Alkol Zehirlenmesi ve Koması

Joker7238

_Pure Love_
Alkol Zehirlenmesi
Kişinin tolere edebileceği alkolden daha fazlasını tüketmesi ve davranışsal ya da fiziksel anormallikler göstermesi durumunda alkol zehirlenmesi geçirdiği söylenir. Başka deyişle, kişinin zihinsel ve fiziksel yetenekleri bozulmuş olur. Kişi işlevsiz olur ve kesinlikle motorlu taşıt kullanamaz.

Nedir?

Kişinin tolere edebileceği alkolden daha fazlasını tüketmesi ve davranışsal ya da fiziksel anormallikler göstermesi durumunda alkol zehirlenmesi geçirdiği söylenir. Başka deyişle, kişinin zihinsel ve fiziksel yetenekleri bozulmuş olur. Kişi işlevsiz olur ve kesinlikle motorlu taşıt kullanamaz.

Beyinde neler olur?

Alkol vücutta doğal bir nörotransmitter olan GABA’nın (gama amino bütirik asit) etkisini artırır. Nörotransmitterler, sinyalleri bir sinirden diğerine kimyasal olarak bağlayarak sinir yolu boyunca akışı sağlayan maddelerdir. Nörotransmitter inhibitörü (alkol) beyindeki sinyal akışını azaltır. Bu, alkolün bir kişinin fiziksel ve zihinsel faaliyetlerini nasıl bastırdığını açıklar. Bir karşılaştırma yaparsak, kokain sinir sistemi üzerinde genel bir uyarıcı etkisi yaratarak tam tersini yapar.


Sebepleri

Alkol, yaygın olarak arpa, şerbetçiotu ve üzüm gibi birçok besin maddesinin fermantasyonundan üretilen özel bir alkol tipi olan etanolün halk dilinde kullanılan adıdır. Metanol (genellikle cam temizleyiciler), izopropil alkol (ispirto) ve etilen glikol (otomobil antifriz çözeltisi) gibi küçük miktarlarda bile yutulsa bile zehirleyici olan başka alkol tipleri de vardır. Birey giderek daha da sarhoş olurken, etanol beynin çeşitli bölgelerindeki depresif etkileri nedeniyle intoksikasyona ve aşağıdaki aşamalı bozulmalara neden olur:
  • Normal sosyal işlevselliğin disinhibisyonu (aşırı konuşma, gösteriş)
  • Hafıza kaybı
  • Zihin bulanıklığı
  • Yön duygusunu yitirme
  • Koordinesiz hareketler
  • Giderek artan rehavet
  • Koma
  • En sonunda solunumun durması (ölüm)

Ölçü

Mevcut formlar ve ölçü
Standart bir içki 10 gram etanol içerir. Bu miktar, 285 gram (300 cc) normal bira (%5 alkol içeriği); yaklaşık 100 gram şarap (%12 alkol içeriği) ya da 30 gram sert liköre (%40 alkol oranı, 80 "derece") eşittir.

Emilim

Etanolün yaklaşık %20''si midede ve %80''i ince bağırsakta doğrudan kana geçer. Sonuç olarak, etanol/alkol midede ne kadar uzun süre kalırsa o kadar yavaş emilir ve en yüksek kan alkol konsantrasyonu (KAK) seviyesi o kadar düşük olur.

Bu, yiyeceklerin mide içindekilerin boşalmasını ve alkol emilimini yavaşlatan ve en yüksek KAK seviyesini düşüren gözle görünür etkisini açıklar.

Alkol yiyeceklerle birlikte alındığında emilimi 1-3 saat içinde tamamlanır ve bu süre içinde KAK en yüksek seviyeye ulaşır. Eğer daha fazla alkol tüketilmezse, bu KAK seviyesi gerilemeye başlar.


Dağılım

Etanol suda yüksek oranda çözünür ve yağda çok daha az emilir. Yani, alkol çoğunlukla yağ bakımından zengin dokular yerine su bakımından zengin dokulara (kas) dağılma eğilimindedir.

Aynı kilodaki iki kişinin vücudunda yağ ve su içeren dokuların oranları farklı olabilir. Yani uzun boylu, ince biri ve kısa boylu, şişman biri 70 kilo gelebilir. Kısa ve şişman olanın vücudunda uzun ve ince olana göre daha fazla yağ ve daha az su bulunur. Bu örnekteki her iki insan, aynı miktarda alkol tüketirse, kısa ve şişman olanda KAK daha yüksek olacaktır. Bu, içtiği alkolün daha küçük bir su alanına dağılmasından kaynaklanır.

Ortalama olarak, kadın vücudu erkek vücudundan daha fazla yağ ve daha az su içerir. Aynı mantık kullanarak, her ikisi de aynı miktarda alkol aldığında, kadında KAK daha yüksek bir seviyeye ulaşacaktır.


Metabolizma

Metabolizma (yok etme)
Metabolizma vücudun alkolü (ve yediğiniz her şeyi) işleme mekanizmasıdır. Alkolün bir kısmı başka maddelere çevrilir ("bira göbeği"ndeki yağ gibi). Bir kısmı enerji olarak yakılır (su ve karbondioksite dönüştürülür). Küçük bir miktarı nefes ve idrarla değişmeden atılır. Karaciğer, etanolün yaklaşık %90''ını metabolize eder. Akciğerler, yaklaşık %5''ini soluk verirken dışarıya atar. Akciğerlerden alkol atılımı alkolmetre testlerinin temelini oluşturur. Kalan %5''iyse idrarla atılır.
  • Ortalama biri saatte yaklaşık bir standart içki (10 gram) metabolize eder.
  • Ağır içicilerde karaciğer daha aktiftir ve saatte yaklaşık 3 içki metabolize edebilir.
  • Karaciğer hastalıkları olanlar, saat başına 1 içkiden az metabolize eder. Birçok kronik alkolikte, karaciğer bozulmuş olur, alkolü ya da başka bir şeyi etkin şekilde metabolize edemez. Bu alkolik siroz olarak bilinir.
  • Alkolik sirozda karaciğer hücreleri kötü şekilde hasar görür. Bu hasar karaciğer içindeki kan akışını ve metabolik kimyasalların karaciğer hücreleri içine girişi ve dışına çıkışını engelleme etkisine sahiptir, dolayısıyla hücrelerin işleme yeteneğine zarar verir.

Belirtileri

Belirtileri
Alkolün etkileri kişiden kişiye büyük farklılıklar gösterir. Belirli bir miktar alkolün bir kimseyi diğerinden daha fazla etkilemesinde çeşitli faktörlerin payı vardır. Bu faktörler ayrıca alkol zehirlenmesi gösteren bazı belirtileri etkiler.

Belirtilerin değişiminde pay sahibi olan ana faktörler:
  • Önceki alkol deneyimi. Ağır bir içici uzun süre sonra, sıradan bir içiciyi öldürebilecek kan alkol konsantrasyonu seviyelerine dayanabilir. Tersine, acemi içici olan bir üniversite öğrencisi (genellikle birinci sınıf öğrencisi), 6 birayla yere serilebilir. Bir kişinin içme alışkanlığı arttıkça, karaciğeri alkol metabolize etme kapasitesini artırır. Basitçe söylemek gerekirse, ağır içiciler içkileri daha çabuk yakar. Buna ek olarak, ağır bir içicinin beyni sık sık yükselen, hatta sürekli yüksek olan kan alkol konsantrasyonuna (KAK) alışır. Ağır bir içici içmeyi aniden keserse bu alışma durumu geri teper. Kişi çekilme içine girebilir, nöbetler ya da delirium tremens (DT) denilen bir durum ortaya çıkabilir.
  • İlaç kullanımı. Başka ilaçlar, özellikle uyku ya da anksiyete ilaçları gibi yatıştırıcı olanlar, alkolün etkisini güçlendirebilir. Alkol veya yatıştırıcılara alışkın olmayanlarda ölümcül olmayan dozlar bile ciddi zararlara ya da ölüme neden olabilir. Birlikte ölümcül bir kombinasyon oluşturabilir. İlaçlar bir doktor tarafından verilmiş ya da reçetesiz olarak alınmış olabilir, alkolün etkisini artırma niyeti olmayabilir.
  • Tıbbi durumlar. Çok çeşitli tıbbi durumların varlığı alkole nasıl tepki vereceğinizi etkileyebilir.
  • Nefeste alkol kokusu. Nefesteki alkol kokusuyla KAK arasında çok zayıf bir ilişki vardır. Saf alkolün çok az kokusu vardır. Bu kokunun çoğunu üreten, alkollü içeceklerdeki diğer maddelerin etkisidir. Bu, yüksek alkol derecesine sahip bir votka (daha fazla saf alkol) içen birinin nefesinde neden sadece zayıf bir alkol kokusu olduğunu açıklar. Öte yandan, makul miktarda bira içen birinin nefesinde güçlü bir alkol kokusu olabilir.
  • Etki Ölçeği. Ortalama sosyal içicide (günde 2 standart içkiden fazlasını içmeyen biri olarak tanımlanır), kan alkol konsantrasyonu (KAK) ve davranışlar arasında kabaca bir tutarlılık vardır.

Kandaki Alkol

Kan alkol konsantrasyonu
KAK genel olarak desilitre başına miligram (mg/dL) olarak ifade edilir. Bu ölçüye göre, 100 mg/dL kabaca 1000 parça su (ya da kan) içinde 1 parça alkole eşittir. Sonuç olarak, 100 mg/dL %0,1''lik bir konsantrasyona eşit olacaktır. Pek çok ülkede, motorlu araç kullanan bir kişinin yasal olarak sarhoş kabul edilmesi için gereken sınır 100 mg/dL (1,0 promil)''dir.
  • Aşağıdaki ölçüler çeşitli KAK seviyelerinde alkolün beklenen etkilerini detaylandırıyor. Kişiden kişiye çok büyük bir değişim vardır ve tüm insanlar tüm etkileri sergilemez. Bu ölçüler tipik bir sosyal içici için geçerlidir:
  • 50 mg/dL: Duygusal engellerin kalkması, neşelilik, hararet hissi, cildin kızarması, yargılarda hafif bozulma
  • 100 mg/dL: Konuşmanın hafif bozulması, hassas motor hareketlerin (örneğin yazma) kontrolünü yitirme, düşünme gerektiren şeylerde zihnin bulanması, duygusal dengesizlik, yersiz gülme (kahkaha)
  • 200 mg/dL: Konuşmanın çok bozulması, yürürken sendeleme, çift görme, uyuşukluk ama sesle uyanma hali, bir sandalyede dik oturma güçlüğü, hafıza kaybı
  • 300 mg/dL: Sersemlik, sadece güçlü fiziksel uyaranlar (örneğin, bir tokat ya da sert bir çimdik) ile kendine gelme, derin horlama.
  • 400 mg/dL: Bilincin kaybolması, uyandırılamama, idrar kaçırma düşük tansiyon, düzensiz nefes
  • 500 mg/dL: Nefesin durması, aşırı yüksek tansiyon ya da öksürerek çıkarma gibi koruyucu bir refleks olmaksızın akciğerlere kusmuk girmesi sonucu olası ölüm.

Diğer Durumlar

Alkol zehirlenmesine benzeyen diğer durumlar
Alkol zehirlenmesinin belirtilerini tanımak sadece alkol etkisinin varlığını ve ciddiyetini anlamak için değil, aynı zamanda birlikte var olabilen, benzeyen ya da alkol zehirlenmesi belirtilerini maskeleyen başka durumların belirtilerini ayırt edebilmek için de önemlidir. Kuşkusuz, böyle bir ayrım farklı meslekten olanlar (örneğin, polis memuru) ve deneyimsiz doktorlar için son derece zordur.


Evde Tedavi

Evde tedavi
Basit alkol zehirlenmesi yaşayan insanların çoğuyla evde bir arkadaş veya akraba ilgilenebilir.
  • Bu kişiden bütün alkol kaynaklarını uzaklaştırın. Kişiyi bar ya da partiden çıkarın. Eğer bir ev ortamındaysanız, bütün içkileri ortadan kaldırın.
  • Güvenli bir ortam sağlayın (düşmesini önleyin, tehlikeli makine ve nesnelerden uzak tutun, araç kullanmasını engelleyin).
  • Tüketilenin sadece etanol olup olmadığını öğrenin. Herhangi bir ilaç, yasadışı uyuşturucu veya etanolden farklı alkoller alıp almadığını belirleyin.
  • Kişinin omzundan hafifçe sarsıldığı ya da konuşulduğu zaman kolayca uyanıp uyanmadığına bakın.
  • Durumun temelde yatan tıbbi bir neden ya da yaralanmadan kaynaklanmadığından emin olun. Başka bir durum olup olmadığını sorun ve bir kafa travması işareti olup olmadığına bakın.
  • İyiye gittiğinden emin olmak ve gerektiğinde tıbbi yardım almak için kişinin yanında sürekli birini bulundurun. Bakımını yapan kişi zehirlenme geçiren kişinin durumundan kaygılanırsa bir hastaneye götürmek en iyisidir.
  • Hiçbir ilaç ayılma sürecini hızlandırmaz. Kafein (kahve) ve soğuk duş, minimal ve çok geçici bir etkiye sahiptir.
NOT: Zehirlenme geçiren birinin bir kez kusması çok yaygındır. Ancak, bir kereden daha fazla kusma, kafa travması ya da başka bir ciddi hastalık göstergesi olabilir. Sarhoş bir kişi birden fazla kez kusarsa ve tamamen tutarlı değilse, değerlendirme için bir acil servise götürülmelidir.


Muayene

Muayene
Eğer evde bütün bakım koşulları sağlanamazsa, bakımı yapan kişi zehirlenme geçiren kişinin görünümünden kaygı duyarsa ya da kişinin durumuyla ilgili şüpheler varsa, onu acil servise götürün. Buna ek olarak, kişinin alkol zehirlenmesinden bağımsız kronik tıbbi durumlar için bakıma ihtiyacı olabilir. Bunlar şeker hastalığı, renal (böbrek) yetmezlik ya da epilepsi (sara) gibi hastalıklar olabilir.

Doktor aşağıdaki tıbbi sorulara cevap vermek ve uygun bakımı sağlamak için, alkol zehirlenmesinden şüphelenilen kişiyi değerlendirir. Hastaneye götürülen sarhoş birine eşlik eden arkadaş ya da akrabalar, son zamanlarda gerçekleşen olaylar ya da tıbbi geçmişle ilgili çok değerli bilgiler sağlayabilir.
  • Kan alkol konsantrasyonu (KAK) ile, fiziksel muayene ve kişinin görünen zehirlenme seviyesi uyumlu mu?
  • En önemlisi, bir doktor uyuşuk, sarhoş birinde KAK seviyesinin ne kadar yüksek değil düşük olduğuyla ilgilenebilir. Bunun sebebi, KAK ne kadar düşükse, bu anormal uyuşukluğun alkolle açıklanma olasılığının o kadar düşük olmasıdır.
  • İkilem: Eğer KAK, görünen zehirlenme seviyesiyle uyumsuz şekilde düşük bulunursa (örneğin, aşırı derecede uyuşuk birinde KAK 150 çıkarsa), doktor bunun için başka bir yere bakmalı. Tersine, KAK''nin 300 çıkması bu uyuşukluğu tam olarak açıklayabilir, ama beraberinde var olan, ciddi, hayati tehlike oluşturan bir durumu maskeleyebilir.
  • Ciddi fiziksel yaralanmaya dair herhangi bir kanıt var mı?
  • Hafif-orta derecede zehirlenme yaşayanlarda, sadece fiziksel muayene genellikle ciddi fiziksel yaralanmalar olup olmadığını anlamak için yeterlidir.
  • Uyuşuk, alkollü kişide kafa travması varlığını ya da boyutunu değerlendirmek çok zor ya da imkansız olabilir. Kişinin tıbbi geçmişi ve son faaliyetleri hakkında önemli bilgiler çoğu zaman eksik kalır ve kişi genellikle tutarlı bir şekilde konuşacak durumda olmaz.
  • Kafasında herhangi bir kesik ya da kanama olmaksızın, ciddi, hayati tehlikesi olan bir iç yaralanma (düşme, araba kazası) tamamen mümkündür. Yani, derin letarjik ya da komada olan alkollü kişilerin kafasına BT taraması yapılmalıdır. Basit bir kafatası röntgeninin pek değeri yoktur ve bir kafatası çatlağı olmaması doktoru yanıltıp hiçbir yaralanma olmadığını düşündürebilir. Basit bir kafatası röntgeniyle sadece bir çatlak olup olmadığı değerlendirilebilir. BT taraması beyin kanamasını gösterebilir.
  • Kişinin durumuna katkıda bulunan herhangi bir tıbbi durum var mı?
  • Alkollü bir kişide bulunan tıbbi durumları değerlendirmek çok karmaşık olabilir, çünkü genellikle ikisi bir arada bulunur. Doktor kişinin kronik tıbbi hastalıklarını ve akut hastalıklarını ya da yaralanmaları belirlemeli. Bu olasılıkların teşhisini ve daha derin araştırmaları, mevcut tıbbi geçmiş, fizik muayene ve standart kan testlerinin sonuçları yönlendirecektir.
  • Doktor, kafa yaralanmaları (genellikle iç kanamalı), hipoglisemi (düşük kan şekeri), nöbet bozuklukları ve yasadışı uyuşturucu (esrar, kokain, amfetamin ve opiyat) etkisi gibi alkol zehirlenmesine benzeyen durumlar olup olmadığını kontrol edecektir. Yaygın opiyatlar eroin ve kodeindir. Ayrıca, psikiyatrik durumlar, özellikle depresyon ve alkol bağımlılığı sık sık birbirine eşlik eder. Alkolün etkisi geçene kadar, doktorun her birinin etkisini birbirinden ayırması çok zordur.
  • Doktor belli durumları arayacaktır. Örneğin, ateşi varsa doktor, menenjit, zatürre veya zihinsel durum değişimine neden olan diğer bazı ciddi enfeksiyonları göz önünde bulundurabilir. Kan basıncı çok düşükse, doktor iç kanama olup olmadığına bakacaktır.
  • Buna ek olarak, ciltte kırmızı lekeler (örümcek anjiyomlar), büyümüş bir karaciğer, sarı gözler veya cilt (karaciğerdeki hasara bağlı sarılık) gibi kronik alkol bağımlılığına dair işaretler arayacaktır.

Tedavi

Tedavi
Hiçbir özel tedavi alkol zehirlenmesi etkileri tersine çeviremez.
  • Genellikle sıvı kaybı için (alkol bir idrar söktürücüdür ve idrar çıkışını artırır) damar yoluyla sıvılar ve vitamin eksikliği önlemi ya da tedavisi olarak B kompleks vitaminleri verilir.
  • Ağır vakalarda (ağır baygınlık ve koma hali) kişiye solunumu desteklemek (aniden durabilir) ve akciğerlerin kusmukla dolmasını önlemek için entübasyon yapılır (solunum yoluna tüp yerleştirme).
  • Entübasyon soluk borusu içine, ses tellerinin hemen altına kısa, esnek bir tüp yerleştirmeyi ve bunu bir solunum cihazına bağlamayı içerir. Tüpün ucunda simit şeklinde bir balon vardır ve yalıtım sağlamak için soluk borusu içinde şişirilir. Bu iki şey sağlar:
  • Solunum cihazından gelen havanın ağız içine sızmasını önleyerek akciğerlerin içine gitmesini sağlar.
  • Koruyucu bir yalıtım sağlar, böylece ağız içinde olabilecek büyük miktarda kusmuğun akciğerlere girerek büyük hasara ve olası boğulmaya neden olmasını önler.

Takip

Takip
Herhangi önemli bir komplikasyon yoksa, zehirlenme yaşayan insanların çoğu hastanenin acil servisinden eve dönebilir. Bazı tıbbi ve birçok yasal sebeple, çoğu hastane kan alkol konsantrasyonu (KAK) seviyesi 100mg/dL''nin altına düşene kadar insanları alkol zehirlenmesi şüphesiyle gözlem altında tutar.

  • Karaciğer normalde saatte yaklaşık 10 gram etanol metabolize eder. Bu, saatte 20 mg/dL''lik bir KAK düşüşüne karşılık gelir. Bu nedenle, kişinin (ve ailesinin) taburcu edilmek için beklemesi gereken süre şu formülle ifade edilebilir: (BAC-100)/20 = saat cinsinden bekleme süresi. Örnek: Gece yarısı alınmış bir kan örneğinde KAK 280. (280-100)/20 = 9. KAK saat 9 ''da (gece yarısı artı 9 saat) 100 mg/dL''ye düşmelidir.
  • Bir sosyal hizmet uzmanı, hastaneden taburcu olmadan önce alkollü kişiyle konuşabilir. Bir alkol tedavi merkezine gitmesini tavsiye edebilir. Bu çok zor bir durumdur, çünkü birçok insan kronik içiciyse ya durumun farkına varmaz ya da durumu düzeltme isteği olmaz.
 
Düzenleyen yönetici:
Top