Hemen her şeyin indirimli satıldığı, alışveriş heyecanının doruklara ulaştığı bu günü artık hepimiz biliyoruz. Ecnebi Black Friday diyor, biz Kara Cuma olarak Türkçeleştiriyoruz fakat bu isimlendirme büyük tartışmalara da yol açıyor.
İyisi mi biz cehalet perdesini aralayalım, işin aslını öğrenelim.
Black Friday duyunca gerçekten duyarlılık damarlarımızı kabartmamıza gerek var mı?
Aslında Black Friday adlandırması görece bu geleneğin ortaya çıkışından daha yakın zamana tekabül eder. ABD''de Şükran Günü'nden sonra gelen ilk Cuma günü, yaklaşık 100 yıldır alışveriş döneminin başlangıcını simgeler.
1932'de ABD'de başlayan bu indirimli alışveriş geleceği, yıllar geçtikçe tüm dünyaya sıçradı.
Tabii bu sıçrayış esnasında yaşanan kargaşa sadece mağazalarla sınırlı kalmadı.
Yıllar boyu alışveriş çılgınlığıyla kargaşanın adresi olan Philadelphia'da Şükran Günü sonrası bu ilk Cuma günü alışveriş festivali bir krize dönüşmüştü.
Saatler boyu süren trafik sıkışıklığı, sokaklarda gündelik hayatı aksatacak kalabalıklar ve neredeyse iki kat artan soygunlar sonucu Philadelphia Polis Departmanı bu günü olaylarda çözüme gidişi hızlandırabilmek için Black Friday olarak kodladı.
Tıpkı ekonomik bunalımlar ve borsa çöküntülerinde olduğu gibi buradaki 'Kara' sıfatı olumsuzluğu anlatıyordu.
Fakat yıllar geçtikçe mağazalar yılın sadece birkaç günü yüzlerini güldürecek satışı yapabildiklerini düşündüler, bu günlerden ilki Şükran Günü, diğeri de namıdiğer Kara Cuma'ydı.
Yılın diğer zamanları iflas noktasına gelen işletmelere can suyu olan bu özel günün ismini biraz modifiye etmekten zarar gelmezdi.
Hem kârlılığın hem de Kara Cuma'nın simgesi olan 'siyah' rengi yaptıkları indirimle özdeşleştirdiler.
Onlarca yılın ardından Kara Cuma bir alışveriş geleceği olarak tüm dünyayı fethetti, aslında adında geçen o 'kara' sıfatı Amerikalılar arasındaki bir tabirden ibaret.
Kara Cuma'yı üzerimize alınmamıza pek de gerek yok gibi.
İyisi mi biz cehalet perdesini aralayalım, işin aslını öğrenelim.
Black Friday duyunca gerçekten duyarlılık damarlarımızı kabartmamıza gerek var mı?
Aslında Black Friday adlandırması görece bu geleneğin ortaya çıkışından daha yakın zamana tekabül eder. ABD''de Şükran Günü'nden sonra gelen ilk Cuma günü, yaklaşık 100 yıldır alışveriş döneminin başlangıcını simgeler.
1932'de ABD'de başlayan bu indirimli alışveriş geleceği, yıllar geçtikçe tüm dünyaya sıçradı.
Tabii bu sıçrayış esnasında yaşanan kargaşa sadece mağazalarla sınırlı kalmadı.
Yıllar boyu alışveriş çılgınlığıyla kargaşanın adresi olan Philadelphia'da Şükran Günü sonrası bu ilk Cuma günü alışveriş festivali bir krize dönüşmüştü.
Saatler boyu süren trafik sıkışıklığı, sokaklarda gündelik hayatı aksatacak kalabalıklar ve neredeyse iki kat artan soygunlar sonucu Philadelphia Polis Departmanı bu günü olaylarda çözüme gidişi hızlandırabilmek için Black Friday olarak kodladı.
Tıpkı ekonomik bunalımlar ve borsa çöküntülerinde olduğu gibi buradaki 'Kara' sıfatı olumsuzluğu anlatıyordu.
Fakat yıllar geçtikçe mağazalar yılın sadece birkaç günü yüzlerini güldürecek satışı yapabildiklerini düşündüler, bu günlerden ilki Şükran Günü, diğeri de namıdiğer Kara Cuma'ydı.
Yılın diğer zamanları iflas noktasına gelen işletmelere can suyu olan bu özel günün ismini biraz modifiye etmekten zarar gelmezdi.
Hem kârlılığın hem de Kara Cuma'nın simgesi olan 'siyah' rengi yaptıkları indirimle özdeşleştirdiler.
Onlarca yılın ardından Kara Cuma bir alışveriş geleceği olarak tüm dünyayı fethetti, aslında adında geçen o 'kara' sıfatı Amerikalılar arasındaki bir tabirden ibaret.
Kara Cuma'yı üzerimize alınmamıza pek de gerek yok gibi.