Forumlar
Yeni Mesajlar
CerezExtra
EĞLENCE ↓
Şans Kurabiyesi
Renk Falınız
ÇerezRADYO
Sevgiliye Özel
ÇerezDERGİ
Hızlı Okuma Testleri
Pratik Çözümler
Yeniler
Yeni Mesajlar
Yeni ürünler
Yeni kaynaklar
Son Aktiviteler
İndir
En son incelemeler
Dükkan
Giriş
Kayıt
Yeniler
Yeni Mesajlar
Menu
Giriş
Kayıt
Uygulamayı yükle
Yükle
Forumlar
Tarih
Genel Türk Tarihi
Oğuz (Türk) Boyları
JavaScript devre dışı bırakıldı. Daha iyi bir deneyim için, devam etmeden önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
You are using an out of date browser. It may not display this or other websites correctly.
You should upgrade or use an
alternative browser
.
Konuya cevap yaz
Mesaj
<blockquote data-quote="Suskun" data-source="post: 313967" data-attributes="member: 21093"><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue"><p style="text-align: center"><strong><u><span style="font-size: 15px"><span style="color: red"><u>ÇEPNİLER</u></span></span></u></strong></p></span></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue"><img src="http://www.bayrambeykoyu.com/wp-content/uploads/2008/09/aknclar2.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></p></span></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue"></p></span></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue"></p></span></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue"><span style="color: red"><strong><u><span style="font-size: 15px">OĞUZ HAN ve OĞULLARI</span></u></strong></span></p></span></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue"></p></span></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue"><img src="http://www.bayrambeykoyu.com/wp-content/uploads/2008/09/ouz-han-ve-oullari.png" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></p></span></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue"><img src="http://www.bayrambeykoyu.com/wp-content/uploads/2008/09/windowslivewriterepnler-fa7asema-3.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></p></span></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue"></p></span></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue"><span style="color: red"><strong><u>AÇIKLAMA:</u></strong></span></p><p><span style="color: red">Oğuz Han’ın 6 oğlu vardır. Her oğlunun da 4 oğlu vardır. Oğuz Han’ın 24 torunundan ise 24 Oğuz boyu meydana gelmiştir. Bu boyların her birinin ayrı adı ve ünvanı vardır. Bütün dünyaya yayılan Oğuzlar bu 24 boya dayanmaktadır. Bozok sağ kolu, Üçok sol kolu temsil eder.</span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue">Selçuklu Devleti’nin 1040 yılında Horasan’da kurulması ve daha sonra Selçuklu Hükümdarı Alp Arslan’ın 1071 yılında Malazgirt savaşının kazanmasından sonra Anadolu kapıları Türklere açılmış ve batıya doğru göç eden Türkler Anadolu’da yurt edinmeye başlamışlardır. Yerleştikleri her yere Türkçe ad veren bu Türkmen boyları en yoğun olarak Antalya-Eskişehir Bölgesi (30,000 çadır), Kastamonu Bölgesi (100,000 çadır), İçel Bölgesi, Malatya-Maraş Bölgesi, Kuzey Suriye, Doğu ve Güneydoğu Bölgelerinde yurt tutmuşlardır. Bizim konumuz olan Çepniler ise Sinop bölgesine yerleşmişlerdir.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue">Tarihi kayıtlardan Karadeniz Çepnilerin bu bölgeye ne zaman geldiklerini tam olarak öğrenememekle birlikte 13.yy da bu bölgeye hâkim olduklarını ve Trabzon Rum Devleti hükümdarı Giorgi’yi mağlup edebilecek kadar da güçlü olduklarını biliyoruz.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue">Moğolların Anadolu’yu istilası ile ortaya çıkan bunalımlardan istifade etmek isteyen Giorgi, Karadeniz ticareti için çok büyük önem taşıyan bir limana sahip olan Sinop’u almak istemiş ve bir donanma ile 1277′de Sinop’a saldırmışsa da, kendisini gemilerle denizde karşılayan (Türkân-ı Çepni) Çepni Türkleri tarafından mağlup edilerek geri püskürtülmüştür.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue">Düzenli bir orduya karşı kazandıkları bu zafer, Çepnilerin o dönemde hem kalabalık hem de teşkilatlı bir topluluk olduklarının bir göstergesidir. Bu Çepnilerin Sinop bölgesine yerleştikleriyle ilgili herhangi bir delil yoktur ama bu dönemle ilgili belgelerden Türklerin sürekli olarak doğuya doğru ilerledikleri anlaşılmaktadır.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue">Trabzon Rum İmparatorluğun saray tarihçisi Panaretos’a göre İmparator Giorgi (1260-1280) hükümdarlığının 14. yılında yani 1280 yılında Toresion dağında Türkmenler’e tuzak düşmüştür. Panaretos, 2. Jean’ın 1297 yılında öldüğünü, onun zamanında Türklerin Halibia (Ünye yöresi) yöresini ellerine geçirdiklerini söyledikten sonra Trabzon dolaylarına kadar uzanan büyük bir istilâ hareketlerinde bulunduklarını yazar. Öyle ki çok yerler gayr-i meskûn bir duruma gelmiştir. Yukarıda da söylendiği gibi, bu Türkler veya onların çoğu büyük bir ihtimalle Çepniler ve başlarındakiler de Bayram Bey ailesidir.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue">İmparator 2.Aleksios (1297-1330) 1301 Eylül’ünde Giresun‘a gelip oradaki Türk beylerinden Küçük Ağa’yı ağır bir yeniliye uğratmıştır. Yine Panaretos da Bayram Bey‘in bir pazarı ele geçirdiği bildiriliyor. Bu, Ordu vilayetini fetheden ve orada beylik kuran (Bayramlu Beyliği) Bayram Bey‘e dair ilk haberdir. Bu esnada batı ucundaki Türkmenler de geniş çapta fetihlere girişmişlerdir. Bayram Bey 1332 yılında da çok sayıda asker ile Hamsi köye gelmiş ise de ağır kayıplar vererek geri dönmüştür.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue">1356 yılında imparator ve müverrih Panaretos batıya giderek noeli Giresun’da geçirmişler ve Yasun Burnu’nda “Epifani” kutlanmış ve orada 18 Türk öldürüldükten sonra geriye dönülmüştü. Ertesi yıl (1357) Bayram Bey‘in oğlu Hacı Emir Bey kalabalık bir asker ile Maçka yöresine kadar gelerek orayı yağma ve talan ettikten sonra geri dönmüştür.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue">Bu ilerleme sırasında Çepnilerin Ordu bölgesine yerleştikleri ve Bayram Bey‘in idaresinde bir beylik kurulduğu sanılmaktadır.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue">İmparator 3. Aleksios, 1380′de Tirebolu yöresine gelerek (Mart), Harşit çayının sağ kıyısına çok yakın yerde ve denize 5 km mesafede bulunan Bedroma kalesinden 600 kadar yayayı uzak yerlere gönderdikten sonra, yayanın kalabalık kısmı ve atlı askerle Harşit’in yukarı kısmına yürüyüp Çepnilerin kışlağına kadar gitmiş ve onların çadırlarını yıkmış, yakmış, öldürmüş ve Çepniler’in elindeki tuzakları kurtardıktan sonra geri dönüp Vakfıkebir’deki Büyük Liman’da birkaç gün kalmıştır.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue">Görüldüğü üzere imparator Çepnilere karşı bir öç alma seferi düzenlemiş ve onların elindeki bazı tutsakları kurtarmıştır. Anlaşılacağı gibi Çepniler muhtemelen 14.yy da kuzeye doğru ilerleyerek Kürtün yöresine ve ona komşu yerlere gelip oraları kışlak yapmışlar, yazın da kuzeydeki yeşil dağlara çıkmışlardır. Onlar ertesi yy.da kuzey ve kuzey batıya doğru ilerlemelerini sürdüreceklerdir.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue">Ordu bölgesini fethederek Bayramlı Beyliği‘ni kuran Bayram Bey‘in torunu ve Hacı Emir Bey‘in oğlu Süleyman Bey de 1397′lerde Giresun’u fethetmişlerdir. 15. yy başlarında kuvvetli olan bu beyliğin ne zaman ve nasıl ortadan kalktığı bilinmemektedir.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue">* * *</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue">1404 yılında Timur’a giden İspanyol elçisi Clavijo, Ordu ve Giresun’un 10.000 kişilik bir orduya sahip bulunan Hacı Emir’in elinde olduğunu söyler.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue">I.Selim devrine ait (1515-1516) bir defterde Çepniler’in yoğun bir şekilde yaşadıkları yer ” Vilayet-i Çepni ” adı ile ayrı bir idari yöre olarak gösterilmiştir. Bu yörenin, defterdeki yer adlarından, Giresun, Torul ve Görele arasındaki saha olduğu anlaşılıyor. Özellikle Kürtün kazasına tamamen Çepniler yerleşmişlerdir.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue">Çepni yöresinde Ozgur, Kaya-Dibi, Kurtulmuş, Yenice-Hisar, Seyyid, Çandarlu, Alını-Yuma, Engezlü, Firuzlu, Halkalu, Yakalkan, Kilise, Kul-Çukuru, Şaban, Dikmeci, Yağmurca, Emürlü, Sarban, Uzun-Dere, Kara-Göncü, Mürsellü, Tana-Deresi, Derelü, Ak-Yuma, Karınca gibi büyük bir kısmı Türkçe adlar taşıyan kalabalık nüfuslu köyler görülmektedir. Buradaki Çepniler tamamen toprağa bağlanmışlardır. Hristiyanlar ise sahil şehirlerinde oturuyorlardı.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue">Trabzon’da Görele (Parabolu) kazası halkından Çepniler, yerlerini terk ederek, 1732 yılında Espiye madeni çevresindeki bölgelere yerleşmişlerdi. Bununla beraber, bir süre sonra buradan kaldırılarak eski yerlerine yerleştirilmişlerdir.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue">* * *</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue">Bazı kaynaklarda, 1500′lü yılların başında, bu günkü Giresun ilimize bağlı Keşap ve Dereli ilçelerinin bulunduğu yerlerde, ‘Çepni Vilâyeti‘ isimli bir yerleşim bölgesinin varlığı yazılıdır. Çepniler’e bu sebeple Giresun ve çevresinde sıkça rastlanır.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue">Şebinkarahisar ve Alucra’da, Tirebolu’nun köylerinde Çepniler çoğunluktadır. Tirebolu şehir merkezinde yaşayanlar, hangi kökenden olurlarsa olsunlar, bütün köylülere ‘Çepni’ derler. O yörede, ‘Çepni‘ kelimesi, ‘köylü‘ ile özdeşleşmiştir.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue">Çepniler, ‘nerede düşman görürse hemen savaşa tutuşan insanlar’ olarak bilinirler. Onlar, bu özellikleri sebebiyle 1690 yılında, Avusturya Seferi’ne çağrıldılar. Savaşa katılarak başarının sağlanmasında etkili oldular.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue">Çepniler, tarihin bir döneminde, uzunca bir süre, Çepni olmayan etnik grupların gıpta ettiği insanlardı. Onların saygınlıkları, 19. yüzyılda doruğa çıktı. O dönemlerde bölge halkının çoğu, kendilerinin de Çepni olduğunu iddia ediyordu. Çepniler’in ünlü kabadayısı Çepni Ali, 1828-1829 Osmanlı-Rus Harbi’ne, çevresine topladığı 300 kişi ile katılmış ve Batum’a kadar giderek Ruslar’ı zarara uğratmış, ekibi ve topladığı ganimetle yurduna döndüğünde, gıpta ve hayranlıkla karşılanmıştı. Bölgede, ‘Çepni’ soyadını taşıyan pek çok aile vardır.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue"></span></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Suskun, post: 313967, member: 21093"] [FONT="Comic Sans MS"][SIZE=4][COLOR="blue"][CENTER][B][U][SIZE=4][COLOR="red"][U]ÇEPNİLER[/U][/COLOR][/SIZE][/U][/B] [IMG]http://www.bayrambeykoyu.com/wp-content/uploads/2008/09/aknclar2.jpg[/IMG] [COLOR="red"][B][U][SIZE=4]OĞUZ HAN ve OĞULLARI[/SIZE][/U][/B][/COLOR] [IMG]http://www.bayrambeykoyu.com/wp-content/uploads/2008/09/ouz-han-ve-oullari.png[/IMG] [IMG]http://www.bayrambeykoyu.com/wp-content/uploads/2008/09/windowslivewriterepnler-fa7asema-3.jpg[/IMG] [COLOR="red"][B][U]AÇIKLAMA:[/U][/B][/COLOR][/CENTER] [COLOR="red"]Oğuz Han’ın 6 oğlu vardır. Her oğlunun da 4 oğlu vardır. Oğuz Han’ın 24 torunundan ise 24 Oğuz boyu meydana gelmiştir. Bu boyların her birinin ayrı adı ve ünvanı vardır. Bütün dünyaya yayılan Oğuzlar bu 24 boya dayanmaktadır. Bozok sağ kolu, Üçok sol kolu temsil eder.[/COLOR] Selçuklu Devleti’nin 1040 yılında Horasan’da kurulması ve daha sonra Selçuklu Hükümdarı Alp Arslan’ın 1071 yılında Malazgirt savaşının kazanmasından sonra Anadolu kapıları Türklere açılmış ve batıya doğru göç eden Türkler Anadolu’da yurt edinmeye başlamışlardır. Yerleştikleri her yere Türkçe ad veren bu Türkmen boyları en yoğun olarak Antalya-Eskişehir Bölgesi (30,000 çadır), Kastamonu Bölgesi (100,000 çadır), İçel Bölgesi, Malatya-Maraş Bölgesi, Kuzey Suriye, Doğu ve Güneydoğu Bölgelerinde yurt tutmuşlardır. Bizim konumuz olan Çepniler ise Sinop bölgesine yerleşmişlerdir. Tarihi kayıtlardan Karadeniz Çepnilerin bu bölgeye ne zaman geldiklerini tam olarak öğrenememekle birlikte 13.yy da bu bölgeye hâkim olduklarını ve Trabzon Rum Devleti hükümdarı Giorgi’yi mağlup edebilecek kadar da güçlü olduklarını biliyoruz. Moğolların Anadolu’yu istilası ile ortaya çıkan bunalımlardan istifade etmek isteyen Giorgi, Karadeniz ticareti için çok büyük önem taşıyan bir limana sahip olan Sinop’u almak istemiş ve bir donanma ile 1277′de Sinop’a saldırmışsa da, kendisini gemilerle denizde karşılayan (Türkân-ı Çepni) Çepni Türkleri tarafından mağlup edilerek geri püskürtülmüştür. Düzenli bir orduya karşı kazandıkları bu zafer, Çepnilerin o dönemde hem kalabalık hem de teşkilatlı bir topluluk olduklarının bir göstergesidir. Bu Çepnilerin Sinop bölgesine yerleştikleriyle ilgili herhangi bir delil yoktur ama bu dönemle ilgili belgelerden Türklerin sürekli olarak doğuya doğru ilerledikleri anlaşılmaktadır. Trabzon Rum İmparatorluğun saray tarihçisi Panaretos’a göre İmparator Giorgi (1260-1280) hükümdarlığının 14. yılında yani 1280 yılında Toresion dağında Türkmenler’e tuzak düşmüştür. Panaretos, 2. Jean’ın 1297 yılında öldüğünü, onun zamanında Türklerin Halibia (Ünye yöresi) yöresini ellerine geçirdiklerini söyledikten sonra Trabzon dolaylarına kadar uzanan büyük bir istilâ hareketlerinde bulunduklarını yazar. Öyle ki çok yerler gayr-i meskûn bir duruma gelmiştir. Yukarıda da söylendiği gibi, bu Türkler veya onların çoğu büyük bir ihtimalle Çepniler ve başlarındakiler de Bayram Bey ailesidir. İmparator 2.Aleksios (1297-1330) 1301 Eylül’ünde Giresun‘a gelip oradaki Türk beylerinden Küçük Ağa’yı ağır bir yeniliye uğratmıştır. Yine Panaretos da Bayram Bey‘in bir pazarı ele geçirdiği bildiriliyor. Bu, Ordu vilayetini fetheden ve orada beylik kuran (Bayramlu Beyliği) Bayram Bey‘e dair ilk haberdir. Bu esnada batı ucundaki Türkmenler de geniş çapta fetihlere girişmişlerdir. Bayram Bey 1332 yılında da çok sayıda asker ile Hamsi köye gelmiş ise de ağır kayıplar vererek geri dönmüştür. 1356 yılında imparator ve müverrih Panaretos batıya giderek noeli Giresun’da geçirmişler ve Yasun Burnu’nda “Epifani” kutlanmış ve orada 18 Türk öldürüldükten sonra geriye dönülmüştü. Ertesi yıl (1357) Bayram Bey‘in oğlu Hacı Emir Bey kalabalık bir asker ile Maçka yöresine kadar gelerek orayı yağma ve talan ettikten sonra geri dönmüştür. Bu ilerleme sırasında Çepnilerin Ordu bölgesine yerleştikleri ve Bayram Bey‘in idaresinde bir beylik kurulduğu sanılmaktadır. İmparator 3. Aleksios, 1380′de Tirebolu yöresine gelerek (Mart), Harşit çayının sağ kıyısına çok yakın yerde ve denize 5 km mesafede bulunan Bedroma kalesinden 600 kadar yayayı uzak yerlere gönderdikten sonra, yayanın kalabalık kısmı ve atlı askerle Harşit’in yukarı kısmına yürüyüp Çepnilerin kışlağına kadar gitmiş ve onların çadırlarını yıkmış, yakmış, öldürmüş ve Çepniler’in elindeki tuzakları kurtardıktan sonra geri dönüp Vakfıkebir’deki Büyük Liman’da birkaç gün kalmıştır. Görüldüğü üzere imparator Çepnilere karşı bir öç alma seferi düzenlemiş ve onların elindeki bazı tutsakları kurtarmıştır. Anlaşılacağı gibi Çepniler muhtemelen 14.yy da kuzeye doğru ilerleyerek Kürtün yöresine ve ona komşu yerlere gelip oraları kışlak yapmışlar, yazın da kuzeydeki yeşil dağlara çıkmışlardır. Onlar ertesi yy.da kuzey ve kuzey batıya doğru ilerlemelerini sürdüreceklerdir. Ordu bölgesini fethederek Bayramlı Beyliği‘ni kuran Bayram Bey‘in torunu ve Hacı Emir Bey‘in oğlu Süleyman Bey de 1397′lerde Giresun’u fethetmişlerdir. 15. yy başlarında kuvvetli olan bu beyliğin ne zaman ve nasıl ortadan kalktığı bilinmemektedir. * * * 1404 yılında Timur’a giden İspanyol elçisi Clavijo, Ordu ve Giresun’un 10.000 kişilik bir orduya sahip bulunan Hacı Emir’in elinde olduğunu söyler. I.Selim devrine ait (1515-1516) bir defterde Çepniler’in yoğun bir şekilde yaşadıkları yer ” Vilayet-i Çepni ” adı ile ayrı bir idari yöre olarak gösterilmiştir. Bu yörenin, defterdeki yer adlarından, Giresun, Torul ve Görele arasındaki saha olduğu anlaşılıyor. Özellikle Kürtün kazasına tamamen Çepniler yerleşmişlerdir. Çepni yöresinde Ozgur, Kaya-Dibi, Kurtulmuş, Yenice-Hisar, Seyyid, Çandarlu, Alını-Yuma, Engezlü, Firuzlu, Halkalu, Yakalkan, Kilise, Kul-Çukuru, Şaban, Dikmeci, Yağmurca, Emürlü, Sarban, Uzun-Dere, Kara-Göncü, Mürsellü, Tana-Deresi, Derelü, Ak-Yuma, Karınca gibi büyük bir kısmı Türkçe adlar taşıyan kalabalık nüfuslu köyler görülmektedir. Buradaki Çepniler tamamen toprağa bağlanmışlardır. Hristiyanlar ise sahil şehirlerinde oturuyorlardı. Trabzon’da Görele (Parabolu) kazası halkından Çepniler, yerlerini terk ederek, 1732 yılında Espiye madeni çevresindeki bölgelere yerleşmişlerdi. Bununla beraber, bir süre sonra buradan kaldırılarak eski yerlerine yerleştirilmişlerdir. * * * Bazı kaynaklarda, 1500′lü yılların başında, bu günkü Giresun ilimize bağlı Keşap ve Dereli ilçelerinin bulunduğu yerlerde, ‘Çepni Vilâyeti‘ isimli bir yerleşim bölgesinin varlığı yazılıdır. Çepniler’e bu sebeple Giresun ve çevresinde sıkça rastlanır. Şebinkarahisar ve Alucra’da, Tirebolu’nun köylerinde Çepniler çoğunluktadır. Tirebolu şehir merkezinde yaşayanlar, hangi kökenden olurlarsa olsunlar, bütün köylülere ‘Çepni’ derler. O yörede, ‘Çepni‘ kelimesi, ‘köylü‘ ile özdeşleşmiştir. Çepniler, ‘nerede düşman görürse hemen savaşa tutuşan insanlar’ olarak bilinirler. Onlar, bu özellikleri sebebiyle 1690 yılında, Avusturya Seferi’ne çağrıldılar. Savaşa katılarak başarının sağlanmasında etkili oldular. Çepniler, tarihin bir döneminde, uzunca bir süre, Çepni olmayan etnik grupların gıpta ettiği insanlardı. Onların saygınlıkları, 19. yüzyılda doruğa çıktı. O dönemlerde bölge halkının çoğu, kendilerinin de Çepni olduğunu iddia ediyordu. Çepniler’in ünlü kabadayısı Çepni Ali, 1828-1829 Osmanlı-Rus Harbi’ne, çevresine topladığı 300 kişi ile katılmış ve Batum’a kadar giderek Ruslar’ı zarara uğratmış, ekibi ve topladığı ganimetle yurduna döndüğünde, gıpta ve hayranlıkla karşılanmıştı. Bölgede, ‘Çepni’ soyadını taşıyan pek çok aile vardır. [/COLOR][/SIZE][/FONT] [/QUOTE]
Alıntıları ekle...
İsim
Spam kontrolü
Ülkemizin kuzeyindeki deniz hangisidir? (bitişik yazınız)
Cevapla
Forumlar
Tarih
Genel Türk Tarihi
Oğuz (Türk) Boyları
Top