Forumlar
Yeni Mesajlar
CerezExtra
EĞLENCE ↓
Şans Kurabiyesi
Renk Falınız
ÇerezRADYO
Sevgiliye Özel
ÇerezDERGİ
Hızlı Okuma Testleri
Pratik Çözümler
Yeniler
Yeni Mesajlar
Yeni ürünler
Yeni kaynaklar
Son Aktiviteler
İndir
En son incelemeler
Dükkan
Giriş
Kayıt
Yeniler
Yeni Mesajlar
Menu
Giriş
Kayıt
Uygulamayı yükle
Yükle
Forumlar
Tarih
Dünya Tarihi
Dinler Tarihi
Başlıca Hint Tanrı ve Tanrıçaları (1. Bölüm)
JavaScript devre dışı bırakıldı. Daha iyi bir deneyim için, devam etmeden önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
You are using an out of date browser. It may not display this or other websites correctly.
You should upgrade or use an
alternative browser
.
Konuya cevap yaz
Mesaj
<blockquote data-quote="Sentinus" data-source="post: 824271" data-attributes="member: 115946"><p><span style="font-size: 15px"><strong>Ganeşa (Ganeş)</strong></span></p><p>Ganeşa, Hindu'ların fil başlı tanrısıdır.[26] Hinduizm'deki en tanınmış ve saygı duyulan Tanrı temsillerinden birisidir. Şiva ve Parvati'nin ilk doğan oğludur. Bharati, Riddhi("bilgi" anlamına gelir) ve Siddhi'nin ("mükemmeliyet") eşidir. Marathi, Malayalam ve Kannada'da Vinayaka, Tamil'de Vinayagar ve Telugu'da Vinayakudu olarak da anılır.</p><p></p><p>Hindu inanç ve efsanelerine göre fil başlı olan Ganeş’in kafasının bu şekle gelmesinin 2 değişik hikayesi vardır. Bunlardan en tanınmışı şöyledir:</p><p></p><p><em>“Kendisi de bir tanrıça olan Badra-Kali, oğlu Ganeş’i ilk gördüğünde onu daha güzel yapmak ister ve o keskin bakışıyla çocuğunun kafasını daha güzel yapmak yerine iyice küçültür. Ama Ganeş’in kafasını eski haline getirmek ancak babası Şiva’nın yapabileceği bir iştir. Bu talihsiz olayı gören Şiva, geleceğin meşhur idolu için en iyisini yapmak ister, hizmetçilerine ormana gitmelerini, ilk karşılaştıkları uyuyan canlının başını kesip getirmelerini ister. Ormanda yoğun bir aramaya çıkan hizmetçiler bir an önce efendilerinin isteğini yerine getirmeye çalıştı. Efsane bu ya hizmetçilerin karşısına ilk olarak uyuyan bir fil çıktı. Tereddüde düşen hizmetçiler efendilerinin dediğini yapmak zorunda idiler, ve filin başını kesip Şiva’ya getirdiler. Bu başı alan Şiva onu biraz güzelleştirip oğlunun boynuna yerleştirdi. Ganeş artık kocaman bir burun, iki kulak, 4 el ve devasa bir göbeğe sahipti.”</em></p><p></p><p>Böylece Ganeş, güç, kudret ve üstünlüğün sembolü olarak yol, cadde, okul, işyeri, ev, araba ve bir Hindu’nun bulunduğu her yerde en çok saygı gösterilen idol olma özelliğine kavuşmuştur.</p><p></p><p></p><p>Aynı efsanenin benzer bir versiyonunda Şiva öfkeye kapılıp çocuğunun başını keser, sonra da üzülerek yerine oturtmaya kalkışır. Fakat çocuğun başı bulunamadığı için civarında bulunan ilk canlının başını kesip takarlar. Bu canlı bir fildir. Bu nedenle Ganeşa'ya bugüne kadar fil kafalı bir tanrı olarak tapınılır.</p><p></p><p>Ganeş’in fil başını almasının ikinci hikayesinde tek fark ise şöyledir: <em>”Ganeş’in başını annesinin değil de hizmetçilerinin kestiği söylenir. Badra-Kali ile Şiva evden bir süre için ayrılırlar. Ganeş’i tanımayan hizmetçi, o eve geldiğinde ona kim olduğunu sorar, ve eve girmesine izin vermez. Onunla savaşa tutuşur ve savaşta Ganeş’in başını keser. Efsanenin gerisi ise aynıdır. Şiva gelir ve oğlunun kafasını yanlışlıkla kesen hizmetçisini ormana gönderir.......”</em> </p><p></p><p>Bir fil kafası, geniş bir karın ve dört koldan oluşan Ganesh heykelleri, pek çok Hindu tapınağında ve tüm adanmış kişilerin evlerindeki sunaklarda mevcuttur; bu heykel, Tanrı’yı “tüm engelleri ortadan kaldıran” olarak ifade eder. Bilgelik-bilgi bu özgün baş tarafından sembolize edilir. Ganesh’in geniş karnı her şeyin Tanrı’nın içinde olduğunu hatırlatır. Yukarıya kalkmış olan kutsayan el, <em>“korkma”</em> diye işaret eder. Diğer üç el bir şeyler tutar. Tatlı, saf yemek sunan el sağlık ve refah sunar. Bir diğer eldeki lotus çiçeği kendini düşünmemenin kalitelerini ve niyetin saflığını temsil eder. En son eldeki küçük balta ise kişinin gerçek doğasının ve Tanrı ile olan ilişkisinin farkındalığını engelleyen hayali kişilik duyularının ve alt seviyedeki arzuların kesilip atılmasını simgeler.[28]</p><p></p><p>Ganeşa Hinduizm dininin koruyucusu ve bekçisi olarak kabul edilir, Hindu olmak isteyen kişi, ilk önce Ganeşa'ya ibadet etmeli kendisini ve samimiyetini ona kabul ettirmelidir, bütün Hindulara göre Ganeşa'ya ibadet etmeden onun <em>"dostluğunu"</em> kazanmadan Hindu olmak mümkün değildir.Her türlü Hindu duasında ilk önce Ganeşa'ya dua edilir, bu küçük dua Hint besmelesidir: <em>"Aum Sri Ganapataye namah"</em> veya <em>"Aum Sri Ganeşa namah"</em>.</p><p></p><p>21 Eylül 1995'te dünyanın her yerindeki Hindu tapınaklarında, Hindular'ın <em>"süt mucizesi"</em> (Milk miracle) olduğuna inandıkları ve milyonlarca kişinin 24 saat içinde defalarca tanık olduğu söylenilen bir olay meydana gelmiştir, <em>"Washington Post"</em>, <em>"New York Times"</em>, <em>"Financial Times"</em>, <em>"Guardian"</em>gibi dünyaca ünlü gazeteler ve <em>"CNN"</em>, <em>"BBC"</em> gibi kanallar da bu mucize olduğuna inanılan olayı haber yapmışlardır. 24 Eylül 1995'te bir Hindu tapınağından gelen bir haber bütün Hinduları ayağa kaldırır. Bir tapınakta, bir rahip bir kaşık ile sembolik olarak Ganeşa'ya içirmeye çalıştığı sütün kaybolduğunu fark eder. Hemen ardından bu haber duyulur ve daha şaşırtıcısı bütün Kuzey Hindistan'daki Ganeşa figürlerinin sütü içtiği gözlenir. Bu olay tarihe <em>"süt mucizesi"</em> olarak geçmiştir. Daha sonra bu olayın gerçek olmadığı anlaşılmıştır. Olayın aslı Ganeşa figürünün yapıldığı maddeden kaynaklandığı ve bu yüzden verilen sütün kaybolduğu anlaşılmıştır. Zaten olaydan birkaç gün sonra maddenin fazla süt emmesinden dolayı Ganeşa parçalanmış ve olayın aslı anlaşılmıştır.</p><p></p><p><img src="http://2.bp.blogspot.com/-wR39V2NoCcI/XPwezWG65zI/AAAAAAAAjMA/DL4ux7EO-EEBJbACfVe1g0GzOxtsl-_jwCK4BGAYYCw/s1600/ganga.jpg" alt="Ganeş" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Sentinus, post: 824271, member: 115946"] [SIZE=4][B]Ganeşa (Ganeş)[/B][/SIZE] Ganeşa, Hindu'ların fil başlı tanrısıdır.[26] Hinduizm'deki en tanınmış ve saygı duyulan Tanrı temsillerinden birisidir. Şiva ve Parvati'nin ilk doğan oğludur. Bharati, Riddhi("bilgi" anlamına gelir) ve Siddhi'nin ("mükemmeliyet") eşidir. Marathi, Malayalam ve Kannada'da Vinayaka, Tamil'de Vinayagar ve Telugu'da Vinayakudu olarak da anılır. Hindu inanç ve efsanelerine göre fil başlı olan Ganeş’in kafasının bu şekle gelmesinin 2 değişik hikayesi vardır. Bunlardan en tanınmışı şöyledir: [I]“Kendisi de bir tanrıça olan Badra-Kali, oğlu Ganeş’i ilk gördüğünde onu daha güzel yapmak ister ve o keskin bakışıyla çocuğunun kafasını daha güzel yapmak yerine iyice küçültür. Ama Ganeş’in kafasını eski haline getirmek ancak babası Şiva’nın yapabileceği bir iştir. Bu talihsiz olayı gören Şiva, geleceğin meşhur idolu için en iyisini yapmak ister, hizmetçilerine ormana gitmelerini, ilk karşılaştıkları uyuyan canlının başını kesip getirmelerini ister. Ormanda yoğun bir aramaya çıkan hizmetçiler bir an önce efendilerinin isteğini yerine getirmeye çalıştı. Efsane bu ya hizmetçilerin karşısına ilk olarak uyuyan bir fil çıktı. Tereddüde düşen hizmetçiler efendilerinin dediğini yapmak zorunda idiler, ve filin başını kesip Şiva’ya getirdiler. Bu başı alan Şiva onu biraz güzelleştirip oğlunun boynuna yerleştirdi. Ganeş artık kocaman bir burun, iki kulak, 4 el ve devasa bir göbeğe sahipti.”[/I] Böylece Ganeş, güç, kudret ve üstünlüğün sembolü olarak yol, cadde, okul, işyeri, ev, araba ve bir Hindu’nun bulunduğu her yerde en çok saygı gösterilen idol olma özelliğine kavuşmuştur. Aynı efsanenin benzer bir versiyonunda Şiva öfkeye kapılıp çocuğunun başını keser, sonra da üzülerek yerine oturtmaya kalkışır. Fakat çocuğun başı bulunamadığı için civarında bulunan ilk canlının başını kesip takarlar. Bu canlı bir fildir. Bu nedenle Ganeşa'ya bugüne kadar fil kafalı bir tanrı olarak tapınılır. Ganeş’in fil başını almasının ikinci hikayesinde tek fark ise şöyledir: [I]”Ganeş’in başını annesinin değil de hizmetçilerinin kestiği söylenir. Badra-Kali ile Şiva evden bir süre için ayrılırlar. Ganeş’i tanımayan hizmetçi, o eve geldiğinde ona kim olduğunu sorar, ve eve girmesine izin vermez. Onunla savaşa tutuşur ve savaşta Ganeş’in başını keser. Efsanenin gerisi ise aynıdır. Şiva gelir ve oğlunun kafasını yanlışlıkla kesen hizmetçisini ormana gönderir.......”[/I] Bir fil kafası, geniş bir karın ve dört koldan oluşan Ganesh heykelleri, pek çok Hindu tapınağında ve tüm adanmış kişilerin evlerindeki sunaklarda mevcuttur; bu heykel, Tanrı’yı “tüm engelleri ortadan kaldıran” olarak ifade eder. Bilgelik-bilgi bu özgün baş tarafından sembolize edilir. Ganesh’in geniş karnı her şeyin Tanrı’nın içinde olduğunu hatırlatır. Yukarıya kalkmış olan kutsayan el, [I]“korkma”[/I] diye işaret eder. Diğer üç el bir şeyler tutar. Tatlı, saf yemek sunan el sağlık ve refah sunar. Bir diğer eldeki lotus çiçeği kendini düşünmemenin kalitelerini ve niyetin saflığını temsil eder. En son eldeki küçük balta ise kişinin gerçek doğasının ve Tanrı ile olan ilişkisinin farkındalığını engelleyen hayali kişilik duyularının ve alt seviyedeki arzuların kesilip atılmasını simgeler.[28] Ganeşa Hinduizm dininin koruyucusu ve bekçisi olarak kabul edilir, Hindu olmak isteyen kişi, ilk önce Ganeşa'ya ibadet etmeli kendisini ve samimiyetini ona kabul ettirmelidir, bütün Hindulara göre Ganeşa'ya ibadet etmeden onun [I]"dostluğunu"[/I] kazanmadan Hindu olmak mümkün değildir.Her türlü Hindu duasında ilk önce Ganeşa'ya dua edilir, bu küçük dua Hint besmelesidir: [I]"Aum Sri Ganapataye namah"[/I] veya [I]"Aum Sri Ganeşa namah"[/I]. 21 Eylül 1995'te dünyanın her yerindeki Hindu tapınaklarında, Hindular'ın [I]"süt mucizesi"[/I] (Milk miracle) olduğuna inandıkları ve milyonlarca kişinin 24 saat içinde defalarca tanık olduğu söylenilen bir olay meydana gelmiştir, [I]"Washington Post"[/I], [I]"New York Times"[/I], [I]"Financial Times"[/I], [I]"Guardian"[/I]gibi dünyaca ünlü gazeteler ve [I]"CNN"[/I], [I]"BBC"[/I] gibi kanallar da bu mucize olduğuna inanılan olayı haber yapmışlardır. 24 Eylül 1995'te bir Hindu tapınağından gelen bir haber bütün Hinduları ayağa kaldırır. Bir tapınakta, bir rahip bir kaşık ile sembolik olarak Ganeşa'ya içirmeye çalıştığı sütün kaybolduğunu fark eder. Hemen ardından bu haber duyulur ve daha şaşırtıcısı bütün Kuzey Hindistan'daki Ganeşa figürlerinin sütü içtiği gözlenir. Bu olay tarihe [I]"süt mucizesi"[/I] olarak geçmiştir. Daha sonra bu olayın gerçek olmadığı anlaşılmıştır. Olayın aslı Ganeşa figürünün yapıldığı maddeden kaynaklandığı ve bu yüzden verilen sütün kaybolduğu anlaşılmıştır. Zaten olaydan birkaç gün sonra maddenin fazla süt emmesinden dolayı Ganeşa parçalanmış ve olayın aslı anlaşılmıştır. [IMG alt="Ganeş"]http://2.bp.blogspot.com/-wR39V2NoCcI/XPwezWG65zI/AAAAAAAAjMA/DL4ux7EO-EEBJbACfVe1g0GzOxtsl-_jwCK4BGAYYCw/s1600/ganga.jpg[/IMG] [/QUOTE]
Alıntıları ekle...
İsim
Spam kontrolü
Atatürk'ün doğduğu şehir?
Cevapla
Forumlar
Tarih
Dünya Tarihi
Dinler Tarihi
Başlıca Hint Tanrı ve Tanrıçaları (1. Bölüm)
Top