• Merhaba Ziyaretçi.
    "Yapay Zeka Objektif " Fotoğraf Yarışması başladı. İlgili konuya  BURADAN  ulaşabilirsiniz. Sizi de bu yarışmada görmek isteriz...

Sularımızdaki Balıklar

Kefal

Mugilidae familyasından olup sularımızda çeşitli türleri yaşamaktadır.Ege, Akdeniz, Marmara ve Karadeniz'de sürüler halinde yaşarlar.Ayrıca denizlerimizle bağlantısı olan göl ve nehirlerde de bulunurlar.Sularımızda 6 cins kefal balığı vardır.Bunların bilimsel adları Mugil cephalus(has kefal-gambot), Mugil capito(platerina-sidikli ilarya), Mugil auratus(altınbaş kefal), Mugil saliens(kefal), Mugil chelo(topbaş kefal-mavri) ve Mugil labeo(dudaklı kefal)'dir.Memleketimizde kurnaz, çevik, kolay kolay yakalanmaz diye bir ünü vardır.

Sıcak ve ılıman denizlerin kıyı bölgelerinde yaşayan kefallerin boyları 25-90 cm. arasındadır.Füze şeklindeki gövde yapılarıyla güçlü, çabuk hareket edebilen ve son derece kurnazdır.Dişileri erkeklere oranla biraz daha uzundur.Has kefal ve altınbaş kefalin karın çıkıntıları belirgin bir şekilde görülür.Kısa iki adet sırt yüzgeci ve iyice gelişmiş güçlü çatal biçiminde kuyruk yüzgeci vardır.

Kafa yapıları gövdelerine oranla daha iri, sert ve yuvarlaktır.Dudakları kalın, ağzı küçük ve gözle görülmeyecek kadar küçük kadife dişleri vardır.Bazı kefallerin göz küresinin üzerindeki tabaka yağ birikintileriyle kalınlaşmıştır.Yine saydam olmakla beraber gözün dış yüzeyinin önemli bir bölümünü kaplar.Suların ısınmasıyla birlikte bu tabaka ortadan kalkar.Kefal derisi birbirine geçmiş iri pullarla kaplıdır.Sırtı gri ve koyu gri, yanları gümüşi, karnı ise beyazdır.Has kefal ve altınbaş kefalin baş ve yüzgeç uçlarında sarı lekeler görülür.Kefalin karnını yarıp iç organlarını temizlediğimiz zaman içindeki zarın siyah bir tabakayla kaplı olduğunu görürüz.Bu tabaka balık su altında tutulup gazete kağıdıyla iç kısmı bir iki kez ovalandığı takdirde kolayca sıyrılıp çıkar.Dipte ve çamurda yemlenmesinin sonucu karın bölümünün içindeki ince zar bu rengi almıştır.Akıntılı ve temiz diplerde yaşayan kefallerin içi daha açık gri bir zarla kaplıdır.
Sıcak ve soğuk sulara çok dayanıklıdırlar.Oksijeni az olan sularda da yaşayabilirler.Sığ yerlerde hatta bir iki karış sularda kolayca yüzebilirler.Acı sularda da yaşayabilirler.Denizlerde, göllerde, lagünlerde +3 ila 38 dereceye kadar olan ısı değişikliğine , ayrıca tuzu olmayan tatlı sularda ve binde atmış hatta binde seksen oranında tuzlu sulara dayanabilirler.Ancak kış sonlarında Boğaziçi'nde kanal sularında barınmakta olan düşmanlarının korkusuyla sahile yanaştıkları vakit ani ısı farkı sonucu uyuşarak hareket yeteneklerini yitirirler.Bu hal genellikle platerina türünde görülür.

Kefal balıklarının diğer balıklara oranla yaşam süreleri daha uzundur.Platerina, altınbaş, has kefalin ortalama 15 yıllık ömürleri vardır.Dişileri 7 milyon civarında yumurta döker.7-8 yaşlarında nesil yetiştirmeye başlarlar.Erkeklerin nesil yetiştirmesi ise 6-7 yaşlarında başlar.Kefallerin daha küçükleri olan ilaryalar ise 10-12 yıllık ömre sahiptirler.Dişileri 2 milyona yakın yumurta dökerler.Bu süre içinde hepsi birbirine dokunacak şekilde sıkışık yığınlar halinde toplanırlar.Kefal balıkları sığ sularda ürerler.Yumurtlama mevsimi cinslere göre değişir.Genellikle sularımızda yaşayan cinsleri mayıs-haziran aylarında yumurta dökerler.Yüzerken karnını dibe sürütmek suretiyle yumurta bıraktığı söylenir.Yavruların boyu 2.5 cm. boyundadır.

Kefaller küçük ağızlı ve dişsiz balıklar oldukları için yırtıcı balıklar sınıfına girmezler.Çamur, bataklık ve yosunlu diplerdeki deniz kurtlarını, yumurtadan çıkmış çok küçük balık yavrularını, balık yumurtalarını yosun ve planktonları yerler.Kalın dudaklı yumuşak ağızlarıyla kumu, çamuru eşeler, çürümüş hayvansal bitkisel maddeleri, çok sayıdaki solungaç yapraklarının yardımıyla ayırırlar.Dipte yemlenirken ağız dolusu çamuru alır, yüzmeyi sürdürüp çamurun yenilmeyecek kısmını tükürürler.Ayrıca küçük yumuşakçaları yemek için taşların, liman ve rıhtım kazıklarının üzerindeki ince lifli yosunları da kazırlar.Kefalin hem ağzının içinde hem de dışında besin bulmasını sağlayan tat alma papillaları vardır.

Kefal balıklarının eti beyaz ve lezzetlidir.Özellikle has kefal lezzet bakımından levrek ile yarışır.Yabancı memleketlerde taze ve tuzlu olarak yenilir.Memleketimizde ise tazesi ve likorinoz denilen tütsülüsü çok beğenilir.Likorinoz, platerina ve iri boyda ilaryadan yapılır.Has kefalin kurutulmuş yumurtası başlı başına bir ün yapmıştır.Kefal balıkları genelde haşlama olarak yenilir.Pilakisi ve tavası da yapılır.Haşlamasından ayıklanmış etleri üzerine mayonez konursa levrekten ayırt edilmez.
 
Balık Avcılığı

Balığa Giderken:


Öncelikle amatör balık avcılığında kullanılan yöntemleri inceleyecek olursak bunlar:

1. Kamışla kıyıdan veya sandaldan misinayı makineye sararak yapılan avcılık ,

2. Yemli veya yemsiz el oltasıyla avcılık,

3. Kamışla yemli veya yapay yemle at-çek şeklinde yapılan avcılık,

4. Tekne hareket halindeyken sırtı veya kaşık çekmek suretiyle yapılan avcılıktır.

Yem ile avcılıkta kullanılan yemler oltaya iğnenin büyüklüğüyle orantılı takılan küçük balıklar,midye,suline,karides,deniz kurdu,solucan,kalamar,hamur ve ekmek içidir.Bu yemlerden uygun olanları iğneye takıldıktan sonra olta suya koyuverilip
balık beklenmeye başlanır.Balık vurduğunda ise olta kısa bir hareketle çekilip(tasmalamak) iğnenin balığın ağzına takılması sağlanır.

Avrupa ve Amerika'da yapay sinekle avcılık yöntemi çok yaygındır.Burada önemli olan sineğin balığın olduğu yere hafifçe düşürülmesi ve hareket ettirerek balığın atlamasını sağlamaktır.

Tekneden ise avcılık canlı ,cansız veya yapay yemle hareket halindeyken yapılır.Tekneden kamışla avcılıkta ise kamışlara takılı olan makineler çıkrıklı tiptir.
Bunlardan başka teknolojinin gelişmesiyle teknelerde balık bulucular ve sonarlar kullanılmaya başlanmıştır.Bu balığın yerini tespit etmede büyük kolaylık sağlamıştır.


BALIĞA GİTMEDEN ÖNCE:


Balığa gitmeden önce her şeyde olduğu gibi planlarımızı yapmalıyız.Nereye gidilecek,ne kadar süre kalınacak,kimlerle gidilecek,nasıl gidilecek.Planlamayı yaparken av günü hava durumunu da meteorolojiden öğrenmeli ve ona göre plan yapmalıyız.Balığa sizinle gelecek arkadaşlarınızın da sizin gibi bu işe meraklı olması sizin yararınızadır

Şayet motorlu bir tekneyle avlanılacaksa teknenin önceden ayarlanması gerekecektir.Avlanılacak balığın cinsine göre de yemler hazırlanmalı soğuk ta saklanmalıdır.

Yiyecek ve içecek temini yapılmalı ve alınacakların bir listesi çıkarılıp (ekmek,su,peynir,kahve,çay,bal,yumurta) temin edilmelidir.Gidilen yerde bulmak zor olabilir...

1.Balık Takımları:

Takımları hazırlarken gidilecek av yerinde hangi balıkların hangi takımlarla tutulacağının belirlenmesi ve oltaların ona göre hazırlanması gerekir.Tekneden avlanılacaksa kaşıklar,yapay yemler,uzun oltalar bunların fırdöndüleri kurşunları,kıstırmaları hazırlanmalıdır.Kıyıdan avlanılacaksa yine kurşunlar,çapariler,yemli oltalar ,olta dayanakları hazırlanmalıdır.

Bunların yanında yem tahtası,keskin bir bıçak,yedek oltalar,çeşitli kalınlıktaki misinalar,değişik boyda iğneler ,balıkları canlı saklayabilmek için livar,gece avlanılacaksa lüks lambası veya kamış ucuna takılan kırılınca ışık vermeye başlayan çubuklar da hazırlanmalıdır.


2.Giyim :

Bir amatör balıkçı için hava şartlarına göre giyim çok önemlidir.Av esnasında üşümeyi engelliyecek kalınlıkta giysiler giyilmelidir.Bu giysiler aynı zamanda hareketi fazla kısıtlamamalıdır.Eğer yaz ise sabah serinliğini de düşünmeli ona göre giyinmeliyiz.Kışın mutlaka muşamba ve çizmelerde hazır bulundurulmalıdır.Yazın ise teknede çıplak ayakla dolaşmamalı ve terletmeyen bir ayakkabı,terlik giymeliyiz.Kışın sıcak tutacak bir bere ,yazında güneş ışınlarının gözleri yormaması için siperliği uzunca bir şapka kullanmalıyız.

3.Gerekli Diğer Malzemeler:

Nüfus cüzdanı,makas,birkaç özelliği olan bir çakı,yemler,çakmak,saat,fotoğraf makinesi,fener,tel livar,selotey**kalem,zehirli balık vurmalarına karşı küçük bir şişe amonyak,herhangi bir yaralanmada gerekebilecek yara bandı tentürdiyot,kolonya,kepçe,naylon torbalar,radyo,cep telefonu,küçük bir tamir kutusu,buzluk,iğne-iplik,ilaç gibi eşyalarımızı da gidilecek av yerine göre yanımıza almalıyız.

4.Takım Sandığı:

Takım sandığı tahtadan veya plastikten yapılmış ,her rafı bölmelere ayrılmış üç rafı ve üstten kulbu bulunan bir kutudur.


Bu tip kutuların ebatları:

Boy=40 cm,

Genişlik=25,

Yükseklik=23 cm.dir

Takım kutusunda bulunması gereken malzemeleri ise şöyle sıralayabiliriz:

• 35 gr. dan 600 gr. a kadar değişik ağırlıkta iskandiller

• Çeşitli boyda zokalar

• Zoka ve iskandil gözlerini açmak için bız

• 3 gr.dan başlayan ve 100 gr.a ulaşan kıstırmalar

• Köstek ve beden yaparken kullanılmak üzere 0.08-0.10-0.15-0.20-0.25-0.30-0.35-0.40 numara makaralara sarılmış misinalar.

• 12 numaradan başlayarak büyüyen kısa-uzun saplı,düz-çapraz,gözlü veya gözsüz iğneler

• Zokaların oksitlerini gidermek için küçük bir şişe civa ve diş izlerini yok etmek içinde küçük bir cam çubuk.

• Zehirli balık vurmalarına karşı amonyak

• Yaralanma olasılığına karşı tentürdiyot,sargı bezi,yara bandı.

• Kirlenen elleri silmek için bir bez parçası

• Küçük bir makas

• Olta takımlarının hazırlanmasında yapılan düğümleri çekmek için cımbız

• Çeşitli kalınlıkta üstü naylon kaplı çelik tel

• Çeşitli boyda klipsli veya klipssiz ,üçlü fırdöndüler

• İstavrit ,uskumru,kolyoz,çinekop çaparileri ve uzun oltalar

• Çeşitli boy ve renkte yapay yemler

• Çeşitli boyda kaşıklar ve çelik halkalar

• Tırnak makası,iri bir iğne,keskin bir bıçak,kargaburun,tornavida,cep pusulası,kırmızı ibrişim,kalem ve termometre.

 
AMATÖRLERE ÖĞÜTLER

- Balıkçılık sevgi,saygı,sabır,soğukkanlılık ve refleks ister.

- İnce misina her zaman daha avcıdır.Bu yüzden balığı yakalayabileceğiniz en ince misinayla tutmaya özen gösterin.Böylece balığa da kaçma şansı vermiş ve daha fazla heyecan duyulmuş olur.

- Büyük balık yakalandığında oltayı durdura durdura çekmek gerekir.Arada balık misina isteyebilir.Yavaş yavaş arada boşluk verilerek misina kullanılarak balığın yorulması sağlanır.

- İstavrit avında çapari kullanılırken tekneden çapa atılmaz.Çapa ipinin hareketi balığı ürkütür.

- Teknede büyük balık için mutlaka kakıç ve kepçeye ihtiyaç vardır.Kepçeyle balık su üstünde oynak yaptığında yem için balık yakalama şansıda vardır.Ayrıca büyük balık tutulduğunda tekneye alınırken balığın misinayı koparmaması için kepçeye ihtiyaç duyulur.

- Bir teknede mutlaka livar bulunmalıdır.Livar yoksa teneke kaplar tercih edilmeli ve suyu sık sık değiştirilmelidir.

- Balık tutmaya yeni başlayanların en sık düştükleri hata oltayı dipte ilişkenlere taktırmalarıdır.Olta çekilirken kıyıya yaklaştığında durmadan biraz daha hızlı çekilmelidir ve boşluk bırakılmamalıdır.Olta ilerdeyken takılma daha az olur.Ama yine de takılırsa dipten biraz daha yukardan çekilmelidir.

- İskorpit ,trakonya ve lipsoz tehlikeli balıklardır.Etleri yenir fakat zehirli balıklardır.Çarptığı yeri şişirirler.Bu balıkları iyi tanımalıdır.Ava çıkarken de zehirli balık vurmalarına karşı küçük bir şişe amonyak çantaya konulmalıdır.

- Takım çantasında olası kesilme ve yaralanmalara karşı tentürdiyot,yara bandı bulundurulmalıdır.

Ayrıca balık tutarken birkaç gün kamp kurulması gerekiyorsa şu hususları göz önünde bulundurmalıyız :

• Gideceğiniz güzergah, kişi sayısı, yiyecek miktarı, tahmini dönüş zamanı ve gideceğiniz yerde problem olduğunda arayacağınız kişi ve sizde problem olduğunda aranılacak kişilerin listesini yapınız. Gideceğiniz yerdeki insanlarla ne zaman varacağınız konusunda anlaşma yapınız ki, siz zamanında varmayınca sizi veya yakınlarınızı arasın.

• Özel arazi levhalarına dikkat edin ve geçerken izin almayı ihmal etmeyin. Bütün arazi kapılarını da kapatmayı unutmayın.

• Uyku tulumu ve kıyafetlerinizi bir naylon torbanın içine koyduktan sonra sırt çantanıza yerleştirin. Unutmayın ki ıslanırsa kurumaları çok zor.

• Arabayla gidiyorsanız görünürde kıymetli hiç bir şey bırakmayınız, torpido gözünü de açık bırakın ki içinde bir şey olduğunu sanmasınlar.

• Sırt çantanızı her toplayışınızda uyku tulumu gibi gün sonu kullanacağınız parçaları en dibe koyun. Her an ihtiyacınız olanları ise üst kısma koyun.

• Sentetik ve yünden uzun iç giysiler giyin. Soğuk havalarda pamuklulardan uzak durunuz; ıslandığı an *****a görevi yapamaz. Üste ise su geçirmez yağmurluk almayı ihmal etmeyiniz.

• Sentetik veya yün çorabınızın altına ince bir çorap giyiniz. Bu ayağınızın su toplama vs. gibi problemlerini önleyecektir ve sıcak tutacaktır.

• Seyahate çıkmadan önce harita okumayı ve pusula kullanmayı öğreniniz.

• Ayakkabınızın ayağınıza tam oturduğuna dikkat ediniz. Yeni ayakkabı ile kesin seyahate çıkmayınız. Mümkünse bir kaç gün önce giyerek alışınız.

• Güne mümkünse sıcak yiyecekle başlayınız. Gün boyunca kolay hazırlanan Sandviç veya kurabiyeler yiyin. Bu size zaman kazandıracaktır. Durduğunuz anda vücudunuzu sıcak tutmak için ekstra bir kıyafet giyinmenizde fayda var.

• Vahşi hayvanları hiç bir zaman beslemeyiniz. Siz uykuya yattığınız an daha fazla yiyecek için tekrar gelebilirler.

• İçtiğiniz bütün suları bir şekilde dezenfekte edin; kaynatarak, kimyasal maddeler ile veya süzerek.

• En temiz su kaynak olan yer veya akan sudur. Ana nehirler fabrika artıkları ile pislenmiş olabilir.

• Eğer kendinizi gereğinden fazla yorgun hissediyorsanız, bol su için ve yiyecek yiyin. Sindirim enerji verir ve sizi ısıtır.

• Eğer kaybolduysanız durun ve işaret verin. Devam etmek sizi paniğe uğratır ve yorar.

• Eğer akıntıyı geçecekseniz 2 veya 3 kişi beraber geçmekte fayda var. Yuvarlak yaparak geçin ve düştüğünüz anda sırt çantanızı çıkarın. Bu size yardımcı olur.

• Belinizi geçen sudan karşıya geçmeyiniz. 1-2 km aşağı veya yukarı yürüyerek daha az derin yer bulabilirsiniz.

• Asla çıplak ayakla suya girmeyiniz.

• Kafa lambası ellerinizin boşta olmasını sağlayacaktır. Bu sayede gece yemek pişirirken vs. rahat edersiniz.

• İhtiyacınızdan daha fazla su içiniz. Tuvalet ihtiyacınızı sudan en az 75 metre uzakta gideriniz.

• Büyük tuvalet ihtiyacınızı gidermek için kürekle 20 cm lik çukur açın ve tuvaletinizi yaptıktan sonra tuvalet kağıdını da ko***** düz bir şekilde toprakla kapatınız.

• Kamp için düz bir alan seçin.

• Eğer ateş yakacaksanız mevcut önceki ateş yerini kullanınız. Taze ağaçları koparmayınız. Kamp bittikten sonra külleri çukura ko***** üstünü toprakla kapatınız.

• Yiyecekleri vs. gece boyunca sırt çantanızda; çadırda değil yiyecek torbasında muhafaza ediniz. Mümkünse ağaçtan sarkıtınız ki vahşi hayvanlar yemesin.

• Mümkünse ekstra ayakkabı ve çorap alınız. Ayaklarınız teşekkür edecektir.

• Soğuk havalarda yiyecek yiyip yatınız.
• Özel bir sabun bile olsa nehir, göl vs. de sabunla yıkanmayınız, bulaşık yıkamayınız.

• Bulaşıklarınızı az miktarda özel deterjanla yıkayınız ve artık suyu geniş alana dağıtınız. Kamp alanından uzakta olmasına dikkat ediniz.

• Sabah uyanınca uyku tulumunun fermuarını açarak silkeleyiniz.

• Asla göl veya derenin yakınına kamp kurmayınız.Gece vahşi hayvanlar genelde su kenarlarına gelirler.Su kenarından 50-100 mt. uzakta kamp kurunuz.

Mevsimlerin ve Rüzgarların Balık ve Balıkçılığa Etkisi

Yurdumuz kuzey yarım kürede 36-42 kuzey paralelleri arasında olduğundan sonbahar yaklaşırken güneş ışınlarını yatık olarak almaya başlar.Kuzeydeki bölgelerimiz ışınları daha yatık aldığından dolayı çabuk soğur.Yüksek basınç merkezi haline gelir.Buralardan alçak basınç merkezi olan güney bölgelere doğru kuzey rüzgarları esmeye başlar.Ayrıca Eylül ayında Mihrican, Bıldırcın geçimi, Kestanekarası, Turna geçimi fırtınaları olur.Böylece Karadeniz'in yüzey suları yavaş yavaş soğumaya başlar.
Geçici olarak nitelendirdiğimiz balıklar,bu ısı farkının etkisinden dolayı Karadenizdeki yazlıklarını terkedip daha sıcak suları olan Marmara,Ege ve Akdeniz'e doğru göçe başlarlar.İlkbaharda sular ısınmaya başladığında ise Karadeniz'e yazlıklarına doğru tekrar bir geri dönüş başlar.Yani Karadeniz geçici balıkların yaz hayatını geçirdikleri yazlıkları,Marmara-Ege ve Akdeniz ise kışlıklarıdır.Karadeniz'den Marmara,Ege ve Akdeniz'e balıkların bu göçüne İNİŞ ;Akdeniz-Ege,Marmara'dan Karadeniz'e göçe ise ÇIKIŞ denir.

Bu göçlerin erken veya geç başlaması ise rüzgarlara ve akıntılara bağlıdır.İnişte her cins balık ısının bünyesine olan etki derecesine göre harekete geçer.Sırasıyla göç yapan balıkların önemlileri ;

palamut, lüfer, istavrit, torik, orkinos, tekir, kefal ve hamsidir.

Eylül ayının ilk haftasından itibaren 3-4 aylık bir devre içinde Karadeniz'in İstanbul Boğaz'ına yakın sahalarında ve boğaz girişinde bol miktarda palamut, torik, lüfer ve hamsi tutulur.Aralık ayı sonlarında Ocak ve Şubatta avcılık Boğaz ve Marmara'da başlar.Azak Denizi'nde ve Karadeniz'in kuzeydoğusunda yaz hayatını geçirmekte olan Doğu Karadeniz hamsileri de sonbahar gelince Anadolu sahillerine göçe başlarlar.Buralarda bereketli av verirler.

Eylül ayının fırtınalı geçen günlerinden sonra bazı seneler Ekim,Kasım,Aralık aylarında lodos rüzgarlarının etkisiyle adeta yaz havası hüküm sürer.Bu süre içinde geceler soğuk ve rutubetli gündüzler ise sıcak olur.Kasım ayının sekizinden (eski kasım) itibaren 40 günlük bu devreye Pastırma Yazı denir.

Karadeniz'deki geçici balıklar İstanbul Boğazı yoluyla Marmara'ya göç ederken pastırma yazından istifade ederek göçlerini yavaşlatırlar.İlk akış yapanlardan ve kendilerinden küçük balıklar için birer canavar olan torik, kofana boğaz girişinde ve Boğaziçi'nde uzun süre kalır.İstavrit ve hamsi balıkları korkularından Boğaz'a yaklaşamaz.Bu durumdan istifade edilerek Boğaz girişinde ve Boğaza yakın sahalarda gırgırlarla ve çapari ile palamut, torik, tutulur.Ayrıca Boğaziçi'nde gündüzleri çapari ile palamut, torik geceleri ise yemliyle lüfer, palamut,torik avcılığı yapılır.

Kış mevsiminde kuvvetli lodos rüzgarlarının etkisiyle meydana gelen ORKOS Boğaziçi'nde balıkçılığı sekteye uğratır.Ancak akıntı ve rüzgara kapalı olan koylarda avcılık yapılabilir.Bu arada Boğaz'ın Marmara'ya açılan bölgeleri Arnavutköy'e kadar olan sahalar Karadeniz'in soğuk ve az tuzlu sularından kurtulup Marmara'nın daha tuzlu ve sıcak sularının etkisine girer.Bu değişiklikten istifade eden iri cüsseli köpekbalıkları zaman zaman buralara kadar sokulma fırsatı bulurlar.

Sonbahar ve kış aylarında hangi yönden olursa olsun rüzgarlar hafif estiği takdirde bütün sahillerimiz avcılık için en uygun duruma gelir.Bol miktarda balık avlamak mümkün olur.

 
AKYA BALIĞI AVI

Oncelikle soze baslamak gerekirse cok yırtıcı olan bu balık avcılık konusunda turunun en iyi ornegidir. Kıyıya yakın yerlerde yasarlar ama asıl yerleri okyanuslardır. Eger acsa kıyıya kadar gelebilir ve gordugu avı kesinlikle kacırmaz… balıkla beslenir kiloları yaklasık 1.5 kilodan 100 kiloya kadar olusanları vardır.. bu 1 az inandırıcı gelmeyebilir size ama tekne ile sırtı avına cıkan kisilere sorarsanız mutlaka yanıtı alacaksınız. Ornegin 2001 temmuz ayında cesme limanında bizim tanıdıklarımız kıyıdan 42 kilo akya cıkardılar ben ciftlikkoy tarafında kıyıdan 12 kilosunu yakalayabildim ama aslında bu balık derin su balıgıdır yani kıyıdan cok sans eseri tesaduf olarak vurur oda yerini cok iyi tespit etmeniz gerekmektedir. simdi bu balık nasıl avlanır ona bakalım;


NASIL AVLANIR?

Yukarıda anlattıgım gibi bu balıgı kıyıdan avlamak 1 az zor yani sansınız olması lazım cunku derin su balıgıdır ancak cok ac kalırsa avlanmak icin kıyıya gelir.. ama gelmez demiyorum gelir ama ac kaldıgı zaman gelir yinede hic belli olmaz cunku bu is sabır isi oltanızı atıp bekliceksiniz ne demisler sabreden muradına erermis , onun icin bizimde sabretmemiz gerek simdi nasıl avlandıgına gelelim olta takımımız aşağıda olan resimlerdeki gibidir.


Canlı Balık Takmaya Elverişli Olta.

bu oltayı karadan attıgımız icin 50 metre misina bize yeterli olucaktır bu 50 metreye makaramıza 0.60mm misina doluyoruz doladıktan sonra 50gr ’Lık gezer 1 kursun ekliyoruz ondan sonra gezer kursunun onune 1 tane fırdondu ekliyoruz not: fırdondu 1 az buyukce olmalı cunku balık oltayı alınca cok kotu 1 sekilde asıldıgı icin kopabilir.. ondan sonra fırdondunun onune yaklasık 1.5 weya 2 metre misina ekliyoruz bu bedenin kalınlıgı yaklasık 0.60mm civarı olmalı aslında daha kalın misinalar kullanabilirsiniz ama elinizde kepce olucagı icin zorlanmassınız sanırım cunku balıgı kıyıya cektikten sonra misina ile kaldırmaya kalkarsanız balık anormal 1 derecede cırpınıyor ve buyuzden eliniz kesilebilir… onun icin mutlaka yanınızda kepce bulundurun ondan sonra bagladıgımız diger 2 metrelik misinanın onune 10 numara mustad krom duz igne weya mustad’ın capraz celik ignelerinden kullanabilirsiniz. Yem e gelince benim tavsiyem 10cm ’Lik canlı kefal yavrusu takabilirsiniz bu balıgı igneye takmanın 2 yontemi war 1.si igneyi sırtından gecirip takmak ama cok dikkatli olun balık olebilir.. 2. yontem agzından takabilirsiniz bunun icin igneyi alt cenesinden gecirip ustteki burnundan cıkarabilirsiniz boylelikle balık olmeyecektir we oltanızı denize attıgınızdan itibaren yuzmeye baslıyacaktır. Tabiki bukadar degil simdi oltamızı attıktan sonra misinayı germeden misinaya 1 tas sarın tas fazla buyuk olmasın 8cm arası olabilir. ondan sonra kasnagımızın uzerine tas koymadan once yaklasık 10 metre daha acıyoruz we bu 10 metreyi denize degil sardıgımız tasın arkasına yani kasnakla tas arasındaki bolume acıyoruz cunku akya balıgı alır ve gider hemen orda yutmaz balıgı alır 10 metre acıldıktan sonra balıgı yutar eger misinayı gerik bırakırsanız akya bunun tuzak oldugunu anlıyacak ve balıgı geri kusacaktır!!!!!!!!!! balıgı yakalayınca nasıl anlıyacaksınız? misinayı sardıgınız tasa bakıp oltanızı kontrol edebilirsiniz eger tas warsa balık yakalamamıstır tas yoksa we dalga warsa misinayı elinizle 1 kontrol edin eger asılma warsa yawasca cekin eger asılma yoksa aynı tası tekrar sarın ve yerine koyun.


TEKNE’DEN:

Bu balık aslında derin su balıgıdır, yani tavsiye edilen avlama yontemi teknedendir tabiki teknesi olmayanlar mucburen kıyıdan avlanmak zorunda biz hem tekneden hemde kıyıdan avlandıgımız icin ben teknedende nasıl avlanacagını anlatayım tekne denilince ilk akla gelen rapala yapay yemler, kasıklar ws… tekne balıkcılıgı okadar kolay gorunsede aslında hic kolay deildir bazı kisiler ah teknem olsa su denizleri bitiririm gibi sozler atıyorlar ortaya neyse bu balıgı tekneden avlamak icin oncelikle sırtı yapılacak yerin iyi secilmesi gerekir ozellikle derin , kumluk sular gibi.. olta takımı olarak gerekse rapala yapay balıklarla , gerekse kasıklı olta ile bu balıgı avlamak mumkundur. yapay balıklarda ve kasıklarda levrek avında anlattıgım gibi damla ve desenli Kasık turleri , Rapala yapay balıklar olarak Husky Jerk ve Magnum turleri veya grey mullet gibi… "Not: Bu tur yapay yem ve kasıklar kullanıcaksanız ozellikle uzun kostek kasası ve dugumlerini cok saglam yapmalısınız" ama rapala kendi yapay balıkları icin kendi Rapala Bagını oneriyor! rapala bagını kasıklarda ve uzun kostek yapımında rahatlıkla kullanabilirsiniz, ama yinede secim sizin, bu uyarıyıda werdikten sonra oltamızı nasıl yapıcaz onu anlatayım diyecegim ama olta takımı Levrek avındada gosterdigim gibi pek deismez, oltalarımız alt resimdekiler gibidir.
 
ÇiPURA Balığının Avlanımı

Ege denizinin en lezzetli balıklarından biridir , derin sularda yasar ama yemlenmek icin mutlaka kıyıya gelir çenesi 1 midyeyi kırıcak kadar gucludur bu sayede midyeyi ağzında kırdıktan sonra etli bolumunu alır ve midyenin kabuklarını tekrar geri kusar aynen filtre gibidir.. Tabiki midyeden başka yemlerde yer ama en kolay bulduğu yem midye olduğu için muhtemelen onunla beslenir… azına aldıgı midyeyi mutlaka yutar levrek veya akya gibi alıp 10 metre acıldıktan sonra yutmaz.. buda tabiki bu balıgı yakalamayı dahada kolaylastırıyor.. daha cok kumluk yerlerde rastlamak mumkundur kumu azgızı ile eşeler ve ağzına gelen midyeleri yer.. buyuzden oltanızı kumluk ve derin bolgelere atarsanız daha cok sansınız olur.. bu balıgı oltadan cok paragat seklindede avlamak mumkun.. bu balık icin genelde paragat’ı tercih ederseniz daha iyi olur, çünkü bazen 6’lı veya 8’li suruler halinde dolasabiliyorlar buyuzden paragat’ın ignelerine butun gecen suru takılıyor paragat a yem olarak midye veya kalamar kullanabilirsiniz simdi bu balıgı nasıl avlayacagız ona bakalım….


Nasıl Avlanır?

Yukarıda belirttigimiz gibi bu balık genelde derin sularda bulundugu icin oltamızı daima acıklara ve kumluk bolgelere atmalıyız size 1 oneri eger kumluk ve yakın yerlere atarsanız hem oltada takılma problemleri yasarsınız hemde ot balıklarından canınız fena halde sıkılır… simdi size bu balıgı yakalamanın 1 kac yontemini anlatayım oncelikle olta takımı ile baslıyalım olta takımımız 0.40mm kalınlıkta ve 100 metre misinadan olusuyor 100 metre dedim cunku oltamızı daima ileri atmamız gerek eger kamıslı oltanız varsa bu is dahada kolaylasır eger kasnaktan atıcaksanız kursunun gramını uzaga atabileceginiz sekilde kendiniz secebilirsiniz… 100 metre makaramıza sardıktan sonra eger kamıs’lı olta kullanıyorsak 125gr gezer kursun , eger kasnak kullanıyorsak 150gr veya 175gr civarı arası gezer kursun kullanabilirsiniz… gezer kursunu misinaya gecirdikten sonra misinanın ucuna 1 adet orta boy fırdondu baglıyoruz ve fırdondunun diger ucuna 0.30mm veya 0.40mm kalınlıkta misina baglıyoruz bu misinanın ucunada 1 adet kalın 2 numara veya 1 numara bronz veya sinek igne kullanabilirsiniz , capraz olması tavsiye edilir.. yem e gelince ben kalamar kullanıyorum tabi herkez kalamar bulamayabilir onun icin kalamar kullanma sansınız yoksa boru kurdu , solucan , sulunes veya canlı mamun.. bu yemleri genelde balık malzemesi satan cogu yerde bulmanız mumkun… yemi igneye takarken igneyi tamamen kapatacak sekilde ucundan sokup arka tarafına kadar gelicek sekilde elinizle ittirin. ben asagıda yem’in ve olta takımımızın nasıl yapıldıgını resimlerde gosterdim bide zokalı takım ve paragat seklinde avlanma yontemleri var siz resimlere 1 bakın inceleyin ondan sonra bide zokalı ve paragat seklinde nasıl yakalanır altta onada bakın…

Çift İğneli Takım:

Bu takım genelde en çok kullanılan oltadır, avantajları ise çift iğneli olması ve balığın yemi daha çabuk görmesidir. Karagöz, mırmır, sargoz, levrek gibi balıklarında yakalanmasında bize herzaman kolaylık sağlamıştır, bu oltanın yapımı aslında karagöz balığında anlattığım gibi pek değişmez, yalnız bir uyarı yapmadan duramayacağım! bu tür takımlarda özellikle levrek veya çipura peşindeysek mutlaka çelik iğne kullanmanızı tavsiye ediyorum, benim bunun yüzünden çok canım yandı oyüzden sizde aynı hataya yakalanmayın… neyse bu hatırlatmayıda yaptıktan sonra oltamızın yapımına geçelim oltamız 0.35mm kalınlığında misinadan, bedeni ise 0.30mm’den oluşmaktadır. Köstekler beden uzunluğuna göre 10, 15cm uzunluğunda, köstek aralıkları ise 25cm arasında değişmektedir… kurşun olarak 75gr bize en uygun olanıdır tabi fırdöndüde ufak boy seçilmelidir. Çipura avında beklemek biraz sıkıcı olabilir, bu yüzden kamışlar için dizayn edilmiş zillerden alabilirsiniz, bu sayede saatlerce misinanın başında beklemektende sıkılmazsınız.. kasnaklı olta kullanıyorsanız oltayı denize attıktan sonra misinayı fazla germeden elinize ufak bir taş alıp misinayı bu taşa 4 defa falan dolayın ve sağlam bir yere koyun ve bekleyin balık yakalandığı zaman taşı attıracaktır, ozaman balığın yakalandığını anlayacaksınız. Unutmayın oltanızı herzaman kıyıdan 60,70 metre ileri fırlatmaya çalışın, çünkü çipura gibi balıklar herzaman derinde olur unutmayın… yem olarak kullanabileceğiniz bir sürü seçenek var bunlardan örnek olarak,, (sülünes, boru kurdu, tarak, madya, yengeç, zargana, sardalya) zarganayı kuyruğundan kafasına kadar parça parça kesip kullanabilirsiniz, aynı şey sardalya içinde geçerli ama sardalya yağlı ve kokulu olduğunda bu avımızda daha çok ön planda tutulmaktadır, gerekse parlaklığı gerekse kokusu olsun büyük önem taşımaktadır, bu yüzden biz çipura avında herzaman sardalyayı tavsiye ediyoruz neyse bukadar tiyo yeter , oltamızın yapımını aşağıdaki resimlere bakarak öğrenebilirsiniz.

Zokalı Takım:

Zokalı takımında hazırlanısı aslında yukarıdaki gibidir kullanılısındada 1 fark yoktur… balıgı kıyıya cekerken oldukca yavas cekin cunku balık agır ve yakalanma telası ile oltaya guclu vuruslar yapıcaktır eger cok hızlı cekerseniz buyuk olasılıkla diline takılan igne yırtılıp oltanızdan kurtulma olasılıgı vardır onun icin balıgı kıyıya yavasca getirdikten sonra 1 kepce yardımı ile kolayca alabilirsiniz eger kepcemiz yoksa balıgı duzluk 1 yere cekip elimizle almamız gerekmektedir. Eger balık ufaksa normal olarak karaya alabilirsiniz anlattıgım seyler buyuk cipura icindir.. zaten bu zokalı takımda zoka’yı yutan balık buyuk olur bizde herzaman buyuk balık pesinde oldugumuz icin sorun yok… Alt resimde zokalı takımın nasıl oldugunu gosterdim. Yem olarak yine kalamar , sulunes , boru kurdu kullanabilirsiniz…

Paragat ile :

Paragat , teknesi olanlar icin cipura ve levrek avında rahatlıkla kullanılır.. puf noktası paragat’ın atılacagı yeri dogru olarak belirlemektir.. bunun icin cipura ve levrek icin genelde kumluk ve derin sular secilmelidir.. paragat’ın bedeni 0.70mm kalınlıkta misinadan… kostekler 0.50mm veya 0.60mm misinadan olusmaktadır , kostek aralıkları yaklasık 1 , 1.5 metredir , igneler 1/0 veya 2/0 numara capraz ignedir.. kostek boyları 35 , 40cm civarı , kostek sayıları genelde 50 , 70 arasındadır. siz kostek sayısını 40’ta yapabilirsiniz , cunku fazla igne olunca paragat’ı atmak , toparlamak ve yemlemek oldukca zor oluyor acıkcası.. cipura paragatını sabah saat 10 gibi atılması , aksam saat 6 , 7 gibi toparlanması onerilir. Bu paragat’ta karagoz , mırmır , levrek gibi balıklarında cıkması olanaklıdır.
 
KARAGöZ AVCILIĞI

Karagozler genelde suru halinde gezerler , bu balıkları kıyıda ve derin sularda cogunlukla gormek mumkundur.. iri ve buyukleri derin sularda , kucuk veya orta boyları kıyılarda yasarlar yırtıcı deillerdir… okadar uysaldırlarki denizde dibimize kadar gelirler bu yuzden bu balıgı zıpkınla bile avlamak cok kolaydır.. bu balıgın bulundugu yerler kayalık bolgelerdir tabiki bu kıyıdan avlayanlar icin 1 dez avantaj cunku her 10 atısımızdan 1 i genelde kayaya takılır ve kopar… ama aradada boyle seyler olmassa haksızlık gibi oluyor balıklar acısından , buyuzden bu balıgı avlamak icin butur olaylara goz yummamız gerekiyor… yem olarak midye , boru kurdu ozellikle! , sulunes , ekmek hamuru , mamun… daha 1 cok yem ile bu balıgı yakalamamız oldukca mumkun. Karagozler suru halinde gezdikleri icin tek 1 yerden yaklasık 15 , 20 tane karagoz avlayabilirsiniz.. ayrıca eti cok lezzetlidir , tavada yaparsanız tadına doyum olmaz simdi bu balıgın nasıl yakalanıcagına gelelim;

Nasıl Avlanır?


3 İğneli Takım:

Bu balıgı avlamak icin okadar kalın misina ve ugras vermemize gerek yok aslında , ama ben yinede size garanti olarak yakalayabileceginiz 1 olta takımı anlatıcam.. bunun icin 50 metre misina bize yeterlidir , (tekne ile acılacaksak bence geregi yok) su derinligine gore 100 metre olarak ayarlayabilirsiniz.. misina kalınlıgı 0.30mm dir. Eger daha kalın yaparsak daha buyuk ve iri karagozleri avlamamız dahada imkansız hale gelir onun icin bu uyarıyı unutmayın… misinamızı sardıktan sonra ucuna 1 adet ufakboy fırdondu baglıyoruz , bagladıktan sonra beden’e gelelim bedende aynı 0.30mm kalınlıkta ve 1.5 , 2 metre arasındadır.. ve bu beden’e 3 adet 5 numara sinek igne baglıyoruz… kostek aralıkları 20cm , kostek boyları : 15 , 20cm arası… ve agırlık olarak iskandil kursun 50 , 75gr arası su derinligine gore ayarlanabilir… oltamız tamamlandı, yem e gelince yukarıda belirttigim gibi "ozellikle: boru kurdu" , sulunes , mamun , ekmek , solucan , salyangoz gibi bir cok yemle bu balıgı avlayabilirsiniz… asagıda oltamızın nasıl yapıldıgını resimlerde gosterdim...
RAST GELE….

karagoz01fl5.gif



Oltamız Resimdeki Gibidir.

 
KEFAL AVCILIĞI

Bu balık icin aslında fazla bir sey soylemeye gerek yok cunku gunumuzde pazarlarda en bol olan balıklardan biri tabiki kefal dedinizmi herkez bu balıga kotu gozle bakıyorlar neden? cunku insan pislikleri ile beslendikleri icin ama illada heryerdeki kefal pis diye bir sey yok ornegin cesme ıldırı da veya cesme balıkcı limanlarında teknelerin aralarında bu balıkları gormeniz mumkun denize bir atık olmadıgı icin yosun ve parazitlerle besleniyorlar bu balıgın 2 cinsi var (1. si Topan Kefal) - (2. si Sarı Kulak) topan kefal uzun ve oldukca buyuk olur sarı kulaklar ise iri buyuk ve cok lezzetli olur tabiki bu balıkları yakalamak oyle kolay deil benim uzmanlık alanıma girdigi icin ayrıntıları ile anlatmaya calısıyorum bu balıklar diger balıklar gibi ıssız yerlerde yasar diye bisey yok bu balıklar insanların oldugu yerleri mesela pilajları sıcak suları severler yırtıcı balıklardan korunmak icin kaya aralarında da oldukca gorulur… kefal neredeyse tüm balıklardan uyanıktır buyüzden oltalarınızı baştan aşşağı değiştirmeniz gerekebilir, aşağıda bir kaç örneğimiz mevcut. simdi isterseniz nasıl avlandıgına bakalım..

Nasıl Avlanır?

Nasıl avlandıgına gelince bu balıgı ekmekle yakalamak mumkundur…. ben ufak kefalleri yakalıyorum neden derseniz ufakları yakalıyıp levrek’e veya akya ya atıyorum…. simdi ufak veya orta boy kefal nasıl avlanır onu anlatıyım oncelikle asagıdaki resimde goruldugu gibi bize yine bu balık icin 50 metre misina yeterli olucaktır. Cunku balık kıyıda oldugu icin fazla misinaya gerek yoktur. Simdi burası cok onemli! nekadar ince misina kullanırsanız okadar cok balık yakalarsınız onun icin ben genelde kefal icin 0.20mm veya 0.25mm misina oneriyorum.. kasnagımıza 50 metre 0.20mm misina sardıktan sonra kursunsuz ve fırdondusuz ignelerimizi paralel olarak yukardan asagıya dogru baglıyoruz yaklasık 8 tane yeterlidir fazla igne olursa balık igneleri gorucektir ve oltamızın yanına yaklasmayacaktır. igneler hangi boyutta ve netur olucak derseniz size "mustad’ın 8 numara capraz beyaz ince" ignesini oneririm… yem e gelince ekmek kabugu ve ici kullanabiliriz igneleri ekmegin kabugunun uzerine sararken ignelerin hertarafa esit gelmesine dikkat edelim… asagıdaki resimde oltamızın nasıl olması gerektigini azda olsa anlatmaya calıstım… simdi artık oltamızı atıp kefal surulerinin gelmesini bekliyebiliriz.


Ufak veya Ortaboy Kefaller için 10 iğneli Takım.

Şimdi gelelim buyuk kefal avlamaya simdi diyeceksinizki buyuk kefalde boyle avlanır… ne farkı olabilirki? cok farkı war yem takılma sekli ve olta cesiti cok deisik ben sahsen uzmanı oldugum icin herseyi anlatmak istiyorum bu kefal hakkında… simdi buyuk kefaller tahminen ufak kefallerin bulundugu yerden yaklasık 20 weya 25 metre daha uzagındadır ama yukardaki olta sistemi ile ancak ufak ve orta boydaki kefalleri avlayabilirsiniz cunku buyuk kefaller okadar uyanıkki ufak kefallerle beraber gelince yemin tuzak oldugunu anlıyor ve vurmuyor ve geri gidiyor.. onun icin olta sistemimizi deistiriyoruz ve buyuk kefalleri avlamak icin once kasnagımıza bu sefer 0.30mm veya en fazla 0.35mm misina sarıyoruz ondan sonra bir samandıra ekliyoruz "Not: samandıra renksiz ve ufak olmalı!!!" samandırayı taktıktan sonra samandıranın altına 1 tane fırdondu takıyoruz ama fırdondu kucuk olmalı ondan sonra fırdondunun oteki tarafına yarım metre veya yarım metreden 1 az fazla 0.20mm misina ekliyoruz ondan sonra bu ekledigimiz 0.20mm misinaya 2 tane ufak kıstırma kursunlardan takıyoruz 4cm ara araya mantarı batırmayacak sekilde ve en altına 1 tane yaklasık (20cm) "4 numara mustad kendal flatted nickel plated igne" takıyoruz ve oltamız tamamlanmıs oluyor. Yem e gelince bu sefer ekmek kabugu deil ekmek icini hamur olarak butun igneyi kavrayacak sekilde takabilirsiniz.. yada benim buyuk kefalleri avlamak icin herzaman yaptıgım 1 yontem….; 1 ekmegi bi ufak legenin icine koyun ustune 1 az su ekleyin ama fazla degil yaklasık 3 , 4 dakika kadar yogurun ekmek hamur haline gelince ustune 1 veya 1.5 cay bardagı peynir suyu ekleyin tekrar yogurmaya devam edin tekrar hamur haline gelince icine yarım dilim beyaz peynir ekleyin ve iyice yogurun peynirler gorunmeyinceye kadar yogurun bitince hamuru bir plastik kabın icine koyun ve azını sıkıca kapatın… hava almasın eger hava alırsa hamur sertlesir ve kullanamassınız eger hava almazsa uzun sure hamurunuzu kullanırsınız… simdi alttaki resimlere bir goz atın isterseniz oltanızın tam olarak dogru olup olmadıgını kontrol edin…..


Büyük Kefaller için Tek iğneli Takım.

KEFAL Avında yeni bir takımla artık büyük kefalleri yakalamak çok kolay!

Son zamanlarda geliştirdiğimiz yeni bir takımla büyük kefalleri çok kolay yakalayabiliyoruz, nasıl diyecek olursanız öncelikle oltamızın nasıl yapıldığına bir göz atalım. Alttaki resimdede görüldüğü üzere ilk önce kasnağımıza ister 50 yada 100 metre uzunluğunda misina dolayacağız, misina kalınlığı bizim tavsiyemiz 0.25 dir.. siz isterseniz 0,30 yada 0,35 kullanabilirsiniz ancak kefalin nekadar kurnaz bir balık olduğunuda unutmayın misina kalınlaştıkça büyük kefalleri avlamanız zorlaşacaktır. Kasnağımıza doladığımız misinaya hiç gezer kurşun kullanmadan zargana topunu bağlıyoruz, unutmayın zargana topu azda olsa ağırlığı vardır vede 3 metrelik bir kamışla 50-60 metre ileri rahatça oltanızı atabilirsiniz.

Zargana topunuda bağladıktan sonra zargana topununun bedene bağlandığı bölüme bir adet ufak klipsli fırdöndü bağlıyoruz, şimdi geldik en önemli kısma yani bedene.. bedenimiz 0.25 kalınlığında beyaz misinadan oluşuyor, beden uzunluğu ise 70-80 cm arasındadır bu değeri daha fazlalaştırabilirsiniz ama bu değerin altına inmemeye gayret gösterin, çünkü büyük kefaller mantara yakın ekmeğe hiç bir şekilde yanaşmıyorlar tabiki burada önemli bir hatırlatma yapayım zargana topunu alırken rengine çok ama çok dikkat edin fosforlu renkler balığı tedirgin edebilir, benim tavsiyem kırmızı yada beyaz dır. Her iki renktede avımız son derece verimli geçti, bedenide bağladıktan sonra gelelim en önemli ikinci kısma yani iğnelere.. resimdede gördüğünüz gibi iğneler ufak vede köstekler yok, bu iğneleri bağlarken kesinlikle kösteksiz yapıyoruz çünkü köstek uzantılarını kefal hemen farkediyor bu nedenle hiç köstek yapmadan iğneleri doğrudan bedenin üzerine sırayla aralarında 2 şer cm olmak şartıyla bağlıyoruz. Kefal avında büyük ve kalın iğneleri kullanmaktan kaçınmalısınız, 8 numara ince çapraz ve beyaz iğneler kullanın.

umarım sizde büyük kefalleri yakalamakta artık zorlanmayacaksınız, alttaki resimde oltamızın hazır halini ve şemasını görebilirsiniz.


İri Kefalleri Yakalama Yöntemi

Bu yöntem kıyı bölgelerde özellikle kumsallarda yaşayan kefallerde ve tekne limanlarında yaşayan kefallerde çok iyi sonuç veriyor, aynı teknikle iri sarpalar ve karagözlerde yakalanabilmektedir ama oltanın asıl amacı kefallerdir.. olta takımı bu sayfanın en üstünde göstermiş olduğum 10 iğneli takımla aynı ama işin püf noktası oltanın suyun dibinde çalışması, kefal nekadar yüzey balığı olsada beslenmek için sürekli diplere iniyor vede kumsallık bir bölgede yaşayan kefaller yiyecek aramak için hep diplerdedir. Oltanın suyun dibinde çalışması için ekmek kabuğunun içine çok ağır olmamak şartıyla ufak bir taş koyarak iğneleri onun üzerine sarıyoruz, böylece denize attığımız olta doğrudan suyun dibine iniyor yannız unutmayın bu teknik kumluk bölgeler içindir, kayalık bölgelerdede kullanılabilir ama oltanın takılma ihtimali çok büyük kumlukta böyle bir ihtimal olmadığı için rahatça kullanabilirsiniz. Demin söylediğim gibi oltanın yapılışı sayfanın en üstünde ilk anlattığım 10 iğneli takımla aynı ama ben yinede tekrar sizlere anlatayım, kasnağımıza 50 yada 100 metre en uygun kalınlık 0.25 olmakla beraber 0.30 mm kalınlığı geçmemeye çalışın, misinayı doladıktan sonra ucuna ufak bir fırdöndü bağlıyoruz.. fırdöndüyü bağladıktan sonra sıra geldi beden yapımına, beden 40-50 cm kadar yine 0.25 yada 0.30 mm misinadan oluşuyor şimdi geldik iğnelere ve kösteklere yukarda anlattığım gibi iğneler kösteksizdir ancak siz iğnelerede ekmek hamuru takıcaksanız (biz buna takviyeli takım diyoruz) iğneleri köstekli bağlayabilirsiniz her iki yöntemde uygundur, iğneler ise 8 numara çapraz beyaz ince ve en fazla 8 tane olmasını öneririm.
 
LEVREK BALIĞI AVI

Bu balıklada ilgili oldukca detaylı bilgi vermeye calısıcam.. oncelikle ben bu tur balıkları ege cesme denizinde yakaladıgım icin kendi yakalama yontemlerimle sizlere anlatıcam.. cok urkektir insanların yuzdugu yerlere cok seyrek gelirler genelde ıssız ve onları kimsenin rahatsız edemeyecegi yerleri tercih ederler onun icin bu balıgı ararken ıssız ve insanların yuzmedigi yerleri tercih etmelisiniz… yırtıcıdır balıkla beslenir ve acsa gordugu balıgı yakalamak icin cok uzak mesafelerden takip eder ve 1 koseye sıkıstırıncaya kadar avını kovalar.. normalde basarılı olur bazende balık cok kıyıya kadar geldigi icin avını bırakır ve geri doner.. aynen 1 jileti andıracak kulakları vardır eger dikkat etmezseniz cok feci 1 acı duyabilirsiniz.. bu tur balıkları avlarken oldukca sabırlı olmanız gerekmektedir ve yemi iyi secmelisiniz ozellikle bu balıkta canlı yemler daha iyi sonuc vermektedir.. simdi olta takımımıza ve avlama yontemlerine gecelim…

NASIL AVLANIR?

Bu balıgı avlamanın 1 cok yolu var gerekse tekne gerekse kıyıdan avlanabilmektedir. ilk once olta ile nasıl avlayabiliriz onu anlatayım.. kıyıdan avlamak icin oncelikle fazla misina kullanmayacagımız icin en fazla 50 metre misina bize yeterlidir.. misina kalınlıgı olarak 0.35mm veya 0.40mm yeterlidir ondan sonra sardıgımız misinaya 1 adet 50gr gezer kursun ekliyoruz ve onunede 1 adet orta boy fırdondu baglıyoruz fırdondu’nun diger ucuna 0.60mm 1.5 veya 2 metre misina ekliyoruz ve bu misinanın ucuna 1 adet celik beyaz igne baglıyoruz.. igne duz veya capraz olabilir karar sizin.. yem’e gelince benim tavsiyem canlı kefal yavrusu 10 , 15cm kadar… "Not: Kefal 15cm den buyuk olursa levrek balıga tenezzul etmeyebilir 1 baska deyisle balıgı yiyemiyeceginden supelenir ve balıgı yemeden yanından gecip gider…" balık canlı olmazsa levrek pusuya yatar ve balıgın hareket etmesini bekler bu sure 15dk ile 20dk arası surebilir balıkta 1 kıpırtı olmassa balıgı yine yemeden gider.. ama balık canlı olursa yuzer ve levrek bu balıgı gordugu zaman hemen buyuk 1 hızla yemi alır ve uzaklasır… ve ayrıca canlı kefal veya ısparoz kullanırsanız daima sırtından takın.. aksi takdirde balık olebilir. Not: Levrek balıgı aldıktan sonra kıyıdan yaklasık 15 , 20 metre uzaklastıktan sonra balıgı yutar eger misinayı gerik bırakırsanız levrek balıgı alır ve gidemeyince tuzak oldugunu anlar ve balıgı geri kusar…. onun icin oltanızı denize attıgınızdan sonra kasnaktan 10 , 15 metre misina acın… tabiki canlı kefalden baska canlı ısparoz balıgı ilede avlama sansımız var yada balık haricinde boru kurdu , solucan ve midye turu yemlerlede avlama sansımız var ama ben genelde canlı kefal ile avladıgım icin sizede onu oneriyorum…. ondan sonra misinaya 1 tas dolayın fazla agır olmasın cunku balıgı yakaladıgımızı tasa bakarak anlıyacaz bu sayede baska oltalarlada ugrasma sansımız olacak.. asagıda oltanın nasıl olması gerektigini resimlerde belirttim 1 goz atın…

TEKNE’DEN ;

Tekne’den tabiki teknikler ve yontemler 1 az deisik.. biz tekne ile cıktıgımızda genelde canlı balıktan cok sahte balık , suni yemler ve kasıklarla avlanırız tabiki illada bunlarla avlanıcaz diye 1 sart yok ama sırtı yaptıgımız icin genelde sahte yemler seciyoruz.. ornegin RAPALA ve YO-ZURI firmaları bu tur sahte balıkların imalatını yapan firmalar.. bu firmaların urunlerini balık avı malzemesi satan heryerde bulmak mumkun. Bu urunler 1 az pahalı ama acık denizlerde cok iyi sonuc veriyor.. simdi bu urunlerden yapılan oltalara gelelim olta takımımız bu sefer 100 metre’lik misinadan olusuyor misina kalınlıgı 0.70mm aslında okadar cok kalın misina kullanmanıza gerek yok ama acık deniz oldugu icin biz her ihtimale karsı misinayı kalın secmekten yanayız cunku yaptıgımız oltaya akya turu balıklarında vurması olanaklı 15 kiloluk 1 levrek veya 20 , 40 kiloluk 1 akya vurdugu zaman oltanıza okadar sert vuruyorki bazen oltanın bosaldıgı bile oluyor… 1 bakıyoruz oltanın sadece bedeni geliyor ve bu olay her sırtı yapan kisinin basına cok azda olsa gelmistir.. onun icin teknede misinayı kalın kullanmaktan yanayız… kasnagımıza 100 metrelik 0.70mm veya 0.80mm misina doluyoruz.. ilk once rapala’ın sahte balıkları ile oltamızın nasıl yapıldıgını anlatayım ondan sonra kasık ve suni yapay yemlerle nasıl yakalandıgını anlatayım sizlere.. misinamıza 100gr veya 200gr gezer kursun takıyoruz sulara gore ayarlıyabilirsiniz.. ondan sonra gezer kursunun onune 1 adet buyuk boy fırdondu baglıyoruz bagladıktan sonra fırdondunun diger ucuna aynı kalınlıkta 1.5 , 2 metre misina baglıyoruz ve bu misinanın en ucuna 1 adet rapala sahte balık takıyoruz… "Not: Dugumleri yaparken cok dikkat edin! eger cok az biliyorsak 1 kac kez dugumu baglamadan once alıstırma yapın" eger hic bilmiyorsak bu ise kalkısmayalım en yakın balık avı malzemesi satan kisiye saglam sekilde yaptırabilirsiniz.. ve oltamızı tamamlamıs oluyoruz oltamızın nasıl olması gerektigini asagıda resimlerde belirttim… "Not: Eger gece avlanıcaksanız fosforlu urunleri tercih etmelisiniz"


Tekneden Avlananlar için Yapay Balıklı Olta.

Rapala yapay balıklar 1 az pahalı tabiki ama dedigim gibi acık denizlerde cok iyi sonuc veriyor ama baska yontemlerlede avlamamız mumkun ornegin kasık veya suni yemler ilede avlayabiliriz… bu ürünler fiyat bakımından daha ekonomik ve iyi sonuçlar almanız mümkün. Ben suni yemler ve kasıklarda coklu yaparım mesela 3’Lu kasık veya 5’Li , 6’Lı yapay yemler gibi… bu sekildede iyi sonuclar almak mumkun bu tur olta yapıcaksak olta takımını yukardaki karadan olta atma yonteminin coklusu oluyor 2 , 2,5 kiloluk levrekler icin 1,2 numara kasık yeterlidir daha buyukleri icin 3,4,5 numaralı kasıklar isinizi rahatlıkla gorur. Bunlar suyun icinde cok hareketli olup cogu balıgı avlama imkanı saglar… misina kalınlıgı ; 0.40mm den , 0.60mm ye kadar avlanacak balıgın buyuklugune gore ayarlanabilir yine 100gr veya 200gr gezer kursun kullanılabilir gezer kursunun onune buyuk boy 1 fırdondu ve diger ucuna 1.5 , 2 metre aynı kalınlıkta misina baglanıp ucuna kasik takılabilir… asagıda yine orneklerini verdim herzamanki gibi 1 goz atın…
 
Kıyı Balıkçılığında Güvenlik


Kıyı balıkçılığı zararsız ve tehlikesiz bir spor gibi görünse de, bu gerçeği yansıtmamakta ve bu uğraşa gönül verenlerin karşısında çoğu kez görünmez tehlikeler bulunmaktadır. Güvenli ve sağlıklı bir spor uygulanması için, kıyıdaki balık avı meraklılarının bazı kurallara dikkat etmeleri gerekmektedir.

Açık havanın genellikle soğuk aylarda, alışık olmayan bünyelerde olumsuz etkiler yaptığı, Soğuk algınlıklarının ağır hastalıklara yol açabildiği asla hatırdan çıkarılmamalı, her türlü atmosfer koşullarına karşı uygun giysilerle vucut korunmalıdır. Kıyı balıkçılığı yapanların da, soğuk ve yağışlı havalarda kullanmak üzere, su ve rüzgar geçirmeyen bir anorak, yada muşamba takım ve bir çift lastik çizme edinmeleri gerekmektedir. Sıcak havalarda bile, güneşe karşı başı koruyacak bir şapka, denizden gelen meltemin sürekli etkisini önleyecek bir avcı yeleği giymek yerinde olur. Kış aylarında, ısıtıcı bir önlem olarak bir termosta çay, ya da kahve bulundurmak, hem sinir sistemini takviye ettiği, hemde soğua karşı koruyuculuğu dolayısıyla önemlidir.

Dikkat edilecek ikinci bir husus da, genellikle yağışlı havalarda, bazen de denizin nemli esintisiyle olta atılabilecek, rıhtım, köprü, duba ya da demirli tekne güvertelerinin kaygan oluşudur. Bu nedenle, giyilecek ayakkabıların en az kayacak tabanlara sahip olmasına özen gösterilmelidir. Özellikle, kaya üzerleri sürekli ıslak ve kaygan yosunlarla kaplı olduğu için, bu yerlerde yapılacak avcılıkta, heyecan ve telaşın etkisiyle düşmek işten bile değildir. Bu düşmeler, insan çoğu kez kendini toparlayamadığından kırıklara, bazen de baş çarpması ve iç kanama nedeniyle ölümlere bile yol açmaktadır.

Sağlık ve esenlik bakımından üzerinde önemle durulacak bir husus da, balık avlama uğruna ıssız yerlere yalnız başına gitmenin hiç de güvenli bir davranış olmadığıdır. Bir çok görünmez kazaya , özellikle de hassas bünyesi olanların ani bir rahatsızlığa karşı bir davranış olmadığıdır. Bir çok görünmez kazaya, özellikle de hassas bir bünyesi olanların ani bir rahatsızlığa karşı bu kurala kesinlikle uymaları gereklidir. Avı ne kadar bol olursa olsun, böyle ıssız yerlere bir veya birkaç arkadaşla birlikte gitmek hem hoşça vakit geçirmek, hem de güvende olmak bakımından önemlidir.

Kullandığınız olta takımları da, görünüşte zararsız olsalar bile, bazen size beklenmedik yaralar açabilirler. Örneğin, damaklı bir olta iğnesi parmağınıza veya einize saplanabilir. Bu durumda onu çekip çıkarmak çok acı verici olduğu kadar, çok da zordur. İğne derine sağlanmamışsa, palasını penseyle kesmek ve yoluna iterek derinin öteki yönünden çıkarmak yerinde bir hareket olur.

Bundan başka, irice bir balığı çekerken olta ipinin kayarak, elinizi keskin bir bıçak gibi kesmesidir. Bazı defa derin kesiklere neden olan bu olgu karşısında, olta kutusunda bulunduracağınız ilk yardım gereçlerinin ne kadar yararlı olduğunu göreceksiniz. En küçük bir kesiğin bile bir antiseptikle temizlenip sarılmadığı takdirde büyük enfeksiyonlara yol açması her zaman olasıdır.


Zehirli balıkların kılçık, yada dikenlerinin batmasına karşı da tedbirli olmalısınız. Bu konuda ustalaşıncaya kadar, tanımadığınız ya da zehirli olduğunu bildiğiniz balıkları iğneden çıkarmaya çalışmak yerine o bedeni , ya da kösteği gözden çıkararak kesmelisiniz. Özellikle Rina’nın kuyruğundaki bir çift diken testere gibi çapraz dişli olduğundan, batarken kolayca saplanır, ama çıkarması o nispette zordur; çok zehirli olması dolayısıyla vakit geçirmeden bir doktora gidilmesi yerinde olur. Bu imkan yoksa, iğneyi çıkardıktan sonra, yarayı sıkarak bolca kanatmalı, oksijenli suyla iyice temizlemeli ve sulu amanyokla yıkamalısınız.

Trakonya, yada Varsam ın dikeni battığında da aynı işlem uygulanır. Yaranın üzerine işemekte, ilaç yokluğunda yararlı bir yöntemdir. Bu balıkların zehiri de nöbet ve ateş yaptığından doktor kontrolünde, kalbi kuvvetlendirici ve ağrı kesici ilaç almak yerinde olur. Diğer balık dikenlerinin batmasında da, zehirli olmasa bile dikenin battığı yerde kalmamasına ve yarayı temizlemeye özen gösteriniz.; böylece mikrop kapmaya ve iltihaplanmaya karşı kesin bir önlem almış olursunuz.

Engin SUNAR üstadımızdan alıntıdır.

Son günlerde ülkemizde de görülmekte olan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi mikrobunu taşıyan keneler içinde muhakkak önlem alınmalıdır. Kenelere karşı çadır kuruyorsanız çadırınızın etrafına ve avlak bölgesi çevresine kene kovucu ilaçlar sıkabilirsiniz. Ayrıca avlanırken pantolununuzun paçalarını çoraplarınızın içine sokmanız kesinlikle gereklidir. Bu konu ile ilgili diğer bir husussa avlak bölgenizden ayrılırken üzerinizi ve eşyalarınızı kontrol etmenizdir.

Kazasız ve güvenli bereketli avlar dileklerimle rast gelsin…

 
Balık Avında Gece/Gündüz Farkı

Güneş doğumlar ve batımları deniz balıkların yemlendiği(saldırgan olduğu) ve çoğu türünde sığlıklara yanaştığı zamanlardır. Kimileri güneş batımından sonra daha çok av verir (lüfer, iskorpit, eşkina) kimiyse güneşin doğumundan batımına kadar (izmarit Vb.)

olta avcılığı yapan balıkçı tekneleri sabah gündoğumundan önce ve akşam saatlerinde denize çıkarlar. (türe ve av tekniğine göre istisnalar vardır)

Bana sorarsanız bu işin kesin kuralları yok. Sabah ve akşam av vermeyen denizin öğlen saatlerinde cömert davrandığını bilirim.

Herşeyden önce nasip kısmet derim…

 
Top