Grip ve H1N1 Gribi (Domuz Gribi) Hakkında Bilgiler

Mc_ÖRGE

Kaptan
Özel üye
GRİP VE H1N1 GRİBİ

Grip hastalığı (influenza) virusunun A, B ve C olmak üzere üç tipi vardır. Influenza A ve B virusu insanlarda salgınlar yapan grip virusudur. İnfluenza A ve B virusları antijenlerine göre alt gruplara ayrılırlar. A virusunun 15 farklı H, 9 farklı N antijeni vardır. Bazı influenza virusları insanlarda, bazıları domuzlarda, bazıları ise kuşlarda infeksiyona yol açar. Domuzlar hem insan hem kuş influenza viruslarına hassas olabilir. Domuz gribi daha önce de zaman zaman insanlarda hastalığa neden olmuştur. Son salgında domuz gribi olarak adı geçen grip virusunun adı, yeni influenza A H1N1 virusu olarak kullanılacaktır. H1N1 virusu insandan insana bulaşmaktadır.

GRİP HASTALIĞININ BULGULARI NELERDİR?

Grip hastalığı kendisini yüksek ateş, üşüme-titreme, öksürük, boğaz ağrısı, başağrısı, yaygın kas ağrıları ve halsizlikle gösterir. Farklı bir hastalık olan soğukalgınlığında ise, gözlerde yaşarma, burun akıntısı, aksırma gibi bulgular daha baskın iken, hastanın genel durumu daha iyidir, halsizlik ve diğer bulguları daha hafiftir.

H1N1 virusuna bağlı hastalığın bulguları mevsimsel griple benzerdir. Mevsimsel grip gibi H1N1 gribi de bazı kişilerde daha hafif bazı kişilerde daha ağır seyreder. H1N1 gribinde bazı hastalarda ishal ve kusma görülebilir. Altta yatan başka hastalığı olanlarda daha ağır seyretme eğilimindedir. Ağır seyirli hastalık akciğer infeksiyonu (pnömoni) ve solunum yetmezliği sonucunda ölüme neden olabilir. Bazı hastalarda bakterilere bağlı olarak griple aynı dönemde veya sonrasında akciğer, sinüs ve kulak iltihabı ortaya çıkabilir.

GRİP HASTALIĞI TANISI İÇİN GÜVENİLİR YÖNTEMLER VAR MIDIR?

Grip hastalığı tanısı ve grip türlerinin ayırımı için hem hızlı sonuç veren, hem de güvenilir testler mevcuttur.

GRİPTEN NASIL KORUNABİLİRİZ?

Grip solunum salgıları ile bulaşır. Öksürme, aksırma sırasında ağız ve burun mendille kapatılmalıdır. Kağıt mendil çöpe atılmalıdır. Eğer mendil yoksa ve ağız ve burun el ile kapatılmışsa eller su ve sabunla yıkanmalıdır. Hasta olan kişiler başkaları ile yakın temastan kaçınmalıdır. Doktora başvurmalı, eğer grip gibi bulaşıcı bir hastalık varsa işe ve okula gitmemelidir.

Hasta kişilerle tokalaştıktan veya solunum salgıları bulaşmış yüzeylerle temastan sonra göz, burun veya ağza dokunmak bulaşmaya neden olabilir. Ellerin gereğinde ve sık sık su ve sabunla yıkanması grip de dahil olmak üzere pek çok hastalıktan korunmaya yardımcı olur. Ellerin yıkanamadığı durumlarda alkol içeren el temizleyici losyonlar kullanılabilir.

Mevsimsel gripten korunmanın en etkin yolu aşılanmaktır. Her yıl infeksiyona neden olan grip virusları bir önceki yıldan farklı olabilir. Bu nedenle, tüm dünyada grip virusları izlenmekte ve bunlara göre bir sonraki yılın aşısında yer alacak virus tipleri saptanmaktadır. Bir önceki yıl yapılan aşının koruyuculuğu da giderek azalabildiği için her yıl aşı olmak gereklidir. Fakat, aşı tüm grip viruslarından ve grip benzeri bulgulara neden olan diğer viral hastalıklardan korunmayı sağlamaz. Şu anda kullanımda olan mevsimsel grip aşıları H1N1 gribine karşı etkili değildir. H1N1 gribi için aşı çalışmaları sürmektedir.

Acil durumlarda, grip tedavisinde kullanılan, grip virusuna karşı etkili bazı ilaçları korunma amacı ile kullanmak mümkündür. Mevsimsel grip tedavisinde kullanılan, virusa etkili bazı ilaçlar (oseltamivir, zanamivir) H1N1 gribi için de kullanılmaktadır.

Soğukalgınlığı ve gripte ateşi düşürmek ve burun akıntısı gibi bulguları azaltmak için kullanılan ilaçlar virusa etkili değildir. Yalnızca hastalığın bulgularını hafifletir.

Reye sendromu adlı seyrek görülen fakat ağır bir hastalık nedeniyle grip sırasında çocuklar ve ergenlere asetil salisilik (aspirin) asit içeren ağrı kesici, ateş düşürücüler verilmemelidir.

GRİP AŞISI KİMLERE UYGULANMALIDIR?

Mevsimsel grip aşısı özellikle kronik kalp ve akciğer hastaları, şeker hastaları, kronik böbrek yetmezliği hastaları, 65 yaşın üzerindekiler gibi hastalığın ağır seyretmesi ihtimali olan kişilere uygulanmalıdır. 3 ayı doldurmuş gebelerin de hastalığın ağır seyretmesi olasılığı nedeniyle aşılanması önerilmektedir. Ayrıca, bu kişilere hastalığın bulaşmasına neden olabilecek sağlık çalışanları, huzur evi çalışanları, aynı evde yaşayanlar gibi grupların da aşılanması uygundur. 6 ay- 2 yaş arasındaki çocuklar, 6 ay-18 yaş arasında olup sürekli aspirin tedavisi kullananlar aşılanmalıdır. Gripten korunmak isteyen kişiler grip aşısı olabilir.

H1N1 grip aşısının ise gebeler, 6 ay 24 yaş arasında olanlar, 6 aydan küçük bebeklerin bakımı ile ilgilenenler, 6 aydan büyük olup kronik kalp ve akciğer hastaları, şeker hastaları, kronik böbrek yetmezliği hastaları, gibi gribin ağır seyretmesi mümkün olan kronik hastalığı olanlar ve sağlık çalışanları gibi bazı kişi ve gruplara öncelikli olarak uygulanması önerilmektedir. Aşının kullanıma girmesi ile birlikte öncelikli olarak aşılanacak gruplar da belirtilecektir.

GRİP AŞISI KİMLERE UYGULANMAZ?

6 aydan küçük çocuklara, ağır yumurta alerjisi olanlara, daha önce grip aşısı uygulandığında ağır yan etki gelişmiş olanlara uygulanmaz. Ateşli hastalarda ateş ve genel durum düzeldikten sonra uygulanır. Bu konuda MUTLAKA DOKTORUNUZA DANIŞINIZ!

GRİP VİRUSU NASIL ETKİSİZ HALE GETİRİLEBİLİR?

Grip virusu çeşitli kimyasal dezenfektanlara, deterjanlara (sabuna), alkole, oksijenli suya, iyotlu antiseptiklere ve 75 santigrad derecenin üzerinde sıcaklığa duyarlıdır.



Dr. M. Servet ALAN
İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı
Memorial Hastanesi
 

Mc_ÖRGE

Kaptan
Özel üye




Giriş
Grip, kolayca bulaşan ve sonu ölümle neticelenebilecek kadar tehlikeli bir hastalıktır. Pek çok kişi tehlikeli grip hastalığını, soğuk algınlığı ile karıştırmaktadır. Gribe bağlı komplikasyonlar ve ölüm, küçük çocuklar, yaşlılar veya kronik bir hastalığı olan bireylerde daha sık görülmektedir. Grip sebebiyle dünyada 250.000 ile 500.000 arası ölüm vakası görülmektedir[1]. Bu ölümlerin %90’ından fazlası 65 yaş ve üzerindeki kişilerde görülmektedir.

Zaman zaman uluslararası düzeyde, mevsimsel grip haricinde salgınlar da (grip pandemisi) baş göstermektedir. Kayıtlara geçmiş olan ilk büyük salgın 1580 yılında görülmüş ve 1918-1919 yıllarında görülen “İspanyol Gribi” dünyada tahminen 40-50 milyon kişinin ölümüne sebep olmuştur. Aşı ve antibiyotiklerin gelişimi ile 1957-1958 yıllarında iki dalga halinde görülen “Asya Gribi”nde ölüm vaka sayısı 2 milyon kişiye inmiştir.

Günümüzde seyahatlerin kolaylaşması ve artışı, herhangi bir grip salgınını korkunç boyutlara taşıyabilecek ilk sebeptir. Belirli aralıklarla salgınların dünya üzerinde görülmesi, beklenen grip salgınına yönelik bir takım önlemler alınmasını gerekli kılmaktadır.
[1] Dünya Sağlık Örgütü verileri
Dökümanın Amacı
Bu dökümanın amacı, pandemik (tüm insanlığı etkileyen) bir grip salgını öncesinde ve sırasında alınacak önlemleri tarif etmektir.
Pandemi Nedir?
Grip pandemisi, insanların bağışıklığı olmayan yeni bir grip virüsünün ortaya çıkmasıyla gerçekleşir. Grip hastalığına “influenza” olarak adlandırılan virüs sebep olur. Bu virüsün 3 ana tipi mevcuttur : A, B ve C.
Bu virüsler genellikle yapıları sebebiyle birbirlerinden farklıdırlar. A ve B tipi virüsler insanlardaki gribin ana sorumlusudur. Influenza B daha hafif hastalığa sebep olur ve sadece insanları ve özellikle küçük çocukları etkiler. Bunun yanı sıra influenza A ise tüm yaş gruplarında orta ve ciddi boyutlarda hastalığa sebep olur ve insanların yanı sıra hayvanlarda da enfeksiyona sebep olur.
Pandemiye sebep olan virüsler influenza virüsünün A tipli virüsüdür.
Özetle, bir virüsün pandemiye sebebiyet vermesi için;
Influenza tip A olması,
İnsanların yeni karşılaştıkları ve bağışıklıklarının olmadığı, veya az olduğu bir tip olması,
Mevsimsel gribe oranla daha yüksek ölüm ve hastaneye yatış oranlarına sebep olması,
Dünya üzerinde çok hızlı bir şekilde dolaşıyor olması gerekmektedir.
I. Hijyen ve Korunma Yöntemleri
1.1. Doğru El Yıkama
Influenza virüsü, burnunu silen, öksüren, hapşıran veya konuşan enfekte kişilerle yakın temas ve el sıkışma veya virüsün bulaşmış olduğu yüzeylere dokunma yoluyla bulaşır.
Sık el yıkama alışkanlığı salgınların önlenmesini tümüyle engellemese dahi hem kolayca alınacak bir yöntem, hem de kişiyi virüsten korumak için etkili bir uygulamadır.
Eller aşağıdaki durumlarda mutlaka yıkanmalıdır:
Yemek hazırlamadan önce
Yemek yemeden önce ve yemek yedikten sonra
Tuvalete her gidişte
Burun silindikten sonra
Öksürdükten veya hapşırdıktan sonra
Öksüren veya hapşıran bir kişi ile temastan sonra
Ortak kullanılan asansör düğmeleri, masalar, trabzanlar, kapı kolları gibi yüzeylere temas sonrasında
Enfekte olduğundan şüphe edilen kişi ile temas sonrasında
Elerinizin temizliğinden emin değilseniz, yüzünüze, özellikle ağız, burun ve gözlere değmekten kaçınınız. Ellerin yıkama mümkün değilse; susuz temizleme amacıyla hazırlanmış, alkol bazlı el temizleme losyonu da kullanılabilir.












1.2. Maskeler
Solunum yoluyla bulaşan bir hastalık olan influenzanın bir salgın halinde baş göstermesi durumunda, ağız ve burun yoluyla virüs kolayca insan vücuduna girip hastalık yapabilir. Sorumlu virüsün vücuda girişini engellemek ve yayılımını azaltmak için fiziksel bir engel kullanmak gerekli olabilir.
Maskeler, solunum yollarını korumada önemli bir araçtır. Piyasada çeşitleri olan bu maskelerden pandemi durumunda faydası olacak maskeyi belirlemek, virüsün vücuda girişini önlemek açısından özel önem taşımaktadır.
Cerrahi maskeler, maskeyi takan kişinin bulunduğu ortamı korumaya yarar. Örneğin cerrahların maske takmaktaki amacı, hastasını kendisinden geçebilecek mikroplara karşı korumaktır.
Anti-aerosol maskeler ise, kullanan kişinin vücuduna mikropların girişini önlemektedir. Avrupa’da bu maskelerin P1, P2 ve P3 tipleri, ABD ise NIOSH N-95 ve N-99 referanslı maskeler enfeksiyon etkenlerine karşı korunmak için daha uygundur.
Buhara karşı koruyucu maskeler virüslere karşı etkisizdir.
 
Top