berna' ca aşk.... hece hece aşk

'katniss'

Üstat
Bir kadının dudaklarında değildir aşk. Bedeninde hiç değildir. Aşk, kadının göz kapaklarındadır. Kadın, göz kapaklarında saklar o adamı. Ne kadar yanarsa yansın canı, ağlayamaz bazen.... Sımsıkı yumar gözlerini. Adam hep orda kalır. Kadın, asla bırakmaz adamı. Kadın, asla vazgeçmez ondan.
 

'katniss'

Üstat
Sen benim sevgi bankamsın kızdığın zaman anlayış ve hoşgörü kredimi süreli kullanıp daha fazla sevgi limitimle sana yatırım yapabilirmiyim
 

'katniss'

Üstat
Sebepsiz sevmektir aşk,
nedeni olmadan bağlanmak birine.
Gözlerine baktığında erimektir içten içe,...

Ellerini tuttuğunda titremektir tüm benliğinle.

Hatta sarıLamamktır utançtan,

Çünkü utanmaktır sevmek aslında,

Sevmek nedir aslen?

Ölmek mi uğruna?

Yaşamak mı onunla?

Sevmek mi ömür boyunca?

yoksa ayrılmak mı gerekince?

Nedir insanı başkasına bağlayan?

Güzelliği mi?
bilmez kimse bu soruların cevabını..

Kimi sever güzelini,

Kimi sever özelini...
CAN YÜCEL
 

'katniss'

Üstat
pargalıdan...
“Senin olanın yokluğu ateş gibi yaktı mı hiç seni

Önce alevlendi de yaktı kavurdu mu tüm vücudunu

Yaman bir kora dönüştü mü o kor alev dağladı mı yüreğini

Soğudu mu, soğudu da bembeyaz bir alave döndü mü

Sevgilim, ey yokluğunla canımı alan senin aksindir tüm hakikat, akisini gördüm

Gülüm kokusunu aldım, çağrını işittim

Sen gönlüme fısıldadın dedin ki, ey sevgilim aşk aşk derim

Erimek isterim iki değil bir olmaktır derdim

Ey sevgilim ey ten kafesinde kendini açığa vuranım

Sana kavuşmaktır tek arzum.
 

'katniss'

Üstat
aşkımaaaaaa=)

Ben herkesin içinde tekim. Tek olduğum sürece zafer benim. Çünkü ben Fenerbahçeliyim.


Sensiz hayat bir işkence, dilimdesin. Gündüz gece satır satır, hece hece şampiyonsun Fenerbahçe

Hayatta Fenerbahçe’den başka hiçbir şeyi olmayan ben, hayatta Fenerbahçe’den başka herşeyi olana acırım.

Ne sinema, ne tiyatro, ne de İstanbul’da bir gece. En büyük eğlence Fenerbahçe.

Her insan fenerli doğar ama sonra yoldan çıkar

Fenerbahce forması tutkulu bir aşık gibidir. Sevdiğini bırakmaz, sevmediğinin de yüzüne bakmaz.

Senin neyine vuruldum biliyor musun, o sahaya çıkarken, taraftarı selamlarken, herkesin sana hayranlıkla bakmasına. Kısacası senin asaletine vuruldum Fenerbahçe

Yağmurlarda çamurda İstanbul’da deplasmanda senin için çektik cefa hakkımız bu mu kanarya

Bana kartalı veya cimbomu tut cennete gireceksin? Deseler, ben bir Fenerbahçeli olarak cehenneme girmeye razıyım derim.

Bu sene son olmalı, arkası olmamalı söyletme artık fener acı hasret şarksını.

Bir Fenerbahçeli dünyaya bedeldir, o da atamızdır!

Ben herkesin içinde tekim çünkü ben Fenerbahçeliyim.

Atam izindeyiz biz de Fenerbahçeliyiz

Cimbom sana Kadıköy extra large.

Avrupa avrupa duy sesimizi işte bu Fener’in ayak sesleri.

1907 de doğdu aşkımız, sarı-lacivert renkleri oldu şarkımız, sporun her dalında bizim sanımız, hiç bitmedi bitmeyecek bizim aşkımız

Kalpleri fetheden renkler, yaşa Fenerbahçe. Türk’ün kalbi senle atar, yaşa Fenerbahçe. Mazinde bir tarih yatar,yaşa Fenerbahçe. Ne mutlu seni sevene, yaşa Fenerbahçe

Ne okulu bitirmek, ne bir genç kızı sevmek, en büyük dileğimiz seni şampiyon görmek

6 Kasım bir utançtır ama utanacak yüzü olmayanın stadda ne işi var. Gelmeyin kardeşim şükrü saraçoğluna.

Biz fb li doğduk fb kalacağız ölene kadar Fenerbahçeliyiz fe-ner-bah-çe

Sarıyla lacivert kalbimizin yıldızı, şampiyon ol Fenerbahçe al bizim canımızı

Bir gün herkes Fenerbahçeli olmasın bırakında o şeref gerçek Fenerbahçelilere kalsın

Fenerbahçeli olmak yürek ister bu yüreği taşımak ağır bir yüktür ben ise bu yük altında ezilmeye razı bir Fenerbahçeliyim

Gülersem sevincim, ağlarsam gözyaşım, ölürsem toprağım ol Fenerbahçem.

1907 de doğdu aşkımız, sarı-lacivert renkleri oldu şarkımız, sporun her dalında bizim şanımız, hiç bitmedi bitmeyecek bizim aşkımız!!

Haydi bastır şanlı Fener senin sevgin ömre bedel ne kupalar ne ödüller ne de Cimbomlu geceler bu dünyada tek isteğim var mutlu ol yeter.

Maç yaparken sahada sarı kanaryalar, rakip takıma krampon toplatırlar! Sıkı dur karşı defans! Fener geliyor, şut ve goool ağları deliyor!

Fenerbahçe forması tutkulu bir aşık gibidir. Sevdiğini bırakmaz, sevmediğinin de yüzüne bakmaz.

Büyüklük geçmişte gizlidir, büyük takım mazisinden bellidir.

Kalpleri Fetheden Renkler,yasa Fenerbahce! Turk'un Kalbi Senle Atar,yasa Feenrbahce!

Mazinde Bir Tarih Yatar,yasa Fenerbahce! Ne Mutlu Seni Sevene,yasa Fenerbahce!

Buyukluk Gecmiste Gizlidir Buyuk Takim Mazisinden Bellidir

Gulersem Sevincim, Aglarsam Gozyasim, Olursem Topragim Ol Fenerbahcem

Senin Sevginle Geldik Bu Dunyaya Konusmayi Ogrendik Ilk Sozumuz Kanarya
 

'katniss'

Üstat
4 duvar arasında göremezsin gerçekleri
kağıt kalem yazar ama tutmaz hece cümlesini
yanlışlar seni tutar sönersin mum alevi gibi
cesaretin varsa gidersin,gitmek çare mi ki



sürgün hayatım bugun son buldu
Elimde Acı Hayata Kozdu
Gitme Diyemedim Zamanım Yoktu
anlatamam gecelerim sana durdu


ben yazıp çizerken anladım ki sen biterdin
satırlarım haykırırdı gitme diye
sen giderdin ışıkları kapattım
kördeyim görmesin bilmesin bu gözlerim
kelimelerde fayda etmez nerdesin


yazamaz oldu ellerim ve sana uzadı bu yollarım
sürgün hayatım bugün son bulurmuş yanıldım
bakmadım mesafeler uzadı gitti anladım
sen olmadın yırttım attım resmini ben kanmadım
 

'katniss'

Üstat
Ben sana mecburum bilemezsin

Adını mıh gibi aklımda tutuyorum

Büyüdükçe büyüyor gözlerin

Ben sana mecburum bilemezsin

İçimi seninle ısıtıyorum.



Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor

Bu şehir o eski İstanbul mudur?

Karanlıkta bulutlar parçalanıyor

Sokak lambaları birden yanıyor

Kaldırımlarda yağmur kokusu

Ben sana mecburum, sen yoksun!



Sevmek kimi zaman rezilce korkudur

İnsan bir akşam üstü ansızın yorulur

Tutsak ustura ağzında yaşamaktan

Kimi zaman ellerini kırar tutkusu

Birkaç hayat çıkarır yaşamasından

Hangi kapıyı çalsa kimi zaman

Arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu



Fatihte yoksul bir gramafon çalıyor

Eski zamanlarda bir Cuma çalıyor

Durup köşe başında deliksiz dinlesem

Sana kullanılmamış bir gök getirsem

Haftalar ellerimde ufalanıyor

Ne yapsam ne tutsam nereye gitsem

Ben sana mecburum, sen yoksun!



Belki Haziranda mavi benekli çocuksun

Ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor

Bir şilep sızıyor ıssız gözlerinden

Belki Yeşilköy'de uçağa biniyorsun

Bütün ıslanmışşın tüylerin ürperiyor

Belki körsün kırılmışsın telâş içindesin

Kötü rüzgâr saçlarını götürüyor.



Ne vakit bir yaşamak düşünsem

Bu kurtlar sofrasında belki zor

Ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden

Ne vakit bir yaşamak düşünsem

Sus deyip adınla başlıyorum

İçim sıra kımıldıyor gizli denizlerin

Hayır başka türlü olmayacak

Ben sana mecburum bilemezsin...

ATİLLA İLHAN
 

Top