• Merhaba Ziyaretçi.
    "Hoşgeldin sonbahar "
    konulu yarışma düzenlendi. İlgili konuya BURADAN ulaşabilirsiniz. Sizi de bu yarışmada katilmanizi bekliyoruz...

Karİyer Basamaklarindakİ Tehlİke

  • Konuyu açan Konuyu açan Melek
  • Açılış tarihi Açılış tarihi

Melek

Özel Üye
Özel üye
İş yaşamınız o kadar yoğun ki arkadaşlarınızla, sevdiklerinizle ancak ayda yılda bir kez görüşebiliyorsunuz. İşiniz söz konusu olduğu zaman 24 saat size yetmiyor. O halde dikkat edin, çünkü siz de bir işkolik olabilirsiniz!


İş yaşamınız öylesine yoğun geçiyor ki sevdiklerinize, arkadaşlarınıza ve hatta eşinize zaman ayıramıyorsunuz. 24 saat size yetmiyor. O halde siz de işkolik insanlar kategorisine giriyorsunuz. Bu durum iş hayatında bazen büyük başarılar getirse de, iş ve özel hayatınızı dengede tutmadığınız sürece, pek çok sorunla başa çıkmak zorunda kalabilirsiniz. Bu yüzden bazı önerilere kulak vermenizde fayda var.
Çalışma şartlarınız çok iyi, terfi alıyorsunuz ve bu sizi heyecanlandırıyor. Şu anki ekonomik koşullarda işinize dört elle sarılıyorsunuz. Ama işten dolayı sosyal ilişkileriniz zayıflıyor. Arkadaşlarınıza, sevdiklerinize hatta ailenize zaman ayıramıyorsunuz. Hatta çoğu zaman kendinize ayıracak iki dakikanız bile olmuyor.

Yoğun tempoda çalışan kişiler bu tarz problemler yaşıyor. Hayatınızı devam ettirmek, mevcut standartlarınızı korumak için azimli bir biçimde çalışmanız gerekiyor. Ama insan ilişkilerinin de özen istediğini göz ardı etmemek gerekiyor.

Çok çalışmak mı, yoksa işkoliklik mi?
Uzmanlar işkolikliğin zaman zaman çok çalışma ile karıştırıldığını belirterek aslında bu iki kavramı birbirinden ayırmanın çok kolay olduğunu belirtiyor. Bunun için öncelikle bu iki durumun da tanımını yapmakta fayda var. Öncelikle “çok çalışma”yı ele alalım... Mesai saatinden sonra da ofiste kalıp çalışmak, hafta sonları ve resmi tatil günlerinde de çalışmak, tüm şirketlerde zaman zaman görülen bir durum olabiliyor.

Çalışanların belli dönemlerde yaşanan bu yoğunluğa ayak uydurmak amacıyla uzun saatlerini ofiste geçirmelerinde sağlıksız herhangi bir durum görülmüyor. Uzmanlar bunun normal bir “çok çalışan” davranışı olarak kabul edilebileceğini belirtiyor.

Kısaca çok çalışan bireyler, varolan işleri bitirebilmek amacıyla uzun saatlerini masa başında geçiriyor, işlerini tamamladıktan sonra ise dinlenmek ve eğlenmek amacıyla ailelerine ve arkadaşlarına zaman ayırarak, yaşamın iş dışındaki parçasına da yoğunlaşabiliyor.

Ancak işkolik insanlar, yetiştirmeleri gereken herhangi bir iş ve yoğunluk olmasa da uzun saatlerini çalışarak geçiriyor. Uzmanlara göre işkolik bir insanın en tipik özelliği, yaşamındaki diğer tüm faktörleri göz ardı ederek kendini tamamen işine vermesi. İşkolik bir insan ailesine, arkadaşlarına, eğlenmeye veya dinlenmeye ayırması gereken tüm zamanı iş yerinde geçiriyor. Üstelik bu insanların çalıştıkları ortamdan uzaklaşmaları da bir işe yaramıyor, çünkü nereye giderlerse gitsinler işlerini de yanlarında götürüyorlar.

İşkolik olup olmadığınızı anlamak için bazı ipuçlarını gözlemlemek gerekiyor. İşte onlardan bazıları:


Eve iş götürüyorsunuz. Kendiniz tamamen işinize adıyorsunuz. Tatile bile gitseniz bilgisayarınızı yanınıza alıyorsunuz.

Hayatınızda sizi işiniz kadar mutlu eden başka bir şey yok. Sosyal faaliyetler ve uyumaya ayırdığınız zamanı kayıp olarak görüyorsunuz.

Tatillerde huzursuz oluyor ve kısa kesiyorsunuz.

Aklınız hep işle meşgul. Başkalarıyla konuşurken sürekli işle ilgili planlar yapıyorsunuz.

Arkadaşlarınız artık sizi aramıyor ya da aradıklarında telefonu çarçabuk kapatmak istiyorsunuz çünkü işinizle ilgili telefonlar gelebileceğini düşünüyorsunuz.

Etrafınızdaki insanlar sizi çok enerjik, iş delisi gibi sözlerle tanımlıyor. Sosyal olarak yalıtılmış, yorgun ve sinirli bir insana dönüşüyorsunuz.
Eğer bu belirtiler sizde de varsa, bir işkolik olduğunuz söylenebilir. Peki, şimdi ne yapmalı? İlk adım olarak cesaretinizi kaybetmeyin. Başarılı, hırslı, iradeli ve azimli bir insan olduğunuzu unutmayın. Bir an önce işinizin yanı sıra, kendinizi de sevmeye başlamalısınız.

Ne yapmalı da kurtulmalı?


İlişkilerinize zaman ayırın. İşiniz çok yoğun olsa bile sevdiklerinize göndereceğiniz bir iki telefon mesajına, e-posta’ya, e-kart’a zaman ayırın. Hatta sevdiklerinize küçük sürprizler yapın.

İş günlerinde öğle yemeklerini iyi değerlendirin. Arkadaşlarınızla yemeğe çıkın. Yarım saatlik bir ara ve sohbetle geçen bir yemek sizi rahatlatır.

Sevdiklerinize hediyeler alın. Onlarla birlikte alışverişe çıkın. Bu arada kendinize de iş dışında kullanacağınız bazı eşyalar almayı ihmal etmeyin. Özellikle ev eşyalarına, yeni ve rahat mobilyalara ya da spor yaparken giyebileceğiniz ayakkabılara bakabilirsiniz.

Sağlığınızı ihmal etmeyin. Formunuzu korumak için çaba harcayın. Haftada en az bir kez spor yapın. Beslenmenize, uykunuza ve spor yapmaya özen gösterin.

Çalışırken küçük aralar verin. Dört-beş dakika gözlerinizi kapayın, tatilde olduğunuzu farzedin, ritmik olarak nefes alıp verin.

Uzun vadeli planlarınızı gözden geçirin. Bugüne dek başardıklarınızı takdir edin, bundan sonrakiler için de açık bir plan yapın.
 
Geri
Top