~esinti Estiği Yere Tekrar Geri Dönmez~

Şimdi anlatsam anlatmaktan buracikta can veririm vallah :Ş durumlar vahim denecek derecede orta şiddette hafif sağanak duygulu halde ilerliyor.. ama yine de her duygu yagmurunun ardından gökkuşağı gibi yer bulan guluslerimiz var hayata inat..

Dengesizlerin yuz göz oldugu bir yuzyil geciriyoruz yılı gitti yüzü kaldi kullanan kullanana....bir adim daha atacak yer kalmadi yerde...dikkatli davranmaya sebep cokken can sıkıntısı moral bozuklugundan beyin krizi gecirmek üzereyiz.. karsidan karsiya gecerken on kere karsiya on kere arkaya bakan bir nesili tuketiyoruz afiyetle.. gucu gucune yetene bogazinin kor dugumunu gosterecek derecede ve bogazinin yaricapinin genisligiyle ovunecek sekilde bagiran calisan insanlarin icinde oldugumuz surece gelecek binyuzyillarin daha endisesini duyuyoruz üzgünüyetle...

Ilginc bir yaklaşım... ahhh insan evladi!!! Afiyetle tuketiyorsun dogayi heyhattt. Bir gün kusacaksin hepsini.. yerde bir dünya cer çöp sende üzüleceksin... dikkatsizlik dengesizlik degersizlik... ne ararsan o yok ama bunlarin hepsi ve saymaya usengec oldugumuz bir dunya çöp var icinde... neyseler keskelere birakacak yerini...
Rengarenk bir hayatin siyah beyaza boyanmasini neden kutlar ki beyin kumandasi? Bazen dusunuyorum da düşünmemek daha dogru parca gibi. Bir nokta kendi etrafinda 360 derece dondugunde yine ayni noktaya variyorsa insanlar 360 derece döndüğünde neden taninmaz haldeler kac kirmizi cizgi daha asilacak merak konusu... buyrun merkez sofrasina...

Uzak kalmisligin dengesizlik sendromu var üzerimizde.. hepsi ilmek ilmek karşımızda. Bak kurşun gitti bir kere geri dönmüyor malesef..icimizde ölen ölene..sağ kalmanın umudunu taşıyanların helvası yandı.. eee ates var dedik ellerini uzattılar.. hayra gebe durum. Neyse acil kesiyorum burda. Bant sizde kalsin.. sterilse düşünceler tabi

Uzun yorgunluklarin ardindan çözülesi problem dolu hayatin icinde kaybolmuşuz.. haydi biri bizi ışığa yönlendirsin.. mevsimler adını zaman kaybına bırakmış. Nasıl geçtiği nereye gittiği belli olmayan yaşam döngüsü. Ne sanıyorduk ki yıldırım bir gök gürültüsü mü saganak duygular dolu bir yagmur sonrasi mi.. heyhat düş yere düş.. kısa vadeli alışveriş çılgınlığı gibi gercek olmayan düşler topluluğundan ibaretiz hepsi bu kadar.. haydi yazılsın tum hayal ürünü seneryolar ama unutulmasin oyuncular iflas etti.. başrol yönetmenin ta kendisi.......

Vay be 4 sene geçmiş çok şey geçmiş çok şey değişmiş.. değişmeyen tek şey değişimin kendisi.. bir de kulağımizdaki müzik. İnsan ne olursa olsun ruhundaki ritmi kaybetmemeli... Yol uzun yolcu kaptan oldu..

Eskiden enine boyuna umarsızca yazdığım yazıları şimdilerde kendimi sorgulayarak emin adimlarla yavaş yavaş yazıyorum hatta yazdıklarımı okuyorum ben ne diyorum diye de bakıyorum. Yine de kuytu köşelerde o engin yazarligim kalmış bu güzel bir işaret olabilir evrene.. ufak bir baş ağrısı geçiriyorum an itibariyle sanırsam heyecanla yazdığım anısına saklanacagim bu güzel dizelere az biraz limon sıkarak veda ediyorum bol ekşili zaman diliminde yeniden karşılaşmak dileğimle..

Ne diyordu hayat bize sen çal millet oynasın.. yoruldun mu diye soran yok geriye baksan sonu yok ilerisi geç kalınmış bir muamma.. bir kahve içeyim devam edelim kafam anyaya gözüm Konya'ya gidiyor çünkü..

Neden diyorum ne zaman kaybettim elimdeki dizgini. Bosvermenin zalim olduğu bir dünyaya neden geldim. Boğazımin kırk yeri de boğum boğum yok mu geri vites.. yok mu beyin kurtaran.. varsa hayatın derinliklerinde boğulan düşüncelerim var imdaaatt

Hayat mi dönüyor dünya mı? Mecburiyetler mi var yoksa vazgecisler mi.. zaman nasıl bir devirde döndürüyor.. yol uzun yorgunluk elvermiyor tamamlamaya.. hayat nasıl bir noktaya getirdi seni.. yolda yürüyen hayallerime yıldırım çarpmış gibi.. var olana şükretmek mi fazlasını mi istemek arasında kalan umutlar.. deriiin bir sessizliğe kafamı kapatıp düşüncelerimi gömesim var.. yokmu bir uçurum kenarı olabildiğince bagirasim var tüm bu boşluğa hemde kocaman bir boşluğa....