Nazarın mahiyeti ve nasıl olduğu kesin olarak bilinmemekle beraber, bazı kimselerin bakışlarıyla olumsuz etkiler meydana getirebildikleri dinen de kabul edilmektedir. Nitekim Kuran-ı Kerimde: İnkar edenler Kuranı dinlediklerinde, neredeyse seni gözleriyle yıkıp devireceklerdi. (Kalem; 68/51-52) buyurulmaktadır. Hz. Peygamber (s.a.s.): Göz (nazar) haktır. (Buhari, Tıb, 35) buyurmuş; yüzünde sarılık gördüğü biri için; Bunun için dua edin, çünkü kendisinde nazar var. (Buhari, Tıb, 34) demiştir. Rasulüllahın (s.a.s.) nazar değmesine karşı Muavvizeteyn (Felak ve Nas) surelerini okuduğu; ashabına da bunları okumalarını tavsiye ettiği rivayet edilmektedir (Tirmizi, Tıb, 16; İbn Mace, Tıb, 32). Bunların yanında sihire, büyüye ve nazara karşı birden çok dua okunabilir. Hz. Peygamber (s.a.s.)in ayrıca, torunları Hasan ve Hüseyini nazar ve benzeri olumsuzluklardan korumak için onlara şu duayı okurdu: Sizi her türlü şeytan ve zehirli hayvanlardan ve bütün kem gözlerden Allahın eksiksiz kelimelerine ısmarlarım. (İbn Mace, Tıb, 36). Yine Peygamberimiz (s.a.s.): Kim hoşuna giden bir şey görür de; MaşaAllahu la kuvvete illa billahi (Allahın dilediği olur. Ondan başka kuvvet ve kudret sahibi yoktur) derse, ona hiçbir şey zarar vermez. (Beyhaki, Şuabul-İman, IV, 90) buyurmuştur.