Forumlar
Yeni Mesajlar
CerezExtra
EĞLENCE ↓
Şans Kurabiyesi
Renk Falınız
ÇerezRADYO
Sevgiliye Özel
ÇerezDERGİ
Hızlı Okuma Testleri
Pratik Çözümler
Yeniler
Yeni Mesajlar
Yeni ürünler
Yeni kaynaklar
Son Aktiviteler
İndir
En son incelemeler
Dükkan
Giriş
Kayıt
Yeniler
Yeni Mesajlar
Menu
Giriş
Kayıt
Uygulamayı yükle
Yükle
Forumlar
Sağlık
Genel Sağlık Bilgileri
Şeker hastalığında ayak yarası bakımı
JavaScript devre dışı bırakıldı. Daha iyi bir deneyim için, devam etmeden önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
You are using an out of date browser. It may not display this or other websites correctly.
You should upgrade or use an
alternative browser
.
Konuya cevap yaz
Mesaj
<blockquote data-quote="arz-ı hal" data-source="post: 490253" data-attributes="member: 78941"><p><strong><span style="color: #800080">Şeker hastalığı yani diyabet tarih boyunca toplumların en önemli sağlık sorunlarından biri olmuştur. Yeni tedavi yaklaşımları ve geliştirilen ilaçlar sayesinde kan şeker seviyesi kontrol altında tutulabildiğindendiyabetin ölümcül olan komplikasyonlarından ketoasidoz ve hipoglisemi artık daha nadir görülmektedir. Diyabet tedavisi olmayan ancak iyi bir bakımla kontrol altında tutulabilen kronik bir hastalıktır. Kan şeker seviyesi ne kadar iyi kontrol altında tutulsa da uzun dönemdeki komplikasyonlar genelde kaçınılmazdır. Hangi komplikasyonun daha belirgin ortaya çıkacağı kişiler arasında farklılık gösterir. Bunların çoğu kan dolaşımı ile ilgilidir. Damarlar adeta kolalanmış gibi sertleşmiş kan elemanlarının fonksiyon kabiliyeti azalmıştır. Etkilenen organa göre farklı hastalık profilleri ortaya çıkar. Böbreklerde nefropati gözlerde retinopati el ve ayaklarda nöropati veya diyabetik ayak bunlardandır.</span></strong></p><p><strong><span style="color: #800080"></span></strong></p><p><strong><span style="color: #800080">Ülkeler ve ırklar arasında diyabetin genel topluma oranı % 6-7 kadardır. Amerikan kızılderililerinde bu oran % 50-60'ı bulmaktadır. Diyabetli hastaların hastane başvurularının % 20'sinin nedeni ayak sorunları oluşturmaktadır. Genel toplumda uygulanan ayak kesme ameliyatlarının % 50-70 kadarının diyabetli hastalarda olduğu saptanmıştır. Parmağı kesilen bir diyabetlide ikinci bir kesme ihtiyacı riski 2 yıl içinde % 50 olmaktadır. Diyabetlilerin sadece % 30'u tamamen ayak sorunlarında uzaktır ve en azından % 15'inde ayaklarında yara açılmaktadır. Diyabetik ayak gelişiminin nedeni üç ana başlıkta değerlendirilebilir: </span></strong></p><p><strong><span style="color: #800080">1- Damarsal yapılarda bozulmalar (Anjiopati)</span></strong></p><p><strong><span style="color: #800080"></span></strong></p><p><strong><span style="color: #800080">2- Kan kimyasında değişimler (Hemoreolojik)</span></strong></p><p><strong><span style="color: #800080"></span></strong></p><p><strong><span style="color: #800080">3- Periferik sinirlerde bozulmalar (nöropati)</span></strong></p><p><strong><span style="color: #800080"></span></strong></p><p><strong><span style="color: #800080">1- Eskiden diyabetli hastaların kılcal damarlarında bozulma olduğu ve bu nedenle yara geliştiği ve gelişen yaraların ve kesi hatlarının iyileşmediği düşünülürdü. Yapılan çalışmalar bunun doğru olmadığını göstermiştir. Bu hastalarda damarsal sorun vardır ancak küçüklerde değil büyük çaplı damarlardadır. Diyabetik ayaklarda gelişen damar tıkanmaları genelde diz çukurunun hemen altındaki büyük damarlarda olmaktadır. O nedenle bu hastalarda bu seviyedeki damarların açıklığı renkli dopler ultrasonografi veya anjiografi ile değerlendirilmelidir. Eğer yeterli açıklık ve fonksiyon varsa yaranın ana nedeni damarsal değildir demektir.</span></strong></p><p><strong><span style="color: #800080"></span></strong></p><p><strong><span style="color: #800080">2- Diyabetli hastalarda tüm sistemlerde olduğu gibi kan ve bağışıklık hücrelerinde de kısmen fonksiyonlarda bozulma vardır. Kan hücreleri sertleşmiştir ve kılcal damarlardan geçmesi güçleşmişdolayısiyle oksijen taşıma sistemi bozulmuştur. Bağışıklık hücrelerinde fonksiyon zaafiyeti enfeksiyonlara duyarlılığı artırmıştır.</span></strong></p><p><strong><span style="color: #800080"></span></strong></p><p><strong><span style="color: #800080">3- Diyabetik nöropati.Tüm bu etkenlerin yanında bu hastaların ayaklarında yara gelişmesinin ana nedeni diyabetik nöropatidir.</span></strong></p><p><strong><span style="color: #800080"></span></strong></p><p><strong><span style="color: #800080">Sinirler omurga içindeki omurilikten başlayarak ayak ve parmak uçlarına doğru ilerlerler. İlerledikleri yol boyunca bazen dar anatomik yerlerden geçerler. Dirsek (kubital) ve bilek (karpal) tünelleri el sinirleri için örnektir. Bacaklarda ise ayak bileği (tarsal) tüneli en fazla sıkışmanın olduğu yerdir. Bazı kişiler tünelleri doğuştan daha dar olduğundan veya tünel içinde fazladan kas dokusu gibi nedenlerle sinir sıkışmasına meyillidirler. Ancak diyabetikler iki önemli nedenden dolayı bu tünellerde sinir sıkışmasına çok daha fazla maruz kalırlar.</span></strong></p><p><strong><span style="color: #800080"></span></strong></p><p><strong><span style="color: #800080">Diyabetiklerde basıya duyarlılığın birinci önemli nedeni sinirlerinin şişmesidir. Sinir dokusu içine giren bol miktarda glikoz şekeri bir başka şeker olan sorbitole dönüşür. Sorbitol kimyasal özelliğinden dolayı kendine su çeker ve sinir dokusu su ile şişer. Şişen bir sinirin zaten dar olan alanlarda kolayca basıya maruz kalabileceği hipotezi de eskiden beri bilinmektedir.</span></strong></p><p><strong><span style="color: #800080"></span></strong></p><p><strong><span style="color: #800080">İkinci neden diyabetik sinirlerde taşıma sisteminin bozulmuş olmasıdır. Normalde sinir gövdesi ile ucu arasında bilgi alışverişi kimyasal maddelerin sinir içinde tubulin denilen yapılar vasıtasıyla taşınması ile olur. Diyabetiklerde bu taşıma sistemi bozulmuştur. Eğer sinir bir yerde sıkışmaya bağlı tahrifata uğramışsa o yerin tamiri için bu taşıma sistemi ile gerekli materyallerin gelmesi gerekir. Taşıma sistemi bozulursa artık sinir kendini onaramaz ve hafif bir bası bile ağır bulgulara sebep olabilir.</span></strong></p><p><strong><span style="color: #800080"></span></strong></p><p><strong><span style="color: #800080"></span></strong></p><p><strong><span style="color: #800080">Diyabetik hastalarda nöropati çok farklı şekillerde ortaya çıkabilirse de sıklıkla görülen şekli önce ayakların sonra da ellerin tutulmasıdır. Genellikle el ve ayak parmak uçlarında uyuşma ve karıncalanma hissedilir. Başlangıçta bu şikayetler ara sıra ortaya çıkarken zamanla sabit hale gelirler. Bu sıkıntılar artarak uykuları bozmaya uykudan uyandırmaya başlar. Uzun zaman sonrasında ayaklardaki uyuşukluk o kadar artar kiayakkabıların ayağı sıktığı suyun sıcaklık derecesi hissedilemez hale gelir. Ayrıca el ve ayaklarda kuvvet kaybı da olur.</span></strong></p><p><strong><span style="color: #800080"></span></strong></p><p><strong><span style="color: #800080">Nöropati ilerledikçe ağrı ile birlikte duyu kayıplarının yanında aldıkları uyarıların azalması nedeniyle kas erimesi de başlar. Bu durum belirgin deformitelerle sonuçlanır. Elde sinir yaralanmaları sonucunda oluşan pençe el deformitesine benzer şekilde ayaklarda pençe deformitesi oluşur. Bu deformite gelişince ayağa binen yük ayak parmaklarında metakarp başlarında yoğunlaşır. Bu aşırı yük bu bölgelerde yara açılmasıyla sonuçlaşır. Son dönemlerinde ise adele desteğinden yoksun kalan ayak tabanı çöker ve sallanan koltuğa benzer bir ayak oluşur. Bu hale gelmiş ayakta artık her an yara açılabilir ve geri dönüşü de imkansızdır.</span></strong></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="arz-ı hal, post: 490253, member: 78941"] [B][COLOR=#800080]Şeker hastalığı yani diyabet tarih boyunca toplumların en önemli sağlık sorunlarından biri olmuştur. Yeni tedavi yaklaşımları ve geliştirilen ilaçlar sayesinde kan şeker seviyesi kontrol altında tutulabildiğindendiyabetin ölümcül olan komplikasyonlarından ketoasidoz ve hipoglisemi artık daha nadir görülmektedir. Diyabet tedavisi olmayan ancak iyi bir bakımla kontrol altında tutulabilen kronik bir hastalıktır. Kan şeker seviyesi ne kadar iyi kontrol altında tutulsa da uzun dönemdeki komplikasyonlar genelde kaçınılmazdır. Hangi komplikasyonun daha belirgin ortaya çıkacağı kişiler arasında farklılık gösterir. Bunların çoğu kan dolaşımı ile ilgilidir. Damarlar adeta kolalanmış gibi sertleşmiş kan elemanlarının fonksiyon kabiliyeti azalmıştır. Etkilenen organa göre farklı hastalık profilleri ortaya çıkar. Böbreklerde nefropati gözlerde retinopati el ve ayaklarda nöropati veya diyabetik ayak bunlardandır. Ülkeler ve ırklar arasında diyabetin genel topluma oranı % 6-7 kadardır. Amerikan kızılderililerinde bu oran % 50-60'ı bulmaktadır. Diyabetli hastaların hastane başvurularının % 20'sinin nedeni ayak sorunları oluşturmaktadır. Genel toplumda uygulanan ayak kesme ameliyatlarının % 50-70 kadarının diyabetli hastalarda olduğu saptanmıştır. Parmağı kesilen bir diyabetlide ikinci bir kesme ihtiyacı riski 2 yıl içinde % 50 olmaktadır. Diyabetlilerin sadece % 30'u tamamen ayak sorunlarında uzaktır ve en azından % 15'inde ayaklarında yara açılmaktadır. Diyabetik ayak gelişiminin nedeni üç ana başlıkta değerlendirilebilir: 1- Damarsal yapılarda bozulmalar (Anjiopati) 2- Kan kimyasında değişimler (Hemoreolojik) 3- Periferik sinirlerde bozulmalar (nöropati) 1- Eskiden diyabetli hastaların kılcal damarlarında bozulma olduğu ve bu nedenle yara geliştiği ve gelişen yaraların ve kesi hatlarının iyileşmediği düşünülürdü. Yapılan çalışmalar bunun doğru olmadığını göstermiştir. Bu hastalarda damarsal sorun vardır ancak küçüklerde değil büyük çaplı damarlardadır. Diyabetik ayaklarda gelişen damar tıkanmaları genelde diz çukurunun hemen altındaki büyük damarlarda olmaktadır. O nedenle bu hastalarda bu seviyedeki damarların açıklığı renkli dopler ultrasonografi veya anjiografi ile değerlendirilmelidir. Eğer yeterli açıklık ve fonksiyon varsa yaranın ana nedeni damarsal değildir demektir. 2- Diyabetli hastalarda tüm sistemlerde olduğu gibi kan ve bağışıklık hücrelerinde de kısmen fonksiyonlarda bozulma vardır. Kan hücreleri sertleşmiştir ve kılcal damarlardan geçmesi güçleşmişdolayısiyle oksijen taşıma sistemi bozulmuştur. Bağışıklık hücrelerinde fonksiyon zaafiyeti enfeksiyonlara duyarlılığı artırmıştır. 3- Diyabetik nöropati.Tüm bu etkenlerin yanında bu hastaların ayaklarında yara gelişmesinin ana nedeni diyabetik nöropatidir. Sinirler omurga içindeki omurilikten başlayarak ayak ve parmak uçlarına doğru ilerlerler. İlerledikleri yol boyunca bazen dar anatomik yerlerden geçerler. Dirsek (kubital) ve bilek (karpal) tünelleri el sinirleri için örnektir. Bacaklarda ise ayak bileği (tarsal) tüneli en fazla sıkışmanın olduğu yerdir. Bazı kişiler tünelleri doğuştan daha dar olduğundan veya tünel içinde fazladan kas dokusu gibi nedenlerle sinir sıkışmasına meyillidirler. Ancak diyabetikler iki önemli nedenden dolayı bu tünellerde sinir sıkışmasına çok daha fazla maruz kalırlar. Diyabetiklerde basıya duyarlılığın birinci önemli nedeni sinirlerinin şişmesidir. Sinir dokusu içine giren bol miktarda glikoz şekeri bir başka şeker olan sorbitole dönüşür. Sorbitol kimyasal özelliğinden dolayı kendine su çeker ve sinir dokusu su ile şişer. Şişen bir sinirin zaten dar olan alanlarda kolayca basıya maruz kalabileceği hipotezi de eskiden beri bilinmektedir. İkinci neden diyabetik sinirlerde taşıma sisteminin bozulmuş olmasıdır. Normalde sinir gövdesi ile ucu arasında bilgi alışverişi kimyasal maddelerin sinir içinde tubulin denilen yapılar vasıtasıyla taşınması ile olur. Diyabetiklerde bu taşıma sistemi bozulmuştur. Eğer sinir bir yerde sıkışmaya bağlı tahrifata uğramışsa o yerin tamiri için bu taşıma sistemi ile gerekli materyallerin gelmesi gerekir. Taşıma sistemi bozulursa artık sinir kendini onaramaz ve hafif bir bası bile ağır bulgulara sebep olabilir. Diyabetik hastalarda nöropati çok farklı şekillerde ortaya çıkabilirse de sıklıkla görülen şekli önce ayakların sonra da ellerin tutulmasıdır. Genellikle el ve ayak parmak uçlarında uyuşma ve karıncalanma hissedilir. Başlangıçta bu şikayetler ara sıra ortaya çıkarken zamanla sabit hale gelirler. Bu sıkıntılar artarak uykuları bozmaya uykudan uyandırmaya başlar. Uzun zaman sonrasında ayaklardaki uyuşukluk o kadar artar kiayakkabıların ayağı sıktığı suyun sıcaklık derecesi hissedilemez hale gelir. Ayrıca el ve ayaklarda kuvvet kaybı da olur. Nöropati ilerledikçe ağrı ile birlikte duyu kayıplarının yanında aldıkları uyarıların azalması nedeniyle kas erimesi de başlar. Bu durum belirgin deformitelerle sonuçlanır. Elde sinir yaralanmaları sonucunda oluşan pençe el deformitesine benzer şekilde ayaklarda pençe deformitesi oluşur. Bu deformite gelişince ayağa binen yük ayak parmaklarında metakarp başlarında yoğunlaşır. Bu aşırı yük bu bölgelerde yara açılmasıyla sonuçlaşır. Son dönemlerinde ise adele desteğinden yoksun kalan ayak tabanı çöker ve sallanan koltuğa benzer bir ayak oluşur. Bu hale gelmiş ayakta artık her an yara açılabilir ve geri dönüşü de imkansızdır.[/COLOR][/B] [/QUOTE]
Alıntıları ekle...
İsim
Spam kontrolü
En iyi yönetim şekli?
Cevapla
Forumlar
Sağlık
Genel Sağlık Bilgileri
Şeker hastalığında ayak yarası bakımı
Top