Asılan bir t.c. Başbakanının ve türkiye'nin dramı.

kısacaben

Katılımcı
Menderes olayı, bu güne kadar dünyada benzeri olmayan bir vakadır. Bu vaka, politikaya, kolay bir işmiş gibi giren kişilere tam bir ders ve uyarı niteliğindedir.Ama keşke tüm bu ibret verici olaylar hiç olmasaydı...

Bu kişinin çağın ötesinde bir kültürü var.Büyük varlık sahibi, düşmana karşı çete kuracak kadar vatansever, asaletli bir Türk soyundan geliyor. Siyasete soyunuyor ve CHP milletvekili oluyor. Ama bir grup arkadaşı ile birlikte . İnönü'nün gölgesinde kalmak istemeyip ayrı bir parti kuruyorlar. Amerikanvari seçim propagandaları ile henüz ikinci seçimde iktidar oluyorlar. Kısa sürede, ülkeyi başka bir emperyalist ülkeye iki kuruş yardım alacağız diye adeta teslim ediyorlar.ABD kan dökmeden, üsleri ile, en modern silahları ile ve askerleri ile ülkenin 6 ayrı bölgesine gelip yerleşiyor. Genç TC ni tek mermi sıkmadan bir kaç imza ve bir kaç dolar ile teslim alıyorlar...

Ülke, bu sorumsuzluğa tepki olarak protestolarla, yürüyüşlerle, siyasi söylevlerle iyice karışınca Türk ordusu Menderes hükümetine istifa uyarısı yapıyor.Ancak DP liler hiç oralı olmayıp uyarıya aldırmıyorlar.

Ordunun içinde bir grup subay ihtilal yapıyor ve millete yalan vaatlerde bulunarak da olsa, yasal yoldan iktidara gelmiş bir Cumhuriyet başbakanını, vatana ihanetle suçlayarak ve özel yargılayarak asıyorlar...

Burada anlatmak istediğimiz, bu kişinin suçsuzluğu değil. Mahkeme veya ihtilali yapanlar öyle layık görmüşler ve asmışlar. O konu zaten bu sayfanın tamamını oluşturuyor. Onun yorumunu millet yapar.Anlatmak istediğimiz şu ki, bu kişi siyasete girerek, ülkeyi yönetmek hırsı ve arzusu ile, 10 yıl gibi çok kısa bir süre içinde olması imkansız bir seri olaylara giriyor ve hem mucuze bir şekilde küllerinden doğan genç ve bağımsız bir ülkenin bağımsızlığını bitiriyor, hem de kendi başını yiyebiliyor... İşte siyasete girmek isteyenleri düşündürecek bir uyarıdır, ibrettir Menderes olayı.Siyaset çok riskli ve çok sorumluluk isteyen bir uğraştır. Siyasette, suyun akış yönü her an değişebiliyor... O koltukta oturmak, evdeki koltukta oturmaya benzemiyor...

10 yıllık DP Hükümetinin başında Başbakanlık yapan bir devlet adamının iktidar koltuğundan alınarak idam edilmesi ve o dönemdeki siyasi gelişmeler sadece Adnan Menderes'in değil bir yerde Türkiye'nin de dramı olmuştur.Bu nedenle bu yazımızda Adnan Menderes, DP ve 27 Mayıs 1960 olayını daha yalın, tarafsız bir yaklaşımla ve gerçekçi olarak yüzlerce yayından derleyip özetleyerek burada sergiledik. Sayfa, o günleri gün gün yaşamış olan bizlerin görüş ve yorumları yanında geniş bir literatüre de dayalıdır. Asıl görüş ve yorum ise elbette sizlerindir. Biz dostuz. Dost acı söyler ama doğruyu söyler.

Yukarıda özetlediğimiz bu ilginç ve korkunç olayın detaylarını, tarihi gerçekler ışığında aşağıda veriyoruz.

İKTİDAR KOLTUĞUNDAN İDAM SEHPASINA GİDEN ACI YOLDA ADNAN MENDERES...

Ne oldum dememeli, ne olacağım demeli... İktidarda kalmak uğruna her şey feda edilmemeli...

ADNAN MENDERES KİMDİ?

1945 den önce CHP milletvekili idi. Tek parti vardı ve o da CHP idi. Seçimlerde yurttaşlar parti kavgası yapmıyorlardı. Ortada büyük paralar ve planlar dönmüyordu. CHP den aday olanlardan en güvendiklerinin oy pusulalarını sandığa atıyorlar ve tek partili bir demokrasi (!) işliyordu. Ülkenin %15 inin okur yazar olduğu bir dönemde elbette çok partili demokrasi olacak değildi.Aslında cahil insanların oy kullanmamaları gerekir.Ülkelerin başına ne kötü olaylar gelmişse bu kesimin oylarından gelmiştir. Art niyetli insanlar bu kültürsüz kesimi çabuk kandırabiliyorlar ve emellerine kavuşup devleti yiyip bitiriyorlar...Bu dün de böyleydi bu gün de böyle..İktidara gelenlerin fazla oy aldığı bölgelere bakarsanız durumu anlarsınız...

Tek parti döneminde parti değil adam seçiliyordu.Kim bize hizmet getirebilir, onun pusulası sandığa atılıyordu.Liderlik suntası yoktu o zaman. Milletvekillerini çeşitli adaylar arasından tek tek seçmenler seçiyorlardı.
İşte Adnan Menderes'i de Aydın halkı bu şekilde milletvekili seçmişlerdi.

Genç Cumhuriyetimiz tam kurumlaşmadan, halkımız uluslaşmadan Batı’nın zorlamasıyla ve Menderes grubunun İsmet İnönü'yü tahrik eden eleştirileri sonucu ülkenin çok partili hayata geçmesi, Türkiye’nin gerileme ve bölünme sürecinin başlangıcı olmuştur.Ülkenin sadece %15 i okur yazar ve dünyadan bihaber iken kurnazca ve planlı şekilde yapılan girişimlerle ülkede birdenbire 20 den fazla siyasi parti kurulmuş ve her kafadan ayrı sesler çıkmaya başlamıştı.Her parti başkanı bir kurtarıcı gibi nutuk atıyordu.Millet şaşkındı.Ama para gücü ile kim daha iyi propaganda yaptı ve milleti olması imkansız vaatlerle kim daha iyi kandırabildi ise cahil millet elbette ona oy verecek ve onlar iktidara gelecekti...
 
Top