Bir rüyaydı gördüm; baharı bahar, eriği erik.
Dalında dut, salkımında söğüt, hanımeli çardağından sevgiliye geçit!
Zeytin çiçekleri kaşısın burnunu, hadi hapşır da “çok yaşa” diyelim.
Sonra hep birlikte buz gibi karadut suyu içelim.
Naneleri biçmiş komşu, keskin nane şekeri damakta.
Mehter marşı salyangoz geçidi karşıki bahçe duvarında.
Zeytinlik arka yamaçta, dalı zeytin dili zeytin; mutfağı zeytin kokar, kileri hepten zeytin, kulpu zeytin, tuzu zeytin…
Elinde tepsi, geçsin diye bekler sokakta yedi kişiyi!
Zeytin çiçeklerinden yatak yapsa, sokak zeytin yol zeytin.
Kandil çöreği yapmış hamuru zengin, yağı zeytin.
Bereketi bol olsun, üçler yediler kırklara değsin, erenlerin duası kabul olsun; terim zeytin, gözüm zeytin.
Kabul olsun diyoruz komşuya; dağıttıkça her eve kandil çöreği.
Zeytinyağında kızarmış tadı zeytin!
Bir sokağın insan sesleri düşlere teşne; yemek kokusu, iğde ağdası, çocuk sesiyle zeytinlikler pürneşe.
Yağmurun damlası her canlıya neşe…
Sessiz ol, zeytin ağaçlarının sabah duasıdır dinle!
Martılar gülüyor güvercinlere, bir kanat cümbüşü sesler Kazdağı’nda.
İzle göreceksin gagalarında zeytin dalı, uçacaklar başımız üstü bizlerle hep mutlu…
Bir bahar duası olsun bu.
Sokaklar zeytin çiçeği, çörekler zeytin koksun, ağzımızın tadı daim olup zeytin ağacı şen olsun.
Bereketimiz bol rızkımız daim olsun; amin.
Zeytine amin!
Ne denir üstüne bu güzel duanın
Zeytindir kerameti Nuh Tufanın
Uçmaz güvercini o rüyanın
Zeytin dalı ağlar özgürlük diye.
"Edremit'in Anaları Zeytin Kokar Sofraları" Kitabımdaki zeytin duası.
