Hücrede Aktif, pasif taşıma...

Mc_ÖRGE

Kaptan
Özel üye
HÜCRE​
Hücre, canlılarda yapı ve görev bakımından en küçük birimdir. Bütün canlılar hücrelerden yapılmıştır. Yeni hücreler, daha önce var olan bir hücrenin bölünmesi sonucu oluşurlar.
Yüksek organizasyonlu hayvanlar şekil, büyüklük ve işlevleri farklı olan pek çok hücreden oluşurlar. Hücrelerin şekillerinin çok değişik olması nedeni ile bütün hücreleri içeren bir hücre şekli göstermek olanaksızdır. Bununla beraber bütün hücrelerde mikroskobik yapı bakımından ortak kısımlar vardır. Bu ortak kısımlar;
1. Hücreyi dış ortamdan ayıran hücre zarı,
2. Sitoplazma ve sitoplazma içinde bulunan organeller,
3. En içte kontrol merkezi olan nukleustur.
HÜCRE ZARI
Hücre zarı hücreyi dış ortamdan ayırır. Ayrıca besin maddelerinin hücre içine girmesini, metabolizma artıkları ve salgı maddelerinin hücre dışına çıkmasını sağlayarak hücre içerisini düzenler.
Biyolojik bütün zarlar ortak temel bir yapıya sahip olup çift katlı lipit yapısındadır. Bugün için en fazla kabul gören sıvı mozaik modelidir. Bu modele göre iki fosfolipit tabakasından her biri sadece bir molekül kalınlığındadır.bunların hidrofobik (su emen) uçları birbirine göre karşı karşıyadır. Polar başları ise dış taraftadır. Bu çift katlı lipit tabakasında daima özel zar proteinleri bulunur. Proteinlerin bazıları sadece dış yüzeyde, bazıları sadece iç yüzeyde, bazıları ise iki yüzey arasında bulunur.
Hücre zarı seçici geçirgendir. Hücre zarının geçirgenliğinde hücre içindeki ve dışındaki iyonlar, hormonlar, pH oranı vb. çeşitli etkenler rol oynar. Hücre zarını oluşturan moleküllerin sıkışması veya aralanması hücre zarına esneklik verir. Bu suretle moleküller arasında oluşan boşluklardan hücre içine veya dışına bazı moleküllerin geçişi sağlanır. Her hücrenin geçirgenliği farklı olmakla beraber genellikle su, karbondioksit, oksijen gazları, eter, kloroform gibi organik eriticiler hücre zarından kolay geçerler. Besin maddelerinin son ürünleri olan glikoz, amino asitler ve yağ asitleri de hücreye bir dereceye kadar kolay geçerler. Asitler, bazlar, organik tuzlar ve disakkarit molekülleri (maltoz, sakkaroz, laktoz) daha yavaş girebilirler. Protein, polisakkarit ve fosfolipitler ise hücre tarafından hiçbir zaman absorbe edilemezler.
HÜCREDE MADDE ALIŞVERİŞİ​

1. PASİF TAŞIMA
1.1. DİFÜZYON
Maddelerin yoğun oldukları ortamdan az yoğun oldukları ortama doğru yayılmalarıdır. Difüzyon için moleküllerin hareket halinde olması gerekir. Moleküller, bulundukları ortamdan çeşitli yönlere doğru hareket ederler. Bu hareket maddenin katı, sıvı ve gaz oluşuna göre değişir. Gaz molekülleri sıvı ve katı haldeki moleküllere göre daha hareketlidir Difüzyon iki ortamın yoğunlukları eşit oluncaya kadar devam eder. Difüzyon hızına konsantrasyon farkı, sıcaklık ve molekül büyüklüğü etki eder.
1.2. OSMOZ
Su için özel bir geçiş şeklidir. Yarı geçirgen bir zar aracılığı ile, bir ortamdan diğer ortama su geçişine osmoz denir. Su oranı fazla olan ortamdan, su oranı az olan ortama su geçişidir.
Hücreler, osmozla su alışverişi yaparlar. Böylece hücre içi su konsantrasyonlarını belli oranda tutarlar. Hücrenin osmozla ilgili üç değişik durumu vardır.
1.2.1. Plazmoliz: Hücreler, kendilerinden daha yoğun bir çözelti ortamında kalır veya böyle bir ortama konulurlarsa su vererek büzülürler. Bu olaya plazmoliz denir. Hücrenin su oranındaki bozulma hayatsal olayların aksayarak hücrenin ölümüne sebep olabilir.
1.2.2. Deplazmoliz: Plazmolize uğramış veya normal durumda olan hücrelerin kendilerinden daha az yoğun ortamda su alarak protoplastının genişlemesine deplazmoliz denir.
1.2.3. Turgor: Hücrelerin saf suya konulduklarında gereğinden fazla su alarak genişlemelerine turgor denir. Hayvan hücreleri turgor sonucu patlayabilir. Hücrelerin bu şekilde patlamalarına hemoliz denir.
Bitki hücrelerinde selüloz çeper bulunduğundan turgor basıncı hücreyi parçalayamaz. Aksine turgor basıncı taze dal uçlarında ve otsu bitkilerde dikliği sağlar. Küstüm otundaki hareket de turgor basıncından kaynaklanmaktadır.
Canlı hücrelerde tuzlar, şekerler ve diğer maddeler, hücre içi sıvıda erimiş halde bulunurlar ve hücreye belirli bir osmatik basınç sağlarlar. Bir hücre kendisi ile aynı osmatik basınçtaki bir sıvı içerisine konulursa ne sıvıdan hücreye nede hücreden sıvıya geçiş olur. Böyle sıvılara izotonik sıvı denir. Hücreden daha yoğun sıvılara hipertonik sıvı, hücreden daha az yoğun sıvılara da hipotonik sıvı denir.
Sonuç olarak difüzyon ve osmoz hem canlı, hem de cansız hücreler için geçerlidir. Her iki ortam yoğunluğu eşitleninceye kadar geçiş olur. Geçecek moleküller porlardan sığabilen küçük moleküllerdir. Bu iki olay hücrenin müdahalesi olmadan gerçekleştiğinden enerji harcanmaz. Bunun için difüzyon ve osmoz pasif taşıma kabul edilir.

2. AKTİF TAŞIMA
Bir taşıyıcı aracılığıyla enerji harcanarak herhangi bir maddenin az yoğun ortamdan çok yoğun
ortama taşınmasıdır. Harcana enerji ATP dir. Olayda enzimler görev alır. Bu olay zarın canlılığını ispatlar. Aktif taşıma sayesinde hücreler iç ortamlarında dış ortamdan çok fazla oranda madde bulundurabilmektedirler.
2.1. ENDOSİTOZ: Büyük moleküllü maddelerin hücre zarında oluşan bir kesecikle hücreye alınmasına endositoz denir. Endositoz yapan bir hücrenin, hücre zarı yüzey alanında azalma meydana gelir. Endositoz, fagositoz ve pinositoz alt başlıklarında incelenir.
2.1.1. Fagositoz: Katı moleküllerin bir cep yardımıyla enerji harcanarak hücre içerisine alınması olayıdır. Hayvan hücrelerinde gerçekleşir. Amiplerin beslenmesi, akyuvarların mikropları yok etmesi fagositoza örnektir.
2.1.2. Pinositoz: Sıvı moleküllerin bir cep yardımıyla hücre içerisine alınmasıdır. Yağların hücre içerisine alınması pinositoza örnektir.
2.2. EKZOSİTOZ: Büyük moleküllerin hücre dışına atılmasıdır. Ekzositoz yapan bir hücrenin, hücre zarı yüzey alanında artma meydana gelir. Canlı zar görev yapar ve enerji harcanır.
 

KıRMıZı

TeK BaşıNa CUMHURİYET
V.I.P
HÜCREDE MADDE ALIŞVERİŞİ

• Hücre zarında gerçekleşen bir olaydır.
• Canlılığın devamı için gereklidir.
• Hücre zarından geçebilenler :
O2,CO2,CO,su,mineraller,glikoz,fruktoz,galaktoz,ya ğ asidi,gliserol,a.asit,vitamin,alkol
• Hücre zarından geçemeyenler :
Protein,yağ,karbonhidrat
• 4 yolla olur.

1) DİFÜZYON

• Bir maddenin çok olduğu (yoğun olduğu) ortamdan az olduğu ortama (az yoğun ortama) doğru hareket etmesine denir.
• Porlardan geçebilecek büyüklükteki maddeler difüzyona uğrar.Porlardan büyük maddeler difüzyon yapamaz.
• Enerji harcanmaz.
• Enzim kullanılmaz.
• Canlı ve cansız ortamda görülebilir.Canlılık delili değildir.
• Denge sağlanana kadar devam eder ve durur.

ÖRNEK : Odaya dökülen kolonyanın her tarafa dağılması.Akciğerdeki oksijenin kana geçmesi.İnce bağırsaktaki glikozun kana geçmesi.

DİFÜZYONU ETKİLEYEN FAKTÖRLER

1) Küçük moleküller,büyük moleküllere göre daha kolay geçerler.
2) Nötr moleküller iyonlara göre daha kolay geçer.Çünkü zarın dış kısmı da iyonik yapıdadır.
Negatif iyonlar biraz daha kolay geçer.
3) Yağda çözünen maddeler de çözünmeyenlere göre daha kolay geçer.(A,D,E,K vitaminleri)
4) Yağı çözen maddelerde kolay geçer.(Alkol ve eter gibi.)
5) Por sayısı ve sıcaklık arttıkça difüzyon hızı da artar.
6) İki ortam arasındaki yoğunluk farkı ne kadar çoksa difüzyonda o kadar hızlı olur.
7) Akışkanlığı fazla olan ortamlarda difüzyon hızlı olur.

DİYALİZ : Suda çözünmüş maddelerden bazılarının yarı geçirgen zardan difüzyonuna denir.Böbrekleri çalışmayan insanlarda suni olarak oluşturulan bir ortamla kandaki üre temizlenir.


2) OSMOZ

• Suyun difüzyonudur.Suyun çok olduğu yerden az olduğu yere geçmesidir.


HİPERTONİK ORTAM(ÇOK YOĞUN ORTAM)

• Bir hücre kendisinden daha yoğun bir ortama konursa su kaybederek büzülür.Bu olaya
plazmoliz denir.

ÖRNEK : Tuzlanan derinin su kaybederek büzülmesi.


HİPOTONİK ORTAM(AZ YOĞUN ORTAM)

• Bir hücre kendisinden daha az yoğun bir ortama konursa su alarak şişer.Bu olaya deplazmoliz denir.
• Bitki hücrelerinde deplazmoliz devam ederse hücre şişer ve turgor durumuna geçer.
• Hayvan hücrelerinde deplazmoliz devam ederse hücre patlar.Buna hemoliz denir.


İZOTONİK ORTAM(DENGE ORTAM)

• Bir hücre izotonik bir ortama konursa hiçbir değişikliğe uğramaz.


OSMATİK BASINÇ

• Hücre içerisindeki çözünmüş maddenin hücre zarına yaptığı basınçtır.Yada (etki=tepkiye
göre)hücre dışındaki suyun yoğunluk farkından dolayı hücre içerisine girmek için zarlara
yaptığı basınçtır.
• Çözünmüş madde miktarı (hücrenin yoğunluğu) arttıkça osmatik basınç artar.


TURGOR BASINCI

• Hücre içerisindeki suyun hücre zarına (yada çepere) yaptığı basınçtır.
• Ko¤¤¤¤ar tarafından ayarlanır.
• Turgor çok artarsa su girişi durur.
• Turgor, otsu bitki ve yaprakların dik durmasını sağlar.
• Turgor, stomaların açılıp kapanmasını sağlar.
• Turgor, bazı nasti(ırganım) hareketlerini sağlar.
• Suyun hareketi daima O.B' ın fazla olduğu yere doğrudur.




3) AKTİF TAŞIMA

• Bir maddenin az olduğu yerden çok olduğu yere geçmesidir.
• Porlardan geçebilecek büyüklükteki maddeler aktif taşıma ile taşınır.
• Enzim kullanılır.
• Enerji harcanır.
• Sadece canlı hücrelerde görülür.
• Denge yoktur.
• Taşıyıcı moleküller kullanılır.

ÖRNEK:İnce bağırsaktaki glikozun kana geçmesi.Böbrekteki geri emilim.

NOT 1 : Hücre zarından geçebilecek büyüklükteki bir maddenin miktarı hücre içi ile hücre
dışı arasında farklılık oluşturuyorsa burada aktif taşıma var demektir.
NOT 2 : Sıcaklık artışı,molekülün alınmasını hızlandırmaz.


4) ENDOSİTOZ VE EKZOSİTOZ

• Hücre zarından geçemeyecek büyüklükteki maddelerin oluşturulan ceplerle içeri alınmasına endositoz;yine aynı yolla dışarı atılmasına ekzositoz denir.
• Hücre zarından geçemeyecek büyüklükteki katı maddelerin içeri alınmasına fagositoz;sıvı maddelerin içeri alınmasına pinositoz denir.


ENDOSİTOZUN ÖZELLİKLERİ

• Enerji harcanır.
• Enzim kullanılır.
• Hücre zarı azalır.Hücrenin içeriği artar.
• Hücreye alınan bu büyük maddeler lizozomdaki ve besin kofulundaki hücre içi enzimlerle parçalanır.
• Tek hücrelilerde ve akyuvarlar da çok görülür.
• Canlılık delilidir.
• Denge yoktur.
• Bitki hücrelerinde ve diğer çeperi olan hücrelerde görülmez.


EKZOSİTOZUN ÖZELLİKLERİ

• Enerji harcanır.
• Enzim kullanılır.
• Hücre zarı artar.Hücrenin içeriği azalır.
• Canlılık delilidir.
• Denge yoktur.
• Boşaltım kofulu ve golgi yardımıyla atılır.
• Bitki ve hayvan hücrelerinde görülür.

NOT 3 : Tatlı sularda yaşayan bir hücrelilerde fazla suyu dışarı atan kontraktil koful
bulunur.Hücre içerisindeki fazla suyun nedeni suyun osmozla içeri girmesidir.
NOT 4 : Bir bitki hücresinin turgor durumuna geçmesinde a)Ortamın yoğunluğu
b)Hücre içindeki madde yoğunluğu c)Çeperin selülozdan yapılmış olması etkilidir.
NOT 5 : Endositoz ve ekzositozda yoğunluk farkı yoktur.Ama aktif taşıma,difüzyon ve
osmozda vardır.
 
Top