Sen de Gelecek misin..?
Gün gelip geceye sırtını dönmüş bir seher vakti kapında çöreklenirsem,
Sen de dönecek misin sırtını yitik geçmişe?
Bensiz kışlarını kendi zamanında dondurup,
Benli yazlarını benim zamanında yakıp, düşecek misin yollara ?
Kavşaklarda "acaba" diyen iç sesinde çelişkilere düşmeden,
Dünden yarınına kovaladığın eksik zamanını yeniden tüketmeden.
Gün gelip gölgemi yollarına düşürdüğüm bir akşam üstü,
Yıkarsam aşktan kaçan demirden duvarlarımı;
Sen de düşürecek misin ayaklarına, utancından sakladığın kıpkırmızı yüzünü?
Yarınını yeniden doğan günümüze düne saklanmadan kaldıracak mısın?
Endişelerini bohçana yüklemeden koşar adım kavuşmalara pişmanlıkla giderken.
Gün gelip çalar saatlerimi susturduğum, kum saatlerimi kırdığım bir aşk vakti ,
Zamanı eksik takvimlerde tüketip an yaparsam sarp yamaçlarında;
Sen de susturacak mısın hasrete davetkar çanlarını?
Düne, bugüne takılmadan; yarına dair ihtimallerine endişeli bedeller biçmeden,
Aşka "Fora" diyebilecek misin?
Kalbimizde dondurduğumuz aşk vaktinde ebediyete yelken açarken...
Gün gelip çözersem dilimin zembereğini...
Haykırırsam sonsuzluğa seninle gideceğimi,
İtiraf edersem seni ne kadar çok sevdiğimi; sen de sevecek misin?
Düne dair takvim sayfalarını yırtarak,
Keşkelerini geri dönüşümsüz çöp kutularında bırakarak...
Bağıracak mısın yarına; ismimi sonsuza kadar kalbinden silmeden,
Aşkın tek gidişlik treninde geriye dönmeden ilerlerken.
Ya gidersem yeniden.!
Susuzluğunda ırmaklarını coşturarak,
Sislerinde dağları güneşe boyayarak.
Ya gidersem..!
Kuraklarında yeşiller açarak,
Hazanında yeni filizler toplayarak.
Ya gidersem..!
Ellerimden merhabalar sunarak,
Yarınına düşler adayarak.
Ya gidersem..!
Gölgende boynuna sarılarak,
Hüzünlerinde omzuna yaslanarak.
Ya gidersem..! Yeniden dönülecek yollardan aşarak,
Hasretini kalbimde sonsuza taşıyarak.
Ya gidersem..! İhtimallerinde temenniler bırakarak,
Aşkından kuyulara beş kuruşa dilekler adayarak.
Ya gidersem yeniden..! Sende gelecek misin?
İhtimallerimi gerçek kılarak,
Aşkını sol göğsüne yaslayarak.
Sen de gelecek misin?
Ellerini ellerime susatarak,
Gözlerini gözlerime kenetlediğin aşkına demir atıp,
Kalbini sonsuza dek kalbime adayarak.
Söyle...! Ya gidersem...
Sen de gelecek misin?
Sen de sevecek misin?
Bedenini yeniden sulara bırakarak...
Aşkın hain engebelerinde yılmadan koşarken,
Kalbini kalbime ölümüne sunacak mısın?
Söyle..!
Gün gelip geceye sırtını dönmüş bir seher vakti kapında çöreklenirsem,
Sen de dönecek misin sırtını yitik geçmişe?
Bensiz kışlarını kendi zamanında dondurup,
Benli yazlarını benim zamanında yakıp, düşecek misin yollara ?
Kavşaklarda "acaba" diyen iç sesinde çelişkilere düşmeden,
Dünden yarınına kovaladığın eksik zamanını yeniden tüketmeden.
Gün gelip gölgemi yollarına düşürdüğüm bir akşam üstü,
Yıkarsam aşktan kaçan demirden duvarlarımı;
Sen de düşürecek misin ayaklarına, utancından sakladığın kıpkırmızı yüzünü?
Yarınını yeniden doğan günümüze düne saklanmadan kaldıracak mısın?
Endişelerini bohçana yüklemeden koşar adım kavuşmalara pişmanlıkla giderken.
Gün gelip çalar saatlerimi susturduğum, kum saatlerimi kırdığım bir aşk vakti ,
Zamanı eksik takvimlerde tüketip an yaparsam sarp yamaçlarında;
Sen de susturacak mısın hasrete davetkar çanlarını?
Düne, bugüne takılmadan; yarına dair ihtimallerine endişeli bedeller biçmeden,
Aşka "Fora" diyebilecek misin?
Kalbimizde dondurduğumuz aşk vaktinde ebediyete yelken açarken...
Gün gelip çözersem dilimin zembereğini...
Haykırırsam sonsuzluğa seninle gideceğimi,
İtiraf edersem seni ne kadar çok sevdiğimi; sen de sevecek misin?
Düne dair takvim sayfalarını yırtarak,
Keşkelerini geri dönüşümsüz çöp kutularında bırakarak...
Bağıracak mısın yarına; ismimi sonsuza kadar kalbinden silmeden,
Aşkın tek gidişlik treninde geriye dönmeden ilerlerken.
Ya gidersem yeniden.!
Susuzluğunda ırmaklarını coşturarak,
Sislerinde dağları güneşe boyayarak.
Ya gidersem..!
Kuraklarında yeşiller açarak,
Hazanında yeni filizler toplayarak.
Ya gidersem..!
Ellerimden merhabalar sunarak,
Yarınına düşler adayarak.
Ya gidersem..!
Gölgende boynuna sarılarak,
Hüzünlerinde omzuna yaslanarak.
Ya gidersem..! Yeniden dönülecek yollardan aşarak,
Hasretini kalbimde sonsuza taşıyarak.
Ya gidersem..! İhtimallerinde temenniler bırakarak,
Aşkından kuyulara beş kuruşa dilekler adayarak.
Ya gidersem yeniden..! Sende gelecek misin?
İhtimallerimi gerçek kılarak,
Aşkını sol göğsüne yaslayarak.
Sen de gelecek misin?
Ellerini ellerime susatarak,
Gözlerini gözlerime kenetlediğin aşkına demir atıp,
Kalbini sonsuza dek kalbime adayarak.
Söyle...! Ya gidersem...
Sen de gelecek misin?
Sen de sevecek misin?
Bedenini yeniden sulara bırakarak...
Aşkın hain engebelerinde yılmadan koşarken,
Kalbini kalbime ölümüne sunacak mısın?
Söyle..!