Kimseyi küçümsemeyin hayatınızda.

yesim434

Hırçın Karadeniz Kızı Biricik Yeşim
AdminE
Bu Ayın Lideri
Kendimi bildim bileli bir yerlerde çalışıyorum. çocukken pazarda su sattım, ortaokulda yazları sanayide çalıştım, lisede ve üniversitede türlü işler yaptım taksiye çıktım, greenpeace'de çalıştım, broşür dağıttım, sosyal sorumluluk projelerinde çalıştım üni bitti stajyer avukatlık yaparken telefon alsatı yaptım şu an avukatım bunların hepsinin ortak noktası ben bu işleri hep eğlenerek yaptım.
işini sevmek için illaki masa başında oturup güzel kızlarla merhabalaşıp 4000 dolar almanıza gerek yok. ben mesela hatırlıyorum daha çocukken kuzenimle pazarda su satıyorduk. sürahiye çeşmeden su doldurur dolapta soğutur bardağı 10 kuruşa satardık (o zamanlar çeşme suyu içilirdi) herkese susadın mı diye sorardım eğlenirdik kendimizce. o dönemler kuzenimle su satarak kendimize monopoly almıştık. ortaokulda sanayide çalışmıştım. çocuklar sevmezdi orayı bir an önce yaz tatili bitsin isterlerdi. onlar düşük suratla bıkkın bıkkın sağa sola giderken ben o dönem moda olan scooter almıştım haftalığımla. bir yere gönderildiğimde tıngır mıngır scooterla gider yoldan geçenlere laf atardım sanayideki tüm dükkanlar tanırdı beni deli çırak diye.
sonrasında çalışmadığım sektör kalmadı diyebilirim. taksicilik yaptım mesela, durakta çoğu kişi bıkkın düşük suratlıydı. çoğuna sorsan eminim ki taksiciliğin sevilecek bir iş olduğunu düşünmemişlerdir bile. ama ben çok eğleniyordum lan. hatta arkadaşlara öyle bir anlatırdım ki canları çekerdi yani. her şeyden mizah çıkartabiliyordum. greenpeace'te çalıştım mesela yoldan geçenleri durduruyodum bu zordur ve bazen rencide edicidir. ama ben o işte çalışırken belki de en eğlendiğim saatleri yaşamışımdır. herkes arkadaşlarıyla makara yapar maksat hiç tanımadığın yoldan geçen bir insanla bunu yapmak. yaptığım her işte bunu yaptım. insanları tanıdım tepkileri, kiminle nasıl konuşulması gerektiğini öğrenfim. broşür dağıtma işinden tutun da ikinci el telefon alsatına kadar çalıştığım 30'dan fazla iş sayesinde ben ben oldum. şu an avukatım aynı şekilde yine işimi severek yapıyorum. kiminin derdini tek bakışta kiminin derdini derdim gibi görüp eziliyorum altında bu şekilde anlıyorum. kimin ne olacağı bilinmez ben yarın limon satmam diyemem ancak şunu kesin bir şekilde diyebilirim ki yarın limon satsam onu da severek yaparım.

kimseyi küçümsemeyin hayatınızda.​

çoğu insan kast sistemine göre doğar büyür ölür. kendi sosyoekonomik çevresinin çok dışına çıkmaz ama bunu yaparken neler kaybediyor bir bilse.. mesela hiç bir trafik polisi boşu dinlediniz mi? bunu yapmak için avukat falan olmanıza gerek yok arabada oturan bir polise gidin sigara, çay ikram edin o kadar uzun konuşurlar ki kendinizi şapkasındaki delikleri sayarken bulursunuz. taksiciyle dedikodu yaptınız mı mesela? yargıtay üyeleriyle yemek yemenin unutulmaz bir yanı yok sıradan olan bu işte. ama 17-18 yaşında kuryelik yapıp geneleve döner götürmek unutulmazdır işte.
bu entry vasat durum güzellemesi değildir. işsizliği, kötü şartlarda çalışmayı övmüyorum. malum kitle gibi iş çok yavv gençler iş beğenmiyor demiyorum. elbetteki herkes gibi ben de gelişmiş ülkelerdeki yaşıtlarımız kadar refah içinde yaşamak istiyorum. ama elinizdeki iş neyse ve o işi o an yapmak zorundaysanız sevin başka çareniz yok.eğer ufak şeyleri kafaya takan, huzuru çabuk kaçan bir insansanız en kral işte bile çalışsanız orada olmaktan nefret edecek bir şeyler bulursunuz. o yüzden daha canlı daha kanlı ve daha komik olun. bu karanlık günler bitecek ve daha umutlu yarınlarda yaşayacağız. o zaman geldiğinde geçmişe bakıp gülüp hatırlayacağın anılar ve deneyimler biriktir.

Not biraz önce interntte gezerken bu yaziya takildi gözüm ve cok begendim sizlerle paylastim

 
Top