Forumlar
Yeni Mesajlar
CerezExtra
EĞLENCE ↓
Şans Kurabiyesi
Renk Falınız
ÇerezRADYO
Sevgiliye Özel
ÇerezDERGİ
Hızlı Okuma Testleri
Pratik Çözümler
Yeniler
Yeni Mesajlar
Yeni ürünler
Yeni kaynaklar
Son Aktiviteler
İndir
En son incelemeler
Dükkan
Giriş
Kayıt
Yeniler
Yeni Mesajlar
Menu
Giriş
Kayıt
Uygulamayı yükle
Yükle
Forumlar
Edebiyat / Kültür / Sanat
Edebiyat / Kitap
Nasreddin Hocanın Özellikleri
JavaScript devre dışı bırakıldı. Daha iyi bir deneyim için, devam etmeden önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
You are using an out of date browser. It may not display this or other websites correctly.
You should upgrade or use an
alternative browser
.
Konuya cevap yaz
Mesaj
<blockquote data-quote="Suskun" data-source="post: 328783" data-attributes="member: 21093"><p><img src="http://i.imgur.com/0oRoG.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue"><span style="color: red"><span style="font-size: 15px"><strong></strong></span></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue"><span style="color: red"><span style="font-size: 15px"><strong>-Nasreddin Hocanın Kişisel Özellikleri</strong></span></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue"><span style="color: red"><span style="font-size: 15px"><strong>-Nasreddin Hoca Fıkralarının Özellikleri</strong></span></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue"><span style="color: red"><span style="font-size: 15px"><strong>-Eğitimci Olarak Nasreddin Hoca</strong></span></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue"><span style="color: red"><span style="font-size: 15px"><strong>-Din Adamı Olarak Nasreddin Hoca</strong></span></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue"><span style="color: red"><span style="font-size: 15px"><strong>-Mutasavvıf Adamı Olarak Nasreddin Hoca</strong></span></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue"><span style="color: red"><span style="font-size: 15px"><strong>-Hukukçu Olarak Nasreddin Hoca</strong></span></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue"><span style="color: red"><span style="font-size: 15px"><strong></strong></span></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue"></span></span></span><img src="http://i.imgur.com/n1cNE.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /> <img src="http://i.imgur.com/8Erc0.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /><span style="font-size: 15px"></span></p><p><span style="font-size: 15px"></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="color: red">Nasreddin Hocanın Kişisel Özellikleri</span></span></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #0000ff">Nasreddin Hoca , insanlara doğru yolu gösteren, iyilikleri bildiren, doğruya sevk eden ve kötülüklerden sakındıran bir veli idi. Bu işi yaparken tabiatı icabı kendisine has bir yol tutmuştur. Böylece hakkın anlatılması ve cemiyetteki bozuk yönlerin düzeltilmesi için, meseleyi halkın anlayacağı bir dil ve üslub ile, gayet manidar latifeler halinde kısa ve öz olarak dile getirmiştir. Fıkraları hikmet ve ibret dolu birer darb-ı mesel(atasözü) gibidir. Bu bakımdan adına uydurulan edep dışı ve nükteden uzak bir takım fıkraların onunla bir ilgisi yoktur. Manidar latifeleri önce yakın çevresinde şifahi olarak dilden dile dolaşmış, sonraları gitgide yayılmış ve zamanla bir takım değişikliklere uğramıştır.devamı Bu sebeple onun olmayan bir takım bayağı fıkralar da ona mal edilerek anlatılmıştır. Yapılan ilmi çalışmalar, onun ilim ve edep sahibi bir veliefsanevi bir kişi değil, on üçüncü asırda Anadolu Selçukluları zamanında yaşamış salih bir müslüman olduğunu ortaya koymuştur. Çünkü nükteleri, bir insanın başından geçen gülünç hadiselerin ifadesi değil, görünüşte gülünç aslında ince hikmetleri dile getiren, düşündürücü latifelerdir. Ayrıca Türk milletinin zeka inceliğini, nükte gücünü en iyi şekilde yansıtan bu nüktelerin belirli vasfı; Allahü tealanın emir ve yasaklarını latif bir üslup ile bildirilmesidir. olduğunu, söz konusu sıradan basit fıkraları söylemediğini açıkça göstermektedir. </span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"></span></p><p><span style="font-size: 15px"></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #0000ff">Bu latifelerin toplandığı eserlerden biri, Londra´da British Museum´da. Haza Terceme-iNasreddin Efendi Rahme başlıklı yazma eserdir. Ancak bu eserdeki latifelerin bir kısmı, onun üslubuna ve nükte tekniğine uymamaktadır. Nitekim eserin sonunda bu durum: "İşte Nasreddin Efendinin kibar-ı evliyadan (Evliyanın Büyüklerinden) olduğuna şek ve şüphe yoktur. Merhumun bu kıssalardan haberi var, yok böyle yazmışlar. Her kim okuyup tamamında bu merhumun ruhu için bir Fatiha bağışlarsa, Hak sübhane ve teala ol kimsenin ahir ve akıbetini hayr eyleye" şeklinde belirtilmiştir. Ayrıca, Nasreddin Hoca adlı eserde başka nüktelerine yer verilmiştir.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"></span></p><p><span style="font-size: 15px"></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #0000ff">Nasreddin Hoca, fert ve toplumu her yönüyle çok iyi tanımış, insanların aile, komşuluk, dostluk, ticari münasebetlerine ait cemiyette gördüğü aksaklıkları düzeltmek ve onlara nasihat etmek maksadıyla nüktelerle dile getirmiş, onları düşünmeye ve doğruya sevk etmiştir. Sosyologlar ve psikologlar, insanı ve cemiyeti tanıyıp, onların çeşitli yönlerini incelemek için onun latifelerinden çok istifade etmişlerdir.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"></span></p><p><span style="font-size: 15px"></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: red"><span style="color: blue"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Fıkralarından ve hakkındaki kaynakların verdikleri bilgilerden hareketle Hoca’nın kişilik özelliklerini şöyle değerlendirmek mümkündür.</span></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #0000ff"> * Nasreddin Hoca, bilgin ve bilge kişiliğe sahiptir. Zamanın bütün dini ve müspet ilimlerinden haberdardır. Ünlü bilginlerden ders alarak kendini yetiştirmiştir.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #0000ff"> * Hoca, aynı zamanda bir cemiyet insanıdır. Ömrü medrese veya dergahta ders alıp vermekle sınırlı kalmamış, her zaman hayatın ve olayların içinde olmuş, Hocalık ve bilgelik görevini her kesim insan arasında sürdürmüştür..Hoca’yı bu yüzden camide, dergahta, kahvede, misafirlikte, devlet adamlarının yanında, tarlada, bahçede görmek sürekli mümkündür.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #0000ff"> * Hoca, olayların kahramanı olmadığı zamanlarda bile toplumsal yapıyı çok iyi tanıyan, gözlemleyen bir tutum içerisindedir. Çünkü gözlem, tarafsız olma, sorunları doğru tesbit edebilme, haklıyı haksızı ayırabilme konusunda gerekli bir yöntemdir.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #0000ff"> * Halk ve yöneticilerin üzerinde çok önemli bir saygınlığı vardır. Çok sevilip sayılmakta ve her zaman her konuda kendisine danışılmaktadır. Bu anlamda o, hem öğretmen, hem eğitmen hem de danışman konumundadır.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #0000ff"> * Onun yaşadığı toplumda ve sonraki asırlarda bu kadar hüsn-ü kabul görmesi bu bilgeliğini, bilginliğini, eğiticiliğini tatlı dil ve güler yüzle üstelik zekice yapmasıdır. Bu tavrı da kişilik özelliği kadar yine inançlarıyla ilgilidir. Öncelikle bu, bir islâmi davranıştır. Asık suratlılık, dinden onay alamaz. Öte yandan Hoca, pek çok ekonomik ve sosyal sıkıntının yaşandığı bir toplumun insanıdır. Böyle bir insani yapıyı ancak, düşünmeyi gülmeyle birlikte ele alarak aydınlatmak, sıkıntılarını gidermek, olanlar üzerinde düşünmeye sevk etmek mümkün olabilirdi.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #0000ff"> * Nüktecilik, hazır cevaplılık onun en önemli özelliğidir. Fakat, onu komik bir adam olarak görmek eksik değil yanlış bir tutum olur. Çünkü, güldürebilmek önce düşünmeyi ve düşündürebilmeyi gerektirir. Onun bir fıkrasını okurken yahut dinlerken her ne kadar ilk tepkimiz tebessüm olsa bile bunu mutlaka tefekkür takip eder.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #0000ff"> * Hoca’da düşünmek çok önemli bir özelliktir. Öyle ki bu düşünceyi hayat, ölüm, kader, kaza gibi metafizik konular üzerinde de gerçekleştirir. Mesela “kabak” fıkrası bunun çarpıcı bir örneğidir. Bilindiği gibi Hoca, bir gün bostana gider. Burada büyük bir ceviz ağacı vardır. Dinlenmek üzere altına oturur. . Kocaman ağaçta küçücük cevizler…</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #0000ff"> * Hoca, buna anlam veremez. Öte yandan gözleri bostandadır. Burada bal kabakları vardır. Onlar ise yerdedir. Küçük bir bitkinin ürünü olarak yetişmektedirler. Der ki: “Bu işte bir terslik var, kocaman bir ağacın üzerinde küçücük bir ceviz; küçücük bir nebatın üzerinde kocaman kabak. Bu olacak şey değil!...”</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #0000ff"> * Bu esnada kafasına ağaçtan bir ceviz düşer. Canını acıtır. Hoca bu can acısıyla Ellerini açıp Allah’a şöyle seslenir: “Allahım! Sen ne kadar büyüksün!...Sen yine bildiğin gibi yap. Eğer sen, benim düşündüğüm gibi yapsaydın, şimdi benim halim ne olurdu.”der. Bu fıkra, Hoca’nın düşünme sınırlarının ve olaylardan nasıl bilgelik dersleri çıkardığının küçük bir örneğidir.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #0000ff"> * Hoca’nın halkı güldürmesi asla bir dalkavukluk biçimini almaz. Bu yüzden onu “komedyen” sınıfında düşünmek mümkün değildir.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #0000ff"> * Yine Hoca’nın zekiliğini kurnazlıkla karıştırmamak gerektiğini de belirtmemiz gerekir. Çünkü kurnazlık örneğin zor bir durumdan kurtulmanın meşru olmayan yolunu bulabilme becerisi iken zekilik, meşru ama kimsenin düşünemediği bir yolla bu zorluğu aşmak marifetidir.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #0000ff"> * Kimi fıkralarındaki saflık yahut aptallık derecesindeki ifadeler bizi yanıltmamalıdır. Böyle durumlarda Hoca, daha çok bir öz eleştiri yapar. Kendi kendisiyle dalga geçerek, nefsini aşağılar. Yahut, saflığa sığınarak söylenemeyecek, cesaret gerektiren bir gerçeği açıklar ama fıkranın sonunda yine zeka parıltısı nüktesini söyler.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #0000ff"> * Hoca, bulunduğu mevkiine rağmen halktan birisi gibi yaşar. Bir taraftan imamlık, müderrislik, kadılık gibi asli görevlerini yaparken halktan kopmaz. Onlar gibi dağa gider, odun keser. Pazarda alış veriş yapar. Ticaret yapar. Çalışkandır. Kendi damını kendi onarır. Kendi tarlasını kendi sürer.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #0000ff"> * Hoca, bağlı olduğu dini düşüncenin de bir gereği olarak “iyiliği emretmek, kötülükten sakındırmak” ölçüsüne sıkı sıkıya bağlıdır. Toplumsal çarpıklıkları eleştirerek doğru olanın adresini gösterir.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #0000ff"> * Fakat bu görevini yaparken çok hoşgörülü davranır. Asla yıkıcı olmaz. Muhataplarını aşağılamaz. Suç işleyenlere karşı merhametli ve affedicidir.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #0000ff"> * Nasreddin Hoca, bir kaos döneminin insanıdır. Bu dönemin şartları içerisinde üzülen, kederlenen, umutsuzlaşan insanlara bu olumsuzlukları neşe ile, mizahla aşmalarını sağlayan bir insandır. O, yaşadığı dönemin zorluklarını, olumsuzluklarını fazla ciddiye almayarak aşmaya çalışmayı öğretmiştir.. Bütün olumsuzluklarına, sıkıntılarına rağmen yine de dünyayı yaşanmaya değer; hayatı ise, kıymetinin bilinmesi, tadının çıkarılması gereken bir zaman süreci olarak görmüştür. Her zorluğun kolay bir yanı olabileceğini gösterir.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #0000ff"> * Hoca, inançlara, ahlâk kurallarına, devlete, yasalara, toplum kurallarına bağlı ve saygılıdır ama bu tutumu devlet adamlarının, bürokratların, idin adamlarının eleştirisinden vazgeçirmez. Onarda gördüğü yanlışlıkları, rüşvet yiyen kadıları, din adına halkı sömüren Hocaları, ilmin kabuğunda kalmış âlimleri, zulmeden idareciyi hicveder. Fakat bunu çok zarif biçimde yaptığı için hem kendisine bir zarar gelmez hem de sözü muhatabı nezdinde ciddiye alınır.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #0000ff"> * Hoca, başkalarını eleştirirken aynı eleştiriyi kendisine de yapmaktan çekinmemiştir. Bu, bir tür öz eleştiridir ki bunun yapılması olgunluk ister. Hoca, böylesine olgun bir karakterdedir.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #0000ff"> * Hoca, hayalci değil gerçekçidir. Hiçbir zaman abartıya, hayali olana yer yoktur.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #0000ff"> * Onda sadece içinde yaşadığı toplumun değil insanlığın ortak fotoğrafını buluruz. Yani o, hem ulusal hem de evrensel olmayı başarmıştır.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #0000ff"> * Hoca’ya atfedilen kimi fıkralarda Hoca bir Bektaşi babası gibi gösterilir. Durum böyle olurca, Hoca, oruç tutmaz, abdestsiz namaz kılar bir adam tipi ortaya çıkar ki bu mümkün değildir. Hoca, samimi anlamda bir Müslümandır İbadetlerini yerine getirir. Zaten din adamıdır. Sadece, mutaassıplık onda yoktur. Katı kuralcılığı sevmez.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"></span></p><p><span style="font-size: 15px"></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Suskun, post: 328783, member: 21093"] [IMG]http://i.imgur.com/0oRoG.jpg[/IMG][FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][COLOR=blue][COLOR=red][SIZE=4][B] -Nasreddin Hocanın Kişisel Özellikleri -Nasreddin Hoca Fıkralarının Özellikleri -Eğitimci Olarak Nasreddin Hoca -Din Adamı Olarak Nasreddin Hoca -Mutasavvıf Adamı Olarak Nasreddin Hoca -Hukukçu Olarak Nasreddin Hoca [/B][/SIZE][/COLOR] [/COLOR][/SIZE][/FONT][IMG]http://i.imgur.com/n1cNE.jpg[/IMG] [IMG]http://i.imgur.com/8Erc0.jpg[/IMG][SIZE=4] [B][SIZE=4][COLOR=red]Nasreddin Hocanın Kişisel Özellikleri[/COLOR][/SIZE][/B] [FONT=Comic Sans MS][COLOR=#0000ff]Nasreddin Hoca , insanlara doğru yolu gösteren, iyilikleri bildiren, doğruya sevk eden ve kötülüklerden sakındıran bir veli idi. Bu işi yaparken tabiatı icabı kendisine has bir yol tutmuştur. Böylece hakkın anlatılması ve cemiyetteki bozuk yönlerin düzeltilmesi için, meseleyi halkın anlayacağı bir dil ve üslub ile, gayet manidar latifeler halinde kısa ve öz olarak dile getirmiştir. Fıkraları hikmet ve ibret dolu birer darb-ı mesel(atasözü) gibidir. Bu bakımdan adına uydurulan edep dışı ve nükteden uzak bir takım fıkraların onunla bir ilgisi yoktur. Manidar latifeleri önce yakın çevresinde şifahi olarak dilden dile dolaşmış, sonraları gitgide yayılmış ve zamanla bir takım değişikliklere uğramıştır.devamı Bu sebeple onun olmayan bir takım bayağı fıkralar da ona mal edilerek anlatılmıştır. Yapılan ilmi çalışmalar, onun ilim ve edep sahibi bir veliefsanevi bir kişi değil, on üçüncü asırda Anadolu Selçukluları zamanında yaşamış salih bir müslüman olduğunu ortaya koymuştur. Çünkü nükteleri, bir insanın başından geçen gülünç hadiselerin ifadesi değil, görünüşte gülünç aslında ince hikmetleri dile getiren, düşündürücü latifelerdir. Ayrıca Türk milletinin zeka inceliğini, nükte gücünü en iyi şekilde yansıtan bu nüktelerin belirli vasfı; Allahü tealanın emir ve yasaklarını latif bir üslup ile bildirilmesidir. olduğunu, söz konusu sıradan basit fıkraları söylemediğini açıkça göstermektedir. [/COLOR][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][COLOR=#0000ff]Bu latifelerin toplandığı eserlerden biri, Londra´da British Museum´da. Haza Terceme-iNasreddin Efendi Rahme başlıklı yazma eserdir. Ancak bu eserdeki latifelerin bir kısmı, onun üslubuna ve nükte tekniğine uymamaktadır. Nitekim eserin sonunda bu durum: "İşte Nasreddin Efendinin kibar-ı evliyadan (Evliyanın Büyüklerinden) olduğuna şek ve şüphe yoktur. Merhumun bu kıssalardan haberi var, yok böyle yazmışlar. Her kim okuyup tamamında bu merhumun ruhu için bir Fatiha bağışlarsa, Hak sübhane ve teala ol kimsenin ahir ve akıbetini hayr eyleye" şeklinde belirtilmiştir. Ayrıca, Nasreddin Hoca adlı eserde başka nüktelerine yer verilmiştir.[/COLOR][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][COLOR=#0000ff]Nasreddin Hoca, fert ve toplumu her yönüyle çok iyi tanımış, insanların aile, komşuluk, dostluk, ticari münasebetlerine ait cemiyette gördüğü aksaklıkları düzeltmek ve onlara nasihat etmek maksadıyla nüktelerle dile getirmiş, onları düşünmeye ve doğruya sevk etmiştir. Sosyologlar ve psikologlar, insanı ve cemiyeti tanıyıp, onların çeşitli yönlerini incelemek için onun latifelerinden çok istifade etmişlerdir.[/COLOR][/FONT] [COLOR=red][COLOR=blue][FONT=Comic Sans MS]Fıkralarından ve hakkındaki kaynakların verdikleri bilgilerden hareketle Hoca’nın kişilik özelliklerini şöyle değerlendirmek mümkündür.[/FONT][/COLOR][/COLOR] [FONT=Comic Sans MS][COLOR=#0000ff] * Nasreddin Hoca, bilgin ve bilge kişiliğe sahiptir. Zamanın bütün dini ve müspet ilimlerinden haberdardır. Ünlü bilginlerden ders alarak kendini yetiştirmiştir.[/COLOR][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][COLOR=#0000ff] * Hoca, aynı zamanda bir cemiyet insanıdır. Ömrü medrese veya dergahta ders alıp vermekle sınırlı kalmamış, her zaman hayatın ve olayların içinde olmuş, Hocalık ve bilgelik görevini her kesim insan arasında sürdürmüştür..Hoca’yı bu yüzden camide, dergahta, kahvede, misafirlikte, devlet adamlarının yanında, tarlada, bahçede görmek sürekli mümkündür.[/COLOR][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][COLOR=#0000ff] * Hoca, olayların kahramanı olmadığı zamanlarda bile toplumsal yapıyı çok iyi tanıyan, gözlemleyen bir tutum içerisindedir. Çünkü gözlem, tarafsız olma, sorunları doğru tesbit edebilme, haklıyı haksızı ayırabilme konusunda gerekli bir yöntemdir.[/COLOR][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][COLOR=#0000ff] * Halk ve yöneticilerin üzerinde çok önemli bir saygınlığı vardır. Çok sevilip sayılmakta ve her zaman her konuda kendisine danışılmaktadır. Bu anlamda o, hem öğretmen, hem eğitmen hem de danışman konumundadır.[/COLOR][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][COLOR=#0000ff] * Onun yaşadığı toplumda ve sonraki asırlarda bu kadar hüsn-ü kabul görmesi bu bilgeliğini, bilginliğini, eğiticiliğini tatlı dil ve güler yüzle üstelik zekice yapmasıdır. Bu tavrı da kişilik özelliği kadar yine inançlarıyla ilgilidir. Öncelikle bu, bir islâmi davranıştır. Asık suratlılık, dinden onay alamaz. Öte yandan Hoca, pek çok ekonomik ve sosyal sıkıntının yaşandığı bir toplumun insanıdır. Böyle bir insani yapıyı ancak, düşünmeyi gülmeyle birlikte ele alarak aydınlatmak, sıkıntılarını gidermek, olanlar üzerinde düşünmeye sevk etmek mümkün olabilirdi.[/COLOR][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][COLOR=#0000ff] * Nüktecilik, hazır cevaplılık onun en önemli özelliğidir. Fakat, onu komik bir adam olarak görmek eksik değil yanlış bir tutum olur. Çünkü, güldürebilmek önce düşünmeyi ve düşündürebilmeyi gerektirir. Onun bir fıkrasını okurken yahut dinlerken her ne kadar ilk tepkimiz tebessüm olsa bile bunu mutlaka tefekkür takip eder.[/COLOR][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][COLOR=#0000ff] * Hoca’da düşünmek çok önemli bir özelliktir. Öyle ki bu düşünceyi hayat, ölüm, kader, kaza gibi metafizik konular üzerinde de gerçekleştirir. Mesela “kabak” fıkrası bunun çarpıcı bir örneğidir. Bilindiği gibi Hoca, bir gün bostana gider. Burada büyük bir ceviz ağacı vardır. Dinlenmek üzere altına oturur. . Kocaman ağaçta küçücük cevizler…[/COLOR][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][COLOR=#0000ff] * Hoca, buna anlam veremez. Öte yandan gözleri bostandadır. Burada bal kabakları vardır. Onlar ise yerdedir. Küçük bir bitkinin ürünü olarak yetişmektedirler. Der ki: “Bu işte bir terslik var, kocaman bir ağacın üzerinde küçücük bir ceviz; küçücük bir nebatın üzerinde kocaman kabak. Bu olacak şey değil!...”[/COLOR][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][COLOR=#0000ff] * Bu esnada kafasına ağaçtan bir ceviz düşer. Canını acıtır. Hoca bu can acısıyla Ellerini açıp Allah’a şöyle seslenir: “Allahım! Sen ne kadar büyüksün!...Sen yine bildiğin gibi yap. Eğer sen, benim düşündüğüm gibi yapsaydın, şimdi benim halim ne olurdu.”der. Bu fıkra, Hoca’nın düşünme sınırlarının ve olaylardan nasıl bilgelik dersleri çıkardığının küçük bir örneğidir.[/COLOR][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][COLOR=#0000ff] * Hoca’nın halkı güldürmesi asla bir dalkavukluk biçimini almaz. Bu yüzden onu “komedyen” sınıfında düşünmek mümkün değildir.[/COLOR][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][COLOR=#0000ff] * Yine Hoca’nın zekiliğini kurnazlıkla karıştırmamak gerektiğini de belirtmemiz gerekir. Çünkü kurnazlık örneğin zor bir durumdan kurtulmanın meşru olmayan yolunu bulabilme becerisi iken zekilik, meşru ama kimsenin düşünemediği bir yolla bu zorluğu aşmak marifetidir.[/COLOR][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][COLOR=#0000ff] * Kimi fıkralarındaki saflık yahut aptallık derecesindeki ifadeler bizi yanıltmamalıdır. Böyle durumlarda Hoca, daha çok bir öz eleştiri yapar. Kendi kendisiyle dalga geçerek, nefsini aşağılar. Yahut, saflığa sığınarak söylenemeyecek, cesaret gerektiren bir gerçeği açıklar ama fıkranın sonunda yine zeka parıltısı nüktesini söyler.[/COLOR][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][COLOR=#0000ff] * Hoca, bulunduğu mevkiine rağmen halktan birisi gibi yaşar. Bir taraftan imamlık, müderrislik, kadılık gibi asli görevlerini yaparken halktan kopmaz. Onlar gibi dağa gider, odun keser. Pazarda alış veriş yapar. Ticaret yapar. Çalışkandır. Kendi damını kendi onarır. Kendi tarlasını kendi sürer.[/COLOR][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][COLOR=#0000ff] * Hoca, bağlı olduğu dini düşüncenin de bir gereği olarak “iyiliği emretmek, kötülükten sakındırmak” ölçüsüne sıkı sıkıya bağlıdır. Toplumsal çarpıklıkları eleştirerek doğru olanın adresini gösterir.[/COLOR][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][COLOR=#0000ff] * Fakat bu görevini yaparken çok hoşgörülü davranır. Asla yıkıcı olmaz. Muhataplarını aşağılamaz. Suç işleyenlere karşı merhametli ve affedicidir.[/COLOR][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][COLOR=#0000ff] * Nasreddin Hoca, bir kaos döneminin insanıdır. Bu dönemin şartları içerisinde üzülen, kederlenen, umutsuzlaşan insanlara bu olumsuzlukları neşe ile, mizahla aşmalarını sağlayan bir insandır. O, yaşadığı dönemin zorluklarını, olumsuzluklarını fazla ciddiye almayarak aşmaya çalışmayı öğretmiştir.. Bütün olumsuzluklarına, sıkıntılarına rağmen yine de dünyayı yaşanmaya değer; hayatı ise, kıymetinin bilinmesi, tadının çıkarılması gereken bir zaman süreci olarak görmüştür. Her zorluğun kolay bir yanı olabileceğini gösterir.[/COLOR][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][COLOR=#0000ff] * Hoca, inançlara, ahlâk kurallarına, devlete, yasalara, toplum kurallarına bağlı ve saygılıdır ama bu tutumu devlet adamlarının, bürokratların, idin adamlarının eleştirisinden vazgeçirmez. Onarda gördüğü yanlışlıkları, rüşvet yiyen kadıları, din adına halkı sömüren Hocaları, ilmin kabuğunda kalmış âlimleri, zulmeden idareciyi hicveder. Fakat bunu çok zarif biçimde yaptığı için hem kendisine bir zarar gelmez hem de sözü muhatabı nezdinde ciddiye alınır.[/COLOR][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][COLOR=#0000ff] * Hoca, başkalarını eleştirirken aynı eleştiriyi kendisine de yapmaktan çekinmemiştir. Bu, bir tür öz eleştiridir ki bunun yapılması olgunluk ister. Hoca, böylesine olgun bir karakterdedir.[/COLOR][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][COLOR=#0000ff] * Hoca, hayalci değil gerçekçidir. Hiçbir zaman abartıya, hayali olana yer yoktur.[/COLOR][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][COLOR=#0000ff] * Onda sadece içinde yaşadığı toplumun değil insanlığın ortak fotoğrafını buluruz. Yani o, hem ulusal hem de evrensel olmayı başarmıştır.[/COLOR][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][COLOR=#0000ff] * Hoca’ya atfedilen kimi fıkralarda Hoca bir Bektaşi babası gibi gösterilir. Durum böyle olurca, Hoca, oruç tutmaz, abdestsiz namaz kılar bir adam tipi ortaya çıkar ki bu mümkün değildir. Hoca, samimi anlamda bir Müslümandır İbadetlerini yerine getirir. Zaten din adamıdır. Sadece, mutaassıplık onda yoktur. Katı kuralcılığı sevmez.[/COLOR][/FONT] [/SIZE] [/QUOTE]
Alıntıları ekle...
İsim
Spam kontrolü
Ülkemizin kuzeyindeki deniz hangisidir? (bitişik yazınız)
Cevapla
Forumlar
Edebiyat / Kültür / Sanat
Edebiyat / Kitap
Nasreddin Hocanın Özellikleri
Top