Bir Kuyu,Bir Yusuf,Bir El ve DUA..

...SAKLI CeNNeT__

♥ Pєяναηє Döηєя Aşk ♥





Düşmüştün ya da atılmıştın karanlık kör bir kuyuya.
Gören gözün görmez olmuş, ışığa yoldaşken karanlıkla sırdaş olmuşsun.
Sesin haykırmak ister, kelimelerin gırtlağını sıkar.
Geçen görmez kuyuyu, gören sezmez kuyunun Yusufunu.
Bütün âlem susmuştur sanki.
önce karanlıkta akmaktan utanmayan gözyaşlarının suya değen tınısı gelir kulağına.
Uzun uzun dinlersin sonra konuşmak istercesine bağırırsın ona.
Anlamaz derdini bu damla, duymaz seslenişini bu tını.

Sonra bir ses yükselir karanlığın ürküten yalnızlığından.
Titrersin bütün korkularını göz bebeklerine kiralayarak.
Kuyu seni sarmak ister, sen kuyudan kurtulmak istersin.
Kuyu sararsa karanlıkla nikâhlanıp ömrünü ışıksız bir zindanda geçireceksin.
Bütün resimlerde tuvaline siyah düşecek, bütün kelimelerinde esmer dillenecek,
bütün kapıların kara bir yalnızlığa açılacak. çırpınırsın o kuyudan kurtulmak için.
Tırnaklarını parçalasa da taşların keskin yanları, tırmanmaya çalışırsın bütün arzularınla.
Tam ufku görmeye ramak kala.
Kolunu koparır ötelerden uzanan bir el.
Düşersin o kör kuyunun ömür çürüten karanlığına.

Ve düştüğün yerde biter tüm umutların.


BiR YUSUF

insan zamanla nasıl da yıkılırmış.
Nasıl ayaksız kalır yürüyemez, elsiz kalır tutunamazmış.
Nasıl da tüketilirmiş bir bir sabırla ördüğün o yıllar.
Yaralarından akan kanlar hayallerinin cesedini yıkarmış.
Kefen diye kuyunun kör karanlığına sarılırmış bütün ümitlerin.
Bütün güzel düşlerin azaplar kabrine gömülürmüş.
Buymuş beklediğin onca zamanın sana okuyacağı dua.
Buymuş çekilen onca ezanın o sonsuz sefası.

Yoklukmuş bütün vuslat arzularının sonu.
Varlık için hangi yola çıksan ulaştığın yer hicran karası bir hanmış.
içtiğin sabır şarabı yıllandıkça değersiz sayılırmış.
Manasız kalırmış özene bezene büyüttüğün o masum duygular.
Bütün pencerelere ruhunu basan hafakanların perdeleri çekilir,
her ranzanın köşe başlarına umutlarının intiharı yazılırmış.
Buymuş beklediğin o elin heybesinden sana düşen.

Hayat anlardan ibaretmiş, anlar kaybedilen zamanlardan.
Kaybetmek yazılmış kitabımın bütün sayfalarına.
Yaşamayı istediğim şey bir masalmış. Masalı yalnızca çocuklar yaşarmış.
Bizim hak etiğimiz şey yaşamayı istediğimiz masalın kötü kahramanı olmakmış.

Alnına yazılansa Bir Kuyuda Bir Yusuf olup karanlıkta boğulmakmış


BiR EL

Her şeyin tek sebebi. Bütün ezalarına katlanılmaya değer eşsiz mücevher.
Her şeyini uğruna feda edebileceğin müstesna şaheser.
Bütün güzel düşlerin yazıldığı kar beyazı tertemiz bir sayfa.

Dokunduğunda yakan, bıraktığında paramparça edip bin diyara salan.
Azap damlası, huzur ummanı.
Vuslatı bıçak yarası, hicranı ölümün yorgansız yatağı.
Bütün uykuların uyandığı en güzel rüya, bütün rüyaların gördüğü masalsı tek kahraman.
Bütün gülleri kıskandıracak kadar güzel, bütün güzellikleri yansıtacak kadar mücella bir mirat.

Aşkın sernamesi, gönlün hiç sönmeyen kızgın ateşi,
gül yarası kan tadı, huzura giden yolda aşığın son durağı.

Ey! Mahkeme kurup hâkim olan, kalem kırıp, azad eden; sehpa kurup cellât olan, ipten alıp ipe salan.
Uzat elini ne olur, ne olur kurtar beni bu kör kuyunun karanlığından


VE DUA

Elde kalan tek sermayem.
Bütün yıkılmış hayallerimi, tükenmiş umutlarımı sinesine saran rabbimin bu aciz kuluna ihsanı.
Ellerimin semaya şahlanışı. Semanın ötesinden gelen sonsuz bir huzur.
inkârsız bir imanla vardığım kapı, dilendiğim tek avlu.
Âşıkla Maşukun buluştuğu o kısa ve derin çizgi. Ve işte ellerimin rabbinden duaları:

Rabbim huzur senin gösterdiğin yoldur, beni ve bizi yolundan ayırma - Âmin
Rabbim o eşsiz güzellikte ki el senin, o elin yokluğunu bana yaşatma - Âmin
Rabbim Aşığı Maşuğundan ayrı koyup onu azap kuyusuna salma Âmin
Rabbim bize gazabını gösterip bizi cehennemin narıyla yakma - Âmin
Rabbim her şeyim dediğim tek şeyime bir gün olsun azap kılma - Âmin
Rabbim onun hicranıyla beni sınama -
Rabbim biz aciz kulların dualarını eli boş geri çevirme Âmin


 
Top