Dilerseniz Yapabilirsiniz
İnsanların hayal kurmaktan öte gidemeyeceklerini düşündükleri bir zaman zarfındayız. Hayal kurabilen herkes bunun gerçekleşebileceğine inansaydı olacakları düşünebiliyor musunuz? Ben size sınır tanımamayı öneriyorum, çünkü sınır tanımayan yaratıcılığa sahibiz. Duygudan ve düşünceden oluşan varlığımız öyle değerli taşlarla süslüdür ki bunu kelimelerle anlatmakta güçlük çekebilirim. En değerli hazinelerle kıyaslandığınızda onları değersiz bırakacak olan sizsiniz. Elbette siz'den kastım bedenleriniz değil, sizin maneviyatınız. Tanrının nurundan yaratılmış olan ruhlarınızı kastediyorum. Ne kadar onurlandırıcı değil mi? Taşıdığınız benlik O'ndan bir parçayken siz hayatı yaşamakta bu kadar zorlanamazsınız. Siz ilahi bir varlıksınız.
DİLEDİĞİNİZİ YAŞARSINIZ!
İyi ama nasıl? dediğinizi duyar gibiyim. Neden o halde çoğumuz hayatından memnun değil? Cevap şu: Hayatınızda başınıza gelen bütün olumsuzluklar sizin eserinizdir. Evet, bütün hepsi. İşinizden memnun değilseniz, o işi siz seçtiniz. Eşinizden memnun değilseniz, o eşi siz seçtiniz. Çocuğunuzdan mı şikâyetçisiniz? Üzgünüm, onu da siz yetiştirdiniz. Hadi ama! Artık bunu kabullenelim. Kaderi hedef tahtası yapmayı bırakmanın zamanı geldi. Kader hayatımızın önceden çizilmiş olması demek değildir. Bu sebepten Ne yapalım kaderimiz böyle deyip boyun bükmek cehalet göstergesidir. Kader yolun tamamını değil, sadece yol ayrımlarını verir. Güzergâh bellidir ama tüm dönemeç ve sapaklar yolcuya aittir. Öyleyse hayat karşısında çaresiz olamayız.
YANİ SEÇİM SİZİN ELİNİZDE
Sınırsız yetkiye sahibiz. Kendi hayatımızda kararları kendimiz veriyoruz öyle değil mi? Kimsenin beyni başka birisinin kontrolü altında değil. O halde gelin irademizin neler yapabileceğini hep birlikte görelim.
İçinizdeki hazinenin en değerli iki cevherinden bahsetmek istiyorum; İnanmak ve istemek. Bir şeyi elde etme arzusu istemektir. Peki, istediğiniz her şeyi elde edeceğinize inanıyor musunuz? İşte kilit noktası burası! Bu ikili öyle uyumludur, öyle rutin ve değişmez bir işleyişe sahiptir ki, tarih boyunca büyük başarıların altında imzalarını görebilirsiniz. Başarı, başaracağım diyenlerindir'' sözünde bu ikilinin rolleri gayet açık ve net görebiliriz. O halde birinci prensibimiz bu sözü akıllarımıza kazımak olsun. İstediğimiz şey her neyse onu elde edeceğimize gönülden inanalım.
DÜŞÜNCELERİNİZ DEĞERLİDİR
Ne düşünüyor olursanız olun, bu zihninizde canlanmaya başladığı an bir süreç içine girer. Gerçekleşme süreci diye adlandırdığımız bu sürecin süresini bilemeyiz, emin olunması gereken tek şey bu süreçten şüphe duymamak ve sabırla inanmak, çünkü biz düşündükçe onları kendimize çekiyoruz.
Olumsuz düşünürsek bunları da beraberinde kendimize çekeriz. Düşüncesinden bile şüphe duyduğunuz bir şeyi nasıl elde edebiliriz ki? Bu nedenle düşüncelerinize inanın ve onlara layık olmaya devam edin. Siz ona hazır olursanız, oda sizin için hazır olur. Şüphe ve düşüncelerinizi olumsuz yönde etkileyen parazit duygulara izin vermeyin. Unutmamak gerekir ki, hoş olmayan her düşünce, bir kötülüğü kelimenin tam anlamıyla vücuda getirir.
SÜZGEÇTEN GEÇİRME ZAMANI!
Olumsuz düşüncelerin hayatınız üzerindeki etkisini artık bildiğinize göre, her şeyi gözden geçirme vakti geldi. Acımayın! Hayatınızda size negatif enerji katan her ne var ise bunları unutun gitsin, hayatınızdan ve düşüncelerinizden çıkarın. Bunlar sizi üzen eski hayatınız olabilir, başarısızlık korkusu olabilir ya da memnun olmadığınız kişiler olabilir. Sizi memnun etmiyor mu? Çıkarın hayatınızdan, çünkü sahip olduğunuz her şeyin sizde bir etkisi vardır. Bu negatif bir şey ise size etkisi de negatif olacaktır. Onlara daha fazla ihtiyacınız kalmadı. Memnun olmadığınız her şeyi bir kâğıda dökün. Buna uzun bir zaman harcayın, hayatınızın ve düşüncelerinizin her yanını didik didik edin ve bulun onları! Bugün, tam anlamıyla sizin için bir milat. Buruşturun ve atın listenizi, artık gittiler ve siz özgürlüğünüzün ve kararlılığınızın keyfini yaşıyorsunuz. Kaderiniz ellerinizde, hadi ona istediğiniz şekli verin!
YENİ OLUMLAMALAR
Olumsuz düşüncelerden kurtulmak sizi büyük ölçüde rahatlatmış olmalı, şimdi önünüzde tertemiz bir okyanus var. Geminin kaptanı sizsiniz ve düşüncelerinizde pusulanız. Sizi istediğiniz her şeye ulaştırabilecek güce sahipsiniz, dilediğiniz limana atın demiri, her şey emrinize amade! Durmayın yola koyulun, cesurluğunuz başarılarınızı da beraberinde getirecektir.
SON MÜCEVHER
İnsan olarak yaratılışımızda Tanrı ile aramızdaki minnettarlık bağının nesiller boyunca değişmeyen en geniş arayüzü şükrandır. Şimdi bu konunun en hassas ve zarif noktasına değinmek istiyorum, evrendeki en değerli anahtar ; ŞÜKRETMEK''. Şükretmek ve Allah'a karşı minnet duymanın düşüncelerinizi ve arzularınızı gerçekleştirmede katkısı çok büyüktür. Şükretmekten ve Allah'a karşı minnet duymaktan yoksun olan kimsenin elde ettiklerini yitirmesi an meselesidir.
Şükretmediğiniz an şu görünümü sergilersiniz; Her şeyi ben başarıyorum. Hayır, siz sadece istediğinizi almayı öğrendiniz. Veren eli unutmayalım. Minnettarlığımızı ve sevgimizi daima her fırsatta, günün her saatinde ona sunalım.
Şükür, kalıcı mutluluğu yakalamanızın sırrıdır. Önce sahip olduklarınıza, sonra da elde ettiklerinize şükredin, refahın ve bolluğun sırrı budur.
Dilerseniz, yapabilirsiniz.
Yüreğimden, sizinkine
İnsanların hayal kurmaktan öte gidemeyeceklerini düşündükleri bir zaman zarfındayız. Hayal kurabilen herkes bunun gerçekleşebileceğine inansaydı olacakları düşünebiliyor musunuz? Ben size sınır tanımamayı öneriyorum, çünkü sınır tanımayan yaratıcılığa sahibiz. Duygudan ve düşünceden oluşan varlığımız öyle değerli taşlarla süslüdür ki bunu kelimelerle anlatmakta güçlük çekebilirim. En değerli hazinelerle kıyaslandığınızda onları değersiz bırakacak olan sizsiniz. Elbette siz'den kastım bedenleriniz değil, sizin maneviyatınız. Tanrının nurundan yaratılmış olan ruhlarınızı kastediyorum. Ne kadar onurlandırıcı değil mi? Taşıdığınız benlik O'ndan bir parçayken siz hayatı yaşamakta bu kadar zorlanamazsınız. Siz ilahi bir varlıksınız.
DİLEDİĞİNİZİ YAŞARSINIZ!
İyi ama nasıl? dediğinizi duyar gibiyim. Neden o halde çoğumuz hayatından memnun değil? Cevap şu: Hayatınızda başınıza gelen bütün olumsuzluklar sizin eserinizdir. Evet, bütün hepsi. İşinizden memnun değilseniz, o işi siz seçtiniz. Eşinizden memnun değilseniz, o eşi siz seçtiniz. Çocuğunuzdan mı şikâyetçisiniz? Üzgünüm, onu da siz yetiştirdiniz. Hadi ama! Artık bunu kabullenelim. Kaderi hedef tahtası yapmayı bırakmanın zamanı geldi. Kader hayatımızın önceden çizilmiş olması demek değildir. Bu sebepten Ne yapalım kaderimiz böyle deyip boyun bükmek cehalet göstergesidir. Kader yolun tamamını değil, sadece yol ayrımlarını verir. Güzergâh bellidir ama tüm dönemeç ve sapaklar yolcuya aittir. Öyleyse hayat karşısında çaresiz olamayız.
YANİ SEÇİM SİZİN ELİNİZDE
Sınırsız yetkiye sahibiz. Kendi hayatımızda kararları kendimiz veriyoruz öyle değil mi? Kimsenin beyni başka birisinin kontrolü altında değil. O halde gelin irademizin neler yapabileceğini hep birlikte görelim.
İçinizdeki hazinenin en değerli iki cevherinden bahsetmek istiyorum; İnanmak ve istemek. Bir şeyi elde etme arzusu istemektir. Peki, istediğiniz her şeyi elde edeceğinize inanıyor musunuz? İşte kilit noktası burası! Bu ikili öyle uyumludur, öyle rutin ve değişmez bir işleyişe sahiptir ki, tarih boyunca büyük başarıların altında imzalarını görebilirsiniz. Başarı, başaracağım diyenlerindir'' sözünde bu ikilinin rolleri gayet açık ve net görebiliriz. O halde birinci prensibimiz bu sözü akıllarımıza kazımak olsun. İstediğimiz şey her neyse onu elde edeceğimize gönülden inanalım.
DÜŞÜNCELERİNİZ DEĞERLİDİR
Ne düşünüyor olursanız olun, bu zihninizde canlanmaya başladığı an bir süreç içine girer. Gerçekleşme süreci diye adlandırdığımız bu sürecin süresini bilemeyiz, emin olunması gereken tek şey bu süreçten şüphe duymamak ve sabırla inanmak, çünkü biz düşündükçe onları kendimize çekiyoruz.
Olumsuz düşünürsek bunları da beraberinde kendimize çekeriz. Düşüncesinden bile şüphe duyduğunuz bir şeyi nasıl elde edebiliriz ki? Bu nedenle düşüncelerinize inanın ve onlara layık olmaya devam edin. Siz ona hazır olursanız, oda sizin için hazır olur. Şüphe ve düşüncelerinizi olumsuz yönde etkileyen parazit duygulara izin vermeyin. Unutmamak gerekir ki, hoş olmayan her düşünce, bir kötülüğü kelimenin tam anlamıyla vücuda getirir.
SÜZGEÇTEN GEÇİRME ZAMANI!
Olumsuz düşüncelerin hayatınız üzerindeki etkisini artık bildiğinize göre, her şeyi gözden geçirme vakti geldi. Acımayın! Hayatınızda size negatif enerji katan her ne var ise bunları unutun gitsin, hayatınızdan ve düşüncelerinizden çıkarın. Bunlar sizi üzen eski hayatınız olabilir, başarısızlık korkusu olabilir ya da memnun olmadığınız kişiler olabilir. Sizi memnun etmiyor mu? Çıkarın hayatınızdan, çünkü sahip olduğunuz her şeyin sizde bir etkisi vardır. Bu negatif bir şey ise size etkisi de negatif olacaktır. Onlara daha fazla ihtiyacınız kalmadı. Memnun olmadığınız her şeyi bir kâğıda dökün. Buna uzun bir zaman harcayın, hayatınızın ve düşüncelerinizin her yanını didik didik edin ve bulun onları! Bugün, tam anlamıyla sizin için bir milat. Buruşturun ve atın listenizi, artık gittiler ve siz özgürlüğünüzün ve kararlılığınızın keyfini yaşıyorsunuz. Kaderiniz ellerinizde, hadi ona istediğiniz şekli verin!
YENİ OLUMLAMALAR
Olumsuz düşüncelerden kurtulmak sizi büyük ölçüde rahatlatmış olmalı, şimdi önünüzde tertemiz bir okyanus var. Geminin kaptanı sizsiniz ve düşüncelerinizde pusulanız. Sizi istediğiniz her şeye ulaştırabilecek güce sahipsiniz, dilediğiniz limana atın demiri, her şey emrinize amade! Durmayın yola koyulun, cesurluğunuz başarılarınızı da beraberinde getirecektir.
SON MÜCEVHER
İnsan olarak yaratılışımızda Tanrı ile aramızdaki minnettarlık bağının nesiller boyunca değişmeyen en geniş arayüzü şükrandır. Şimdi bu konunun en hassas ve zarif noktasına değinmek istiyorum, evrendeki en değerli anahtar ; ŞÜKRETMEK''. Şükretmek ve Allah'a karşı minnet duymanın düşüncelerinizi ve arzularınızı gerçekleştirmede katkısı çok büyüktür. Şükretmekten ve Allah'a karşı minnet duymaktan yoksun olan kimsenin elde ettiklerini yitirmesi an meselesidir.
Şükretmediğiniz an şu görünümü sergilersiniz; Her şeyi ben başarıyorum. Hayır, siz sadece istediğinizi almayı öğrendiniz. Veren eli unutmayalım. Minnettarlığımızı ve sevgimizi daima her fırsatta, günün her saatinde ona sunalım.
Şükür, kalıcı mutluluğu yakalamanızın sırrıdır. Önce sahip olduklarınıza, sonra da elde ettiklerinize şükredin, refahın ve bolluğun sırrı budur.
Dilerseniz, yapabilirsiniz.
Yüreğimden, sizinkine
