Okumanızı Tavsiye Ederim :)

EsRaRenGiz

.
Özel üye
YJdEsMH.jpg


Mevlana ve Hacı Bektaş Veli

Bir adamcagiz kötü yoldan para kazanip bununla
kendisine bir inek alir.
Neden sonra, yaptiklarindan pisman olur ve hiç olmazsa
iyi birsey yapmis

olmak için bunu Haci Bektas Veli'nin dergahina kurban
olarak bagislamak ister.

O zamanlar dergahlar ayni zamanda aşevi islevi
görüyordu.

Durumu Haci Bektas Veli'ye anlatir ve Haci Bektas Veli
helal degildir diye bu kurbani geri çevirir.

Bunun üzerine adam mevlevi dergahina gider ve ayni
durumu Mevlana'ya anlatir Mevlana ise bu hediyeyi
kabul eder.

Adam ayni seyi Haci bektas Veli'ye de anlattigini ama
onun bunu kabul etmemis oldugunu söyler ve Mevlana'ya
bunun sebebini sorar.

Mevlana şöyle der:
Biz bir karga isek Haci Bektas Veli bir sahin
gibidir. Oyle her lese konmaz.

O yüzden senin bu hediyeni biz kabul ederiz ama o
kabul etmeyebilir.

Adam üsenmez kalkar Haci Bektas dergahi'na gider ve
Haci Bektas Veli'ye,
Mevlana'nin kurbani kabul ettigini söyleyip bunun
sebebini bir de Haci Bektas Veli'ye sorar.

Haci Bektas da söyle der:
- Bizim gönlümüz bir su birikintisi ise Mevlana'nin
gönlü okyanus gibidir.

Bu yüzden, bir damlayla bizim gönlümüz kirlenebilir
ama onun engin gönlü kirlenmez.
Bu sebepten dolayi o senin hediyeni kabul etmistir.


İnsanların birbirlerine duydukları saygı ve sevgi,
yürekten gelen doğal tevazu sadece hikâyelerde kalmış
olabilir mi?
 
Top