Forumlar
Yeni Mesajlar
CerezExtra
EĞLENCE ↓
Şans Kurabiyesi
Renk Falınız
ÇerezRADYO
Sevgiliye Özel
ÇerezDERGİ
Hızlı Okuma Testleri
Pratik Çözümler
Yeniler
Yeni Mesajlar
Yeni ürünler
Yeni kaynaklar
Son Aktiviteler
İndir
En son incelemeler
Dükkan
Giriş
Kayıt
Yeniler
Yeni Mesajlar
Menu
Giriş
Kayıt
Uygulamayı yükle
Yükle
Forumlar
Mustafa Kemal ATATÜRK
Hayatı
Atatürk’ün Okuduğu Okullar
JavaScript devre dışı bırakıldı. Daha iyi bir deneyim için, devam etmeden önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
You are using an out of date browser. It may not display this or other websites correctly.
You should upgrade or use an
alternative browser
.
Konuya cevap yaz
Mesaj
<blockquote data-quote="wien06" data-source="post: 161061" data-attributes="member: 4383"><p><strong>Mustafa Kemal, ilk defa, geleneksel ve basit bir öğretim yapan mahalle mektebinde öğrenimine başlamış, birkaç gün sonra buradan ayrılıp Şemsi Efendinin yeni yöntemlere göre öğretim yapan okuluna gitmiştir. O, ilk gittiği ve geleneksel usullerin uygulandığı mahalle mektebini sevmemiştir. Yıllar sonra, subay olarak Selanik’te bulunduğu sırada her iki okulu da ziyaret etmiş, ilk gittiği mahalle mektebinin kapısında kocaman bir kilit görünce, “kapanması isabet olmuş” demiştir.</strong></p><p><strong></strong></p><p><strong>Şemsi Efendinin yeni pedagoji yöntemlerine göre eğitim öğretim yapan ilkokulunda ve daha sonraki askerî okullarda ise Mustafa Kemal çok iyi yetişmiştir. O, özellikle Şemsi Efendinin okulunda, yeni yöntemlerin ve hecelemede yenilik yapılarak sesleri ve kelimeleri okuma yöntemine geçilmesinin öğrencileri güçlüklerden kurtardığını görmüş, O’nda yıllar sonra alfabe değişikliği fikri ve uygulamasında kanımca bunun da etkisi olmuştur.</strong></p><p><strong></strong></p><p><strong>Mustafa Kemal, ilkokuldan sonra önce Selânikte Mülkî (Sivil) Rüştiye’ye girmiş, burada Matematik öğretmeni ve müdür yardımcısı Hüseyin Efendi O’nu haksız yere dövmüş, vücudunu kan içinde bırakmıştır. Olay, bir disiplinsizlik olayı idi ve Mustafa Kemal’in suçu yoktu. Annesi Zübeyde Hanım, “o senin hocandır, dövebilir” diye teselli etmeye çalışmasına rağmen Mustafa Kemal haksız yere öğretmeninden bile dayak yemeyi hazmedemiyordu. O, öğrencilerin, insanların dayağa maruz kalmasını insanlık haysiyet ve onuruna yediremiyordu. Nitekim bu olaydan sonra o okuldan ayrılıp Askerî Rüştiye’ye kaydoldu.</strong></p><p><strong></strong></p><p><strong>Bütün bu acı-tatlı tecrübelerden, gözlemler ve incelemelerden sonra Atatürk Temmuz 1921’de Ankara’da toplanan Maarif Kongresi’de, öğretmenlerimizin önünde, Türk eğitim tarihinin en önemli teşhislerinden birini yapmıştır:</strong></p><p><strong></strong></p><p><strong>“Şimdiye kadar takip olunan tahsil ve terbiye usullerinin, milletimizin gerileme tarihinde en mühim bir âmil (etkili sebep) olduğu kanaatindeyim.”</strong></p><p></p><p></p><p><span style="font-size: 12px">KAYNAK: <strong>Prof. Dr. Yahya Akyüz </strong></span></p><p><span style="font-size: 12px">ATATÜRK ARAŞTIRMA MERKEZİ DERGİSİ, Sayı 10, Cilt IV, Kasım 1987</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="wien06, post: 161061, member: 4383"] [B]Mustafa Kemal, ilk defa, geleneksel ve basit bir öğretim yapan mahalle mektebinde öğrenimine başlamış, birkaç gün sonra buradan ayrılıp Şemsi Efendinin yeni yöntemlere göre öğretim yapan okuluna gitmiştir. O, ilk gittiği ve geleneksel usullerin uygulandığı mahalle mektebini sevmemiştir. Yıllar sonra, subay olarak Selanik’te bulunduğu sırada her iki okulu da ziyaret etmiş, ilk gittiği mahalle mektebinin kapısında kocaman bir kilit görünce, “kapanması isabet olmuş” demiştir. Şemsi Efendinin yeni pedagoji yöntemlerine göre eğitim öğretim yapan ilkokulunda ve daha sonraki askerî okullarda ise Mustafa Kemal çok iyi yetişmiştir. O, özellikle Şemsi Efendinin okulunda, yeni yöntemlerin ve hecelemede yenilik yapılarak sesleri ve kelimeleri okuma yöntemine geçilmesinin öğrencileri güçlüklerden kurtardığını görmüş, O’nda yıllar sonra alfabe değişikliği fikri ve uygulamasında kanımca bunun da etkisi olmuştur. Mustafa Kemal, ilkokuldan sonra önce Selânikte Mülkî (Sivil) Rüştiye’ye girmiş, burada Matematik öğretmeni ve müdür yardımcısı Hüseyin Efendi O’nu haksız yere dövmüş, vücudunu kan içinde bırakmıştır. Olay, bir disiplinsizlik olayı idi ve Mustafa Kemal’in suçu yoktu. Annesi Zübeyde Hanım, “o senin hocandır, dövebilir” diye teselli etmeye çalışmasına rağmen Mustafa Kemal haksız yere öğretmeninden bile dayak yemeyi hazmedemiyordu. O, öğrencilerin, insanların dayağa maruz kalmasını insanlık haysiyet ve onuruna yediremiyordu. Nitekim bu olaydan sonra o okuldan ayrılıp Askerî Rüştiye’ye kaydoldu. Bütün bu acı-tatlı tecrübelerden, gözlemler ve incelemelerden sonra Atatürk Temmuz 1921’de Ankara’da toplanan Maarif Kongresi’de, öğretmenlerimizin önünde, Türk eğitim tarihinin en önemli teşhislerinden birini yapmıştır: “Şimdiye kadar takip olunan tahsil ve terbiye usullerinin, milletimizin gerileme tarihinde en mühim bir âmil (etkili sebep) olduğu kanaatindeyim.”[/B] [SIZE=3]KAYNAK: [B]Prof. Dr. Yahya Akyüz [/B] ATATÜRK ARAŞTIRMA MERKEZİ DERGİSİ, Sayı 10, Cilt IV, Kasım 1987 [/SIZE] [/QUOTE]
Alıntıları ekle...
İsim
Spam kontrolü
Sarı kırmızı renkleri ile ünlü futbol takımımız?
Cevapla
Forumlar
Mustafa Kemal ATATÜRK
Hayatı
Atatürk’ün Okuduğu Okullar
Top