Gönül Dilinden Sürur Bahşetsen…

MustafaCİLASUN

Özel Üye
Özel üye
Ah şu dalgalar,
Yüreğimi dağlayan
Ve gözlerimden kan akıtan acı çığlıklar


Neredesiniz,
Hangi aşkın sezgisiniz,
Yıllara sâri sessizliğinizdedir korkular


İçli
Yakarışlar başlıyor, gözler
Hasretin didarında nefesleniyor, sükûttalar


Rotası
Bilinmeyen bir yolda,
Umut bizarlığı korkuysa, niyetlenip başlama


Gözler
Süzüldükçe, dilim
Çekiliyor birden bire kendi sessizliğine ne var


Niye
Mahzunluk yüreğimde
Ve enginliğin yelpazesinde başlıyor sıra dağlar


Ağlamak
Vaktidir, düşünmek
Akıl işidir, hissetmekse gönülden gelir bağlar


Bilmem ki
Kime sesleniyorum,
Kayıplar sızısındayım, ruhum hıçkırığa başlar


Gitme
Dur desen ve gönül
Dilinden sürur bahşetsen, bir nebze olsun gülsen


Bir lahzada
Heveslerimi derdest edip
Demlesem, ruhumun derinliğinde aşkı nefeslensem


Artık
Yeter desem, yılgın
Gönlümü hakikatin sesine teslim etsem ve göçsem


Artık
Kalbi suskunluğumu,
Ruhumun düştüğü kuyuları aşka bırakıp gitsem


Arif o ki,
Dünya kaygısını
Gönlünde sevdaya havale eder, nefsi aşikâr eğler


İlmin
Gailesiyle hukukun
Şevkine erer, meclislerde irfandan aşkla söz eder


Ne gıybet eder,
Ne gönül için ah çeker,
Derdin rahmet olduğundan gönüllere bahseder


Ömür denen
Nimeti aşkla ihsan eder,
Sevgi dilinin edebini önceler ve idrak için öğütler


Mustafa Cilasun
 

Top