Bilmem ki niçin itham edersiniz?

MustafaCİLASUN

Özel Üye
Özel üye
Aslında sizinle
Henüz tanışıyorduk
Ortak bir dostumuz vesilesiyle


Geldiğimde sizi
Derin bir sohbet içinde buldum
Elbette ki sabır ve sükunetle dinledim
Anlattıklarınız karşısında
İtirazlarım vardı fakat sabrı tercih ettim


Hemen hemen
Her konu hakkında mantık yürüttün
Yerellikten, evrenselliğe
Mahalle baskısından, hürriyete


Cezaevlerinden,
Suç işleme özgürlüğüne
Kadınların ezilmişliğinden
Erkeklerin bağnaz ve baskıcı olduğuna


Kadının hak ve hürriyetinin
Kasten hiçe saydığına
Kadını sadece araç ve kölesi saydığını
Hayvani güdüleri dışında


Hiçbir
Söz hakkı tanınmadığını
Kadını köle yapmak için cahil bırakıldığını
Kendinizin bizzat bu açmazlardan çıktığınızı
İfade ederken, adeta coşkun bir eda hakimdi


Mütereddit bir nazarla dinlerken
En çok dikkatime mucip olan
Tabii bir ortamda mı yetişti acaba


Yoksa
Bir takım lokal derneklerde mi?
Veya toplumsal hakikatlerden uzak hülyada mı?
Yada kendisi için düşlediği ütopyada mı?
Aslında sosyoloji ve psikoloji adına yol almadı dedim


Bu minval üzere siz konuşurken
Ziyadesiyle sıkıldığımı fark eden dostum
Dile gelen konular hakkında
Siz ne düşünüyorsunuz diye sual etti


Ben suale
Cevap vermeyi düşünmüyordum
Tespit ve analizlerde sıkıntılar aşikardı
Gözlem ve fikirlerde itham olmamalıdır
Şayet bir yanlış varsa her ferdin katkısı vardır


Zaten hınızı almamış olmalısınız ki
Hiç nezaket bile göstermeden yine
Tek taraflı ithamlarınıza başlamıştınız


İnsani
Bakış açısı ve objektiflikten uzaktı
Avukat olduğunuzu öğrenince daha çok garipsedim
Kendi kendime iyi ki hakime olamamış diyebildim


Mevcut hükümeti
Ve dolayısıyla iktidar partisini fevkalade
Seviyesiz suçlayıp, halkı ve hazineyi
Sömürdüğünü, tahakküm ettiğini

Basın
Özgürlüğünü tamamen ihlal ettiğini
Zenginlerin ve kapitalistlerin partisi olduğunu
Türkiye’yi Dünyaya rezil ettiğini
Milletin başını beladan belaya sürüklediğini

Türkiye’yi iltica devlet haline getirdiklerini
Bana ne Suriye, Filistin, Irak halkından
Dünyada ezilen ve öldürülen insanlardan
Ben kendi ülkeme ve vatandaşıma bakarım
Her siyasi partiyle azami ölçüde anlaşırım

Dünya nizamına
Yön verenlerle beraberlik kurarım
Kendi derdime ve temel problemlere el atarım

Derken
Benin sessizliğim dikkatinizi çekmişti
Beyefendi lütfen yanlış anlamayın, ortak derdimiz
Diyerek birazda olsa müspet bakmamı inanmıştın

Son olarak
Cumhurbaşkanlığı hakkında
Mustafa Bey Ekmeleddin ihsanoğlunu
Tercih edeceksiniz değil mi diye sual edince
Başımı kaldırdım ve acıyarak size şöyle bir bakmıştım
Özgür ve ergen bir kadının ve hukukçunun trajik durumuna


Mustafa Cilasun
 

Top