Hayatımızda gerekli olan duygular endişe ve korku yeterince olmalıdır. Bu duyguların azlığı ya da çokluğu hayatımız için belirli riskleri beraberinde getirir. Az korku duymak belirli sorunların üstüne gidememeyi beraberinde getirir. Yani önlem
alınmayabilir. Örn. hızlı araba kullanmaktan korkmayan bir kişi araba kazası yapabilir. Bu duyguların önemi bu noktada başlar.Yani, hayata toz pembe bakmak zararlı olabilir.
Uzmanlar, polyannacılık oynayan ve hayatı toz pembe gören insanların bu sorun ile karşı karşıya kaldığını söylüyor. Sürekli olarak yaşadığı sorunları olumlu şekilde düşünen insanlar karşılaşılan risklere karşı önlem almıyor ve daha kötü olaylar
ile baş başa kalabiliyor.
Londra Üniversitesinde yapılan bir araştırmada, iyimser şekilde yaşayan insanların kendi dünya görüşlerinde çok ısrarcı olduklarını ortaya koydu. Yaklaşık 19 kişilik bir gönüllü MR cihazına yerleştirildi ve onlardan karşılaşabilecekleri
kansere yakalanma, işten atılma, evlerinin yanması gibi şeylerin başlarına gelebileceğini düşünmeleri istendi. Çok iyimser katılımcılarda, ön lob da beynin faaliyetleri azaldı ve gerçeği beyin
görmezden geldi. Pembe gözlerle hayata bakan insanların, para ve çeşitli konularda tedbir almalarının ciddi oranda zayıfladığı anlaşıldı.
Hayatta yaşadığımız her duygu ve düşünce bize lazımdır. Bu duyguların fazlası veya azı bizi tehlikeli durumlara sokabilir. Korku, endişe gibi duyguların fazlası hayatımızı çekilmez noktalara
taşırken, çeşitli psikolojik sorunları beraberinde getirir. Bu nedenle psikolojik tedavi görme zorunluluğuna gireriz. Bu duyguların azlığında ise, çeşitli yaşanacak sorunlara karşı önlem alamayız.
Bu nedenle uzmanlar yeterince korku ve endişenin gerekli olduğunu savunuyorlar.
Hayatı çok fazla toz pembe görmeden yaşamak çok önemli. Mümkün olduğunca gerçekleri fark etmek fakat olumlu düşünmek kendimize yapabileceğimiz en iyi davranış şeklidir. Uzmanlar, polyannacılık oynayın fakat fazla abartmayın diyorlar.
alınmayabilir. Örn. hızlı araba kullanmaktan korkmayan bir kişi araba kazası yapabilir. Bu duyguların önemi bu noktada başlar.Yani, hayata toz pembe bakmak zararlı olabilir.
Uzmanlar, polyannacılık oynayan ve hayatı toz pembe gören insanların bu sorun ile karşı karşıya kaldığını söylüyor. Sürekli olarak yaşadığı sorunları olumlu şekilde düşünen insanlar karşılaşılan risklere karşı önlem almıyor ve daha kötü olaylar
ile baş başa kalabiliyor.
Londra Üniversitesinde yapılan bir araştırmada, iyimser şekilde yaşayan insanların kendi dünya görüşlerinde çok ısrarcı olduklarını ortaya koydu. Yaklaşık 19 kişilik bir gönüllü MR cihazına yerleştirildi ve onlardan karşılaşabilecekleri
kansere yakalanma, işten atılma, evlerinin yanması gibi şeylerin başlarına gelebileceğini düşünmeleri istendi. Çok iyimser katılımcılarda, ön lob da beynin faaliyetleri azaldı ve gerçeği beyin
görmezden geldi. Pembe gözlerle hayata bakan insanların, para ve çeşitli konularda tedbir almalarının ciddi oranda zayıfladığı anlaşıldı.
Hayatta yaşadığımız her duygu ve düşünce bize lazımdır. Bu duyguların fazlası veya azı bizi tehlikeli durumlara sokabilir. Korku, endişe gibi duyguların fazlası hayatımızı çekilmez noktalara
taşırken, çeşitli psikolojik sorunları beraberinde getirir. Bu nedenle psikolojik tedavi görme zorunluluğuna gireriz. Bu duyguların azlığında ise, çeşitli yaşanacak sorunlara karşı önlem alamayız.
Bu nedenle uzmanlar yeterince korku ve endişenin gerekli olduğunu savunuyorlar.
Hayatı çok fazla toz pembe görmeden yaşamak çok önemli. Mümkün olduğunca gerçekleri fark etmek fakat olumlu düşünmek kendimize yapabileceğimiz en iyi davranış şeklidir. Uzmanlar, polyannacılık oynayın fakat fazla abartmayın diyorlar.
