Afakı sönmüş, beden buz kesmiş, yalnızken…

MustafaCİLASUN

Özel Üye
Özel üye
Sala verilmeye başlamıştı şerefelerden
Bir hasretin feryadı gibi derinlerdendi
Ruh iştiyaka geçip, kalp rikkat halinde
Beden her yönüyle vecdin inhisarındaydı


Peki, müezzin efendi neler söylüyordu
Niçin selatü selam getirmeye adanmıştı
Cuma’nın o kutsiyetinden mi olmalıydı
Neden bu gün diğer günlerden farklıydı


Hangi suali sorsam bin hüzün başlıyordu
Her bir nefes ne çok farklı düşünüyordu
Rivayetleri hikâye etmeye gayret ederken
Muhakeme etmekten, imtina ediyorlardı


Garip bir, his hissiyatımı kuşatmıştı aniden
Ne sahranın, nede ummanın şehri kabilken
Her lahzada musalla taşında bekler can iken
İşitmeyen, hissetmeyen kalp taşımak ar iken


Orada sukut etmiş naşa temaşa ettim birden
Ne umut, ne heves, ne heva yanında yokken
Afakı sönmüş, beden buz kesmiş, yalnızken
Cemaat hak telaşında adet üzere tanımazken


Ya Rab, sen bilirsin, sahip ve mağfiret edensin
Rahman, rahimsin kulun zafiyetlerini bilensin
Aczi yet bizimle, nefs her an tetikte hata bizde
İrade bahşettin, azim, şevki ihsan ettin bizlere


Mustafa CİLASUN
 
Top