Avrupa tarihi Avrupa kıtasında yaşayan insanların tarihin başlangıcından günümüze kadar gelen tarihini kapsar. Avrupa kıtasında M.Ö. 35.000 yılına kadar uzanan bir insan varlığı saptanmışsa da M.Ö. 700 yıllarında Antik Yunanistan'da Homer'in yazdığı İlyada destanı Avrupa kıtasında kayda geçmiş ilk yazılı belgeler arasındadır. Gene aynı yüzyılda kurulmuş olan Roma Krallığı da Batı Avrupa'da kayda geçmiş ilk uygarlıklar arasındadır. Antik Yunanistan ve Antik Roma uygarlıkları 4. yüzyıl'da çökmüş, aynı yüzyılda Hristiyanlık dini Avrupa kıtasında söz sahibi olmuştur.
İlk Çağ (5. yüzyıl öncesi)
Yunanların M.Ö. 3000 yıllarında kitleler hâlinde Balkan Yarımadası'nın güneyine göç ettikleri inanılır. [1] M.Ö. 23. ve 17. yüzyıllar Proto-Grek dönem olarak adlandırılır. M.Ö. 1600'den 1100'e kadar olan dönem, Homeros'un epiklerinde masallaştırdığı Truva'ya karşı savaşan Kral Agememnon'un başında olduğu Miken Yunan Çağı'dır. M.Ö. 1100'den M.Ö. 8. yüzyıla olan hiçbir yazılı eserin günümüze ulaşmadığı ve sadece yetersiz arkeolojik kalıntıların bulunduğu Karanlık Çağ olarak adlandırılır. Heredot'un Tarihler, Pausanias'ın Yunanistan'ın Tanımı, Diodorus'un Biblioteca ve Jerome'nin Kranikon adlı eserleri bu dönemle ilgili bazı kısa bilgiler ve dönemin kralları hakkında bilgi verir. Antik Yunan Çağı'nın çoğu zaman M.Ö. 323 yılında ölen Büyük İskender'in hükümdarlığının başlaması ile sona erdiği kabul edilir. Büyük İskender dönemine Helenistik Çağ adı da verilir.
Antik Roma ise M.Ö. 9. yüzyılda İtalya Yarımadası'nda kurulan Roma şehir devletinden doğarak tüm Akdeniz'i çevreleyen muazzam bir imparatorluk haline gelen medeniyetin adıdır. Yaklaşık 12 yüzyıl boyunca varlığını sürdürmüş olan Roma uygarlığı bir monarşiden oligarşi ve cumhuriyetin bileşimi bir demokrasiye ve daha sonra da otokratik bir imparatorluğa dönüşmüştür. Fetih ve asimilasyon yollarıyla Batı Avrupa ve Akdeniz'i çevreleyen bölgede egemen olmuştur.
Bununla birlikte Roma İmparatorluğu zaman içinde düşüşe geçmiş ve çökmüştür. Hispanya, Galya ve İtalya'yı içine alan batı imparatorluğu 5. yüzyılda bağımsız krallıklara bölündü. Batı imparatorluğunun 476 yılında sona ermesi Roma'nın yıkılışı ve Orta Çağ'ın başlangıç tarihi kabul edilir. Öte yandan İstanbul'dan yönetilen doğu imparatorluğu, 1453 yılına kadar varlığını sürdürmüştür.
Heredot
Roma İmparatorluğu
Orta Çağ (5.-15. yüzyıl arası)
Orta Çağın ilk dönemi
Roma'yı yağmalayan Vandallar
Roma İmparatorluğu 364 yılında Doğu ve Batı olarak ikiye bölününce gücünü önemli ölçüde yitirdi. İmparatorluk sınırları dışında yaşayan Gotlar, Vandallar, Lombardlar, Franklar, Jütler ve Saksonlar gibi çoğu Germen kökenli "barbar" kavimler Roma İmparatorluğu’na saldırmaya başladılar. Hun saldırıları karşısında Tuna Irmağı’nın güneyine inen Vizigotlar 410 yılında Alarik'in önderliğinde Roma'yı ele geçirdiler. Gotların batı kolu olan Vizigotlar, daha sonra İspanya'ya yerleşerek burada güçlü bir krallık kurdular.
Başka bir Germen halkı olan Vandallar da komutanları Genserik'in önderliğinde, 455'te Roma'yı ele geçirip yağmaladılar. barbar halklardan sayılan Franklar da batıya doğru ilerleyerek, Fransa'nın içlerine kadar girdiler. Jütler ve Saksonlar ise, o dönemde Roma’nın eyaleti olan İngiltere'ye akınlar düzenlediler.
Barbar kavimlerden Ostrogotlar (Doğu Gotlar) da Roma topraklarını istila ettiler ve İtalya'da bir krallık kurdular. Ancak bu krallığın ömrü uzun olmadı ve 60 yıl sonra ortadan kalktı. "Barbar" akınları sırasında İtalya’da kalıcı bir yönetim oluşamadı. Bizans İmparatoru Jüstinyen, bu siyasal boşluktan yararlanarak İtalya'yı da imparatorluk topraklarına kattı. Jüstinianos'un 565'te ölümünden sonra, bu kez Lombardlar İtalya'yı istila ettiler.
814 yılında Avrupa
6. yüzyılda Germen kökenli barbar kavimlerden biri olan Franklar Hristiyanlığı kabul ettiler ve günümüzdeki Almanya, Fransa, Belçika, Hollanda, İsviçre ve İtalya'nın kuzeyini kapsayan toprakları ellerine geçirerek Frank İmparatorluğu'nu kurdular. Günümüzdeki Fransa'nın adı Germen bir ırk olan Frankların kurduğu bu imparatorluğa dayanmaktadır.
Şarlman
768 yılında Frankların başına geçen Şarlman bu imparatorluğun sınırlarını en yüksek boyutlarına ulaştırdı. 25 Aralık 800 tarihinde Vatikan'daki San Pietro Bazilikası'nda Papa II. Leon Şarlman'ı imparator ilan ederek 5. yüzyılda yıkılmış olan Roma İmparatorluğu'nun varisi sayılmasını sağladı. O zamana kadar Roma İmparatoru ünvanını taşıyan tek hükümdarlar olan Bizanslılar 812 yılında Şarlman'ın imparatorluk ünvanını istemeyerek kabullenmek zorunda kaldılar. Şarlman'ın 814 yılındaki ölümünden sonra Frank İmparatorluğu zayıfladı. 10. yüzyılın ortalarında Germen hükümdarlarından I. Otto, Şarlman'ın hüküm sürdüğü toprakların çoğunu ele geçirerek Kutsal Roma Germen İmparatorluğu'nu kurdu. 962 yılında Papa XII. Ioannes I. Otto'ya Roma imparatoru sıfatını verdi.
Bizans İmparatoriçesi Teodora
Bizans İmparatorluğu, Roma İmparatorluğu'nun 395'te Doğu ve Batı olarak ikiye ayrılmasıyla ortaya çıktı. Başkenti Roma olan Batı Roma İmparatorluğu 5. yüzyılda Germen kabilelerince yıkıldı. Merkezi Konstantinopolis (bugünkü İstanbul) olan ve Doğu Roma İmparatorluğu da denen Bizans İmparatorluğu ise, bin yılı aşkın süre varlığını sürdürdü. Bizans'ın ortaya çıkışı, Roma İmparatoru I. Constantinus'un başkenti, Roma'dan bugünkü İstanbul'a taşımasıyla da yakından ilişkilidir.
Bizans İmparatorluğu 7. ve 8. yüzyıllarda doğuda Müslüman ve Pers ordularının saldırısına uğrarken, batıda Slavların tehdidi altında kaldı. 610'da, Bizans tahtını ele geçiren Herakleios (Herakleius), Perslerin saldırılarını durdurdu ve başkentin savunmasını güçlendirdi. Tuna Irmağı'nı geçerek Bizans topraklarına inen Avarlar'ı da yendi. Bu dönemde Araplar İslam dinini yaymak için fetihlere girişmişlerdi. Arap orduları 632'de Suriye ve Filistin'i ele geçirdiler. İskenderiye'nin teslim olmasından sonra Araplar, 642'de Mısır’ın tamamını denetim altına aldılar. 674-678 yılları arasında Araplar birçok kez Konstantinopolis'i kuşattılarsa da ele geçiremediler.
Bizans İmparatorluğu 867-1056 yılları arasında imparatorluğu yöneten Makedonya hanedanı döneminde altın çağını yaşadı. Makedonya hanedanının kurucusu I. Basileios (867-886), daha önce yitirilmiş olan Anadolu'daki toprakları yeniden imparatorluk sınırlarına kattı. I. Basileios ve ardılı VI. Leon (886-912) dönemlerinde, imparatorluğun hukuk sistemi yeniden düzenlendi. II. Nikephoros Phokas (963-969), Girit ve Kıbrıs'ı yeniden imparatorluğa kattı, Suriye ve Balkanlar'da yeni topraklar ele geçirdi.
Elhamra sarayı
Başkenti Şam'da bulunan Emevi Devleti daha İslamiyetin ilk yüzyılı olan 7. yüzyılda Kuzey Afrika'nın tümünü eline geçirmişti. 8. yüzyılın başında Emevi Devleti'nin Kuzey Afrika'daki valisi olan Musa Bin Nusayr, Emevi Halifesi Velid Bin Abdülmelik'in desteğiyle bir Berberi kumandan olan Tarık Bin Ziyad'ı Cebelitarık Boğazı'nı geçerek İber Yarımadası'na gönderdi. O zamanlar İber Yarımadası Germen kökenliVizigotların elindeydi ve başkentleri Toledo kentinde bulunuyordu. Tarık Bin Ziyad Vizigot kralı Rodrigo'yu ağır bir yenilgiye uğrattı. Vizigot krallığı parçalandı ve bütün İber yarımadası kısa bir süre içinde Müslümanların eline geçti.
749'da Emevilerin yıkılmasıyla Şam'dan kaçan Prens Abdurrahman, 755'te İber yarımadasına geçti. 756'da bir devlet kurdu ve kendisi de emir oldu. 929'da III. Abdurrahman halifeliğini îlân etti. 1031'de halîfenin otoritesi sarsıldı, ülke emirliklere bölündü. 1031'de Âli beytten olan Hammûdiler hilâfeti devam ettirmek istediler. 1086'da Abbâdi hanedanından İşbiliye Meliki, Kuzey Afrika Murâbıtlar İmparatorluğundan yardım istedi. Oradan gelen kuvvetlere 13 Endülüs meliki de katıldı. Zeleka muharebesinde Hıristiyan orduları imha edilerek, İspanya'da Müslüman hâkimiyetinin ömrü uzadı.
1147'de Muvahhidler, Murâbıtları ortadan kaldırdı. Hıristiyanlarla da savaştılar. 1187'de Selahaddin Eyyubi, Kudüs'ü alınca Papa mukaddes savaş îlân etti.1236'da Benî Ahmer, Benî Hud aleyhine Kastil Kralıyla anlaşınca Kurtuba Hıristiyanların eline geçti. 1232'de kurulan Benî Ahmer devleti (Gırnata emirliği) Hıristiyanlarla anlaşarak ayakta durmaya çalıştı. 1469'da Sultan Ebû Hasan'ın oğlu Muhammed, annesinin teşvikiyle isyan edip babasını tahtan indirdi. Uzun süre baba ve oğul arasında taht kavgaları devam etti. Bu durumdan yararlanan Hristiyanlar 1490'da Gırnata'yı kuşatarak yağma ettiler. Sonunda 1492'de Muhammed, Ferdinand'a teslim oldu ve İspanya'da Endülüs devleti ortadan kalktı.
Orta Çağın orta dönemi
Haçlı Seferleri
11. yüzyıla gelindiğinde Türkler Müslümanlığı kabul ederek batıya göç etmeğe başlamışlar, Büyük Selçuklu Devleti'ni kurarak Orta Doğu'nun büyük bir bölümünü ele geçirmişlerdi. O döneme kadar İslam dünyasıyla büyük çaplı bir çatışmaya girmemiş olan Avrupalılar 1071 yılında Bizanslıların Malazgirt Savaşı'nda uğradıkları yenilgi üzerine büyük bir telaşa düştüler. Anadolu'nun kapıları Türklere açılmış Türkler İstanbul'un yakınlarına kadar ilerleyerek İznik'te Anadolu Selçuklu Devleti'ni kurmuşlardı. Bizans imparatoru I. Aleksios Komnenos Papa II. Urbanus'tan Türklere karşı yardım istedi. Böylece zaten Kudüs'teki Hristiyanlığın kutsal topraklarının Müslümanların kontrolü olmasından hoşnut olmayan Avrupalılar arasında haçlı seferi düşüncesi oluştu. Papa II. Urbanus 18 Kasım-28 Kasım 1095 tarihleri arasında Fransa'nın Clermont kentinde bir kurultay toplayarak Avrupa'nın liderlerini Müslümanlarla savaşa çağırdı. Bu çağrıya cevap veren ordular 1097 yılında ilk defa Anadolu'ya girerek Birinci Haçlı seferini başlattılar.
Birinci Haçlı seferi Avrupalılar açısından çok başarılı oldu. Avrupalıların bu saldırısına hazırlıksız yakalanan Müslümanlar Avrupalıların Anadolu'da ilerlemesini engelleyemediler. Anadolu Selçuklu hükümdarı I. Kılıçarslan İznik'i haçlılara vermek zorunda kaldı. Aynı yılın Temmuz ayında Eskişehir yakınlarındaki Dorileon Savaşı'nda haçlılara yenildi. Ekim ayında haçlılar Antakya'yı kuşattılar. 1 seneye yakın süren bir kuşatma sonunda Antakya haçlıların eline geçti. 1099 yılında haçlılar Kudüs'ü kuşattılar. 15 Temmuz'da Kudüs düştü. Haçlılar Kudüs'ün tüm halkını kılıçtan geçirdiler. Birinci Haçlı seferi sonucunda Haçlılar Orta Doğu'nun çeşitli kentlerinde irili ufaklı haçlı devletleri kurdular.
Birinci Haçlı seferinden sonra 10'a yakın haçlı seferi yapıldı. Ancak bunlardan hiçbiri başarılı olamadı. Orta Doğu'da güç kazanan çeşitli Müslüman devletler zamanla haçlı devletlerini birer birer ele geçirdiler. 1187 yılında Selahaddin Eyyubi'nin Kudüs'ü haçlılardan geri alması büyük bir dönüm noktası oldu. 13. yüzyılın sonlarına gelindiğinde haçlıların Orta Doğu'daki varlığı sona ermişti. 14. yüzyıldan itibaren Avrupalıların Müslümanlara karşı saldırılarını Osmanlı Devleti göğüslemeye başlayacaktı.
Orta Çağın sonları
1299 yılında Bilecik yakınlarındaki Söğüt kasabasında kurulan Osmanlı Devleti hem Bizanslıları hem de Anadolu'daki diğer beylileri yenerek güçlenmiş 1365 yılında Edirne'yi başkent yapmıştı. İstanbul kenti zamanla dört bir yandan Osmanlılar tarafından çevrildi ve Bizans Devleti Osmanlı toprakları ortasında bir ada haline geldi. İstanbul'un fethi nihayet 29 Mayıs 1453'te gerçekleşti. Şehri günlerdir kuşatan Osmanlı ordusu şimdi İstanbul olarak bilinen, o zamanki adıyla Konstantinopolis şehrini Fatih Sultan Mehmet'in komutanlığında ele geçirdi. Bu fetihten sonra Osmanlı Devleti İmparatorluk haline geldi. Henüz 21 yaşında olan Sultan II. Mehmed, Fatih unvanını da alarak Fatih Sultan Mehmed olarak anılmaya başlandı. Tarihteki en önemli devletlerden olan Doğu Roma İmparatorluğu böylelikle sona ermiş oldu.
İstanbul'un Fethi
İlk Çağ (5. yüzyıl öncesi)
Yunanların M.Ö. 3000 yıllarında kitleler hâlinde Balkan Yarımadası'nın güneyine göç ettikleri inanılır. [1] M.Ö. 23. ve 17. yüzyıllar Proto-Grek dönem olarak adlandırılır. M.Ö. 1600'den 1100'e kadar olan dönem, Homeros'un epiklerinde masallaştırdığı Truva'ya karşı savaşan Kral Agememnon'un başında olduğu Miken Yunan Çağı'dır. M.Ö. 1100'den M.Ö. 8. yüzyıla olan hiçbir yazılı eserin günümüze ulaşmadığı ve sadece yetersiz arkeolojik kalıntıların bulunduğu Karanlık Çağ olarak adlandırılır. Heredot'un Tarihler, Pausanias'ın Yunanistan'ın Tanımı, Diodorus'un Biblioteca ve Jerome'nin Kranikon adlı eserleri bu dönemle ilgili bazı kısa bilgiler ve dönemin kralları hakkında bilgi verir. Antik Yunan Çağı'nın çoğu zaman M.Ö. 323 yılında ölen Büyük İskender'in hükümdarlığının başlaması ile sona erdiği kabul edilir. Büyük İskender dönemine Helenistik Çağ adı da verilir.
Antik Roma ise M.Ö. 9. yüzyılda İtalya Yarımadası'nda kurulan Roma şehir devletinden doğarak tüm Akdeniz'i çevreleyen muazzam bir imparatorluk haline gelen medeniyetin adıdır. Yaklaşık 12 yüzyıl boyunca varlığını sürdürmüş olan Roma uygarlığı bir monarşiden oligarşi ve cumhuriyetin bileşimi bir demokrasiye ve daha sonra da otokratik bir imparatorluğa dönüşmüştür. Fetih ve asimilasyon yollarıyla Batı Avrupa ve Akdeniz'i çevreleyen bölgede egemen olmuştur.
Bununla birlikte Roma İmparatorluğu zaman içinde düşüşe geçmiş ve çökmüştür. Hispanya, Galya ve İtalya'yı içine alan batı imparatorluğu 5. yüzyılda bağımsız krallıklara bölündü. Batı imparatorluğunun 476 yılında sona ermesi Roma'nın yıkılışı ve Orta Çağ'ın başlangıç tarihi kabul edilir. Öte yandan İstanbul'dan yönetilen doğu imparatorluğu, 1453 yılına kadar varlığını sürdürmüştür.
Heredot
Roma İmparatorluğu
Orta Çağ (5.-15. yüzyıl arası)
Orta Çağın ilk dönemi
Roma'yı yağmalayan Vandallar
Roma İmparatorluğu 364 yılında Doğu ve Batı olarak ikiye bölününce gücünü önemli ölçüde yitirdi. İmparatorluk sınırları dışında yaşayan Gotlar, Vandallar, Lombardlar, Franklar, Jütler ve Saksonlar gibi çoğu Germen kökenli "barbar" kavimler Roma İmparatorluğu’na saldırmaya başladılar. Hun saldırıları karşısında Tuna Irmağı’nın güneyine inen Vizigotlar 410 yılında Alarik'in önderliğinde Roma'yı ele geçirdiler. Gotların batı kolu olan Vizigotlar, daha sonra İspanya'ya yerleşerek burada güçlü bir krallık kurdular.
Başka bir Germen halkı olan Vandallar da komutanları Genserik'in önderliğinde, 455'te Roma'yı ele geçirip yağmaladılar. barbar halklardan sayılan Franklar da batıya doğru ilerleyerek, Fransa'nın içlerine kadar girdiler. Jütler ve Saksonlar ise, o dönemde Roma’nın eyaleti olan İngiltere'ye akınlar düzenlediler.
Barbar kavimlerden Ostrogotlar (Doğu Gotlar) da Roma topraklarını istila ettiler ve İtalya'da bir krallık kurdular. Ancak bu krallığın ömrü uzun olmadı ve 60 yıl sonra ortadan kalktı. "Barbar" akınları sırasında İtalya’da kalıcı bir yönetim oluşamadı. Bizans İmparatoru Jüstinyen, bu siyasal boşluktan yararlanarak İtalya'yı da imparatorluk topraklarına kattı. Jüstinianos'un 565'te ölümünden sonra, bu kez Lombardlar İtalya'yı istila ettiler.
814 yılında Avrupa
6. yüzyılda Germen kökenli barbar kavimlerden biri olan Franklar Hristiyanlığı kabul ettiler ve günümüzdeki Almanya, Fransa, Belçika, Hollanda, İsviçre ve İtalya'nın kuzeyini kapsayan toprakları ellerine geçirerek Frank İmparatorluğu'nu kurdular. Günümüzdeki Fransa'nın adı Germen bir ırk olan Frankların kurduğu bu imparatorluğa dayanmaktadır.
Şarlman
768 yılında Frankların başına geçen Şarlman bu imparatorluğun sınırlarını en yüksek boyutlarına ulaştırdı. 25 Aralık 800 tarihinde Vatikan'daki San Pietro Bazilikası'nda Papa II. Leon Şarlman'ı imparator ilan ederek 5. yüzyılda yıkılmış olan Roma İmparatorluğu'nun varisi sayılmasını sağladı. O zamana kadar Roma İmparatoru ünvanını taşıyan tek hükümdarlar olan Bizanslılar 812 yılında Şarlman'ın imparatorluk ünvanını istemeyerek kabullenmek zorunda kaldılar. Şarlman'ın 814 yılındaki ölümünden sonra Frank İmparatorluğu zayıfladı. 10. yüzyılın ortalarında Germen hükümdarlarından I. Otto, Şarlman'ın hüküm sürdüğü toprakların çoğunu ele geçirerek Kutsal Roma Germen İmparatorluğu'nu kurdu. 962 yılında Papa XII. Ioannes I. Otto'ya Roma imparatoru sıfatını verdi.
Bizans İmparatoriçesi Teodora
Bizans İmparatorluğu, Roma İmparatorluğu'nun 395'te Doğu ve Batı olarak ikiye ayrılmasıyla ortaya çıktı. Başkenti Roma olan Batı Roma İmparatorluğu 5. yüzyılda Germen kabilelerince yıkıldı. Merkezi Konstantinopolis (bugünkü İstanbul) olan ve Doğu Roma İmparatorluğu da denen Bizans İmparatorluğu ise, bin yılı aşkın süre varlığını sürdürdü. Bizans'ın ortaya çıkışı, Roma İmparatoru I. Constantinus'un başkenti, Roma'dan bugünkü İstanbul'a taşımasıyla da yakından ilişkilidir.
Bizans İmparatorluğu 7. ve 8. yüzyıllarda doğuda Müslüman ve Pers ordularının saldırısına uğrarken, batıda Slavların tehdidi altında kaldı. 610'da, Bizans tahtını ele geçiren Herakleios (Herakleius), Perslerin saldırılarını durdurdu ve başkentin savunmasını güçlendirdi. Tuna Irmağı'nı geçerek Bizans topraklarına inen Avarlar'ı da yendi. Bu dönemde Araplar İslam dinini yaymak için fetihlere girişmişlerdi. Arap orduları 632'de Suriye ve Filistin'i ele geçirdiler. İskenderiye'nin teslim olmasından sonra Araplar, 642'de Mısır’ın tamamını denetim altına aldılar. 674-678 yılları arasında Araplar birçok kez Konstantinopolis'i kuşattılarsa da ele geçiremediler.
Bizans İmparatorluğu 867-1056 yılları arasında imparatorluğu yöneten Makedonya hanedanı döneminde altın çağını yaşadı. Makedonya hanedanının kurucusu I. Basileios (867-886), daha önce yitirilmiş olan Anadolu'daki toprakları yeniden imparatorluk sınırlarına kattı. I. Basileios ve ardılı VI. Leon (886-912) dönemlerinde, imparatorluğun hukuk sistemi yeniden düzenlendi. II. Nikephoros Phokas (963-969), Girit ve Kıbrıs'ı yeniden imparatorluğa kattı, Suriye ve Balkanlar'da yeni topraklar ele geçirdi.
Elhamra sarayı
Başkenti Şam'da bulunan Emevi Devleti daha İslamiyetin ilk yüzyılı olan 7. yüzyılda Kuzey Afrika'nın tümünü eline geçirmişti. 8. yüzyılın başında Emevi Devleti'nin Kuzey Afrika'daki valisi olan Musa Bin Nusayr, Emevi Halifesi Velid Bin Abdülmelik'in desteğiyle bir Berberi kumandan olan Tarık Bin Ziyad'ı Cebelitarık Boğazı'nı geçerek İber Yarımadası'na gönderdi. O zamanlar İber Yarımadası Germen kökenliVizigotların elindeydi ve başkentleri Toledo kentinde bulunuyordu. Tarık Bin Ziyad Vizigot kralı Rodrigo'yu ağır bir yenilgiye uğrattı. Vizigot krallığı parçalandı ve bütün İber yarımadası kısa bir süre içinde Müslümanların eline geçti.
749'da Emevilerin yıkılmasıyla Şam'dan kaçan Prens Abdurrahman, 755'te İber yarımadasına geçti. 756'da bir devlet kurdu ve kendisi de emir oldu. 929'da III. Abdurrahman halifeliğini îlân etti. 1031'de halîfenin otoritesi sarsıldı, ülke emirliklere bölündü. 1031'de Âli beytten olan Hammûdiler hilâfeti devam ettirmek istediler. 1086'da Abbâdi hanedanından İşbiliye Meliki, Kuzey Afrika Murâbıtlar İmparatorluğundan yardım istedi. Oradan gelen kuvvetlere 13 Endülüs meliki de katıldı. Zeleka muharebesinde Hıristiyan orduları imha edilerek, İspanya'da Müslüman hâkimiyetinin ömrü uzadı.
1147'de Muvahhidler, Murâbıtları ortadan kaldırdı. Hıristiyanlarla da savaştılar. 1187'de Selahaddin Eyyubi, Kudüs'ü alınca Papa mukaddes savaş îlân etti.1236'da Benî Ahmer, Benî Hud aleyhine Kastil Kralıyla anlaşınca Kurtuba Hıristiyanların eline geçti. 1232'de kurulan Benî Ahmer devleti (Gırnata emirliği) Hıristiyanlarla anlaşarak ayakta durmaya çalıştı. 1469'da Sultan Ebû Hasan'ın oğlu Muhammed, annesinin teşvikiyle isyan edip babasını tahtan indirdi. Uzun süre baba ve oğul arasında taht kavgaları devam etti. Bu durumdan yararlanan Hristiyanlar 1490'da Gırnata'yı kuşatarak yağma ettiler. Sonunda 1492'de Muhammed, Ferdinand'a teslim oldu ve İspanya'da Endülüs devleti ortadan kalktı.
Orta Çağın orta dönemi
Haçlı Seferleri
11. yüzyıla gelindiğinde Türkler Müslümanlığı kabul ederek batıya göç etmeğe başlamışlar, Büyük Selçuklu Devleti'ni kurarak Orta Doğu'nun büyük bir bölümünü ele geçirmişlerdi. O döneme kadar İslam dünyasıyla büyük çaplı bir çatışmaya girmemiş olan Avrupalılar 1071 yılında Bizanslıların Malazgirt Savaşı'nda uğradıkları yenilgi üzerine büyük bir telaşa düştüler. Anadolu'nun kapıları Türklere açılmış Türkler İstanbul'un yakınlarına kadar ilerleyerek İznik'te Anadolu Selçuklu Devleti'ni kurmuşlardı. Bizans imparatoru I. Aleksios Komnenos Papa II. Urbanus'tan Türklere karşı yardım istedi. Böylece zaten Kudüs'teki Hristiyanlığın kutsal topraklarının Müslümanların kontrolü olmasından hoşnut olmayan Avrupalılar arasında haçlı seferi düşüncesi oluştu. Papa II. Urbanus 18 Kasım-28 Kasım 1095 tarihleri arasında Fransa'nın Clermont kentinde bir kurultay toplayarak Avrupa'nın liderlerini Müslümanlarla savaşa çağırdı. Bu çağrıya cevap veren ordular 1097 yılında ilk defa Anadolu'ya girerek Birinci Haçlı seferini başlattılar.
Birinci Haçlı seferi Avrupalılar açısından çok başarılı oldu. Avrupalıların bu saldırısına hazırlıksız yakalanan Müslümanlar Avrupalıların Anadolu'da ilerlemesini engelleyemediler. Anadolu Selçuklu hükümdarı I. Kılıçarslan İznik'i haçlılara vermek zorunda kaldı. Aynı yılın Temmuz ayında Eskişehir yakınlarındaki Dorileon Savaşı'nda haçlılara yenildi. Ekim ayında haçlılar Antakya'yı kuşattılar. 1 seneye yakın süren bir kuşatma sonunda Antakya haçlıların eline geçti. 1099 yılında haçlılar Kudüs'ü kuşattılar. 15 Temmuz'da Kudüs düştü. Haçlılar Kudüs'ün tüm halkını kılıçtan geçirdiler. Birinci Haçlı seferi sonucunda Haçlılar Orta Doğu'nun çeşitli kentlerinde irili ufaklı haçlı devletleri kurdular.
Birinci Haçlı seferinden sonra 10'a yakın haçlı seferi yapıldı. Ancak bunlardan hiçbiri başarılı olamadı. Orta Doğu'da güç kazanan çeşitli Müslüman devletler zamanla haçlı devletlerini birer birer ele geçirdiler. 1187 yılında Selahaddin Eyyubi'nin Kudüs'ü haçlılardan geri alması büyük bir dönüm noktası oldu. 13. yüzyılın sonlarına gelindiğinde haçlıların Orta Doğu'daki varlığı sona ermişti. 14. yüzyıldan itibaren Avrupalıların Müslümanlara karşı saldırılarını Osmanlı Devleti göğüslemeye başlayacaktı.
Orta Çağın sonları
1299 yılında Bilecik yakınlarındaki Söğüt kasabasında kurulan Osmanlı Devleti hem Bizanslıları hem de Anadolu'daki diğer beylileri yenerek güçlenmiş 1365 yılında Edirne'yi başkent yapmıştı. İstanbul kenti zamanla dört bir yandan Osmanlılar tarafından çevrildi ve Bizans Devleti Osmanlı toprakları ortasında bir ada haline geldi. İstanbul'un fethi nihayet 29 Mayıs 1453'te gerçekleşti. Şehri günlerdir kuşatan Osmanlı ordusu şimdi İstanbul olarak bilinen, o zamanki adıyla Konstantinopolis şehrini Fatih Sultan Mehmet'in komutanlığında ele geçirdi. Bu fetihten sonra Osmanlı Devleti İmparatorluk haline geldi. Henüz 21 yaşında olan Sultan II. Mehmed, Fatih unvanını da alarak Fatih Sultan Mehmed olarak anılmaya başlandı. Tarihteki en önemli devletlerden olan Doğu Roma İmparatorluğu böylelikle sona ermiş oldu.
İstanbul'un Fethi