İngilizce Kıyafetler ve İsimleri

yesim434

Hırçın Karadeniz Kızı Biricik Yeşim
AdminE
Bu Ayın Lideri
İngilizce kadın erkek elbiselerini mevsimlere ve kategorilerine göre sıraladığımız yazımızda örnek cümlelerle açıklamayı da unutmadık. İngilizcede kadın erkek tüm elbise ve giysileri Türkçe anlamları ile öğrenebilir, sizler de örnekleri çoğaltabilirsiniz. Kadın ve erkek elbiseleri, giyim ürünleri ile ilgili tanımların dışında aynı zamanda giyim kuşam ile ilgili örnek cümleler de içeriğimizde mevcut.

İngilizce Kıyafetler (Kadın)

giphy.gif

  • Blouse: Bluz
  • Bra: Sütyen
  • Cardigan: Hırka
  • Dress: Elbise
  • Dressing gown: Sabahlık
  • Evening gown: Gece elbisesi
  • Jacket: Ceket
  • Nightgown: Gecelik
  • Night dress: Gece elbisesi
  • Panties: Külot
  • Scarf: Eşarp, atkı
  • Skirt: Etek
  • Slip: İç gömlek
  • Socks: Çorap
  • Sweats: Eşofman
  • Sweater: Süveter
  • Sweatshirt: Kazak
  • Swimming suit: Mayo
  • Tights: Tayt
  • Trousers: Pantolon
  • Underwear: İç çamaşırı
  • Weddin gown: Gelinlik
  • Woman footwear
  • Wrap: Şal
  • İngilizce erkek elbise ve giysileri
  • Belt: Kemer
  • Jackets: Ceket
  • Men’s clothing: Erkek giyim
  • Pants: Pantolon
  • Shirt: Gömlek
  • Shots: Şort
  • Suit: Takım elbise
  • Sweater: Süveter
  • Tie: Kravat
  • Tuxedo: Smokin
  • Undershirt: Atlet
  • Vest: Yelek

İngilizce Kıyafetler (Genel)

giphy.gif


  • Bathrobe: Bornoz
  • Beret: Bere
  • Coat: Kaban, manto, palto
  • Hat: Şapka
  • Jeans: Kot pantolon
  • Raincoat: Yağmurluk
  • Pyjamas: Pijama
  • Slippers: Terlik
  • Sneakres: Spor ayakkabı
  • Summer clothing: Yaz giyimi
  • Sunglasses: Güneş gözlüğü
  • T-shirt: Tişört
  • Truck suit: Eşofman
  • Underpants: İç çamaşırı
  • Winter clothing: Kış giyimi
  • İngilizce elbise özellikleri
  • Checked: Kareli
  • Colored: Renkli
  • Cotton: Pamuklu
  • Denim: Kot kumaşı
  • Fasion: Moda
  • Flowered: Çiçekli
  • Leather: Deri
  • Patterned: Desenli
  • Seasonal: Sezonluk
  • Showy: Gösterişli
  • Simple: Sade
  • Spotted: Puantiyeli
  • Striped: Çizgili
  • Stylish: Şık
  • Woolly: Yünlü

İngilizce giyinmekle ilgili terimler

Wear: Giymek

Put on: Giyinmek

Try on: Üstünde denemek

Get dressed: Giyinmek

Get undressed: Soyunmak

Take off: Çıkarmak

İngilizce Kıyafetlerle Cümle Kurma

What will you wearing at the party?: Partide ne giyeceksin?

I will wear white dress: Beyaz elbise giyeceğim.

How much many did you shirt?: Gömleğini ne kadara aldın?

Your skirt is very nice: Eteğin çok hoş

Take off your dress, put on your truck suit: Elbiseni çıkart, eşofmanını giy.
 
Top