Eğer gökyüzü bir parça kâğıt deniz bir şişe mürekkep olsaydı yine de sana olan duygularımı yazmaya yetmezdi.
Sen yokluğumun en acı bağrı
gelde tatlandır öbür yarımı
gel gözlerimden al şu canımı
gel çalma artık uykularımı
gökyüzüm sen ol birtanem güneş teninde batsın
bırakıp gidersem seni yağmurlar canımı alsın
Eğer rengarenk gökkuşağını görebilmek istiyorsan, evvela yağmurda ıslanmalısın.
Ağaçta önemli olan yaprağı değil meyvesidir. İnsanda önemli olan elbisesi değil karakteridir
Köyum ilk bahar havasi
İşte bu TUTKU...
Yine o tarlanın kenarındaki yolda yürüyorsundur..
Yine milyonlarcası arasında bir tanesi seni çeker..
Yaklaşırsın, yanına gidersin o papatyanın..
Gözlerin başkasını görmez olur o an.
Onun için her şeyi yapmak istersin...
Dokunmak istersin..
Dokunamazsın, orda, onunla ölmek istersin.
Doğa yaratıcı değildir. Onu her şeyin müsebbibi olarak görmek ne kadar yanlışsa, insanın onu yoksayması ve ektiği sebze meyveleri kendinden bilmesi de o kadar yanlıştır.
Oturdugum köyden bugun aksam yuruyusunden resimler
Gidersin yanına.. Orda kalakalırsın..
O hiç ölmesin diye her şeyi yaparsın..
Tüm gücünle onunla olmak istersin..
Oradan seni koparacak hiç bir güç olmadığına inanırsın..
Ve orda onunla ölene kadar birlikte kalırsın...
İşte bu da SEVGİ...
Dokunmak istersin..
Dokunamazsın, orda, onunla ölmek istersin.
Ama birden hafif bir rüzgar eser ve bir başka güzel çiçek kokusu gelir burnuna..
Dayanamazsın onun kokusuna..
Unutturur her şeyi bir anda ve o kokunun geldiği yöne gidersin..
Not kendi cektigim resimler bunlar bugun hepsi 17.05,2021 isvicre zurich