Otomobille İlgili İşinize Yarayacak Faydalı Bilgiler

YoRuMSuZ

Biz işimize bakalım...
OTOMOBİLDEYKEN BAŞINIZA GELEBİLECEK ACİL DURUMLARDA NE YAPMALI?

KAYMANIN KONTROLÜ

Araçlarda kayma lastiklerin yeri tutmamasından dolayı meydana gelir.

Kaymanın önlenebilmesi çeşitli faktörlere bağlıdır. Aracın önden veya arkadan çekişli olması; kaymaya neden olan yol yüzeyinin kaplı olduğu malzeme veya üzerine yayılmış olan materyalin cinsi (kum, yağ, kar, çiğ, vs.) kaymanın şiddetini ve yönünü etkiler. Bunlar araçta başlayan kaymayı önleme açısından önemlidir.

Arkadan çekişlilerde: Arkadan çekişli araçlarda kayma aracın arka kısmının sağa veya sola savrulmasıyla meydana gelir. Aracın arka kısmı, ön kısma doğru hareket ederek bazı hallerde tamamen dönmesine ve kontrolün tümüyle kaybolmasına yol açar. Bu gibi durumlar, virajlara, aracın yeri tutma limitlerinin çok üstünde girildiğinde veya viraj içinde kuvvetli fren yapıldığında meydana gelir.

Araçtaki kaymayı kontrol altına almak için, ayağınızı gaz pedalından çekin. Kesinlikle frene dokunmayın. Kayma anı frenden dolayı meydana gelmiş ise Ayağınızı fren pedalından çekin. Debriyaja basmayın ve direksiyonu çok hafif bir şekilde tutun.

Direksiyonu aracın arka kısmının kaydığı yöne doğru çevirin. Aracın arkası sağa doğru savrulmuş ise direksiyonu sağa doğru çevirin. Direksiyonu çok fazla turda kaymanın olduğu tarafa doğru çevirmekte iyi değildir. Araç bu kez ters yöne savrulabilir. Bu yüzden direksiyondaki hareketler kontrollü ve yumuşak olmalıdır.

Önden çekişlilerde: Önden çekişli araçlarda kaymaya aracın çok hızlı ve ani gazlamalarla -sert hız artırmakla- veya virajlarda ani sürat yükseltilmesiyle meydana gelir.

Bu durumda, debriyaj ve fren pedallarından uzak durun (Dokunmayın). Aracın direksiyonunu dönmek istediğiniz yöne doğru yavaşça çevirin ve sert hareketlerden sakının. Aracı durdurmaya çalışmayın, gaz pedalına yavasça basıp çekerek aracın öne olan ivmesini kontrol altına alın.

Dört tekerlek çekişlilerde: Dört tekerde kayma genel olarak ani fren yapımı esasında meydana gelir. Kaygan zemin üzerinde ani fren aracın tekerleklerinin kilitlenmesine ve aracın kilitlenmesine neden olur.

Kontrol altına alabilmek için, fren pedalından ayağınızı çekin, aracın tekerleklerinin dönmesini sağlayın. Debriyaj pedalına dokunmayın.
Direksiyon hakimiyetini tekrar ele aldığınızda, direksiyonu düz tutarak aracı normal konumuna getirin. Frenleri yavaş bir biçimde pompalayarak aracın durmasını sağlayın.

HAREKET HALİNDEKİ ARACIN ÖN CAMININ KIRILMASI

Hareket halindeki araçlarda, özellikle süratli hareket eden araçlarda ön camın kırılması kazaya neden olabilir: Cam kırıldıktan sonra öne doğru kaybettiğiniz görüs açısını tekrar kazanmaya çalışın. Elinizle camı kırıp görüşü sağlamaya çalışmayın. Aynalardan yararlanarak aracınızı yolun sağ tarafına park etmeye çalışın. Sağ tarafa aracı park ettikten sonra, flaşörleri açın ve dikkatlice aracın dışına çıkın. Aracın cama yakın olan kalorifer ve havalandırma deliklerine gazete kağıdı koyarak cam parçacıklarının bu kısımlara düşmelerini önleyin. Gazete kağıdı yoksa bez parçası da kullanabilirsiniz. Sonra krikonun arka kısmı ile camı içerden dışarı doğru kırın. Bu işlem üst köşelerden ortaya doğru yavaşça yapılmalıdır. Cam lastiğini dikkatlice çıkarıp temizledikten sonra, yeniden kullanılabileceği için bagaja koyun. Gazete kağıdına birikmiş cam parçalarını bir naylon torba içine koyun ve en yakın çöp bidonuna atın. Bu durumda takabileceğiniz bir gözlük varsa ne iyi. Öylece en yakın cam tamircisine kadar gidin. Bu arada ihmal edilmemesi gereken bir husus, kalorifer deliklerinin elektrikli bir süpürgeyle temizlenmesidir. Ne kadar dikkat edilirse edilsin, deliklere cam parçacıkları düşmüş olabilir.

YÜKSEK HIZLA LASTİK PATLATMASI

Patlayan, arka lastiklerden biriyse, arabanın arkası sağa veya sola doğru kaymaya başlar. Ön lastiklerden biri patlamışsa, mümkün olduğu kadar fren yapmamaya çalışın. Ön lastiklerden biri patladığı zaman araç lastiğin patladığı yöne doğru kuvvetlice çekilir. Bu durumda direksiyonla, aracı düz bir doğrultuda tutmaya çalışın ve yavaş frenleme ile durmasını sağlayın.

DERİN SUDAN GEÇMEK

Taşmış dereler, nehirler veya büyük su birikintilerinin içinden geçerken aracınızın hızını kesin. Aracın geçtiği kısımdaki suyun derinliği önemlidir. Genel olarak araçlar, radyatör pervanelerinin alt kısmına kadar suya girebilirler. Normal olarak radyatör pervanesinin yerden yüksekliği 25-30 santimetre arasındadır. Bu mesafe aracın tekerleklerinin orta noktası ile lastiklerin yere değdiği nokta kadardır. Bu ölçümlerden de anlaşılacağı gibi mütevazi bir aile otomobili 25-30 santimlik bir su birikintisinden geçebilecek yetenektedir. Bu noktanın üstüne su geldiği takdirde, su damlacıklarını kuvvetli bir sprey gibi motorun üstüne püskürtür. Bu su bombardımanı bujilerin ve distribitörün ıslanmasına neden olur ve araç stop eder. Tam su birikintisinin ortasında da kalır. Suya 1 veya 2. vitesle girin. Böyle yapıldığında su lüzumsuz olarak sağa sola sıçramaz. Sürat yavaş fakat aracın devri yüksek olmalı. Sudan geçiş sırasında vites değiştirmeyin. Geçtikten sonrada frenleri kontrol edin. Frenler sık ve kesik basılarak kontrol edilebilir.

ARAÇLARDA YANGIN

Araçlardaki yangının önüne geçilmezse, büyük bir trajedi meydana gelebilir. Buharlaşmış benzin tutuşarak deponun alev almasına neden olur. Bir süre sonrada araç infilak edebilir. Araçta duman tespit edildiği an durdurulmalı. Sonra anahtar üzerinde kontak kapatılmalı. Direksiyonun kilitlenmemesine dikkat edilmeli. Aksi halde, gerektiği takdirde aracın itilmesi mümkün olmaz. Bütün yolcular dikkatlice dışarı alınmalı. Motor kaputu kısmı olarak açılmalı. Böylece alevlerin büyümesi önlenmiş olur. İmkan varsa akü kutup başı sökülmeli. Yangın söndürücü varsa kullanılmalı; yoksa, battaniye veya oto kılıfından yaralanılmalı. Bu örtüler alevlerin oksijen alıp büyümesini önleyecektir. Hava almayan alev söner. Olay kum zemin üzerinde meydana gelmişse, alevin üzerine kum atılarak söndürülebilir.

HEMZEMİN GEÇİTLERDEN GEÇERKEN

Tren yollarının kara yoluyla kesiştiği geçitlerde çok dikkatli olmak gerekir. Sağa sola bakıp oyalanmadan karşıya geçin. Büyük bir hızla üzerinize gelen trenin durabilmesi için oldukça uzun bir mesafeye ihtiyaç vardır. Araç geçit içinde stop edip kalmışsa hemen yolcuları indirin ve emin bir noktaya geçmelerini sağlayın. Aracı iterek karşıya geçmek mümkün değilse, birinci vitese takın ve kontağı açıp kapayın. Bu şekilde aracın ileri doğru hareketini sağlarsınız. Bu şekilde de hareket ettirmek mümkün değilse, en yakın aracın halatla sizi çekmesini sağlayın.

OTOMOBİL KULLANIRKEN

Genelde sürücüler otomobillerine gereken önemi göstermezler. Bu nedenle uzun vadede araçta meydana gelen tahribat, daha önemli boyutlara ulaştığı için, hem emniyet açısından hem de ekonomik açıdan daha büyük masraflar yaratarak tehlike oluşturur. Bazı konularda dikkat edilmesi gereken hususları saymak gerekirse; tomobilin periyodik kontrolü sırasında göstergelerin (benzin, yağ, hararet göstergesi gibi) doğruluk payı saptanmalı ve eksilen sıvılar yenilenmelidir.Otomobili uzun süre kızgın güneşin altında bırakmak son derece tehlikelidir çünkü camların kapalı olması iç sıcaklığı arttırıp ön paneli deforme eder. Aynı zamanda bu sıcaklık kapı ve cam kenarlarındaki lastiklerde deformasyon ve çatlamalar meydana getirerek suyun otomobile sızmasına neden olur. Bunu en aza indirmek için sıcak günlerde camları biraz açık bırakmak, lastikleri vazelinlemek gerekir.Otomobili sıcaktan korumak için bilinenin aksine ağaçlıklı bir yere parketmek son derece sakıncalıdır. Çünkü bitkilerden dökülen polen ve benzeri maddeler otomobilin boyasına zarar verir.

ANİ SİS BASKINI

İlk sis tabakasına rastlar rastlamaz alınacak önlem ayağı gazdan çekip mutlaka vitesi küçültmektir. Bunu başka hiçbir alternatifi yoktur, aksi takdirde kendinizi çok büyük bir tehlikenin içine atmış olursunuz. Hızınızı azaltıp görüş mesafesinde yolunuza devam edebilirsiniz.Klimalar ufak bir kompresör yardımı ile işler ve motor gücü kaybına sebep olur. Ani akselerasyon gerektiren durumlarda kapatılırsa, güç kaybı önlenmiş olur.

KAZA ANINDA

Otomobilden çıkmadan önce kendinizin güvende olduğundan emin olun. Kaza yerinden sonra değil önce ve diğer araçların sizi görebileceği bir yerde durulmalıdır. Diğer araçları uyarmak için dörtlü flaşörler yakılmalı ve kaza eğer gece meydana gelmiş ise farlar da yakılarak kaza yeri aydınlatılmalıdır.

Eğer yaralı varsa ilk önce ambulans daha sonra da polis çağırılmalıdır. Kontak kapatılmalı ve kaza geçiren araç etrafında sigara ve benzeri mamuller içilmemelidir. Eğer bir yangın durumu söz konusu ise müdahaleye önce yolcuların bulunduğu bölgeden başlanmalıdır. Daha sonra yangının başladığı yere ve en son da yakıt deposuna müdahalede bulunulmalıdır.

GECE YOLCULUĞU SIRASINDA

Takip mesafesi 3 saniyeye çıkarılmalıdır. Kesinlikle uykulu ve alkollü halde yola çıkılmamalı eğer gerekiyorsa araç güvenli bir yer park edilip dinlenilmelidir. Eğer karşıdan uzunlarını yakmış bir araç geliyorsa kesinlikle cevaben uzunlar yakılmamalı, kısa aralıklarla selektör yaparak yavaşlayın ve farlara bakmak yerine yolun orta sağına bakın.

YAĞMURLU HAVADA

Silecekleri çalıştırmaktan kaçınılmamalı, eskimesini engellemek için ön cam tamamen kapandıktan sonra çalıştırılmamalıdır çünkü bilinen görüşün aksine sileceklerin lastikleri çalışarak eskimez. Görüşünüzün kapandığı bir, iki saniye bile son derece vahim sonuçlar doğurabilirSilecekler sollama esnasında son hızda çalıştırılmalıdır. Kalorifer sistemi ve arka cam rezistansları çalıştırılmalı gerekirse bir bez ile ön cam silinerek görüş alanı yaratılmalıdır.

Gündüz dahi olsa kısa farlar yakılmalıdır. Kısa aralıklarla araç güvenli bir yerde durdurularak ön, arka farlar, stoplar, sinyaller ve fren lambaları silinmelidir. Su birikintilerine girildikten sonra ıslanan fren balatalarını kurutmak için kısa bir süre frene hafifçe basılmalıdır. Araca binmeden önce ıslanan ayakkabıların acil bir durumda fren pedalından kaymasını engellemek için bir bezle taban kısmı silinmelidir. Yağmurlu havalarda gaza gereğinden fazla basmak, sert bir şekilde frene basmak, ani bir şekilde direksiyonu çevirmek ve debriyajdan ayağın hızlıca çekilmesi kayma hareketini daha kolay başlatacağından bu hareketlerden özellikle kaçınılmalıdır. Yağmurun ilk yağdığı an yol yüzeyinde birikmiş olan toz ve yağlar yolu daha da kayganlaştıracağı için bu dakikalarda hız yavaşlatılmalı ve ani hareketlerden kaçınılmalıdır. Sağanak yağmur esnasında oluşan su birikintilerine girerken aquaplaning (su yastığı üstünde kayma) olayı oluşur. Bu durumlarda direksiyon sıkıca tutulmalı ve hız kesmek için ayak gazdan çekilmeli, frene çok yavaş basılmalı (eğer ABS varsa sonuna kadar basılmalıdır) ve ani haraketlerden kaçınılmalıdır. Özellikle lastiklerinizin dış derinliği 3 mm'den az ise öndeki aracın lastik izleri takip edilerek kayma riski azaltılabilir.

KAYMA ESNASINDA

Eğer yokuş çıkarken geriye doğru kaymaya başlarsanız ayağınızı yavaş yavaş gaz pedalından çekin ve zemine tutunma sağlanınca yavaş yavaş tekrar basın.Kayarken savrulmayı engellemek için direksiyonunuzu kayma yönüne doğru çevirin, kesinlikle tekerleklerin kızaklamasına sebep olacak şekilde frene basmayın, unutmayın dönmeyen ön tekerleklere yön verilemez. Eğer kızakladıysanız hemen fren basıncını azaltın ve tekerleklerin dönmesini sağlayın ama sakin ayağınızı frenden tam olarak çekmeyin (ABS varsa sonuna kadar basmak gereklidir)Unutmayın sizi probleme sokan neyse problemden çıkaracak da odur. Gaza gereğinden fazla basmışsanız ayağınızı gazdan çekin, frene çok bastıysanız frendeki basıncı azaltın, direksiyonu sert bir şekilde çevirmişseniz direksiyonu yumuşatın, ayağınızı debriyajdan sert çekmişseniz tekrar debriyaja basın.

YOLA ÇIKMADAN ÖNCE

Lastik havalarının tam ve dış derinliklerinin en az 3mm olup olmadığı kontrol edilmelidir.Ön ve arka emniyet kemerlerinin çalışıp çalışmadığı kontrol edilmelidir.Sinyallerin ve farların çalışıp çalışmadıkları kontrol edilmeli eğer aralarında çalışmayan varsa kesinlikle tamir edilmeden yola çıkılmamalıdır. Camlar, sinyaller ve farlar temiz olmalı, görüş tam sağlanmadan yola çıkılmamalıdır.Araçta boşta eşya olmamalıdır. Bunlar ani bir fren esnasında ciddi yaralanmalara sebep olabilir ya da meşguliyet vererek tek başlarına birer kaza sebebi olabilirler.Araçta yangın söndürücü ve ilkyardım çantası bulundurmadan yola çıkılmamalıdır.Kalorifer sisteminin çalıştığından ve hava kanallarının (özellikle ön) açık olduğundan emin olmadan yola çıkılmamalıdır. Özellikle yağmurlu havalarda kalorifer sistemi ve rezistanslar görüşü sağlamada önemli bir etkendir.Silecek suyu, yağ seviyesi, akü su seviyesi kontrol edilmeli eğer eksikse tamamlanmalıdır.
 

YoRuMSuZ

Biz işimize bakalım...
HAVA ŞARTLARI HAKKINDA ÖNCEDEN HAZIRLIK YAPIN
  • Radyatör suyuna mutlaka antifriz koydurun ya da var olan antifrizin değerini ölçtürüp ilave yaptırın.
  • Meteorolojiden alınan hava tahmin raporlarını kış aylarında daha çok dikkate alın.
  • Don tehlikesi veya kar yağma ihtimali varsa silecek suyuna donmayı önleyici kimyasal maddelerden ilave edin. Böylece silecek suyu depolandığı yerin dışında borularda da donmaz.
  • Silecekleri yukarı kaldırarak cama yapışmasını önleyin.
  • Mümkünse aracınızı kapalı garaja alın.
  • Yoğun kar yağışı veya don ihtimali varsa patinaj zincirini bir an önce alın, yoksa zinciri karaborsadan almak zorunda kalırsınız.
  • GSM telefonunuzun araç şarj cihazını yanınıza almayı ihmal etmeyin. Ya da yedek bataryanız varsa yanınıza alın.
KARLI VE BUZLU YOLLARDA YAPMANIZ GEREKENLER
  • Mecbur kalmadıkça aracınızla bu tür hava şartlarında yola çıkmayın. Siz ne kadar tedbir alırsanız alın, sizden başka sürücüler aynı duyarlılığı göstermeyebilir.
  • Eğer aracınızla çıkmanız şartsa geceden uygun bir yere park edin. Park ettiğiniz yer bir rampanın bitimi olmasın, sabah rampa buz tutmuş olabilir ve zorlanabilirsiniz.
  • Aracınızın camlarını ve dış dikiz aynalarını mutlaka kardan ve buzdan arındırın. Kar ve buz görüşünüzü engelleyeceği gibi özellikle ön camda sileceğin hareketlerini engeller ve dikkatinizin dağılmasına neden olur.
  • Motoru çalıştırdıktan sonra tam olarak ısınmasını bekleyin. Kış şartlarında soğuk motor problem yaratabilir.
  • Aracın kaloriferini açarak iç mekanın ısınmasını sağlayın. Aracın iç ısısı uygun sıcaklığa gelince aracınızı hareket ettirin. Yeterli sıcaklık sağlanmadan yola çıktığınızda mont, manto benzeri kalın giysilerinizi çıkartmak istmeyebilirsiniz. Kalın kıyafetler manevra kabiliyetinizi azaltacağından, tehlike yaratabilir.
  • Camları da kalorifer yardımı ile ısıtarak buğu yapmasını engelleyin.
 

YoRuMSuZ

Biz işimize bakalım...
MOTOR SU KAYNATIRSA

Otomobillerin can damarı olan soğutma sistemleri hakkında bilinmeyenler nelerdir.
  1. Motor niçin hararet yapar?
  2. Su kaynatma nedir?
  3. Araçlar neden özellikle yaz aylarında su kaynatır?
  4. Motor hararet yaptığında ya da su kaynattığında ne yapılması gerekir?
  5. Hararete rağmen yola devam etmek sakıncalı mıdır?
  6. Soğutma sistemini ilk günkü performansında tutabilmek için kullanıcıların nelere dikkat etmesi gerekir?
  7. Soğutma sisteminin bakımı hangi sıklıkla yapılmalıdır?
  8. "Daha fazla antifriz, daha iyi soğutma sağlar" yargısı doğru mudur?
  9. Kaç tip soğutma sistemi vardır?
1. MOTOR NİÇİN HARARET YAPAR?

Motorun hararet yapması sorunu, soğutma sistemindeki arızalardan kaynaklanır. Soğutma sistemi, ideal motor sıcaklık değerlerini sağlamak için motor soğukken motoru ısıtma, sıcakken de motordaki fazla sıcaklığı almak üzere soğutma işlemini yerine getiren sistemdir.

Bu sistemin görevini yerini getirmesini engelleyen pek çok faktör vardır: Soğutma sıvısının azalması, radyatör peteklerinin kireçten veya dış pislikten dolayı tıkanması, termostatın veya fanın bozulması, fan müşirinin arızalanması, motor bloğu üzerindeki su tıpasının delinmesi, vantilatör kayışında ve devirdaim pompasındaki sorunlar.

2. SU KAYNATMA NEDİR?

Soğutma sıvısının eksikliğinden dolayı yeteri kadar soğuyamayan motor aşırı ısınarak hararet yapar ve su kaynatır. Motorun su kaynatması, motor soğutma sıvısının azaldığını gösterir. Soğutma sıvısının azalması, buharlaşma ya da sızıntıdan olabileceği gibi motorun soğutma sıvısının tüketmesi de söz konusu olabilir. Soğutma sıvısının azalmasının başlıca nedenleri arasında sıvı iletim borularındaki çatlamaları, hortumların eklem yerlerindeki kelepçelerden ve devirdaim pompasından sızıntıları sayabiliriz. Radyatör hortumları ve radyatör kapağı da sızıntıların sık görüldüğü bölgelerdir. Motorun soğutma sıvısını tüketmesi ise bozuk bir ana conta ya da motor bloğundaki bir çatlaktan veya silindir kapağı contasının yanmasından meydana gelebilir.

3. ARAÇLAR NEDEN ÖZELLİKLE YAZ AYLARINDA SU KAYNATIR?

Soğutma sisteminde arıza olan araçlar yaz-kış su kaynatır. Ancak su kaynatma sorununun yaz aylarında kış aylarına oranla daha sık yaşandığı da bir gerçek. Bunun sebebi, yazın sıcakların etkisiyle artan buharlaşma. Yazın soğutma sıvısı buharlaşarak, azalır ve motor su kaynatmasına neden olur. Yaz aylarında yüksek sıcaklıklarla birlikte ısınan hava, radyatördeki sıvının soğumasını sağlamakta yetersiz kalmaya başlar. Sıkışık trafik ve "dur-kalk" larla birlikte radyatöre hava alımı azalır ve motor sıcaklığı yükselmeye başlar. Bu sırada soğutma işlemini yerine getirmek için fan daha fazla çalışarak radyatörde bulunan sıvıyı soğutmaya çalışır. Aracınızdaki soğutma sıvısının seviyesinde bir eksiklik ya da daha başka bir problem yoksa soğutma sistemi görevini aynen yerine getirmeye devam eder. Aksi takdirde ise, motorun su kaynatması kaçınılmazdır.

4. MOTOR HARARET YAPTIĞINDA YA DA SU KAYNATTIĞINDA NE YAPMASI GEREKİR?

Aracınızın hararet göstergesinde ibre, kırmızı ya da "hot" olarak gösterilen bölgeye yaklaşıyorsa, derhal klimayı kapatmalısınız. Klima çalışırken motora giden havayı ısıtır. Bu nedenle klimanın kapatılması motorun soğumasına yardımcı olur. İbre ilerlemeye devam ediyorsa veya kaputunun üstünde su buharı görürseniz, aracınızı hemen uygun bir yere çekip, motoru durdurmalı ve aracı soğumaya bırakmalısınız. Kaputu açarak, motorun soğumasına yardımcı olabilirsiniz. Motor soğutma sıvısı seviyesi kontrol edilmeli eğer eksikse tamamlanmalıdır.

Sıvı tamamlama işlemi mutlaka motor soğuduktan sonra yapılmalı. Motor sıcakken yapılacak bir sıvı eklemesi basınçlı sudan ve buhardan oluşabilecek yaralanmalara neden olabileceği gibi, sıcak bir motora yapılacak sıvı eklemesi motor bloğunda çatlamaya kadar varan kalıcı zararlar oluşturabilir.

Ancak böyle bir sorunla karşılaştığınızda herhangi bir müdahalede bulunmadan önce firmanızın yol yardım ya da acil servis telefonlarını aramanızı öneririz.

Bunun mümkün olmadığı durumlarda ise motor soğuduktan sonra en yakın servise ulaşılıncaya kadar düşük devirde ve hızda gitmelisiniz.

5. HARARETE RAĞMEN YOLA DEVAM ETMEK SAKINCALI MIDIR?

Hararet yapan bir motor eğer aynı şartlarda kullanılmaya devam edilirse avans vuruntusu yapmaya başlar.Avans vuruntusu, soğutma sisteminin çalışmadığını gösterir. Buna rağmen hâlâ yola devam edilmeye çalışıldığında ise motor kilitlenmesine yani piston sıkışmalarına neden olunabilir. Avans vuruntusunu duymaya başladığınızda yapmanız gereken, otomobili durdurup, teknik servisle irtibata geçerek profesyonel bir yardım almak.

6. SOĞUTMA SİSTEMİNİ İLK GÜNKÜ PERFORMANSINDA TUTABİLMEK İÇİN KULLANICILARIN NELERE DİKKAT ETMESİ GEREKİR?

Aracınızın soğutma sisteminin ilk günkü performansını koruyabilmesi için soğutma sıvısının düzeyi, hortum ve borularda çatlak olup olmadığı devamlı kontrol edilmeli. Radyatör hortumlarının üzerindeki çatlakları çıplak gözle görmek zor olduğu için radyatör hortumlarını elle kontrol etmelerini tavsiye ederim. Hortumlar aşırı yumuşak ya da aşırı sertse aracınızı derhal bir yetkili servise götürmelisiniz. Hortum kelepçelerinde ve eklem yerlerinde oluşan pas veya beyaz lekelere de dikkat etmekte fayda var. Çünkü bu bölgelerdeki sorunlar sistemde sızıntı olduğuna işaret eder.

7. SOĞUTMA SİSTEMİNİN BAKIMI HANGİ SIKLIKLA YAPILMALIDIR?

Soğutma sistemi her bakım periyodunda mutlaka kontrol edilmelidir. Soğutma sistemindeki antifriz aynı zamanda pas önleyici özelliğe sahip olduğundan soğutma sistemindeki antifriz yaz ve kış kullanılmalıdır. Antifriz içerisindeki korozyon (pas) önleyici katkı maddeleri zamanla etkilerini kaybeder. Bu nedenle soğutma sistemindeki antifriz mavi antifriz ise 6 yılda, turuncu antifriz ise 10 yılda bir değiştirilmelidir. Antifriz değişimi esnasında kullanılan suyun "saf su" olmasına özellikle dikkat edilmeli.

8. "DAHA FAZLA ANTİFRİZ, DAHA İYİ SOĞUTMA SAĞLAR" YARGISI DOĞRU MUDUR?

Kesinlikle hayır. Antifriz, motor soğutma suyunun normalde izin vermeyeceği sıcaklık derecelerinde motorun güvenle çalışabilmesi için motor soğutma suyuna eklenen, suyun kaynama noktasını yükselten, donma noktasını ise düşüren kimyasal bir katkıdır. Normalde aracın bulunduğu bölgenin iklim ve coğrafi şartlarına bağlı olarak; yüzde 20 ila yüzde 60 arasında değişen oranlarda motor soğutma suyuna eklenir. Bu oranın üzerine çıkılması, suyun soğutma kabiliyetini düşürür ve kayıplara neden olur.

9. KAÇ TİP SOĞUTMA SİSTEMİ VARDIR?

Motorlarda hava soğutmalı ve sıvı soğutmalı olmak üzere iki farklı sistem kullanılır. Hava soğutmalı motorlarda ısınan motor hava ve soğutma yağı tarafından soğutulur. Sıvı soğutmalı motorlarda ise, soğutma işlemi motorun içindeki kanallarda dolaşan sıvı (su, antifiriz karışımı) tarafından sağlanır. Günümüzün modern motorlarında hava soğutmalı sistemler sıkışık trafik ortamlarında yetersiz kaldığı için artık yerini daha modern bir sistem olan su soğutmalı sistemlere bıraktı.
 
Top