Sir Alexander Fleming (1881 - 1955), antibiyotik işlevli cisim lizozomu keşfetti; ayrıca bir antibiyotik olan ve Penicillium notatum isimli mantardan üretilen penisilini buldu, bu icadıyla Nobel ödülü kazandı
Fleming Lochfield, İskoçya doğumludur. Kilmarnock’taki akademide iki yıl bulundu ve ardından Birinci Dünya Savaşı çıkana dek Londra’daki St. Mary’s Hospital’da hizmet verdi. Savaş esnasında cephelerde bulundu. Cephelerdeki hizmeti sırasında askerlerin enfeksiyonlar sonucu korkunç ölümlerine şahit olmuştu, savaşın bitiminden sonra St. Mary’s Hospital’a geri döndü ve çalışmalarını antiseptikler üzerinde yoğunlaştırdı.
Fleming her iki keşfini de 1920li yıllarda rastlantılar sonucu yapmıştır. İlki olan lizozom, Fleming’in içinde bir bakteri ağı olan kapların içine hapşırması sonucu bulundu. Birkaç gün sonra fark etti ki mukusla temas eden bölgedeki bakteriler ölmüştü.
Fleming’in laboratuarı her zaman dağınık olurdu, fakat 1928 yılının Eylül’ünde bu durum bir avantaja dönüştü, labotatuarın dört bir yanına dağılmış türlü deneyleri bir düzene sokmaya çalışıyordu. Sıraya koyarken her birini dikkatle inceliyordu ki ilginç bir mantar kolonisi keşfetti, mantarlar Staphylococcus aureus bakterisi tarafından sarılmış kaplarda yetişmişlerdi. Fakat dikkatle incelendiğinde görünecekti ki bu mantarlar, zararlı olmaya potansiyeli olan bakterileri yıkıyordu, bunun anlamı mantarın zararlı hücreleri yok ettiğiydi. Bunun önemini hemen kavradı ve bir yıl sonra (1929da) Penisilin adını verdiği keşfi hakkında bir makale yayınladı.
Fleming genellikle bahçe toprağı ile çalışırdı, bu da bir kimyager için zor bir işti, çünkü bahçe toprağını analiz etmek, elemek ve içinde doğru mantarları yetiştirmek uzun ve zahmetli bir süreçti. Fleming buluşunu buradan daha ileriye taşımadı. Buluşun bu günkü haline gelmesi iki farklı bilim adamına kalmıştı, Howard Florey ve Ernst Boris Chain, penisilininin geliştirilip etkili bir hale getirilmesini sağladılar. Bu çalışmaları sayesinde İkinci Dünya Savaşı ve sonrasında pek çok insanın yaşamı kurtuldu.
Fleming gerçekleştirdikleri sebebiyle 1944 yılında şövalyelik unvanını aldı.. Fleming, Florey, ve Chain, 1945Nobel Fizyoloji ve Tıp Ödülünü paylaştılar. Fakat İkinci Dünya Savaşında milyonların hayatını kurtarmış olmak Fleming için çok daha büyük bir onur olacaktı.
Fleming, Michael H. Hart'ın kaleme aldığı “List of the Most Influential Figures in History” (En Etkin 100 - Sabah Kitapları, 1994) isimli eserde 43üncü sırada yer aldı Fleming, ressam James McNeil Whistler’ın daveti sonucu 1891de kurulmuş ve her daldan sanatkarı bünyesinde kabul eden Chelsea Sanat Kulübünün de üyelerindendir. Fleming mikrop boyamalarıyla kulübe kabul edilmiştir, çünkü bakteriler görünmezdir ama Fleming onları parlak renklere boyayarak görünür kıldı ve bu yöntem bugün bile laboratuarlarda kullanılmaktadır.
Fleming, 11 Mart1955 yılında 73 yaşındayken kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi. Londra’daki St.Paul Katedralindeki anıtmezarına bir milli kahramancasına gömülmüştür. Buluşuyla modern tıbbın antibiyotiklere bakışını değiştirmiş, milyonların yaşamını kurtarmıştır.
Fleming Lochfield, İskoçya doğumludur. Kilmarnock’taki akademide iki yıl bulundu ve ardından Birinci Dünya Savaşı çıkana dek Londra’daki St. Mary’s Hospital’da hizmet verdi. Savaş esnasında cephelerde bulundu. Cephelerdeki hizmeti sırasında askerlerin enfeksiyonlar sonucu korkunç ölümlerine şahit olmuştu, savaşın bitiminden sonra St. Mary’s Hospital’a geri döndü ve çalışmalarını antiseptikler üzerinde yoğunlaştırdı.
Fleming her iki keşfini de 1920li yıllarda rastlantılar sonucu yapmıştır. İlki olan lizozom, Fleming’in içinde bir bakteri ağı olan kapların içine hapşırması sonucu bulundu. Birkaç gün sonra fark etti ki mukusla temas eden bölgedeki bakteriler ölmüştü.
Fleming’in laboratuarı her zaman dağınık olurdu, fakat 1928 yılının Eylül’ünde bu durum bir avantaja dönüştü, labotatuarın dört bir yanına dağılmış türlü deneyleri bir düzene sokmaya çalışıyordu. Sıraya koyarken her birini dikkatle inceliyordu ki ilginç bir mantar kolonisi keşfetti, mantarlar Staphylococcus aureus bakterisi tarafından sarılmış kaplarda yetişmişlerdi. Fakat dikkatle incelendiğinde görünecekti ki bu mantarlar, zararlı olmaya potansiyeli olan bakterileri yıkıyordu, bunun anlamı mantarın zararlı hücreleri yok ettiğiydi. Bunun önemini hemen kavradı ve bir yıl sonra (1929da) Penisilin adını verdiği keşfi hakkında bir makale yayınladı.
Fleming genellikle bahçe toprağı ile çalışırdı, bu da bir kimyager için zor bir işti, çünkü bahçe toprağını analiz etmek, elemek ve içinde doğru mantarları yetiştirmek uzun ve zahmetli bir süreçti. Fleming buluşunu buradan daha ileriye taşımadı. Buluşun bu günkü haline gelmesi iki farklı bilim adamına kalmıştı, Howard Florey ve Ernst Boris Chain, penisilininin geliştirilip etkili bir hale getirilmesini sağladılar. Bu çalışmaları sayesinde İkinci Dünya Savaşı ve sonrasında pek çok insanın yaşamı kurtuldu.
Fleming gerçekleştirdikleri sebebiyle 1944 yılında şövalyelik unvanını aldı.. Fleming, Florey, ve Chain, 1945Nobel Fizyoloji ve Tıp Ödülünü paylaştılar. Fakat İkinci Dünya Savaşında milyonların hayatını kurtarmış olmak Fleming için çok daha büyük bir onur olacaktı.
Fleming, Michael H. Hart'ın kaleme aldığı “List of the Most Influential Figures in History” (En Etkin 100 - Sabah Kitapları, 1994) isimli eserde 43üncü sırada yer aldı Fleming, ressam James McNeil Whistler’ın daveti sonucu 1891de kurulmuş ve her daldan sanatkarı bünyesinde kabul eden Chelsea Sanat Kulübünün de üyelerindendir. Fleming mikrop boyamalarıyla kulübe kabul edilmiştir, çünkü bakteriler görünmezdir ama Fleming onları parlak renklere boyayarak görünür kıldı ve bu yöntem bugün bile laboratuarlarda kullanılmaktadır.
Fleming, 11 Mart1955 yılında 73 yaşındayken kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi. Londra’daki St.Paul Katedralindeki anıtmezarına bir milli kahramancasına gömülmüştür. Buluşuyla modern tıbbın antibiyotiklere bakışını değiştirmiş, milyonların yaşamını kurtarmıştır.