O kadar ince, hassas bir konu ki...
İşine sahip çıkan, işini özenle yapan, hakkına razı olan, haksız rekabete girmeyenlere sözümüz yok... Sözümüz;
aynı işi yapan meslektaşlarına iftira atanlara, türlü düzenbazlıklarla, bir başka servisin yolcusunu ( öğrenci, vesaire... ) kendi bünyesine katmaya çalışanlara, saygısızlara, esnaflıktan bihaber, insanlıktan yoksunlara...
Elbette ki; kimsenin yaptığı işe, kazandığı paraya, eğitimine, kültürüne karışacak değiliz, haddimiz değil, haddimizi biliriz...
Lakin; özellikle de çocuklarla ilgili işlerde bulunan, üst kademesinden, alt kademesine kim haksızlık yapıyor ve yaptırıyorsa, saygıdan, sevgiden yoksun ve hadsizlik yapıyorsa, işte o zaman elimizden geldiğince, had bildirmeyi de iyi biliriz. Bilmeliyiz...
Birçok örnek var; hangi birini yazayım bilemedim...
Bazı servis firmaları ( işini dürüstçe yapanlara, asla lafımız yok ) bazı okullarla anlaşıp, okulun taşımacılık işini alıyor, alabilir tabi ki, bu durum gayet normal... Anormal olan ise; velilerin bir şekilde telefonlarına ulaşarak, velileri arayıp, daha öncede arayan servisle anlaşmış gibi; bu senede öğrencinizi biz taşıyacağız, okulun taşımacılığını yapmaya devam ediyoruz, gibi farklı cümlelerle, mecbur o servisle anlaşma yapmak zorundaymışız gibi, bir takım diyaloglar... Normal bir şekilde arayıp, kendilerini tanıtıp, okulun taşımacılığını yaptıklarını, ücretlerini söyleyip teklif sunsalar, anlarım. Olabilir, teklif verilebilir... Fakat; öğrencinin bir başka servisle yıllardır taşındığını bildikleri halde, o servisi kötüleyerek, taraflarına çekmeye çalışmaları da hoş değil... Hiç, etik değil...
Her işte rekabet olur, rekabet için de olan kurumlar farklı fiyatlar, promosyonlar, ödeme şekilleri sunabilirler, bu normal...
Kimseye işini öğretecek değiliz! Ama; argo jargon kullanarak, kendi meslektaşlarını kötüleyerek iş yapmalarını engellemeye çalışarak, kendilerinin iş yapmaları, anormal... Hiç, etik değil...
Herkes işini dürüstçe yapmalı. İşini dürüstçe yapanlara sahip çıkmalıyız. Haksızlığa uğradıklarında yanlarında olmalıyız...
Herkes; hak ettiğini yaşar... ( ama iyi, ama kötü ) Kimse, kimseye bir şeyleri, zorla dikta edemez. Herkes, haddini bilmeli, saygılı olmalıdır...
Oysaki; aynı zorluklar içerisinde bulunan meslektaşların, birbirlerini yumruklamak yerine, birbirlerine sahip çıkmaları, birlik ve beraberlik içinde olmaları, kendilerini sürekli geliştirerek, daha bilgili, daha merhametli, daha duyarlı hale gelmeleri gerekir. Sorun çıkarmak yerine, sorunları adil bir şekilde çözmeleri gerekir... Konu çok uzar gider, emenim herkesin anlatacağı, yazacağı birçok örnek vardır...
Em pati kurmak gerekir. Daha duyarlı olmalıyız... Böylesi zor bir meslek içinde bulunan, çocuklarımıza sahip çıkan, gerekli özeni, hassasiyeti gösterip, tüm kurallara uyan, tüm emekçilere teşekkürler...
Kazasız, belasız güzel bir dönem yaşamanız ve yaşatmanız dileğiyle...
M.D.B.
İşine sahip çıkan, işini özenle yapan, hakkına razı olan, haksız rekabete girmeyenlere sözümüz yok... Sözümüz;
aynı işi yapan meslektaşlarına iftira atanlara, türlü düzenbazlıklarla, bir başka servisin yolcusunu ( öğrenci, vesaire... ) kendi bünyesine katmaya çalışanlara, saygısızlara, esnaflıktan bihaber, insanlıktan yoksunlara...
Elbette ki; kimsenin yaptığı işe, kazandığı paraya, eğitimine, kültürüne karışacak değiliz, haddimiz değil, haddimizi biliriz...
Lakin; özellikle de çocuklarla ilgili işlerde bulunan, üst kademesinden, alt kademesine kim haksızlık yapıyor ve yaptırıyorsa, saygıdan, sevgiden yoksun ve hadsizlik yapıyorsa, işte o zaman elimizden geldiğince, had bildirmeyi de iyi biliriz. Bilmeliyiz...
Birçok örnek var; hangi birini yazayım bilemedim...
Bazı servis firmaları ( işini dürüstçe yapanlara, asla lafımız yok ) bazı okullarla anlaşıp, okulun taşımacılık işini alıyor, alabilir tabi ki, bu durum gayet normal... Anormal olan ise; velilerin bir şekilde telefonlarına ulaşarak, velileri arayıp, daha öncede arayan servisle anlaşmış gibi; bu senede öğrencinizi biz taşıyacağız, okulun taşımacılığını yapmaya devam ediyoruz, gibi farklı cümlelerle, mecbur o servisle anlaşma yapmak zorundaymışız gibi, bir takım diyaloglar... Normal bir şekilde arayıp, kendilerini tanıtıp, okulun taşımacılığını yaptıklarını, ücretlerini söyleyip teklif sunsalar, anlarım. Olabilir, teklif verilebilir... Fakat; öğrencinin bir başka servisle yıllardır taşındığını bildikleri halde, o servisi kötüleyerek, taraflarına çekmeye çalışmaları da hoş değil... Hiç, etik değil...
Her işte rekabet olur, rekabet için de olan kurumlar farklı fiyatlar, promosyonlar, ödeme şekilleri sunabilirler, bu normal...
Kimseye işini öğretecek değiliz! Ama; argo jargon kullanarak, kendi meslektaşlarını kötüleyerek iş yapmalarını engellemeye çalışarak, kendilerinin iş yapmaları, anormal... Hiç, etik değil...
Herkes işini dürüstçe yapmalı. İşini dürüstçe yapanlara sahip çıkmalıyız. Haksızlığa uğradıklarında yanlarında olmalıyız...
Herkes; hak ettiğini yaşar... ( ama iyi, ama kötü ) Kimse, kimseye bir şeyleri, zorla dikta edemez. Herkes, haddini bilmeli, saygılı olmalıdır...
Oysaki; aynı zorluklar içerisinde bulunan meslektaşların, birbirlerini yumruklamak yerine, birbirlerine sahip çıkmaları, birlik ve beraberlik içinde olmaları, kendilerini sürekli geliştirerek, daha bilgili, daha merhametli, daha duyarlı hale gelmeleri gerekir. Sorun çıkarmak yerine, sorunları adil bir şekilde çözmeleri gerekir... Konu çok uzar gider, emenim herkesin anlatacağı, yazacağı birçok örnek vardır...
Em pati kurmak gerekir. Daha duyarlı olmalıyız... Böylesi zor bir meslek içinde bulunan, çocuklarımıza sahip çıkan, gerekli özeni, hassasiyeti gösterip, tüm kurallara uyan, tüm emekçilere teşekkürler...
Kazasız, belasız güzel bir dönem yaşamanız ve yaşatmanız dileğiyle...
M.D.B.