Bebek ve Aşılar

KıRMıZı

TeK BaşıNa CUMHURİYET
V.I.P
BAĞIŞIKLIK NEDİR?

Yeryüzünde yaşayan ve kısaca mikrop diye tanımlanan virüs, bakteri gibi zarar verici etmenlerin çeşitliliği göz önüne alındığında insanoğlunun böyle bir ortamda hastalanmadan yaşamını sürdürebilmesinin ne kadar güç olduğu ortadadır. Bu ortamda insanın yaşamasını sağlayan ve dış zararlı etkenlere karşı koyan vücudun savunma sistemine "bağışıklık sistemi" adı verilmektedir.

Vücudumuz kendi yapısını çok iyi tanımakta ve kendisine yabancı olan her türlü mikropları ayırt edebilmektedir. Vücut,kendisine yabancı mikropların yapısını tanımladıktan sonra bu yapıları etkisiz hale getirebilecek savunma cisimcikleri (antikorlar) yapar. Örneğin,kızamık geçiren bir çocuk bu nedenle yaşamı boyunca bir daha kızamığa yakalanmamaktadır. Ancak bir kez geçirildiğinde bile ağır seyreden ve ölüm, sakatlık, zeka geriliği gibi ciddi sonuçlara neden olabilen hastalıkların varlığı söz konusu olduğunda kişileri bu hastalıklardan korumanın ne kadar önemli olduğu kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Hastalıklardan korunmak için önerilen birçok yol olmasına karşın; korunmada en etkin,en güvenli ve en ucuz yöntem kişilerin aşılanmasıdır.

AŞI NEDİR?

İnsan ve hayvanlarda hastalık yapma yeteneğinde olan virüs,bakteri vb. mikropların hastalık yapma kudretlerinden arındırılarak ya da bazı mikropların salgıladığı zehirlerin etkisinin ortadan kaldırılarak sağlam kişilere verilmesi için geliştirilen biyolojik maddelere aşı denilmektedir. Aşı, kişileri hastalıklardan ve hastalıkların kötü sonuçlarından koruyabilmesi için, sağlam ve risk altındaki kişilere uygulanmaktadır.

Oluşan antikorlar vücutta uzun süre kalırlar ve bu süre içinde aynı mikrop vücuda tekrar girerse ,bu mikrobun hastalık oluşturmasına fırsat vermeden ortadan kaldırılmasını sağlarlar. Herhangi bir aşının koruyucu etki gösterebilmesi için uygun yaşlarda ve uygun aralıklarla yapılması şarttır. Zira aşıların çocuklara hastalıklara yakalanma riskinin en yüksek olduğu dönemlerden önce yapılması gerekmektedir.

Başlıca aşı tipleri şunlardır;

Canlı aşılar: Aşı içerisindeki mikroorganizma canlı olmakla birlikte vücut için tamamen zararsız hale getirilmiştir. Verem,kızamık,kızamıkçık ve kabakulak aşıları buna örnektir.

Ölü aşılar: Aşıda kullanılan mikroorganizmalar öldürülmüştür. Ancak vücudu uyararak antikor dediğimiz koruyucu maddelerin yapılmasını sağlayacak özellikleri korunmuştur. Boğmaca aşısı buna örnektir.

Subünit aşılar: Aşıda kullanılan mikroorganizmalar öldürüldükten sonra parçalanarak,bu parçalardan vücudu uyararak koruyucu antikorların yapılmasını sağlayacak parçaları aşı yapımında kullanılmaktadır. Örnek olarak Hepatit B ve Grip aşıları verilebilir.

Toksoid aşıları: Bu tür aşılarda mikroorganizmaların kendileri kullanılmaz. Bazılarının ürettiği zehirler çeşitli kimyasal maddelerle işlenir ve hastalık yapıcı etkileri yok edilerek aşı yapımında kullanılır. Tetanoz ve difteri aşıları bu tip aşılardır.

AŞILAR ZARAR VERİR Mİ?

Günümüz modern teknolojisi ile üretilen aşılarda yan etki olasılığı hiç yok denecek kadar azaltılmıştır. Aşı uygulandıktan sonra çok nadir olarak vücutta ve aşı yerinde bir takım yan etkiler oluşabilir. Bu yan etkiler çok nadir olmakla birlikte genellikle çok yüksek ateş, aşı yerinde ağrı ve kızarıklık şeklindedir. Bu yan etkiler genelde kısa süreli olup doktor tedavisi gerektirmezler ve annelerin basit önlemler almasıyla kolaylıkla ortadan kaldırılabilir. Aşı uygulaması sonrasında çok nadir olmakla birlikte aşı bileşiminde bulunan maddelere karşı oluşan alerjik ve sistemik reaksiyonlar görülebilmektedir. Ancak bu reaksiyonlar, hastalığın oluşması ile ortaya çıkabilecek ağır sonuçların yanında mukayese edilemeyecek derecede önemsiz kalmakta ve çok daha hafif olmaktadır.

AŞILARIN YAPILMAMASI GEREKEN DURUMLAR

Zannedildiğinin aksine, aşıların yapılmasını engelleyecek faktörler çok kısıtlıdır. Halkımız tarafından inanılan ve bu nedenle çocukların aşıya götürülmesini engelleyen hafif ateş, ishal gibi durumların bir engel teşkil etmediği artık bilimsel araştırmalar ile kanıtlanmıştır.

AŞILARIN SAKLANMASI VE KORUNMASI

Biyolojik ürünler olarak bilinen aşı, serum ve bazı kan ürünleri, ısı, güneş ışığı, donma gibi dış etkenlerden kolayca etkilenip zarar görebilirler. Aşıların saklanmasında en ideal ısı +2 c ile +8 c arasındaki buzdolabı raf ısısıdır. Çocuğunuz için eczaneden aşı alırken buz aküsü ile almaya özen gösteriniz.

 

KıRMıZı

TeK BaşıNa CUMHURİYET
V.I.P
Aşı Türleri

Tüberküloz (Verem) aşısı

Tüberküloz, her ülkede görülebilen bir hastalık olmakla birlikte yaşam koşulları iyi olmayan toplumlarda daha yaygındır. Beslenme bozukluğu, kızamık gibi kişinin bağışıklık sistemini olumsuz etkileyen durumlar da tüberküloz (Tbc) hastalığına eğilim yaratır. Tbc (Tüberküloz) bu tür riskli grup ve küçük çocuklarda ağır hastalığa neden olabilir. Tbc enfeksiyonu en çok insandan insana hava yolu ile bulaşır. Çiğ süt içildiğinde bağırsaklar yoluyla da bulaşabilir. Tbc'de kuluçka dönemi 4-6 haftadır. Ancak 2 hafta kadar kısa ve 12 hafta kadar uzun da olabilir. Bu mikrop vücuda girdikten sonra genellikle akciğerlerde ilk enfeksiyona neden olur. Bazen çok hafif şikayetler, kuru öksürük, hafif nefes darlığı, hafif ateş, iştahsızlık, hareketlerde ve kilo almada yavaşlama, gece terlemeleri ile seyretmekte olan hastalık, bazı durumlarda hızlı seyreder ve yüksek ateş, şiddetli nefes darlığı, genel durumda bozulma, morarma, ciddi kilo kaybı, büyüme geriliği ile kendini gösterir. Tbc mikrobu akciğer dışında kemik, deri, böbrekler, bağırsaklar ve santral sinir sistemi tutulumu ile çok ağır tablolara neden olabilir. Yaygın akciğer tüberkülozu (miliycr) ve santral sinir sistemi tutulmalarında ölüm ve sakatlık riski yüksektir. Tbc hastalığının tedavisi uzun süreli ve en az 2 antibiyoterapi gerektiren, ciddi takip isteyen bir durumdur. Tüberküloz (BCG) aşısı 2-3. ayda sol üst kola deri içine yapılır. 2-6 hafta sonra aşı uygulanan yerde kırmızılık oluşur. Bunu izleyerek apse ve yara gelişebilir. Okul öncesi PPD testi ile gerekirse aşı tekrarı yapılmalıdır. BCG aşısı bu mikroba bağlı ağır miliyer (yaygın akciğer) tüberkülozundan ve Tbc menenjitinden yüzde 80 oranda korur. Akciğer tüberkülozuna karşı yüzde 50 oranda koruyucu olduğu bilinir.


Kızamık aşısı

Kızamık, direkt temas sonucu solunum yoluyla bulaşır. 8-12 gün kuluçka döneminden sonra ateş, burun akıntısı, konjanktivit (gözde kızarıklık ve çapaklanma) ve öksürük ile başlar. Bu şikayetler 3-4 gün sürer, daha sonra alın ve ensede başlayan döküntü, kısa sürede bütün vücuda yayılır. Döküntü ile birlikte ateş daha da yükselir, 3 gün sürer. Bu dönemde ateşin düşmesi ile birlikte döküntülerde de solma görülür. Kızamık bağışıklık sistemini baskılayan, vücut direncini düşüren bir hastalıktır Bu yüzden arkasından mikrobik enfeksiyonlar, kulak iltihabı, zatürre gibi hastalıklar sık ve ağır bir tablo ile görülür. Kızamık aşısı canlı bir aşıdır. 9. ve 15. ayda deri altına yapılır. Aşılamada 6-10 gün sonra ateş ve döküntü görülebilir. Canlı aşıların sakıncalı olduğu durumlarda bu aşı uygulanmamalıdır. Hafif üst solunum yolu veya ishal gibi enfeksiyonlarda aşı yapılmasının sakıncası yoktur.


Kabakulak-Kızamıkçık ve Kızamık aşısı (MMR)

Kızamıkçık hastalığı, daha hafif seyreden ateş ve döküntü ile tanınan bir hastalıktır. Ancak hamilelikte geçirilen bir enfeksiyon, anne karnındaki bebekte kalıcı hasarlar yapan bir hastalığa sebep olabilir. Aşı 15. ay ve 6-7 yaşta 2 doz deri altına yapılmalıdır. Bu aşı kızamıkçık hastalığına karşı yüzde 100'e yakın koruyucudur. Kabakulak, sıklıkla kulak altındaki bezlerle şişmeye neden olan ateşli bir hastalıktır. 1-5 yaş arası bir çeşit menenjit tablosu ön sırada yer aldığından, 15. ay ve 6-7. yaşlarda iki kez deri altına yapılması önerilir. Bir dozdan sonra yüzde 95 bağışıklık oluşur, iki dozdan sonra ömür boyu devam ettiği bilinir. 9 aylıkken kızamık aşısı uygulanmış bebeklere 15 aylık olduklarında kızamık-kızamıkçık-kabakulak aşısı yapılması tavsiye edilir. Eğer çocuğa kızamık aşısı yapılamamışsa 12 aylıktan itibaren MMR uygulanabilir. Kızamık-kızamıkçık-kabakulak aşısının 5 ve 12 yaşında tekrarlanması gerekir.


Çocuk felci aşısı

Çocuk felci, Mısırlılar döneminden beri bilinen bir hastalıktır. Çok hafif, belirtisiz enfeksiyon şeklinde, ağır felçlerle seyreden formlar ile değişik durumlarda karşımıza çıkabilir. Hafif üst solunum yolu enfeksiyonu tablosuyla başlayıp, hareket kısıtlılığı ve kalıcı felçler ile seyredebilir, özel bir tedavisi yoktur. Oysa koruyucu tedavi (aşılama) düzenli yapılan ülkelerde bu hastalık artık görülmüyor. Bu hastalıktan koruyucu 2 tip aşı vardır. Bunlardan biri olan inaktif (ölü) aşı; kas içine enjeksiyon şeklinde uygulanır. Yüzde 95 oranla etkinliği vardır, yan etkisi görülmez. Canlı aşı olmadığından bağışıklık sistemi baskılı olan kişilerde de uygulanabilir. Ağızdan verilen canlı çocuk felci aşısı ise yüzde 100 koruma sağlar ve lokal antikor yapımını uyardığından kısa sürede bağışıklık kazandırır. Çok nadir olarak hastalık bulguları ortaya çıkabilir. 2. 4. 6. 18. ay ve 4-6 yaşlarda 5 doz aşı uygulanır.


Hepatit B aşısı

Hepatit B hastalığı, çoğu zaman sarılık olmadan seyrettiğinden birçok kişi, hasta olduğunu bilmez. Bazen bu durum tam atlatılmadan taşıyıcı kişiler veya kronik hasta olanlar, virüsü sağlıklı kişilere bulaştırabilirler. Hepatit B virüsüne bağlı hastalık karaciğerde yaptığı hasar ile ortaya çıkar. Çoğu hastalarda sarılık görülmez. Hafif eklem ağrıları, kaşıntı, döküntü gibi diğer hastalıklarla karışabilen şikayetlerle doktora gelirler. Kan tahlili ile tanı konabilir. Taşıyıcılık riski çok yüksektir. Hastalığı kronikleşme, siroz ve karaciğer kanserine dönüşme olasılığı yaş ile ters orantılıdır. Yani küçük yaşlarda hasta olan kişilerde bu durumlar daha sık oluşur. Kan yoluyla veya enfekte enjektörle bulaşır. Bebeklerde çoğu zaman taşıyıcı veya hasta annelerden bulaşır. Doğumdan itibaren bir an önce bu aşının yapılmasını öneriyoruz. 1 ay arayla 2 doz, daha sonra 6. ayda tekrarı önerilir.



Hepatit A aşısı

Hepatit A hastalığı genellikle şikayetleri daha belirgin olan, sarılıkla seyreden, karaciğer hücrelerine hasar veren başka bir hastalıktır. Ağız yoluyla bulaşma riski yüksektir. Besinlerin hijyenik koşullarda hazırlanmadığı, el yıkama adetinin yaygın olmadığı toplumlarda daha sıktır. Hepatit'in en ağır vekorkulan, hızlı seyreden, yüksek ateş, inatçı kusmalar ile kendini belli eden genel durumu ile şuurda bozulma ve ölümle sonuçlanabilen tablosu; çoğunlukla Hepatit A virüsü ile görülür. Hepatit A aşısının, 2 yaştan başlayarak 6-12 ay arayla 2 doz yapılması uygundur


Suçiçeği aşısı

En sık 5-10 yaşlarında kış sonu ve ilkbahar aylarında görülür. Çok bulaşıcıdır. İnsandan insana hava yoluyla bulaşır. Ateş ve tüm vücuda yayılan kaşıntılı, sulu döküntüler ile seyreder. Bağışıklık sistemi zayıf, baskılanmaz kişilerde ağır zatürre gibi tablolar ortaya çıkabilir. Suçiçeği aşısı, 12 aydan büyük çocuklarda deri altına uygulanır. Aşı sonrası hafif ateş, kızarıklık ve nadiren döküntü olabilir.


Karma aşı (Difteri-Tetanos-Boğmaca)

Difteri, bademcik iltihaplanması gibi başlayıp ağır solunum sıkıntısı ve ölümle sonuçlanan bir enfeksiyona neden olur. Boğmaca bulaşıcı, ölümcül olabilen bir çocukluk çağı hastalığıdır. Solunum yoluyla bulaşır ve süt çocuklarında ağır seyreder. Erken aşılama, boğmaca için büyük önem taşır. Tetanos, kirli yaralardan vücuda giren "Klostiridyum Tetani" adlı mikrobun neden olduğu bir hastalıktır. Yüz adalelerinde kasılmalarla ilk belirtilerini verebilir. Zamanla tüm vücutta kasılmalar meydana gelir. Aşılama olmadığı durumda insan sağlığını ciddi anlamda tehdit eder. Bu aşıya, 2. ayda başlanır. 2 ay arayla 3 doz, daha sonra 18 ay ve 4- 6 yaşta tekrarı önerilir. Bu mikroplara karşı yapılan düzenli aşılama sonucu, bu hastalıklar çok nadir görülür.


Hemofilus İnfluenza Tip B Aşısı (HİB)

5 yaşından küçük çocuklarda ciddi mikrobik hastalıkların en sık nedenlerinden biri olan "Hemofilus influenza Tip B" özellikle süt çocuklarında menenjite neden olur. Bu özelliği nedeniyle hastalığa karşı geliştirilmiş olan HİB aşısı ülkemizde menenjit aşısı olarak tanınır. Bu mikrop, menenjit dışında kanda mikrop üremesi, zatürre, kalp zarı iltihabı ve eklem iltihabı gibi ciddi seyreden başka hastalıklara da yol açar. 0-6 ay arasında HİB uygulanmaya başlanan çocuklara 1-2 ay arayla 3 kez aşı yapılması son dozdan 1 yıl kadar sonra enjeksiyonun tekrarı gerekir. 6-12 ay arasında HlB'le aşılanmaya başlanan çocuklara ise 3 yerine 2 doz verilmesi yine son dozdan 1 yıl sonra tekrarlanması yeterli olur. 1 yaşından büyüklere ise tek doz HİB yapılır. Aşının koruyuculuğu 5 yıla kadar devam eder. 5 yaş üzeri çocukların aşılanmasına gerek yoktur. Ancak aşağıda sıralanan durumlarda büyük çocuklara da uygulanması önerilir:
  • Kalıtsal kansızlık rahatsızlığı olanlar,
  • Dalağı ameliyatla çıkarılmış olanlar,
  • Kanser ve ilaç tedavisi nedeniyle bağışıklık yetmezliği gelişenler,
  • AIDS'liler,
  • Doğumsal bağışıklık yetmezliği olanlar,
  • Kemik iliği nakli yapılanlar.


Kuduz aşısı

Kuduz, hastalığı taşıyan hayvanın ısırması ile meydana gelir. Nadiren solunum yolu ile bulaşabilir. Kuluçka dönemi 10 günden birkaç aya kadar değişebilir. Bu süre, ışınlan yerin beyne yakınlığı ve ısırığın büyüklüğü ile ilgilidir. İlerleyici bir felç oluşur ve ölüm ile sonuçlanır. Tedavisi henüz yoktur. Her türlü ısırmalarda ışınlan yer, hemen sabun ve suyla yıkanmalı, antiseptik ile temizlenmelidir. Kuduz şüphesi olan bir havyan tarafından ısırıldığında, hastalığın gelişmesini önlemek için aşı ve kuduz için özel koruyucu serum uygulanır. Aşı 5 doz, belirli aralıklarla kas içine uygulanır.


Grip aşısı

Grip hastalığı damlacık yoluyla bulaşan, üst ve alt solunum yolları enfeksiyonuna neden olur. Hastalık halinde ateş, baş ağrısı ve halsizlik oluşur. 5-7. günde mikrobik enfeksiyon eklenmesi ile şikayetler ağırlaşır. 6 aydan büyük, risk altında olan, bağışıklık sistemi zayıf, kronik hastalığı olan çocuklara aşı yapılması önerilir. 1 yıl süreyle yüzde 50-95 oranında koruyuculuk sağlar.





 

KıRMıZı

TeK BaşıNa CUMHURİYET
V.I.P
Aşılar - Aşı Takvimi

İnfeksiyon hastalıkları halen dünyada çocuklar arasında en fazla ölüm nedeni olmaya devam etmektedir. Mikroorganizmaların çoğu birden fazla antibiyotiğe direnç geliştirmektedir. Bu nedenle antibiyotiklerin yeri sınırlı kalmakta, aşının önemi ortaya çıkmaktadır. Ayrıca antibiyotikle tedavi pahalı olduğu gibi kişi hasta olduktan sonra uygulandığı için son çare olarak kullanılmaktadır. Aşılamanın amaclarını şöyle sıralayabiliriz;


Aşılanan kişiyi korumak

İnsandan insana bulaşan hastalıklarda hastalığın toplumda kontrol altına alınmasını, eliminasyonunu sağlamak
Poliomyelit ve çiçek gibi bazı hastalıklarda eradikasyonu sağlamak

Ücretsiz aşılama Sağlık Ocaklarında ve Ana Çocuk Sağlığı Merkezlerinde yapılmaktadır.
Sağlık Bakanlığının bütçesi genel bütçenin % 2 si kadardır. Bir yılda çocuk başına aşı için bütçeden ayrılan pay 1 Doları geçmemektedir. Bu koşullarda, Sağlık Bakanlığının imkanları ile herkesi ücretsiz olarak ABD ve Avrupa standartlarında aşılamamız imkansızdır. Ancak ekonomisi gelişmiş sanayi ülkelerinin bile çoğunda aşı ücretsiz olmayıp sağlık sigortası veya bağlı bulunduğu kurum ödemektedir.


Sağlık Bakanlığının önerdiği aşı takvimi aşağıdadır.

BCG
  • 2. Ayda
  • İlkokul 1. sınıfta ( PPD kontrolu ile )

DBT ve POLİO

  • 2. ayda
  • 3. ayda
  • 4. ayda
  • 16. ayda
  • İlkokul 1. sınıfta ( sadece polio )

KIZAMIK
  • 9. ayda
  • 15-59. ay arasında
  • İlkokul 1. sınıfta

HEPATİT B
  • 3. ayda veya doğumda veya 2. ayda
  • 4. ayda 1. ayda 3. ayda
  • 9. ayda 6. ayda 9. ayda

Td
  • İlkokul 1. sınıfta
  • İlkokul 5. sınıfta
  • T Lise 1. sınıfta
 
Top