Ön Türk Kültürü-Proto-Tunguz Kültürü

Suskun

V.I.P
V.I.P


uEb2f.jpg

Ön Türk Kültürü - Proto-Tunguz Kültürü

Bu kültürün merkezi bugünkü Hopei (Pekin’in bulunduğu eyalet), Shantung ve Güney Mançurya’dır. Kuzeydoğu kültürü de denilen bu kültürü meydana getiren insanlar, herhalde bugünkü Tunguzların ataları ve galiba bugünkü eski Sibirya kabilelerinde bulunan bir elemanın karışmasından meydana gelmiş olanlardı. Bu kabileler özellikle avcı idiler ve biraz da iptidaî ziraatla meşgul olmuşlardır.

Bazı esaslı şekiller ihtiva eden kaba ve kalın çanak ve çömlek de yapmışlardır. Bu şekiller, sonraki Çin çanak çömlekçiliğinde uzun zaman muhafaza edilmiştir (meselâ üç ayaklı denilen şekil). Özellikle bu kültür için domuz beslemek tipik olmuştur. Türkler domuza, tonguz, donguz ve dolayısıyla şimdi de domuz demektedirler. Bu sebeple Tung-hu ile Tunguz ve Tonguz, aralarında bir ilgi olması muhtemeldir.

Sığır yetiştiriciliği birkaç boyda mevcuttur. Ancak çift sürmek için sığırdan istifade edilmemiştir. Bazı boylarda at bulunmakla birlikte binmek için kullanılmamıştır. Evleri, toprak içine kazılan bir çukurun üstü tahtalarla kapatılarak yapılmıştır. Üstten açılan bir delikten merdivenle içeriye girilmektedir. Moğol veya Türk tesiriyle kullanılmaya başlanmış arabaları da mevcuttur. Kışın domuz yağıyla vücutlarını yağlamışlar, yazın ise çıplak bir vaziyette gezmişlerdir.

Dolikosefal mongoloidler genellikle Tunguzların tunguzlar ataları olarak kabul edilmişlerdir. Antropolojik buluntulara göre, Asya Hun Devleti’nin doğu kısımları, Tunguzlar tarafından idare ediliyordu. Bu da tarihî hadiseleri teyit eden bir durumdur. T’ung-hu veya Tunguzlar, Mo-tun’dan önce, Gobi çölüne ve belki de Tula ve Orhon kıyılarına kadar yayılmışlardı.

Bu grupta toplanan kabile ve kavimler aynı kültür esası üzerine temerküz eder. Yabancı tesirinin pek az olduğu görülür. Kaynaklardan anlaşıldığına göre bu grup milattan önce 10.yüzyıldan beri malûmdur. Oturdukları yerler Şark, Mançurya ve Kora şimaline civar olan yerlerdir. Şimale doğru yayıldıkları yerler belli değildir.

Su-şın (proto-Tunguz, b.n.) kültürünün hususiyetleri şunlardır:

İktisat şekli:
Avcılık ve ziraat, buğday, arpa, kenevir ekimiyle iştigal. Bunlarla birlikte ehemmiyetli miktarda domuz yetiştirme, az miktarda at ve sığır bulundurma.

Sosyal kuruluşu: Kabile reisliği, fakat büyük miktarda bir kütle reisliği yoktur. Evlenmeden önce kızların hürriyeti.

Din: Şamanizm

Ölü kültü: Gömme, mezar üzerine bir koruma evi inşası.

Maddi kültür: Yer altı evleri, yaz için kısmen direk evler. Ocak bulunmadığı taktirde pişirme aleti olarak üç ayaklar. Yaylar ve taş oklar. Ekseriyetle kemikten zırhlar. Maden bulunmaz. Sidikle yıkanma. Vücuda içyağı sürme, deriden elbise, nadiren kumaştan. Mükemmel deniz seyrüseferi.

(W.Eberhard, Çin’in Şimal Komşuları, s.44)





cengiz-han-2.jpg
Kuzey kültürü de denilen bu kültür özelliklerine göre iki gruba ayrılmıştır. Dung-hu kavimleri, Güney Mançurya ve İç Moğolistan’ın Jehol eyaleti civarında oturan ve bazen daha fazla genişleyen kavimler grubudur. Göçebe olup, çiftçilikle çok az ilgilenmişler ve kısmen de avcılık yapmışlardır. At ve sığır en önemli av hayvanları olmakla birlikte, sığır daha önemlidir. Aile yapılarında ana egemenliği görülmektedir.

Shih-weiler, bugünkü Moğolistan’da oturan, zamanla büyük sahalara yayılan ve Dung-hu grubu ile yakın akraba olan eski Moğol kültürüne mensup kavimlerin bir parçasını oluşturmaktadırlar. Kuzeydekiler avcı, güneydekiler çobandırlar. Çoğu göçebedir, çiftçilik yapanlar da olmuştur. Sığır ve at beslemişlerdir. Domuz besleme de yaygındır. Tamamen olmamakla birlikte ana eğemenliği izleri görülmektedir.

Dung-hular Tunguz, Shih-weiler ise Türk tesirinde kalmışlardır. Shih-wei kavimlerini asıl eski Moğollar, Dung-hu kavimlerini de kuvvetli surette Tunguz tesiri altında kalmış eski Moğollar olarak düşünebiliriz.

Proto-Moğolların başlangıçta ekonomileri avcılığa dayanıyordu. Sonradan batı komşuları Hunların tesiri ile hayvan yetiştirici ve çoban olmuşlardır. Ev hayvanları arasında da sığır, birinci derecede öneme sahip olmuştur. Bu kültürü taşıyanlar, sonraki Moğol kabileleri, yani Proto-Moğollardır. Antropolojik bakımdan, Tunguzlar gibi, Moğol ırkına mensupturlar.

Bu gruptaki kavimlerin de hakikaten kendi içine kapanmış bir kültüre sahip oldukları görülür. Böyle olmakla beraber yine bir defa Hiyung-nu, sonra da Su-şın kültürüyle temasları çoktur. Dunğ-huları Tunguzlar’dan addetmek ve bunları Su-şınlarla birleştirmek doğru olamaz, fakat bunlar daha çok Su-şın kültürü tesirinde olan eski Moğollar’dan (Poroto-Moğol) addolunabildiği gibi kendilerine Şı-veğ adı veren bunların akrabaları, Su-şın kültüründen daha az fakat Hiyung-nu kültüründen çok müteessir bulunmaktadır.

Ekonomik şekilleri: Ufak mikyasta ziraat ile seyyar şekilde hayvan yetiştirirler, atları da vardır.

Sosyal kuruluş: Ana egemenliği, iç güveyilik, umumiyetle klana tesadüf edilmez. Kız kaçırma suretiyle evlenme. Devlet teşkilatının verilen malumata göre Hiyung-nularınkine benzediği görülür.

Din: Gök kültü, güneş kültü, yıldız kültü, bahar bayramı.

Ölü kültü: Ölüleri gömme, köpek ve atın ruh kılavuzu olarak birlikte gömülmesi.

Maddi kültür: Çadırlar, yün kumaştan ve kürkten elbise. Madenden kemer tokaları, kısa kesilmiş saç, boynuzdan yay, kımız içme.


(W.Eberhard, Çin’in Şimal Komşuları, S.52-53)​
 
Top