MASA

yilmaz27

Ne Mutlu Türküm Diyene
Site Yetkilisi
Süper Moderatör
BAŞKALARININ DERTLERİYLE İLGİLENMEYİ
ONLARIN DA BENİMLE ALAKADAR OLMASI İÇİN YAPMAM BEN.

ŞEYTAN DA DOLAŞSA DAMARLARIMDA ÇOĞU ZAMAN,
BİLİRİM Kİ,
BENİ ASIL KÖTÜ EDEN ŞEY,
İHTİYACI OLANLARA
GÜCÜM DE YETERLİYKEN EL UZATMAYIŞIMDIR.

GELGELELİM BU DÜNYADA
HERŞEYİN BİR HEDİYESİ VARDIR,

VE KARŞIMDAKİ BİR KADINSA,
ONUN BANA SUNACAĞI EN KIYMETLİ ARMAĞAN
RUHUNDAKİ KIZLIĞI OLACAKTIR...

***



1984 isimli romanında " Big brother is watching you! " sözü ile taa 1949 yılında yarattığı karakterin,

çok çok daha önceleri taa 1971'de;

23 Host (Sunucu - Ana Makine) faaliyetteyken ARPANET'te,

40 bilgisayarla yapılan halka açık ilk internet gösterisiyle can bulacağını;

ve Big Brother'in totaliter rejimin simgesi olmaktan çıkarak,

"özel hayatın gizliliği gibi temel hakların" yerle bir edileceği "sanal dünyayı" kasıp kavuracağını tahmin edebilir miydi acaba Orwell?

Birçok bestseller yazara nasip olmayan "öngörü gerçekleşmesi",
ona nasip oldu, ve büyük - küçük kardeşler olanı biteni izlemeye - dinlemeye - değiştirmeye - silmeye vakıf oldu işte günümüzde…

Bugünün "herkese kolay" olanı, 90'larda ve 2000'lerde DevilofHacker'a yine kolaydı.

Yaptığı sörflerin çoğu kurbanlarının PC'lerinin içinde, dolayısıyla da ruhlarında ve özel hayatlarındaydı. Ahu'nun kullandığı bilgisayarla da böyle tanıştı DoH Sörf yapıyordu, birşeyler dikkatini çekti ve, takıldı kaldı.

Saldırı biçimi olan "internete bağlı bilgisayarlarda tarama yaparak güvenlik boşluğu bulmak" DoH'un sık başvurduğu yöntemdi. OSI (Open System Interconnect) modeli uygulanan ve 7 katmandan oluşan TCP/IP'nin "Transport" katmanında görev alan bağlantı noktaları sayesinde ağ trafikleri istenilen şekilde yönlendirilebilmekte ve denetlenebilmektedir.

Mesela; HTTP için TCP 80 - DNS için UDP 53 - Terminal Services için TCP 3389 - arka Plan'da akıllı transferler için de TCP veya UDP 2178 no'lu portlara hükmetmek;

o bilgisayarı sanki karşısında sen varmışcasına kullanabilme imkanı sağlar.
Oysa, belki de başka ülkede, hatta kıtalararası biryerdedir kurbanın makinası...

Kendini "ileri düzey bilgiye sahip hacker" olarak tanıtan birçok şarlatan, sadece açığı bulunan bilgisayarların belli başlı portlarını zorlarken, ve onlara Random Probe (Rastgele tarama) ile ulaşabilirken, DoH nokta atışı yapabilmekte, geliştirdiği kendi yazılımlarıyla istediği makinayı köle haline getirebilmekteydi.

Ahu ise, bilgisayarının en küçük programına bile defalarca kez bulaşmış olan virüsler yüzünden çekmişti dikkatini DoH'un.

Çünki 4-5 terminalli bir Ana Makine'ydı kızın kullandığı PC, ve hali içler acısıydı.

Muhasebe ve İşletme üzerine ciddi programların bulunduğu bir Harddisk,
bu derece teslim edilir miydi virüslere yahu?.

Dayanamadı, C : diskinde ne varsa, uzaktan erişimle, D : diskine yedek almaya başladı.

İşlem uzun sürecekti ve "ne var ne yok" diye bakınırken o PC'nin donanımsal aygıtlarına, dikkatini Web Kamera çekti.

Büyük paralar harcanarak kurulmuş, eksiksiz bir sistemle - acemi bir kullanıcı vardı karşısında.

Yine dayanamadı, ışıklarını yanmaz hale getirerek WebCam'i açtı...

Bunu yapabilecek gücü takdir edersiniz ki fazlasıyla vardı DoH'un;
fakat;
Ahu'nun baldırları - apışarası - dantelli pembe külotu - ve sütbeyazı elbisesi,
kamerayı açar açmaz aklını aldı.

Çünki kamera, bu esmer güzeli kızı ve belden aşağısını en net gösterecek açıyla,
masanın altında duran şifonyer tarzı birşeyin üzerindeydi, ve DevilofHacker çıldırdı.

Şu baştan çıkarıcı apışarası görüntüsü;
"arızaya girmeden,
çökmeden önce,
kurtarayım şu,
teknoloji cahili insanların bilgisayarını bari" şeklinde düşünmüş olan DoH'a,
Tanrı'nın bir armağanıydı…

Ruhunu gerilimlerden kurtarmanın da bedenini gerilimlerden kurtarmak kadar kazançlı olduğunu bilen DoH,

bunun tek yolunun,

Ahu ile iletişime geçmek olduğuna karar verip, onu MSN'ine ekledi.

Sen kimsin, ben kimim faslından sonra,

genç kızın hiç ummadığı bir anda,

"- Masandaki çiçekleri, üstelik de pet şişeyle satın alınmış suyla sularkan, dibine aspirin atarken, acaba aynı ilgiyi kendine - kendi narinliğine de gösteriyor musun Ahu?" deyivermişti.

Bilmem kaçyüz kilometre uzakta yaşayan DoH, masasındaki çiçeği,
yaptığı hareketleri nasıl bilebilirdi yaaa???

"Ani ve hızlı biçimde kaderin tokadını yeyip de henüz acısını bile hissedememişlerin" dumur oluşu gibi yerinden zıplayan Ahu, noluyo yahu?'yu DoH'a sordu ve hikayeyi öğrendiğindeyse hem daha bir şaşırdı, hem de mutlu oldu.

Öyle ya; tam kullanamadığı şu aptal PC'yi güvenli - kararlı hale getirirken,
cinsellik içeren oyunlar da oynayabileceği bir adamdı DoH,
ve günboyu süregiden yalnızlığına yoldaş olurdu.

Aylarca sürdü sanaldaki arkadaşlıkları...



Çok güzel bir kızdı Ahu.
Esmerdi ve 24 yaşındaydı.

Hafif kilolu olsa da, oval hatlar ona bir başka şahanelik katıyor,
masa altına indirdiği kamerasından onu izleyen DoH'a "bir afeti andıran" baldırları,
ve apışarasıyla, her ne zaman dilerse, show yapıyordu.

Öyle sağlıklı bir kızdı ki, yaptığı masturbasyonların hemen hepsinde sarsıla sarsıla boşalıyor, koltuğuna gömülmüş şekilde dakikalarca soluklanıyordu. DoH'a ise;

MSN konuşma balonuna, "- Sağol güzel kız. Harikaydın. Müthiş bir seyirdi. Hadi giy kilodunu, odana biri gelip de yakalanmadan, topla eteklerini.", tarzından şeyler yazmak düşüyordu.

Birkaç kez de, işyerindeki odasının kapısını kilitleyip;
kameradan canına can katan o şehvet yüzlü bakışlar, iliklerine kadar titreten maxi eteklerin altından webcame karşı, şeffaf dantelli külotlar fora edilip de dizlere kadar indirildikten sonra, ortaya çıkıveren kiraz renkli ve enfes biçimli o kuku eşliğinde otuzbir çekmişti DoH.

Ahu evlenip de, işten ayrılana dek, sınırları olmayan bir saadetin sarhoşluklarına taşımıştı DoH'u ekranda, ve sanki sislerden oluşmuş bir dünyanın içinde, yalnızca ikisi varmışcasına cinsel organının tadına gözleriyle baktırdı…

Ayrılık vaktinden sonra da, "iliklerinde sızlayan günah dolu bir zevkin" sahibesi olarak aldı DoH'un belleğindeki yerini...


***alinti Kelimelerin Sihirbazi
 
Top