Forumlar
Yeni Mesajlar
CerezExtra
EĞLENCE ↓
Şans Kurabiyesi
Renk Falınız
ÇerezRADYO
Sevgiliye Özel
ÇerezDERGİ
Hızlı Okuma Testleri
Pratik Çözümler
Yeniler
Yeni Mesajlar
Yeni ürünler
Yeni kaynaklar
Son Aktiviteler
İndir
En son incelemeler
Dükkan
Giriş
Kayıt
Yeniler
Yeni Mesajlar
Menu
Giriş
Kayıt
Uygulamayı yükle
Yükle
Forumlar
Sağlık
Genel Sağlık Bilgileri
Glokom Göztansiyonu nedir ve tedavisi
JavaScript devre dışı bırakıldı. Daha iyi bir deneyim için, devam etmeden önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
You are using an out of date browser. It may not display this or other websites correctly.
You should upgrade or use an
alternative browser
.
Konuya cevap yaz
Mesaj
<blockquote data-quote="dderya" data-source="post: 957934" data-attributes="member: 112565"><p>Toplumda göz tansiyonu ile karasu hastalığı olarak bilinen ve tüm dünyada en önemli körlük nedenlerinden biri olan glokom, görme sinirinin ilerleyici hasarıyla karakterize bir hastalık. En önemli risk faktörü ise göz içi basıncının yükselmesi. Sanılanın aksine çocuklarda bile görülebilen glokomun çeşitli türleri mevcut. En sık rastlanan türü ise genellikle 40 yaş üstünde görülen açık açılı glokom. Bu glokom türü çoğunlukla ileri dönemlere kadar hiçbir belirti vermeden görme sinirinde ilerleyici hasar oluşturarak kalıcı görme kaybına yol açabiliyor. Bu nedenle görme sinirinde gelişen hasarın başlangıcında tanı konması büyük önem taşıyor.</p><p></p><p>Acıbadem Maslak Hastanesi Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Can Üstündağ, göz tansiyonu hakkında bilgiler verdi.</p><p></p><p><span style="font-size: 15px"><strong>Göz tansiyonunun belirtileri nelerdir?</strong></span></p><p>Glokom hastalığının nedeni, gözün içerisinde üretilen ve küçük kanalcıklar aracılığıyla gözü terk eden göz içi sıvısının dengesinin bozulması. Diğer bir deyişle, kanalcıklardaki tıkanıklık nedeniyle göz içerisinde üretilen sıvı gözü terk edemiyor, bunun sonucunda gözün içerisinde basınç yükseliyor. Yükselen basınç da görme sinirinin tahribatına neden oluyor. Açık açılı glokomun genellikle son aşamaya kadar hasta tarafından fark edilebilecek bir bulgu vermediğini belirten Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Can Üstündağ, “Görme alanı çevreden merkeze doğru yavaş yavaş daraldığı için kişi tarafından ancak geç dönemde fark edilebiliyor. Görme kaybı ortaya çıktığında ise glokom tedavisi maalesef giden görmeyi geri getiremiyor” diyor.</p><p></p><p> </p><p></p><p><span style="font-size: 15px"><strong>Göz tansiyonunun tedavisi nasıl olur?</strong></span></p><p>Doğuştan gelişen glokomlarda yeni doğan ve ilk bir yaş içindeki bebeklerde gözlerde irilik, ışık rahatsızlığı, gözlerde yaşarma gözleniyor. Nadir görülen dar açılı veya kriz tipi glokomlarda ise kriz öncesinde gözlerde zaman zaman ağrı, ışıklara bakıldığında ışık çevresinde renkli hareler görülebiliyor. Ardından göz tansiyonu aniden yükseliyor ve şiddetli göz ağrısı, görme bulanıklığı, mide bulantısı ile kanlanma gibi sorunlar gelişiyor. Bu durum acil tedavi gerektiriyor, aksi halde hızla görme kaybına kadar götürebiliyor.</p><p></p><p><span style="font-size: 15px"><strong>Yılda 1 kez muayene önemli</strong></span></p><p>Erken tanı için ailesinde glokom hikayesi olanlar başta olmak üzere, miyoplar, göz yaralanmaları geçirenler, uzun süreli kortizon kullananlar ve diyabet hastaları gibi risk grubundaki kişilerin 35 yaş sonrası her yıl göz muayenesi olmaları şart. Riskli gruba girmeyen kişilerin de hiçbir yakınmaları olmasa bile 40 yaşından itibaren yine yılda bir kez muayene yaptırmaları son derece önemli. Erken tanı için kontrol edilmesi gereken diğer grubun ise iri gözlü bebekler olduğunu vurgulayan Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Can Üstündağ bunun yanı sıra çocukluk çağında katarakt ameliyatı geçirmiş bebeklerin de glokom gelişimi açısından ameliyat sonrasında belirli aralıklarla kontrol edilmelerinin son derece önemli olduğunu söylüyor.</p><p></p><p><span style="font-size: 15px"><strong>Göz tansiyonu tedavisinde amaç tansiyonu düşürmek</strong></span></p><p>Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Can Üstündağ glokomun, özellikle sık rastlanan açık açılı tipinin tanısı konduğunda başlangıç tedavisinde damlaların tercih edildiğini belirtiyor. Tedavide amaç, gözün içindeki sıvı üretimini azaltarak ve/veya kanallardan sıvı çıkışını arttırarak göz tansiyonunu düşürmek ve görme sinirinde gelişecek hasarı önlemek. Prof. Dr. Can Üstündağ damla tedavisinin yeterli olmadığı, bir başka deyişle damla tedavisine rağmen görme siniri hasarının ilerlediği durumlarda ise lazer ve cerrahi yöntemlere başvurulduğunu belirterek şu bilgileri veriyor: “Başvurulan tüm yöntemler mevcut görme ve görme alanını korumak için uygulanıyor. Kaybedilen görme ve görme alanını ise geri getiremiyor. Buna karşın, glokomun kriz tiplerinde başlangıçta çoğunlukla lazer tedavisi uygulanıyor. İleriki aşamalarda ilaç ve cerrahi tedavilere başvuruluyor. Doğuştan göz tansiyonunun tedavisi ise çoğunlukla cerrahi yöntem oluyor. Cerrahinin yetersiz kaldığı olgularda ise ilaç tedavisi uygulanıyor.”</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="dderya, post: 957934, member: 112565"] Toplumda göz tansiyonu ile karasu hastalığı olarak bilinen ve tüm dünyada en önemli körlük nedenlerinden biri olan glokom, görme sinirinin ilerleyici hasarıyla karakterize bir hastalık. En önemli risk faktörü ise göz içi basıncının yükselmesi. Sanılanın aksine çocuklarda bile görülebilen glokomun çeşitli türleri mevcut. En sık rastlanan türü ise genellikle 40 yaş üstünde görülen açık açılı glokom. Bu glokom türü çoğunlukla ileri dönemlere kadar hiçbir belirti vermeden görme sinirinde ilerleyici hasar oluşturarak kalıcı görme kaybına yol açabiliyor. Bu nedenle görme sinirinde gelişen hasarın başlangıcında tanı konması büyük önem taşıyor. Acıbadem Maslak Hastanesi Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Can Üstündağ, göz tansiyonu hakkında bilgiler verdi. [SIZE=4][B]Göz tansiyonunun belirtileri nelerdir?[/B][/SIZE] Glokom hastalığının nedeni, gözün içerisinde üretilen ve küçük kanalcıklar aracılığıyla gözü terk eden göz içi sıvısının dengesinin bozulması. Diğer bir deyişle, kanalcıklardaki tıkanıklık nedeniyle göz içerisinde üretilen sıvı gözü terk edemiyor, bunun sonucunda gözün içerisinde basınç yükseliyor. Yükselen basınç da görme sinirinin tahribatına neden oluyor. Açık açılı glokomun genellikle son aşamaya kadar hasta tarafından fark edilebilecek bir bulgu vermediğini belirten Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Can Üstündağ, “Görme alanı çevreden merkeze doğru yavaş yavaş daraldığı için kişi tarafından ancak geç dönemde fark edilebiliyor. Görme kaybı ortaya çıktığında ise glokom tedavisi maalesef giden görmeyi geri getiremiyor” diyor. [SIZE=4][B]Göz tansiyonunun tedavisi nasıl olur?[/B][/SIZE] Doğuştan gelişen glokomlarda yeni doğan ve ilk bir yaş içindeki bebeklerde gözlerde irilik, ışık rahatsızlığı, gözlerde yaşarma gözleniyor. Nadir görülen dar açılı veya kriz tipi glokomlarda ise kriz öncesinde gözlerde zaman zaman ağrı, ışıklara bakıldığında ışık çevresinde renkli hareler görülebiliyor. Ardından göz tansiyonu aniden yükseliyor ve şiddetli göz ağrısı, görme bulanıklığı, mide bulantısı ile kanlanma gibi sorunlar gelişiyor. Bu durum acil tedavi gerektiriyor, aksi halde hızla görme kaybına kadar götürebiliyor. [SIZE=4][B]Yılda 1 kez muayene önemli[/B][/SIZE] Erken tanı için ailesinde glokom hikayesi olanlar başta olmak üzere, miyoplar, göz yaralanmaları geçirenler, uzun süreli kortizon kullananlar ve diyabet hastaları gibi risk grubundaki kişilerin 35 yaş sonrası her yıl göz muayenesi olmaları şart. Riskli gruba girmeyen kişilerin de hiçbir yakınmaları olmasa bile 40 yaşından itibaren yine yılda bir kez muayene yaptırmaları son derece önemli. Erken tanı için kontrol edilmesi gereken diğer grubun ise iri gözlü bebekler olduğunu vurgulayan Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Can Üstündağ bunun yanı sıra çocukluk çağında katarakt ameliyatı geçirmiş bebeklerin de glokom gelişimi açısından ameliyat sonrasında belirli aralıklarla kontrol edilmelerinin son derece önemli olduğunu söylüyor. [SIZE=4][B]Göz tansiyonu tedavisinde amaç tansiyonu düşürmek[/B][/SIZE] Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Can Üstündağ glokomun, özellikle sık rastlanan açık açılı tipinin tanısı konduğunda başlangıç tedavisinde damlaların tercih edildiğini belirtiyor. Tedavide amaç, gözün içindeki sıvı üretimini azaltarak ve/veya kanallardan sıvı çıkışını arttırarak göz tansiyonunu düşürmek ve görme sinirinde gelişecek hasarı önlemek. Prof. Dr. Can Üstündağ damla tedavisinin yeterli olmadığı, bir başka deyişle damla tedavisine rağmen görme siniri hasarının ilerlediği durumlarda ise lazer ve cerrahi yöntemlere başvurulduğunu belirterek şu bilgileri veriyor: “Başvurulan tüm yöntemler mevcut görme ve görme alanını korumak için uygulanıyor. Kaybedilen görme ve görme alanını ise geri getiremiyor. Buna karşın, glokomun kriz tiplerinde başlangıçta çoğunlukla lazer tedavisi uygulanıyor. İleriki aşamalarda ilaç ve cerrahi tedavilere başvuruluyor. Doğuştan göz tansiyonunun tedavisi ise çoğunlukla cerrahi yöntem oluyor. Cerrahinin yetersiz kaldığı olgularda ise ilaç tedavisi uygulanıyor.” [/QUOTE]
Alıntıları ekle...
İsim
Spam kontrolü
Sarı kırmızı renkleri ile ünlü futbol takımımız?
Cevapla
Forumlar
Sağlık
Genel Sağlık Bilgileri
Glokom Göztansiyonu nedir ve tedavisi
Top