Forumlar
Yeni Mesajlar
CerezExtra
EĞLENCE ↓
Şans Kurabiyesi
Renk Falınız
ÇerezRADYO
Sevgiliye Özel
ÇerezDERGİ
Hızlı Okuma Testleri
Pratik Çözümler
Yeniler
Yeni Mesajlar
Yeni ürünler
Yeni kaynaklar
Son Aktiviteler
İndir
En son incelemeler
Dükkan
Giriş
Kayıt
Yeniler
Yeni Mesajlar
Menu
Giriş
Kayıt
Uygulamayı yükle
Yükle
Forumlar
Güncel
Genel
Hukuk Köşesi
Sağlık Hukuku
JavaScript devre dışı bırakıldı. Daha iyi bir deneyim için, devam etmeden önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
You are using an out of date browser. It may not display this or other websites correctly.
You should upgrade or use an
alternative browser
.
Konuya cevap yaz
Mesaj
<blockquote data-quote="dderya" data-source="post: 783512" data-attributes="member: 112565"><p>Hekimin Tıbbi Hatalardan Kaynaklanan Cezai Sorumluluğu</p><p></p><p>Geçen yazımda hekimin tıbbi hatalardan ötürü üç türlü sorumluluğu olduğuna işaret etmiştim. Şimdi bu sorumluluk türlerinden ilki olan cezai sorumluluk ile başlayalım:</p><p>Hekimin tıbbi hatalardan kaynaklanan sorumluluğu çoğunlukla taksir sorumluluğudur. Ceza hukukunda suçun manevi unsuru başka ifadeyle kusurluluk yönü itibarıyla iki türlü sorumluluk söz konusu olabilir: Kast ve taksir sorumluluğu. Hekimin tıbbi hatalarında ise kastı değil taksirinden bahsedilir. Başka anlatımla hekim hekim olmaktan kaynaklanan özen yükümlülüğünü ihlal etmiş ve bu suretle istemese bile bir neticeye sebebiyet vermişse taksir vardır. Taksir dikkatsizlik tedbirsizlik kurallara riayetsizlik veya acemilikten kaynaklanabilir.</p><p></p><p>Hekimin taksirli eylemi sonucu hasta ölebilir veya bir takım olumsuz sonuçlarla karşı karşıya kalabilir. Hastanın ölümü durumunda taksirle öldürme vardır. Bu durumda hekim trafik kazasında istemeden bir kimseye çarpıp da ölümüne sebebiyet veren veya fabrikada çalışırken yanlış bir düğmeye basarak bir arkadaşının ölümüne neden olan kimse gibi cezalandırılır. Burada anlatmak istediğim husus hekimler açısından ayrı bir yasal düzenleme yoktur. Özen yükümlülüğüne aykırı davranarak başkasının ölümüne neden olan herkes ayın hükme tabidir ve bu hüküm Türk Ceza Kanunu’nun 85. maddesi hükmüdür. Buna göre “taksirle bir insanın ölümüne neden olan kişi iki yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır”. Ancak fiil birden fazla kişinin ölümüne ya da bir veya birden fazla kişinin ölümü ile birlikte bir veya birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmuş ise kişi iki yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır (TCK 85/2).</p><p></p><p>Böylece taksirle öldürme halinde özel bir durum olmadığı müddetçe hekim hakkında genelde cezanın asgari haddinden ceza tayin edilir yani 2 yıl ve büyük ihtimalle de hâkim takdir yetkisini kullanarak cezayı 1/6 oranında indirir (TCK 62/1). Bunun doğal sonucu olarak cezanın ertelenmesi olanağı doğar. Bu konu üzerinde bir sonraki yazımda duracağım.</p><p></p><p>Hekimin taksirli eylemi neticesinde hastanın vücudunda acının meydana gelmesi sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulması durumunda ise taksirle yaralama suçu işlenmiş olur. Bu takdirde ise hekime verilecek ceza üç aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezasıdır (TCK 89). Ancak hekimin eylemi mağdurun örneğin duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına vücudunda kemik kırılmasınakonuşmasında sürekli zorluğa yüzünde sabit ize yaşamını tehlikeye sokan bir duruma gebe bir kadının çocuğunun vaktinden önce doğmasına neden olmuşsa ceza 45 aydan 15 yıla kadar hapis cezası olur (TCK 89/2). Keza hekimin taksirle yaralama fiili hastanın örneğin iyileşmesi olanağı bulunmayan bir hastalığa ya da bitkisel hayata girmesine duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine konuşma ya da çocuk yapma yeteneklerinin kaybolmasına yüzünün sürekli değişikliğine gebe kadının çocuğunun düşmesine neden olmuşsa ceza 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezasıdır (TCK 89/3). Görüldüğü üzere hekimin eyleminin hasta üzerinde neden olduğu sonuçların ağırlaşması durumunda hekim de bu ağır sonuçlardan sorumlu tutulacak ve cezası artırılacaktır. Hemen belirteyim ki taksirle yaralama halinde sonuç ne kadar ağır olursa olsun cezanın asgari haddine hükmedildiği takdirde para cezasına çevirme imkânı bulunmaktadır.</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="dderya, post: 783512, member: 112565"] Hekimin Tıbbi Hatalardan Kaynaklanan Cezai Sorumluluğu Geçen yazımda hekimin tıbbi hatalardan ötürü üç türlü sorumluluğu olduğuna işaret etmiştim. Şimdi bu sorumluluk türlerinden ilki olan cezai sorumluluk ile başlayalım: Hekimin tıbbi hatalardan kaynaklanan sorumluluğu çoğunlukla taksir sorumluluğudur. Ceza hukukunda suçun manevi unsuru başka ifadeyle kusurluluk yönü itibarıyla iki türlü sorumluluk söz konusu olabilir: Kast ve taksir sorumluluğu. Hekimin tıbbi hatalarında ise kastı değil taksirinden bahsedilir. Başka anlatımla hekim hekim olmaktan kaynaklanan özen yükümlülüğünü ihlal etmiş ve bu suretle istemese bile bir neticeye sebebiyet vermişse taksir vardır. Taksir dikkatsizlik tedbirsizlik kurallara riayetsizlik veya acemilikten kaynaklanabilir. Hekimin taksirli eylemi sonucu hasta ölebilir veya bir takım olumsuz sonuçlarla karşı karşıya kalabilir. Hastanın ölümü durumunda taksirle öldürme vardır. Bu durumda hekim trafik kazasında istemeden bir kimseye çarpıp da ölümüne sebebiyet veren veya fabrikada çalışırken yanlış bir düğmeye basarak bir arkadaşının ölümüne neden olan kimse gibi cezalandırılır. Burada anlatmak istediğim husus hekimler açısından ayrı bir yasal düzenleme yoktur. Özen yükümlülüğüne aykırı davranarak başkasının ölümüne neden olan herkes ayın hükme tabidir ve bu hüküm Türk Ceza Kanunu’nun 85. maddesi hükmüdür. Buna göre “taksirle bir insanın ölümüne neden olan kişi iki yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır”. Ancak fiil birden fazla kişinin ölümüne ya da bir veya birden fazla kişinin ölümü ile birlikte bir veya birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmuş ise kişi iki yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır (TCK 85/2). Böylece taksirle öldürme halinde özel bir durum olmadığı müddetçe hekim hakkında genelde cezanın asgari haddinden ceza tayin edilir yani 2 yıl ve büyük ihtimalle de hâkim takdir yetkisini kullanarak cezayı 1/6 oranında indirir (TCK 62/1). Bunun doğal sonucu olarak cezanın ertelenmesi olanağı doğar. Bu konu üzerinde bir sonraki yazımda duracağım. Hekimin taksirli eylemi neticesinde hastanın vücudunda acının meydana gelmesi sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulması durumunda ise taksirle yaralama suçu işlenmiş olur. Bu takdirde ise hekime verilecek ceza üç aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezasıdır (TCK 89). Ancak hekimin eylemi mağdurun örneğin duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına vücudunda kemik kırılmasınakonuşmasında sürekli zorluğa yüzünde sabit ize yaşamını tehlikeye sokan bir duruma gebe bir kadının çocuğunun vaktinden önce doğmasına neden olmuşsa ceza 45 aydan 15 yıla kadar hapis cezası olur (TCK 89/2). Keza hekimin taksirle yaralama fiili hastanın örneğin iyileşmesi olanağı bulunmayan bir hastalığa ya da bitkisel hayata girmesine duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine konuşma ya da çocuk yapma yeteneklerinin kaybolmasına yüzünün sürekli değişikliğine gebe kadının çocuğunun düşmesine neden olmuşsa ceza 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezasıdır (TCK 89/3). Görüldüğü üzere hekimin eyleminin hasta üzerinde neden olduğu sonuçların ağırlaşması durumunda hekim de bu ağır sonuçlardan sorumlu tutulacak ve cezası artırılacaktır. Hemen belirteyim ki taksirle yaralama halinde sonuç ne kadar ağır olursa olsun cezanın asgari haddine hükmedildiği takdirde para cezasına çevirme imkânı bulunmaktadır. [/QUOTE]
Alıntıları ekle...
İsim
Spam kontrolü
En iyi yönetim şekli?
Cevapla
Forumlar
Güncel
Genel
Hukuk Köşesi
Sağlık Hukuku
Top