Stresle başa çıkma yollarınız nelerdir?
Sorunlarınızı görmezden gelip üstünü mü örtersiniz, yoksa sizin için en ideal yöntem profesyonel bir yardım almak mıdır?
Peki hiç kendi kendinizin terapisti olmayı denediniz mi?
Administration and Policy in Mental Health and Mental Health Services Research dergisinde yayınlanan yeni bir araştırmaya göre,
Stresle başa çıkabilmek için, kişisel gelişim kitaplarından, çevrimiçi yardım uygulama ve programlarından yararlanmak, düzenli olarak bir terapisti görmek kadar etkili olabilir.
Quartz’da yer alan makaleye göre, Queensland Teknoloji Üniversitesi’nde psikoloji profesörü olan Robert King ve meslektaşları, hepsi bir çeşit Bilişsel Davranış Terapisi tedavisi içeren 15 çalışmanın meta-analizini yaptılar.
Bu 15 çalışma neticesinde, anksiyete, depresyon, obsesif kompulsif bozukluk ve travma sonrası stres bozukluğu gibi durumlar için tedavi gören 723 hastanın sonuçlarını gözden geçirdiler.
Bilişsel Davranışçı Terapi, İngiltere Ulusal Sağlık Servisi’nin (NHS) açıklamasına göre, hastanın geçmişinin üzerine odaklanmak yerine, mevcut sorunları hakkında konuşmayı içeren bir tedavi yöntemidir. Bu yöntem, düşüncelerin, duyguların, fiziksel duyumların ve eylemlerin birbirine bağlı olduğunu kabul edip, sorunları daha küçük parçalara ayırarak, zihnin durumunu iyileştirmenin bir yolunu bulma fikrine dayanmaktadır.
Yapılan çalışmalara göre, hasta sonuçlarını ölçümleyen araştırmacılar şunları söylemektedir: “Kendi kendine yardım yoluyla tedavi olan ve bir terapist aracılığıyla tedavi edilen katılımcılar arasında karşılaştırma yapıldığında tedavi tamamlanma oranında ve tedavi sonuçları bakımından bir fark görülmemektedir. Beklentilerimizin aksine, sonuçların geniş ölçüde eşdeğer olduğunu tespit ettik. Bu da kendi kendine tedavi olan katılımcıların sonuçlarının, bir terapist dahil olduğu zaman çok büyük bir değişiklik göstermeyeceğini ortaya koyuyor. Genel olarak bulgular, kendi kendine yardımın önemli bir potansiyele sahip olduğunu ortaya koymaktadır.”
Profesyonel yardım almak çok önemli
Uzmanlara göre yine de bir terapiste başvurmanın avantajları göz ardı edilemez
Bununla birlikte Quartz’daki makale, kendi kendine yardım tekniklerini kullanan hastaların çoğunun bir terapistle en azından bir miktar etkileşime girdiğini belirtiyor (örneğin, kendi kendine yardım yönteminin doğru şekilde kullanılmasını sağlamak için tasarlanmış bir görüşme aracılığıyla).
Sonuçlar, bu kısa temasın bile sonuç üzerinde önemli bir etkisi olabileceğini söylüyor.
Çalışmaların her biri, sınırlı bir süre boyunca tek bir terapi biçimi olan bilişsel davranışçı terapiye odaklanmıştır.
Araştırmacılar, bu belirli durumlar göz önündeyken, terapistlerin tedavi sonuçlarını önemli ölçüde iyileştirmediğini, ancak durumun uzun vadeli bir tedavi planına veya farklı tedavi türlerine göre farklılık gösterebileceğini keşfetmiştir.
Guardian sağlık yazarı Mark Brown, araştırmacıların “her iki bilişsel davranış terapisinde (terapistler ve kendi kendine yardım) sağlanan değişkenliğin tedaviye ne getirdiğinin, son sonuç için çok önemli olduğunu ve terapinin sihirli bir kurşun olmadığını” bulduklarını öne sürdü. Aynı zamanda kendi kendine yardım tekniklerinin kullanılmasının sonucun değişkenliğini artırdığını ve bu yöntemin, belirli bir yaklaşımın artık yanıt vermediği durumlarda, terapistler tarafından hastanın ihtiyaçlarına daha uygun olabilecek şekilde tedaviye katılabileceğini belirtti.
Brown, “herkes sorunlarını çözmek için kendi kaynaklarının ötesindeki şeylere başvurmadan önce, kendi kendine yardım etmeye çalışır. Tıkandığınız ve başkasına ihtiyaç duyduğunuz noktaya kadar kendi terapistiniz olun. Ancak tıkandığınız noktada terapistlerin insanlara ihtiyaç duydukları cevapları verebilme avantajları olduğunu unutmayın” diye de ekledi.
redorbit.com
nbeyin.com
