilişkili olduğu bir diğer kuramdır; örneğin "Asılan Adam" ve "Dünya" kartları örgütün ve 1314´de yakılan son lideri Büyük Üstat Jacques de Molay´ın sonunu simgelemektedir. Ama bu da bir varsayımdır; sonuçta kartlar vardır, bir yerlerden gelmiştir ama ne zaman? İşte bilinmeyen buradadır.